GÜNDEM - 22 Ekim 2021 Cuma 21:34

Binali Yıldırım: “Millet iradesi devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye’nin kat edeceği yol yok”

A
A
A
Binali Yıldırım: “Millet iradesi devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye’nin kat edeceği yol yok”

Eski Başbakan ve AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, milletin iradesinin devlet idaresine dönüşmemesi halinde Türkiye’nin yol kat edemeyeceğini söyledi.

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Sivas’ta AK Parti İl Genişletilmiş Divan Toplantısına katıldı. Toplantı öncesi esnaf ziyaretleri yapan Yıldırım ile Sivaslılar arasında renkli diyaloglar yaşandı. Yıldırım bir kadını vatanı görevini Suriye’de yapan nişanlısı ile görüştürdü. Yıldırım katıldığı AK Parti İl Genişletilmiş Divan Toplantısında klip sürprizi ile karşılandı. Yıldırım, kendi görüntülerin yer aldığı klibi izlerken duygu dolu anlar yaşadı. Yıldırım’da konuşması sırasında Sivaslılara bir sürpriz yaptı. Binali Yıldırım cep telefonu ile aradığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Sivaslıları buluşturdu. Erdoğan, Yıldırım’ın telefonu aracılığı ile salona seslendi.

Erdoğan konuşmasında şunları söyledi. “Sevgili Sivaslı kardeşlerim. Genişletilmiş il başkanları, genişletilmiş il divanında sizlerle bir arada olmaktan duyduğum, memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Öncelikle bu genişletilmiş divanın Sivas’ımız için hayırlara vesile olmasını Allah’tan diliyorum. Çok önemli bir döneme giriyoruz. Bu dönem içerisinde ben inanıyorum ki Sivaslı kardeşlerim tüm ezberleri bozacaktır. Gerek kadın kolları gerekse gençlik kolları olarak, ben bu başarıyı tanıdığım, bildiğim, inandığım Sivas teşkilatında görüyorum ve Sivas’ta ilk yapacağımız mitingde veya orada bir araya gelme suretiyle, toplu açılış törenleri ile bunu göreceğime inanıyorum. Bu duygular içerisinde Sivas’ı Sivaslı kardeşlerimi en kalbi hislerle selamlıyorum. Geceniz mübarek olsun, geleceğiniz aydınlık olsun. 2023 şimdiden bizim için zafer muştusu olsun.”

“Milli irade olmadan devlet idaresi olmaz”

Yıldırım konuşmasında milli iradenin önemine değinerek, “Milli idare olmadan devlet idaresi olmaz. Ama milli idareye sahip çıkamayan iktidarları da gördük. Nerede gördük? 28 Şubatta gördük. Nerede gördük; 80’de, 71’de ve 60’da gördük. Ama o milli iradeye kafa tutan, el sallayan, ayar vermeye çalışanlar 2000’lerden sonra da o alışkanlıklarını devam ettirmek istediler. 27 Nisan e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Onlara dedik ki ‘1 dakika, öyle yağma yok. Biz emri milletten alırız, milletin dediğini yaparız, onun dışında bize hiçbir şey sökmez’ gelen mektubu iadeli taahhütlü olarak gönderdik, Yetmedi 17-25 Aralık alçak FETÖ yargı-kolluk darbesi girişimi ile karşı karşıya kaldık. Yine dik durduk. Kim dik durdu. Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları millet adına dik durdu. Çünkü bize yetkiyi ve gücü veren millettir. 15 sene sandık koyduk milletin önüne. 15 sene hesap verdik, halende veriyoruz, devam edeceğiz. Millet iradesi devlet idaresine dönüşmedikçe Türkiye’nin kat edeceği yol yok. Vesayetçiler, terör seviciler, bölücüler, kutsallarımızı istismar edenler, değerlerimizi aşındıranlar yılmadılar. 15 Temmuz’da karşımıza çıktılar. 15 Temmuz onlara göre altın vuruştu. Hiçbir güç ve kudret artık onların elinden bu işi alamaz diye düşündüler. Çünkü şeytanca ve sinsice plan yaptılar. Asker ve polis kılığına girdiler. O güzel elbiseliyi lekelediler. Yetmedi devletin milletin parası ile aldığı uçak ve helikopterleri, tankları, ağır silahları millete doğrultular. Bu alçaklığı da yaptılar. Ama millet, lideri Recep Tayyip Erdoğan ve milletin seçtiği hükümet, onun başkasını meydanlara davet etti, millet göğsünü siper etti. Kadını ile erkeği ile genci ihtiyarı ile bir olup alçaklara dur dedik. O gece bayrak inmedi ezanlar dinmedi. Tankın gücü halkın ve hakkın gücü karşısında mağlup oldu.” dedi.

“20 yıl şeytan taşladık”

Yıldırım, 20 yıl boyunca şeytan taşlamak zorunda kaldıklarını belirtip, “Bugünlere gelirken keşke bölücü terör örgütünden, FETÖ’cü terör örgütünden bu sorunları yaşamasaydık. Hep dikkatimizi Türkiye’nin kalkınmasına verseydik. Hep projelere zaman ayırsaydık. Hep insanımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın daha güzel bir geleceği için çalışsaydık bugün inanın yaptığımız işin en az 5 katı daha iş yapardık. 20 yılda şeytan taşlamaktan arda kalan zamanlarda ancak iş yapabildik.” şeklinde konuştu.

Demet Karakuş - Mustafa Koçyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.