ASAYİŞ - 17 Ocak 2019 Perşembe 18:54

Bekir Bozdağ'ın alıkonma planına ilişkin davada karar çıktı

A
A
A
Bekir Bozdağ'ın alıkonma planına ilişkin davada karar çıktı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın da aralarında bulunduğu bazı idarecilerin alıkonma planıyla ilgili 13 sanık hakkında açılan davada karar çıktı. Mahkeme, bir sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, bir sanığın da 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

FETÖ'cü darbe girişiminin ardından Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe faaliyetlerinin araştırılması sırasında eski Jandarma Kurmay Yarbay Ali Bozgeyik'in karargahın park alanındaki otomobilinde küçük kağıtlara el yazısıyla hazırlanmış notlar ele geçirildi. Notların, dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, dönemin Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, dönemin TEM Daire Başkanı Turgut Aslan, Engin Dinç ve Turan Aksoy'un darbeciler tarafından alıkonmasına ilişkin planları içerdiği tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 13 kişi hakkında dava açıldı. 

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın 2 Kasım 2018'deki celsesinde Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Davanın bugün yapılan karar duruşmasına, sanıklar, taraf avukatları ve sanık yakınları katıldı. Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanıklar, suçsuz olduklarını öne sürerek beraat talebinde bulundu. Sanıkların son sözlerinin alınmasının ardından karar açıklandı.

2 sanığa hapis cezası 

Mahkeme heyeti, otomobilinde not kağıtları ele geçirilen sanık Bozgeyik'e, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Sanık Ferhat Fışkın'ı ise "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. 

Heyet, Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe girişimine yönelik açılan davada "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ceza alan sanıklar Cemil Çetin, Abdullah Serdar Acar, Coşkun Kazankaya, Yusuf Yiğit, Tarık Görener, Ramazan Atım, Özkan Doğanay ve Nurettin Özkan hakkında bu suçtan açılan kamu davasının reddine hükmetti. Sanık Muharrem Demirkale'nin Jandarma Genel Komutanlığındaki darbe davasında, sanık Orhan Yıkılkan'ın ise Genelkurmay çatı davasında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan yargılanmaları nedeniyle bu sanıklar için de aynı suçtan açılan davanın reddine karar verildi. 

Mahkeme, söz konusu 12 sanığın, Bozdağ, Gökçek, Lekesiz, Aslan, Dinç ve Aksoy'un alıkonulması planlarına ilişkin ise "eylemlerin hazırlık aşamasında kalıp teşebbüs aşamasına ulaşmaması, eylemlerinin herhangi bir suça vücut vermemesi" nedeniyle "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme" suçundan beraatlerine hükmetti. Firari durumdaki sanık İbrahim Mert hakkında açılan dava dosyasının ayrılması kararlaştırıldı.  

Abdullah Sarica
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir merkezli “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütü çökertildi İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İzmir merkezli 3 ilde gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında 2 suç örgütünün çökertildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından paylaşım yaparak operasyonlar hakkında bilgi verdi. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre, İzmir merkezli olarak Mersin ve Van’da gerçekleştirilen “Mahzen-13” operasyonlarında elebaşılığını Tahsim Aktaş ve Murat Hanaylıoğlu’nun yaptığı 2 ayrı suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda toplam 25 şüpheli yakalanırken 16 adet tabanca, 2 adet tam otomatik uzun namlulu silah, 10 adet tüfek, çok sayıda fişek, tüfek kartuşu ve muhtelif miktarda uyuşturucuya ise el konuldu. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu İzmir merkezli Mersin ve Van’da düzenlenen operasyonlarda, organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, eğlence mekanlarını cebir ve tehdit kullanarak ele geçirmeye çalıştıkları, esnaflara ait işyerlerini kurşunladıkları, silahlı tehdit ile mağdur şahıslara zorla senet imzalattırdıkları, 3’üncü şahıslar adına para tahsilatı yaptıkları, silah ticareti yaptıkları, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suçlarını işledikleri tespit edildi.
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."