ASAYİŞ - 03 Eylül 2021 Cuma 11:29

Bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Yağmur’un ailesi konuştu

A
A
A
Bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Yağmur’un ailesi konuştu

27 Temmuz 2021 tarihinde Aydın'ın Didim ilçesinde bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Didimli Yağmur Tayhan’ın acılı ailesi kızlarının öldürülmesinin ardından ilk kez konuştu. Acılı Tayhan ailesi katilin en ağır cezayı almasını isterken “Geç gelen adalet; adalet değildir. Bir an önce yargılamanın başlamasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Aydın'ın Didim ilçesinde 25 Temmuz günü alışveriş yapmak için evden ayrılan ve 27 Temmuz günü iş yerlerinin karşısında vahşice öldürülerek cansız bedeni bulunan 16 yaşındaki Yağmur Tayhan’ın ölümünün üzerinden 38 gün geçti.

Olaydan 38 gün sonra acılı Tayhan ailesi basına açıklamalarda bulunarak katilin zanlısını kendilerine yakınlaşma süreci ile olayın neden işlendiğine ilişkin bilgiler paylaştı.

Bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Yağmur’un ailesi konuştu

“Yabancı eşi üzerinden tanışıklık kurmaya çalıştı"

Acılı anne Ayşe Tayhan (37), "Bir yıldır o dükkandaydık kiracı olarak. O da her cumartesi müşteri olarak buraya geliyordu. Bizimle samimiyet kurmak için 'bacım, kardeşim' 'ben bu çocukların amcası dayısıyım' gibi sözlerle ya da 'benim eşim yabancı Türk kültürünü bilmiyor, sizinle bir şeyle yapalım ailecek, gelin işte görüşelim' diyerekten katıldı bizim yanımızda evine de çok davet etti ama gitmedik. İşlerimiz var diyerek geçiştirdik. O şekilde tanışmış olduk. Sürekli dükkana gelip çay kahve içip etrafımızda dolanıp bizimle muhabbet kurmaya çalışıyordu” dedi.

“Bu şekilde olacağını düşünemedik”

Yağmur’un kaybolduğu bir günün öncesini anlatan anne Ayşe Tayhan, "Olaydan bir gün önce biz dükkanımızı açtık, o gün geldi oraya. Çocuğuma 'Bayram geçti, sen benimle bayramlaşmadın amcam değil miyim ben senin gel elimi öp' diyerek elini öptürdü. Bayram hediyesi aldığını söyledi. Kızım dil bölümünü istiyordu, okulda da bunu seçti. Eşinin yabancı olmasından fırsattan istifade 'işte gel eşimle görüşüp konuşursun dilini geliştirirsin, eşimin dil kitapları var, geliştir dilini okul hayatında başarılı olursun' diyerek çocuğumla sürekli yakınlık kurmaya çalışıyordu. Biz de adamın yaşı büyük olduğu için hiçbir şekilde şüphelenmedik, benim kızıma farklı amaçla yaklaşabileceğine düşünemedik” diye konuştu.

“Katille ilgili iddialara sert tepki”

Katille ilgili ortaya atılan iddialara da sert tepki gösteren Tayhan, "Akli dengesi yerinde değil gibi haberler çıkmış ama öle bir şey yok. O gün gitmiş dükkanımızın karşısında zücaciye dükkanı var, oradan iki tane koli bandı almış. Bu olayı tasarlayarak yapmış, bu olayın başka savunması yok. En ağır cezayı almasını istiyorum. Kesinlikle iyi halde, akli dengesi olup olmamış yada uyuşturucu etkisi altında kalmış gibi söylentiler çıktı, bu tür konulara itibar etmemelerini istiyorum” dedi.

“İngilizce öğretmeni olmak istiyordu”

Olay sonrasında aile olarak çok yıprandıklarını ifade eden anne Ayşe Tayhan, “Ailecek çok yıprandık; böyle bir şeyi konduramadık. Çok yıprandık bu olaydan dolayı ve ben çocuğumu bu şekilde onu toprağa gömmek istemezdim. Onunla ilgili gelecekte umutlarımız hayallerimiz vardı. Dil bölümünü seçti; İngilizce öğretmeni olmak istiyordu. 38 gün oldu onun göremiyoruz, sesini duyamıyoruz. Çok zor Allah kimseyi yaşatmasın evlat acısı vermesin ama Yağmur son olmayacak olmadı da; bir an önce bu tür özellikle cinayetlerde kesin bir çözüm istiyoruz. Bunların olmaması için cezaların ağırlaştırılmasını istiyoruz" açıklamasında bulundu.

Bıçaklanarak öldürülen 16 yaşındaki Yağmur’un ailesi konuştu

“Adalet bir an önce tecelli etsin”

Acılı baba Mehmet Tayhan ise (43) katili işlettikleri dükkan sayesinde tanıdıklarını kaydederek “Kendisini bir yıldır tanıyoruz, sadece Cumartesi günü dükkan açtığımızdan geliyordu. Eşiyle de geliyordu, evine de davet etti ama biz gitmiyorduk. Eşi yabancı, bizim kültürümüzü anlatalım diye bizi davet ediyordu ama aile ortamını bilmediğimiz için gitmiyorduk" dedi.

Olay gününden bahseden baba Tayhan, "Olayın olduğu son gün ise dükkana gelmiş, çocuğumuzun peşindeymiş, Bayram diye elimi öpün diye gelmiş: Çocuğum ondan kötülük geleceğini düşünmemiş. Kötülük düşünmemiş kızım, hediye aldım diye evine çağırmış. Normal bir ölüm değil yaşanılanda basit değil herkes üzülüyor ama kimsenin içi bizim kadar yanmıyor" dedi.

Adalet istediklerini belirten baba Tayhan “Artık bundan sonrası adalet, Adli tıptan gelecek sonuç ve olayların nasıl çözüleceği ne olacaksa bir an önce başlasın. Geç gelen adalet, adalet değildir. Bir an önce adaletin tecelli etmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Didim Cumhuriyet Mahallesi'ndeki iş yerlerinin karşısında oturan komşuları Nizam Cansızlar (53) tarafından vahşice bıçaklanarak öldürülen ve cesedi de olayın meydana geldiğini apartmanın yanındaki boş arsada bulunan Yağmur Tayhan’ın katili olay günü yakalanmıştı. Emniyet katili ve suç delillerini tek tek tespit ederken, katil tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Hüseyin Çalışkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.