ASAYİŞ - 09 Ağustos 2022 Salı 13:11

'Beynimdeki çipi çıkart' deyip doktora silah çekerek darp etti

A
A
A
'Beynimdeki çipi çıkart' deyip doktora silah çekerek darp etti

Elazığ’da bulunan Mediline Hastanesinde noröloji uzmanı Dr. Oktay Kapan, şizofreni hastası olduğu iddia edilen bir kişi tarafından önce silahla tehdit edilip ardından darp edildi. Zanlının "Beynimdeki çipi çıkart, takip ediliyorum" dediği kaydedildi.

Olay, dün Elazığ’da bulunan özel Mediline Hastanesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, nöroloji uzmanı Dr. Oktay Kapan'ın daha önce hastası olduğu öğrenilen Serhan D., yeniden tedavi amaçlı hastaneye geldi. Tedavi için odaya giren Serhan D., Uzm. Dr. Kapan'a daha önceden geldiğinde beyninin içinde bir çipin olduğunu ve onun çıkartılmasını istediğini belirtti. Beyninde herhangi bir şeyin olmadığını kabul etmeyen ve beyninde çip olduğunu ısrarla vurgulayan Serhan D., Uzm. Dr. Kapan'ı tehdit ederek, "Eğer beynimdeki çipi çıkartmazsanız belimdeki silahta bulunan mermileri ağzına boşatırım" deyip hocayı tehdit etti. Tehdidin ardından hocayla kavgaya tutuşan şahıs, güvenlikçiler tarafından etkisiz hale getirildi. Olayın haber verilmesi üzerine bölgeye gelen ekipler, doktora saldıran vatandaşı yakalayarak karakola götürdü.

'Beynimdeki çipi çıkart' deyip doktora silah çekerek darp etti

"Beni Amerika takip ediyor" demiş

Maalesef son zamanlarda çok sık yaşanan olaylardan bir tanesinin başına geldiğini belirten nöroloji uzmanı Dr. Oktay Kapan, "Normal bir vatandaş daha önce de hastaneye gelmişti ve şikayeti benim başıma çip takılmış onu bulmanızı ve çıkarmanızı istiyorum diyordu. Biz de aylar önce beyin MR'ı istemiştik ve çekmiştik. Hastanın beyninde herhangi bir duruma rastlamadık. Niye çip var diye sorduğumuzda 'Beni Amerika ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan takip ediyor' diye ifadede bulundu. Neden onlar seni takip ediyor diye sorduğumuzda 'Ben zamanında onların yanında çok bulundum şimdilerde onlara küfürler ve hakaretler ediyorum bu yüzden de beni takibe almışlar bundan dolayı da o çipi bulup çıkarmanızı istiyorum' dedi. Biz de kendisine yardımcı olduk ve beyin MR’ı çektik, beyninde herhangi bir şeye rastlamadık. Kendisine bunu anlattık ama bir türlü anlamadı. Bu süreç zarfında zaman zaman polikliniğimize gelerek bizi tehdit etti. Siz nasıl doktorsunuz nasıl Hipokrat yemini ettiniz sen kimden korkuyorsun tarzında hakaretlerde bulundu. Bir arada sosyal medya üzerinden mesajlar yazıp durdu. O mesajları da emniyet ekiplerine teslim ettim. Dün hasta yine polikliniğimize gelerek 'Sen bana beynimde çip olmadığını söyledin ama benim beynimde çip olduğunu ben biliyorum benim kafamda bir iz var. O çipi de kulak burun boğaz doktoru taktı ben o çipi bulup çıkarmanı istiyorum' dedi. Kendisine anlattım daha önceden beyin MR’ı çektik bir şeyin olmadığını sana ispatladık ama kendisi bizlere inanmadığını söyledi. Yeniden çektirmeyi istedi. Ben de bir daha para verip giriş yapmasına gerek olmadığını söyleyince bana dönüp 'Belimde silah var tetiğini indirmişim bütün mermileri senin ağzına boşaltırım' dedi. Elini beline atınca bende onun üzerine atladım. Yaklaşık 15 dakika boğuştuk odaya ikinci bir şahıs daha geldi. Kafama ve vücuduma bir takım darbeler aldım. Boğuşma sonucunda silahı ellerinden alarak şahısları etkisiz hale getirdim. Hakikaten dediği gibi mermiler silahın ağzında tamamen ateşlenmeye hazır bir vaziyetteydi. Silahı da olduğu şekilde polis ekiplerine teslim ettim. Dün olaydan sonra karakola giderek şikayette bulundum. Gereken yerlere de başvurumuzu yaptık inşallah bugün bir karar çıkacak. Maalesef dün bir doktor daha ölecekti. Bu her gün yaşanan olaylar. Son zamanlarda sağlık çalışanlarına şiddet artarak devam ediyor. Bu adamlar kısa süre sonra cezaevinden veya karakoldan bırakılıyorlar. Bana yapılan olay bir hakim veya savcıya yapılmış olsaydı neler olurdu. Dün ben bir saniyelik bir hareket yapmasaydım ben başta olmak üzere birkaç kişi hayatından olmuş olabilecekti. Adliyelere ve hükümet konaklarına girdiğimizde kapıda X-Ray cihazları var kimse silah, bıçak veya kesici aletle giremiyor ama hastaneye herkes elini kolunu sallayarak girebiliyor. Bunların önleminin alınması gerekiyor” dedi.

Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.