SAĞLIK - 10 Şubat 2020 Pazartesi 17:39

'Beyaz ekmekten vazgeçip kepekli ekmeğe dönüş'

A
A
A
'Beyaz ekmekten vazgeçip kepekli ekmeğe dönüş'

GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, “Kepekli ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, uzmanlar şöyle açıklamaktadır: Şeker hastaları, kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı çekenler tarafından daha çok tercih edilen kepekli ekmeğin herkes tarafından tüketilmesini öneriyoruz.Bu açıklamalardan sonra yine güç tüketicilerin elinde bulunmaktadır” dedi.

Son zamanlarda sıkça tartışılan ekmek konusu ile ilgili açıklamalarda bulunan Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES ) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, neden tam buğday ekmeği yenilmesi gerektiğini söyledi.

"Beyaz ekmekten vazgeçip kepekli ekmeğe dönüş"
Kamuoyunda, günlük hayatımızda ekmek yiyelim mi yemeyelim mi tartışmaları yapılırken, ülkemizde en yetkili makamlardan kamu açıklamalar geldiğini ifade eden Başkan Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, "Beyaz ekmekten vazgeçip kepekli ekmeğe, şimdiki adı ile ’Tam Buğday Ekmeği’ne dönmemizi tavsiye ediyorlar. Televizyonda o konuşmayı izlerken çocukluk hatıralarıma doğru uzandım farkına varmadan. Mahallemizin fırıncısından yayılan mis gibi tam buğday ekmeğin kokularını, eve götürünceye kadar kiloluk ekmeklerin kenarlarından kopartarak yediğim ekmeğin lezzetini hasret duyguları içerisinde hatırladım. Daha sonra1957 yıllarında üniversite için gittiğim İstanbul’u hatırladım. İstanbul’da ilk defa francala ismi verilen bembeyaz ekmeği tanıdığımı hatırladım. O zaman diliminde daha çok İstanbul’da rum, ermeni, musevi ve zengin azınlığın ekmeği olarak tüketilen francala zaman içinde toplumun devşirme özentilerinin yoğunluğu ile bütün şehirlere ve şehirlilere şamil beyaz ekmek, has ekmek adı ile temel tüketim maddesi haline geldiğini hatırladım" ifadelerini kullandı.

"Özenti ve alışkanlılar sorgulanmaya başlandı"
Batı modernitesinin yaşam sistemi haline gelen bazı özenti ve alışkanlıkların sorgulanmaya başlandığını bildiren Büyüközer, "Bir zaman sonra bu ve benzer batı modernitesinin yaşam sistemi haline getirdiği özenti ve alışkanlıklarının içi boş şeyler olduğu bilincinin başlaması ve yaygınlaşması ile insanlar her şeyi sorgulamaya başladı.GİMDES bu sorgulamalarda önemli bir misyonu yüklendi, toplumda yeme içme alanında önemli hizmetler ifa etti ve ifa etmeye devam ediyor. Başlangıçta ekmekte de tarladaki buğdaydan sofradaki bir dilim ekmeğe kadar 75 adet haram şüpheli ve sağlığa zararlı katkı maddesi kullanılıyordu. Tarım Bakanlığı tarafından zamanla 20 adete kadar düşürüldü. İşte bugün toplumun etkili noktalarından gündeme getirilen ve bizim 2005 yılından beri gündeme getirdiğimiz kepekli ekmek konusunda da ne kadar geç kaldığımızı üzüntü ile görüyorum." dedi.

"En iyi kontrolör tüketicidir."
Un ve unlu mamullerin de sorgulanması gerektiğine vurgu yapan Büyüközer, "Buğday, sağlık açısından yararlı olan B2 ve B6 vitaminleri ile niyasin, folik asit, demir ve çinko içeriyor. Bu maddelerin daha çok yoğunlaştığı kısım olan buğdayın dış kabuğu, un yapımı sırasında ayrıştırılıyor ve bu yüzden ekmeğin besin değeri düşüyor. Bu nedenle, beyaz ekmek yerine kepekli ekmeğin, bugünkü adıyla tam buğday ekmeğin tercih edilmesi daha sağlıklıdır." ifadelerini kullandı. Son olarak uzman görüşlerine yer veren Büyüközer şunları kaydetti.

“Sofralarımızdan beyaz ekmeği kaldırıp, yerine kepekli ekmeği ikame edelim. Kepekli ekmeğin neden tercih edilmesi gerektiğini, uzmanlar şöyle açıklamaktadır: Şeker hastaları, kilo sorunu olanlar, mide ve bağırsak rahatsızlığı çekenler tarafından daha çok tercih edilen kepekli ekmeğin herkes tarafından tüketilmesini öneriyoruz.Bu açıklamalardan sonra yine güç tüketicilerin elinde bulunmaktadır. Bu tedbirlerle israfın da tamamen önleneceğini ümit etmeyelim. Ek tedbirler arasında 200 gramlık ekmek yerine 500 gramlık, bir kiloluk ekmeklere dönülmeli. Dilimli ve ambalajlı yapılmalı. Maya sisteminde doğala dönülmeli. Bu problemin aşılmasının tek yolu, toplumun geniş kapsamlı kampanyalarla uyarılarak eğitilmesi ve sağlıklı olan kepekli ekmek yeme alışkanlığının kazandırılmasıdır. En iyi kontrolör tüketicidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Decoverse reklam filminde milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı Eczacıbaşı Topluluğu’nun banyo yenileme alanında hizmet veren web sitesi Decoverse’ün reklam filminde, milli voleybolcu Hande Baladın rol aldı. Reklamda, Baladın’ın sıradışı smaçları eşliğinde Decoverse’de banyo yenilemeye dair tüm ihtiyaçların bulunduğu anlatılıyor. Eczacıbaşı Topluluğu’nun, banyo yenileme sürecini online hale getirmek amacıyla geçtiğimiz yıl açtığı yeni dijital banyo yenileme platformu Decoverse, yeni reklam filminde Eczacıbaşı takımının yıldız oyuncularından, milli voleybolcu Hande Baladın’a yer verdi. ‘İstediğin banyo olsun’ başlıklı reklam filminin başında, Baladın’ın smaçlarıyla eski bir banyoyu yıktığı görülüyor. Ardından Baladın’ın yanına gelen platform ekibi milli voleybolcuya “Siz bitirdiyseniz biz başlayalım Hande Hanım” diyor ve banyoyu yenilemeye başlıyor. Jüpiter’in kreatif yönetiminde Filmhakika tarafından çekilen reklam filminin yönetmenliğini Caner Çetiner üstlendi. Yapılan açıklamaya göre, banyosunu yenilemek isteyenler, bugün 120 kategoride, 450 farklı markaya ait 70 bini aşkın ürün seçeneği bulunan platform aracılığıyla farklı mimarların tasarımlarından oluşan ilham görselleri ile banyo tasarımlarından fikir alabiliyor, aradıkları en uygun ürünü bulabiliyor, tüm süreç boyunca profesyonel mimarlık ve ustalık hizmeti alabiliyor.
Ağrı Önyargılara meydan okuyan Ağrı’nın tek kadın futbol takımı zirveye yükseliyor Ağrı Aile ve Sosyal Hizmetler Spor Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar 3. Lig 2. Grup’ta mücadelesine devam ediyor. Gösterdikleri kararlılıkla 2. Lig yolunda emin adımlarla ilerleyen takım, önyargılara da meydan okuyarak, önemli başarılara imza atıyor. Yeşil sahalarda gösterdikleri performans ve sosyal sorumluluk projelerindeki katkılarıyla 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan teşekkür plaketi alma başarısını gösteren cesur kadınlar, sahadaki başarılarını Ağrı’yı ve Türkiye’yi gururlandırmak için kullanıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki ASP Gençlik ve Spor Kulübü ile spora adım atan takım, büyük bir kısmı erken yaşta ve zorla evliliklerle karşı karşıya kalan yaşıtlarının aksine, futbol oynama tutkularını gerçeğe dönüştürüyor. Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un destek ve katkıları, takımın moral ve motivasyonunu zirveye taşıyor. Neslihan Gül Koç, kadın futbolcularla sık sık bir araya gelerek, maçlarını izliyor ve yanlarında olarak onlara güç veriyor. Futbolculardan Merve Kurt, "Futbola ilk başladığımda ailem buna çok karşıydı. Sonradan hocalarımın ve arkadaşlarımın desteğiyle bu engeli aştık. Futbola sadece erkeklerin oynayabileceğini düşünmek yanlış. Biz bunu başardık ve kanıtladık. Hedefimiz şampiyonluk ve bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’a, hem yardımlarından hem de maç esnasındaki desteklerinden dolayı en içten dileklerimizle teşekkür ederiz" dedi. Takım kaptanı Kader Şimşek ise, "Biz Ağrı’nın tek kadın futbol takımıyız ve çok da başarılıyız. Seyirciler bizi izleyerek kadınların futbola karşı olan ön yargılarını yıkıyorlar. Bu bize ilham veriyor ve örnek oluyoruz. Daha fazla seyirciye ve desteğe ihtiyacımız var. Bu sayede farkındalık oluşturabilir ve daha fazla kızın bu spora katılmasını sağlayabiliriz" şeklinde konuştu. Takımın antrenörü Önder Tunay da, "Hedefimiz ikinci lige yükselmek. Bu zor bir hedef ancak kızlarımızın azmi ve kararlılığıyla bunu başaracağımıza inanıyorum. Doğu Anadolu Bölgesi’nde kadın futbolunun zorluklarının farkındayız. Fakat futbol kızlarımıza birçok imkan sunuyor. Spor lisesine geçişlerde önemli rol oynuyor, üniversite imkanı sunuyor ve beden eğitimi öğretmenliği gibi alanlarda iş imkanları oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Ayrıca Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un desteğine değinen Tunay, "Valimiz Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç hanımefendi bize çok büyük destek oluyorlar. Bu sayede şampiyonluk hedefimiz daha da güçlendi. Onların desteğiyle Ağrı’ya ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne bu şampiyonluğu getirmek istiyoruz" cümlelerine yer verdi.
İzmir Medical Point araç tercihini ‘çevreden’ yana kullandı ‘Gezegenin sağlığı eşittir insan sağlığı mottosuyla’ yoluna devam eden İEÜ Medical Point Hastanesi’nde çevre dostu elektrikli araç TOGG, makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Medical Point Hastaneleri olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak fosil yakıt üretmeyen TOGG’u tercih etmek oldu” dedi. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında sıcaklık artışını 1,5 C ile sınırlı tutmak için, sera gazı salımını 2030’a kadar yüzde 45 azaltmak, 2050 yılına kadar da net sıfır hedefine ulaşmak hedefleniyor. Medical Point Hastaneler Grubu da net sıfır hedefinde önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyor. Uyguladığı enerji politikaları sonucunda geçtiğimiz yıl "ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Sertifikası" almaya hak kazanan İEÜ Medical Point Hastanesi’nin bahçesine elektrikli araçlar için iki adet şarj istasyonu da kuruldu. “Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz” İEÜ Medical Point Hastanesi, makam aracı tercihini de ‘çevreden’ yana yaptı. Yerli ve milli üretim, çevre dostu elektrikli araç TOGG, hastanede makam aracı olarak kullanılmaya başlandı. Tamamen elektrikli olan TOGG’un karbon salınımı, geleneksel yakıt tüketen araçlara oranla çok daha düşük. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba ‘net sıfır karbon’ hedefiyle çevre dostu uygulamaları hayata geçirdiklerinin altını çizdi. Kubba, “Son yıllarda dünyada iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini yoğun bir şekilde yaşıyoruz. Bu da bize her geçen gün gelecek için sorumluluk almanın aciliyetini hatırlatıyor. Medical Point Hastaneler Grubu olarak çevre dostu politikalar izlemeye devam ediyoruz. Bunun son örneklerinden biri de makam aracı olarak TOGG’u tercih etmek oldu. TOGG, yerli ve milli olması dolayısıyla bizleri gururlandırmakla kalmıyor, fosil yakıt tüketmediği için de çevreyi de kirletmiyor” diye konuştu.