GÜNDEM - 25 Kasım 2020 Çarşamba 12:26

Beyin felci hastası 7 yaşındaki oğlunu yürütebilmek için gece gündüz el işi yapıyor

A
A
A
Beyin felci hastası 7 yaşındaki oğlunu yürütebilmek için gece gündüz el işi yapıyor

Antalya’da ev hanımı Özge Koptur, Serebral Palsi (beyin felci) hastası 7 yaşındaki oğlu Mehmet Emir’i yürütebilmek için gece gündüz el işi yapıyor. Her ilmeği oğlunun yürüyeceği günü hayal ederek atan Koptur, Korona virüs sürecinde elinde kalan ürünlerinin satılması için destek bekliyor.

Muratpaşa ilçesinde yaşayan 33 yaşındaki ev hanımı 3 çocuk annesi Özge Koptur’un şu an 7 yaşındaki oğlu Mehmet Emir Koptur’a 5 aylıkken Serebral Palsi (beyin felci) teşhisi konuldu. Oğlunun hastalığını duyduğunda büyük üzüntü yaşayan anne Koptur,‘doktorların çok iyi tedavi uygularsanız Emir yürüyebilir’ sözüyle harekete geçti. Oğluyla yakından ilgilenebilmek için başka bir işte çalışamayan Koptur, 3 yıldır evinde el işi çanta, kazak,patik, nazarlık, lif setleri, kırlent, yılbaşı ürünleri gibi çeşitli süs eşyaları örmeye başladı. Koptur, oğluna daha iyi imkan sunabilmek için gece yarılarına kadar örgü örmeye devam etti. Evinin bir odasını Emir’in yürümesini sağlayacak araçlarla donatmayı başaran anne Özge Koptur, bir odayı ise örgü atölyesine çevirdi. Oğlunun eğitim sürecinden de geri kalmasını istemeyen Özge Koptur, Korona virüse rağmen yılmadı. Uzaktan eğitiminin yanında, kendi de oğluna ders çalıştıran anne Koptur, pandemi nedeniyle satışlarının düşmesi nedeniyle üzüntü yaşadı. Gelirinin azalmasıyla, oğluna sağladığı tedavi seanslarında düşüş yaşayan Koptur, buna rağmen yılmadı ve ilmeklerini atmaya devam etti. Geliri üçte bir oranında düşen Özge Koptur, korona virüs sürecinde elinde kalan el emeği göz nuru ürünlerinin satın alınması için destek bekliyor.

"Her ilmeği oğlum için atıyorum"

Anne Özge Koptur, Serepral Palsi (beyin felci) hastası olarak dünyaya gelen Mehmet Emir’in 7 yaşına geldiğini söyledi. Hastalıkla mücadelelerinin halen devam ettiğinin altını çizen Koptur, “Oğlumun bu süreci sağlıklı atlatabilmesi için yoğun şekilde fizik tedavi alması gerekiyor. Bize ayda verilen 8 seans yeterli gelmiyor, buda sadece fizik tedavi. Duyu bütünleme, hippo, aqua terapi, robot bunlar malesef yok. Bende bu tedavileri alabilmesi için evde el işleri örüyorum” dedi.

Sabahlara kadar el emeği göz nuru dökerek yaptığı örgüleri sosyal medya üzerinden satmaya çalıştığını dile getiren Koptur, onlarca ilmeği oğlunun yürüyebilmesi için attığını kaydetti.
Emir’in haftanın 6 günü yoğun fizik tedaviye gittiğini ifade eden Özge Koptur, evde de kendisinin egzersiz odasında yürüyüş ve fizik tedavi yaptırdığını belirtti.

"Adım atamıyordu"

Oğlunun tedavisi için 3 yıldır evini el işi atölyesine çevirdiğine değinen Koptur, “Yılbaşı yaklaştığı için o güne özel ürünler yapmaya çalışıyorum. Bunun yanında çanta, şal, kırlent sentleri, yıl başı masa örtüsü, Noel Baba, nazarlık, lif setleri, panduf bot, kukuleta yapıyorum. Fazlasıyla zor işler yapıyorum ama oğlumun bir adım yürümesini gördüğüm zaman benim bütün yorgunluğum gidiyor. Bu işe başlamadan önce oğlum adım atmıyordu. Ama ben kendi ve duyarlı vatandaşlarımızın desteğiyle oğluma çeşitli tedaviler aldırdım. Mehmet Emir, şuan az da olsa adım atmaya başladı. Bıraktığım zaman 10 adım kendisi gidebiliyor. Aralık ayı sonunda Mehmet Emir Ankara’da 3 ameliyatı birden olacak” dedi.

"Tedavi seanslarını eksik almaya başladı"

Koptur, Korona virüs sürecinin hem satışlarını hem de oğlunun tedavi dönemini olumsuz etkilediğini bildirdi.
Pandemiden önce Mehmet Emir’in aylık 11 bine yakın tedavi masrafını ödeyebildiğini ifade eden Özge Koptur, “Mehmet Emir; hippo, aqua terapi, özel masaj, hidroterapi alabiliyordu. Şu an mümkün değil çünkü hem Korona virüs hem de maddi gücümüz buna el vermiyor. Sadece robot ve duyu bütünleme tedavisini zor karşılıyorum. Yurt dışından verilen destekler bizi ayakta tutuyor. Bu ay 19 fizik tedavi seansı borcumuz var. Bunu ödeyemezsem Emir devam edemez. Bunun ücreti de 3 bine yakın bir maliyeti var. Bu ücreti karşılamak zorundayım” şeklinde konuştu.

"Yürüyeceğine inanıyorum"

Evinin 2 odasını Mehmet Emir’in sağlığına kavuşması için düzenlediğinin altını çizen anne Koptur, oğlunun yürüyeceğine inandığını belirtti.

Mehmet Emir’in yüzde 95 zihinsel ve bedensel engelli olduğunun kendisini söylendiğini aktaran Özge Koptur, “Yoğun fizik tedavi ve ilgiyle oğlum iyileşme sürecinde. Mehmet Emir’in zihinsel hiçbir problemi kalmadı. 10 adım evin içinde yürüyebiliyor. Tedavisine devam edebildiğimiz sürece Mehmet Emir’in yürüyeceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

"Bağış yapmasınlar"

Yaptığı ürünlerin alımı noktasında destek isteyen Koptur, kimseden karşılıksız yardım beklemediğinin altını çizdi.
Sadece alınan ürünlerinin karşılığını isteyen Koptur, “Oğluma bağış toplanmasını, karşılıksız hiçbir şey istemiyorum. Yurt dışındaki takipçilerimiz karşılıksız, Mehmet Emir’in seansını karşıladılar. Ben ürün göndermek istesem de kabul etmediler” dedi.

"Mehmet Emir’den mesaj"

Mehmet Emir ise, “Annemin siparişe ihtiyacı var. Sipariş veren herkese teşekkür ediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Ben yürümek ve koşmak istiyorum" diye konuştu.

İsa Akar-Gazi Taş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı. Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Hastanede tedavi altına alındılar Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı. "Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi" Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi. Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
İstanbul Ersin Destanoğlu: “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Beşiktaş’ın tecrübeli kalecisi Ersin Destanoğlu, daha iyi sonuçlar almak için çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek, “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” dedi. Trendyol Süper Lig’in 33. haftasında Beşiktaş, sahasında karşılaştığı MKE Ankaragücü’nü 2-0 mağlup etti. Siyah-beyazlılarda sakatlığı bulunan Mert Günok’un yerine 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, maçın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İyi bir futbolla galip geldikleri için mutlu olduğunu dile getiren Destanoğlu, “Bizim için güzel bir akşamdı. Tempolu, coşkulu güzel bir maç oynadık. Kazandığımız için mutluyuz. Önümüzde önemli bir kupa maçı var. Bugünkü maç bizi o maça da bira hazırladı. Rakibimizi de daha iyi tanıdık. Moral motivasyonumuzu yukarı çekerek daha iyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. Uzun süre sonra kazandıklarına değinen siyah-beyazlı takımın kalecisi, “Taraftarlarımız 5 maçlık serüvende bizden galibiyet bekliyordu. Biz de Serdar Hoca’yla birlikte içerideki moral ve motivasyonu sahaya yansıtıp taraftarlarımızı galibiyetle buradan uğurladığımız için mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi biliyor” Serdar Topraktepe’nin takımla bağını hiç kopartmadığını vurgulayan Ersin Destanoğlu, "Öncelikle Santos Hoca’ya teşekkür ederim. Buraya geldi ve takımı yukarı çıkartabilmek için elinden geleni yaptı. Serdar Hoca bu kulübün DNA’sını çok iyi bilen, oyuncularla iyi diyaloğu olan bir hocaydı. Bizimle hep irtibat halindeydi. Bugün için sahada neler yapmamız gerektiğini söyledi. Biz de çıkıp oynadık” diyerek sözlerini tamamladı.