SAĞLIK - 05 Temmuz 2019 Cuma 11:34

Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatlarında mikroteknik yöntemi

A
A
A
Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatlarında mikroteknik yöntemi

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına karar verilmiş ise bunu geciktirmemek gerektiğini söyledi.

Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı ameliyatı ve dar kanal ameliyatı için verilecek kararın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına karar verilmiş ise bunu geciktirmemek gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bu ameliyatlar geciktirilirse, bazen telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkabildiğini belirtti.
Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına karar verildiğinde ciltten itibaren mikroteknik ile çalışıp bütün dokuları çok iyi bir şekilde korumanın önemli olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı veya dar kanal ameliyatlarında hastaya zarar vermemenin önemli ve öncelikli olduğunu ifade etti.

"Tüm dokular korunuyor ve dikiş aldırmaya gerek kalmıyor"

Bel fıtığı ameliyatında veya dar kanal ameliyatında mikroteknik ile çalışıldığında sinir elemanlarının ve diğer dokuların görüntü alanına büyütülmüş, çok iyi aydınlatılmış olarak geldiğinin altını çizen Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, ciltten itibaren emniyetli, estetik, temiz ve dokuların daha iyi korunduğu, hatta ameliyat sonrasında dikiş aldırmayı gerektirmeyen bir ameliyat gerçekleştirilebildiğini vurguladı.
Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, bel fıtığı veya dar kanal ameliyatının mikroteknik ile yapıldığında hastaların ameliyat sonrasında çok daha iyi hissettiklerini, aynı gün yürüyebildiklerini ve ertesi gün taburcu olabildiklerini anlattı.
Doç. Dr. Yıldızhan, "Mikrocerrahi teknik ile yapılan bel fıtığı ameliyatında tek mesafeli bir bel fıtığı için 1,5 ile 2 cm civarında minik bir kesi yeterli olmaktadır. Dolayısıyla mikrocerrahi teknik ile yapılan bel fıtığı ameliyatı estetiktir" dedi.

Bel fıtığı ameliyatının amacı

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Bel fıtığı ameliyatında amaç sinir elemanları üzerindeki basıyı iyi bir operasyonla ortadan kaldırmak, hastanın yakınmalarını sonlandırmak ve düşmüş olan hayat kalitesini çok yükseğe taşımaktır. İnsana duyulan saygının bir neticesi olarak mikrocerrahi teknik ciltten itibaren uygulamaya sokulmalı ve cilt dahil bütün anatomik yapılar doktor tarafından çok iyi korunmalıdır. Bel fıtığı ve dar kanal ameliyatı böyle yapılırsa hastalar ameliyat sonrasında daha iyi bir dönem geçirmektedirler. Ayrıca, hem bel fıtığı hem de dar kanal ameliyatlarının başarı oranı daha iyi düzeyde olmaktadır" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Bel fıtığı ve dar kanal ameliyatı için en iyi teknikler

Tıp biliminin giderek ilerlediğine dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, buna paralel olarak bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı yapan doktorların, gelişmiş, yeni ve daha iyi teknikler kullandığını hatırlattı.
Bu bağlamda klasik bel fıtığı ameliyatlarının yerini mikroteknik, mikroendoskopik teknik ve endoskopik teknik ile yapılan ameliyatların aldığını belirten Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, ameliyat gerektirmeyen henüz ilerlememiş bel fıtığı vakalarında hastayı çok iyi seçmek şartıyla ciltten müdahale tarzında (perkütan) lazerle diskektomi ve nükleoplasti gibi girişimlerin uygulanabildiğini vurguladı.
Fıtıklaşmış diskin, endoskopik teknikle de boşaltılabildiğini anlatan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, kapalı endoskopik bel fıtığı ameliyatı (KEBFA), tam endoskopik bel fıtığı ameliyatı, artroskopik bel fıtığı ameliyatı adı verilen bu girişimlerin, yine hastaların çok iyi seçilmesi şartıyla uygulanabildiğini ifade etti.

Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, "Mesela hastada dar kanal, belde ileri derecede kireçlenme, bel kayması (omur kayması), göç etmiş bel fıtığı gibi bir durum varsa kapalı endoskopik bel fıtığı ameliyatı (KEBFA) bu hastalar için uygun değildir. Ayrıca endoskopik teknik ile mikrocerrahi tekniği birleştiren mikroendoskopik teknik de kullanılmaktadır. Bel fıtığı ameliyatlarında mikrocerrahi teknik ve dar kanal ameliyatlarında 'vidasız' mikroteknikle internal dekompresyon yöntemi kullanıldığında daha iyi sonuçlar elde edildiğini görmekteyiz. Bu iki teknik altın standarttır" şeklinde konuştu.

Hastayı uyutmadan yapılan bel fıtığı ameliyatı

Bel fıtığı ameliyatında ve dar kanal ameliyatında tercih edilen anestezi çeşidi hastanın tamamıyla uyutulduğu genel anestezi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yıldızhan, "Modern anestezi ilaçlarının giderek geliştirilmesinin yanında tıp teknolojisinin ve tecrübenin de artması genel anesteziyi daha emniyetli hale getirmektedir. Böylece hastaların ameliyat dönemi ve sonrasında daha güven içinde tutuluyor. Normal yaşantılarına daha kısa zamanda geçmelerinin sağlanıyor" diye konuştu.
Fakat bazı hastaların ileri yaş döneminde olduklarını ve ilaveten ciddi kalp-damar, böbrek, karaciğer, solunum hastalıklarına sahip olduklarını dile getiren Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, böyle hastaların bel fıtığı veya dar kanal ameliyatında daha temkinli adım atmak gerektiğinin altını çizdi.

Hamilelik, alerjik bünye ve buna benzer durumlarda da genel anestezinin risk açısından düşündürücü olduğunu, ayrıca narkoz korkusu gibi psikolojik engellerin de bulunabildiğini anlatan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan, böyle bir durumla karşılaşıldığında, acı içinde kıvranan hastanın bu ameliyatının genel anestezi ile değil de spinal anestezi ile yapabileceğini belirtti.
"Bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı spinal anestezi ile yapılacaksa hastanın belden aşağısı doktor tarafından küçük bir miktar ilaçla iyi bir şekilde uyuşturularak ameliyat gerçekleştirilir. Böyle yapılan bel fıtığı veya dar kanal ameliyatı esnasında hasta ağrı duymamakta, hatta ameliyat ekibiyle sohbet edebilmektedir. Spinal anestezi ile 80 yaşın üstündeki hastalar bile iyi seçim yapılarak kolayca bel fıtığı veya dar kanal ameliyatına alınabilmektedir. Bel fıtığı ameliyatında doktor epidural anesteziyi de bu amaçla kullanabilir" şeklinde açıklama yapan Doç. Dr. Ahmet Yıldızhan yani gerektiğinde hastaların uyutulmadan da bel fıtığı ve dar kanal ameliyatının iyi bir şekilde, rahatça gerçekleştirilebileceğini vurguladı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.