EĞİTİM - 19 Kasım 2019 Salı 09:43

Binali yıldırım’a ‘Fahri Doktora’ ünvanı verildi

A
A
A
Binali yıldırım’a ‘Fahri Doktora’  ünvanı verildi

Girne Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’nin kuruluş ve gelişimine yaptığı katkılar nedeniyle, TBMM eski Meclis Başkanı, Başbakanı ve aktif AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım'a ‘Fahri Doktora’ ünvanı verildi.

Üniversite kampüsünde gerçeklesen Fahri Doktora takdim törenine, KKTC Başbakanı Ersin Tatar, T.C. Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Girne Üniversitesi Kurucu Rektörü Yrd. Doç. Dr. Cemre Günsel Haskasap, Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İrfan Günsel, Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, YÖDAK temsilcileri, üniversite temsilcileri, Başbakanlık Başdanışmanı Ahmet Savaşan, rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ile davetli misafirler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu ile KKTC Başbakanı Ersin Tatar birer konuşma yaptı. 

Başbakan Ersin Tatar “Bu tablo karşısında gerçekten gurur duyuyorum”

Başbakan Tatar, “Bu tablo karşısında gerçekten gurur duyuyorum ve tebrik ediyorum. Girne Üniversitesi’nin donanımlı olanakları ile öğrenim görerek KKTC topraklarında sunulan imkanlarla kendinizi eğitmek ve geleceğe fevkalede bir şekilde hazırlanmak önem taşıyor” dedi.
Doğu Akdeniz havzasında son dönemde yaşanan mücadeleye de değinen Tatar, Türkiye’nin KKTC’ye mavi vatan konusunda verdiği desteğin altını çizdi. Başbakan Ersin Tatar ayrıca Binali Yıldırım’a şahsen yıllardır KKTC’ye verdiği destek ile Türkiye’nin zenginliklerini buraya aktardığı için teşekkürlerini sunarak konuşmasını noktaladı.

“Binali Yıldırım Türk denizciliği ve havacılığının gelişmesi için öncü fikirler ortaya koydu”

Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu konuşmasında “Üniversitemiz 2014 yılında Yakın Doğu Üniversitesi Denizcilik Fakültesinin devri ile kuruldu. Aynı yıl Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakülteleri de eklenerek, bugün 13 fakülte, 1 yüksekokul, 3 lisansüstü enstitüsü, 4 meslek yüksekokulu ve 3 araştırma merkezinde toplam 57 programla eğitim ve araştırmalarını sürdürüyor. Tam donanımlı Tıp Fakültesi hastanesi, Diş Fakültesi Hastanesi, son teknoloji Deniz Simülasyon Laboratuarları, uçuş simülatörü, iki adet modern eğitim uçağı, tüm Kıbrıs’ın tam donanımlı tek araştırma gemisi, uluslararası düzeyde hizmet veren Havacılık İngilizce Test Merkezi, 600 yatak kapasiteli öğrenci yurdu ile gelişmiş bir Üniversite yapısına kavuştu” dedi. Ayrıca Salihoğlu, “18 Mayıs 2004 tarihinde ARPA/ECDIS simülatörlerinin açılışı ve sertifikasyonu, 1 Nisan 2006 yılında GMDSS simülatörü ve Yangın eğitimi Merkezi ve Can Filikası, Gemiyi Terk eğitim Platformu ve Havuzunu açılışı da gerçekleştirildi” diyerek devam etti.

Binali Yıldırım’a Fahri Doktora ünvanı takdim edilmesi ile ilgili olarak da Salihoğlu ,“Fahri Doktora gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, Girne Üniversitesi gelişimi, Türk Denizciliği ve havacılığı için öngörmüş olduğu fikirler doğrultusunda yapılandırılmış, tüzel kişiliğini kazanmış ve bu günlere taşınmıştır. Fahri Doktoramızı kabul buyurdukları için şükranlarımı arz ederim” ifadelerinde bulundu.

Binali Yıldırım: “Geçmişini tanımayan bireyler geleceği yaşayamaz ve geleceği inşa edemez”

Fahri Doktora Takdimi töreninde konuşan TBMM eski Meclis Başkanı, Başbakanı ve aktif AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım ise konuşmasının başında katılımcıları selamlayarak, Girne Üniversitesi’nde olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

“Geçmişini tanımayan bireyler geleceği yaşayamaz ve geleceği inşa edemez” diyen Yıldırım, tarihsel süreci ve yaşananları bilmenin bağımsızlığı sürdürmek için önemli olduğunun altını çizdi. Anavatan Türkiye’nin adada yaşananlara kayıtsız kalmadığını ve 20 Temmuz Barış Harekatı’nın bugünkü barış ortamının sağlanmasına yol açtığını ifade eden Yıldırım, özgürlük ve egemenliğin en önemli noktalar olduğunu dile getirerek, adanın iki egemen devleti olduğuna vurgu yaptı.

Yıldırım, KKTC ve Türkiye’nin mevcut toprakları dışında mavi vatan da olan paylarının gasp edilmek istendiğini ancak tarih ve coğrafyadan gelen hakların siyasi irade ile korunacağını vurgulayarak, 1974 sonrası yaşanan süreçte uygulanan ambargoların getirdiği tecrübelerle yerli savunma sanayine yönelindiğini ve bunun sonuçların alındığını, Türkiye’de sahip olunan her türlü hizmetin KKTC’de olması için her zaman için çaba gösterdiklerini ve buna devam edeceklerini kaydetti.
Binali Yıldırım son olarak Girne Üniversitesi rektörü, senatosu, mütevelli heyetine teşekkürlerini sunarak, bu gibi ünvanların hizmet konusundaki güçlerini arttırdığını, KKTC’de olmaktan ve gördükleri ilgiden mutluluk duyduklarını ifade etti.

Doktora tehvidi gerekçesi okundu

Konuşmaların ardından Yıldırım’ın özgeçmişi ile Girne Üniversitesi tarafından tevdi edilen ‘Fahri Doktora’ ünvanına ait senato kararı okundu. Kararın okunmasının ardından Salihoğlu tarafından Yıldırım'a cübbesi giydirilerek, Girne Üniversitesi Kurucu Rektörü Yrd. Doç. Dr. Cemre Günsel Haskasap ile Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel tarafından da ‘Fahri Doktora’ ünvanı takdim edildi.

Havacılık ve Uzay Bilimleri fakültesi uçuş simülasyon sistemi açıldı

Fahri Doktora üvanı takdimi töreninin ardından Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Uçuş Simülatörü’nün açılışı da Binali Yıldırım tarafından yapıldı. Açılışın ardından Girne Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi ve Uçuş Simülasyon Eğitim Cihazı Direktörü Hüray Ahmet Yılmaz eşliğinde Yıldırım ile Günsel bir uçuş denemesi yaptı.
En gelişmiş ALSIM ALX Uçuş Seyrüsefer ve Prosedürleri Eğiticisi sistemine sahip olan Girne Üniversitesi, bu sistem ile Pilotaj öğrencilerinin Havayolu Taşımacılığı Pilot Lisansı almalarını destekleyen eğitimler verilecek.

Gerçek uçuş hissi veriyor

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA)’nın gerektirdiği tüm düzenlemelere uygun olan simülatör cihazı Tek Motor Pistonlu ve Çok Motorlu Pistonlu cihaz uçuş eğitimi sağlıyor. Simülatörün kullanıcı dostu tasarımı ile birlikte güvenilirlik ve görselleştirme efektleri, öğrencilere mükemmel bir eğitim ortamı sunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.
Antalya Bakan Ersoy: "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Antalya’da Doğu ve Güneydoğulu iş insanlarının iftar yemeğine katıldı. Burada konuşan Bakan Ersoy, Antalya ve ilçelerinde gerçekleştirdikleri ziyaret ve buluşmalarda yapılan çalışmaları inceleme ve eksiklikleri yerinde tespit etme imkanını bulduklarını söyledi. “Vatandaşlarımızı dinledik, çiftçilerimizle dertleştik, basınımızla buluştuk, esnafın taleplerini not ettik” diyen Ersoy, Antalya’nın tüm noktalarına nüfuz ederek adeta şehrin röntgenini çektiklerini aktardı. "Bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız" Turizm konusuna da değinen Bakan Ersoy, küresel düzeyde yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörün büyük sorunlar yaşadığını belirterek, "Herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda hayata geçirdiğimi doğru politikalar ve geliştirdiğimiz stratejiler neticesinde hem şehrimiz hem de ülkemiz adına büyük bir başarı elde ettik. Antalya’da transfer yolcular dahil 16 milyonu aşkın ziyaretçiyle rekor kırarak tüm zamanların en yüksek ziyaretçi sayısına ulaştık. İnşallah bu yıl daha da yüksek rakamlara ulaşacağız. Peki bu başarıların elde edilmesi, milyonlarca insanın seyahatlerinde rotayı Antalya’ya çevirmesi, Danimarka’da insanların Antalya’daki kültürel mirası araştırması sadece tesadüfle açıklanabilir mi? Elbette hayır. Emin olun başarılı olmak için çok çalışıyoruz. Hiçbir sorunu halının altına süpürmüyor, kalıcı çözümler geliştiriyoruz” dedi. “Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz” Turizmi 12 aya yaymak için kültür, tarih, sağlık, doğa, inanç, gastronomi, spor gibi alanlarla turizmi çeşitlendirdiklerini kaydeden Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün dünyanın dört bir yanında, 200’den fazla ülkede Antalya’nın, Kemer’in tanıtımını gerçekleştiriyoruz. Dünyada en çok izlenen televizyon kanallarında Antalya’nın reklamını yapıyoruz. Çin’de, Japonya’da, Amerika’da, Almanya’da, Rusya’da, Manavgat’ı, Kemer’i, Side’yi tanıtıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli kültürel mirasına sahip olan bölgemizde bu mirasın gün yüzüne çıkartıp, her yıl milyonlarca insanın şehrimizi, ilçelerimizi ziyaret etmesi için tarihin en yoğun arkeoloji çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Yeni kütüphaneleri, müzeleri, sanat merkezlerini, restorasyonları, galerileri, festivalleri Antalya’mıza kazandırıyoruz. En çok izlenen uluslararası filmlerin Antalya’da çekilmesini sağlıyoruz.” “Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister” İlçelere yapmış olduğu ziyaretlerde, gördüğü ve duyduklarını paylaşan Ersoy, "Biz dünyanın bir ucunda Avustralya’da gözbebeğimiz Antalya’nın tanıtımını yapıyor, bölgeye turist çekip, turizm gelirimizi arttırmanın çabası içine girmişken şehrimizdeki bazı yerel yöneticilerimizin temel görevlerini dahi yerine getirme konusunda çok da başarılı olduklarını söyleyemiyoruz. Biliyorsunuz yeri geldiğinde bu güzel şehir ve bu şehrin insanları kaybetmesin diye yerel yönetimlerin sorumluluğundaki birçok soruna el atıyoruz. Altyapı sorunlarını çözüme kavuşturuyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak arıtma tesisleri inşa ediyoruz. Antalya’nın kanalizasyonuna, içme suyuna, yağmur suyuna el atıyoruz. Diğer bakanlıklarımızla görüşerek şehrin ihtiyaçlarının karşılanması adına elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz. Biz Antalya’nın turizmde dünyanın süper ligine yükselmesi ve oradaki yerini kalıcı hale getirmek için gece gündüz demeden çalışırken, yerel yönetimlerimizin de başarılı çalışmalar ortaya koymasını beklemek sanırım tüm Antalyalıların en doğal hakkıdır. Sadece kısır siyasi tartışmalar oluşturup, bu tartışmalardan medet umarak başarılı olmak mümkün değildir. Belediyecilik aynı zamanda bilgi ister, çalışma ister, proje ister. Belediyecilik laf üretmek değil iş üretmek ister. İyi bir belediye başkanı kendini değil kentini düşünen kişidir” diye konuştu. “Antalya bunu hak etmiyor” Bakan Ersoy, 16 milyonun üzerinde turistin geldiği Antalya’nın temel altyapı problemlerini çözme konusunda yeterli olamadığını ileri sürerek, "Tüm desteğimize rağmen sosyal ve kültürel yatırımlar konusunda, şehrin hak ettiği projeler hayata geçirilmedi. Maalesef Antalya bunu hak etmiyor. Biz, Antalya’nın dünyanın en önemli turizm merkezleriyle rekabet edip bir adım öne geçmesi için çalışırken, maalesef bazı yerel yöneticilerimiz bu iddianın çok uzağında kaldılar. Eğer biz Antalya’nın küresel bir vizyonla hareket edip, rakiplerinden ayrışmasını istiyorsak yerelde de böyle iddialı bir bakış açısı geliştirmek zorundayız. Bunun için biz Antalya’nın hizmet alanında kaybedecek tek bir saniyesi dahi olmadığını söylüyoruz. Bizim şehir için çalışan, dinamik kadrolara ihtiyacımız var. Antalya’nın bugün burada olduğu gibi birbirine karşı samimi olan, birbirine gönlünü açan, dürüst, çalışkan ve üreten kadrolara ihtiyacımız var. Bu şehirde yaşayan, bu şehir için üreten, kalbi bu şehir için atan vatandaşlarımıza yönelik; ayrımcılık yapmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, herkesin inancına, kültürüne, geleneğine saygı duyan, herkese eşit davranan, adil yerel yöneticilere ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.