EKONOMİ - 22 Şubat 2021 Pazartesi 15:37

“Birleşik Krallık’a 19 yılda ihracatımız 5 kat arttı”

A
A
A
“Birleşik Krallık’a 19 yılda ihracatımız 5 kat arttı”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), pandemi süreci ve sonrasında ticaretin yönünü çizmek hedefiyle büyükelçilerle düzenlediği ‘TİM Export Talks’ online panellerine devam ediyor. 2021 yılı panellerinin ilki ‘Brexit Sonrası Birleşik Krallık’ta Hangi Fırsatlar Var?’ başlığı ile düzenlendi. Panele Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ve TİM Başkanı İsmail Gülle katıldı.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Covid-19 sürecinde daralan uluslararası ticaretin etkilerini azaltmak ve süreç sonunda oluşacak yeni dünya düzeninde daha güçlü bir şekilde yer almak için çalışmalarını sürdürüyor. TİM, İhracatçı firmaların yurtdışı pazarlarındaki manevra kabiliyetlerini geliştirmek ve küresel pandemi salgını ile birlikte ihraç pazarlarındaki güncel gelişmelere ilişkin firmaları bilgilendirmek amacıyla, TİM Export Talks programları düzenliyor.

2020 yılında Çin, Hollanda, ABD ve Avrupa Birliği’ndeki fırsatların değerlendirildiği büyükelçilerimizin ağırlandığı TİM Export Talks bu yıl da Avrupa Birliği’nden Brexit süreci ile ayrılan Birleşik Krallık ve Serbest Ticaret Antlaşması ile ihraç potansiyelinin mercek altına alındığı panel ile devam etti.

Panel, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ve TİM Başkanı İsmail Gülle’nin katılımıyla “Brexit Sonrası Birleşik Krallık’ta Hangi Fırsatlar Var?” başlığı ile TİM'in sosyal medya hesaplarından canlı olarak gerçekleşti. Panelde, Covid-19 sürecinde Birleşik Krallık’ta alınan tedbirler ve ekonomisinin salgın sonrasındaki durumu, iki ülkenin dış ticaretindeki gelişmeler ve önümüzdeki döneme dair fırsatlar değerlendirildi ve güncel gelişmelere ilişkin firmalar bilgilendirildi.

“Birleşik Krallık’a 19 yılda ihracatımız 5 kat arttı”

Birleşik Krallık en önemli 2’nci ihraç pazarımız

Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinin, 16’ncı yüzyıl sonlarına kadar uzandığını belirten Gülle, “Bu köklü ilişkiler neticesinde, Birleşik Krallık ile karşılıklı ticaretimiz de, pek çok ülkeden daha önce başlamıştır. Birleşik Krallık en önemli 2’nci ihraç pazarımız. Uzun yıllar süren ve sancılı geçen Brexit sürecinin ardından, ülkemiz Birleşik Krallık ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalayarak, Gümrük Birliği’ndeki tüm kazanımlarımızı korudu. Ayrıca, Türkiye-Birleşik Krallık Serbest Ticaret Anlaşması’nda, Gümrük Birliği’nde güncellenmesini talep ettiğimiz hususlar üzerine de yoğun bir çalışma mevcut. Bundan sonraki süreçte Türkiye- Birleşik Krallık ilişkisinin yeni nesil STA olarak adlandırılan, içerisinde hizmetler sektörü, tarım ürünleri ticareti gibi alanların bulunduğu derin ve kapsamlı bir anlaşmayla taçlanacağına inanıyoruz. Brexit sürecini ihracatımızı aksatmadan tamamlayabilmek, oldukça önemli bir başarıydı” dedi.

İkili ticaretimiz 16,8 milyar dolara ulaştı

Birleşik Krallık’a, 2020 yılında 10 bine yakın Türk firmasının ihracat gerçekleştirdiğine dikkat çeken Gülle, şunları söyledi: “Oldukça önemli bir pazarımız olan Birleşik Krallık ile, 2001 yılında 4,1 milyar dolar olan ikili ticaretimizin 2020 yılında pandemiye rağmen 16,8 milyar dolara ulaştı. Yine aynı dönemde ihracatımız ise 2,2 milyar dolardan beş katına çıkarak 11,2 milyar dolar seviyelerine yükseldi. Bu dönemde, Birleşik Krallık’ın dünyadan toplam ithalatı ise 359 milyar dolardan 632 milyar dolara yükseldi. Bu durumun bizler için farklı bir kıymeti var. Çünkü ülkenin ithalatındaki artış oranından daha yüksek ihracat artışı, pazar payımızda da artış anlamına geliyor. Öyleki, 2001 yılında binde 7,7 olan pazar payımız, 2020 yılında yüzde 1,8’e yükseldi. Diğer yandan, her ne kadar son yıllarda ikili ticarette ve pazar payımızda önemli bir artış trendi yakalanmış olsa da Türkiye’nin Birleşik Krallığın ithalatından aldığı pay hala yüzde 2’in altında. Bu payı artırmak adına çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz”.

Birleşik Krallık’a 2 bin 827 ürün ihraç ediyoruz

Gülle, Birleşik Krallık’a özel olarak hazırladıkları hedef pazar ülke analizi raporunda, Türkiye ile Birleşik Krallık’ın ortak ticaretlerine konu olabilecek toplamda 4 bin 644 ürünün mevcut olduğunu tespit ettiklerini aktardı. Türk ihracatçıları olarak sadece 2 bin 827 ürünü Birleşik Krallık’a ihraç ettiklerine ifade eden Gülle, “Yani önümüzde değerlendiremediğimiz çok ciddi bir potansiyel bulunuyor. Yine gerçekleştirdiğimiz analizler çerçevesinde, ülkemizin rekabet üstünlüğüne sahip olduğu 433 üründe, pazar payımızın en düşük olduğu ürünleri de tespit ettik. Söz konusu 433 ürünün sektörlerini incelediğimizde, kimyevi maddeler, otomotiv ve hububat sektörlerinin öne çıktığını görüyoruz. Hali hazırda uzmanlaşmış olduğumuz, rekabet gücünü elimizde bulundurduğumuz bu ürünleri Birleşik Krallık’a ihraç etmemek için hiçbir sebep bulunmuyor. Küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümü lehimize kullanarak geleneksel pazarlarımızdan olan Birleşik Krallık ve tüm Avrupa ülkeleri ile ticaretimizi geliştirmeliyiz. Artık, dünyada “yakından tedarik eğilimi”nin hız kazandığını, siparişlerin toplu olarak değil, daha küçük miktarlarda ancak daha sık partiler halinde tercih edildiğini görüyoruz” diye konuştu.

Anlaşma ile ihracatımız artacak

Gülle, Türkiye’nin, gerek seri üretim kabiliyeti, gerekse coğrafi konumu ve lojistik altyapısıyla bölgesinde güçlü bir tedarik merkezi olduğunu söyledi. Gülle, “Salgın sonrasında, yeni bir düzenin merkezinde olma şansını yakalayacak ülkemiz için ve 2020 yılını her şeye rağmen hedefinin üzerinde tamamlayan ihracatçılarımız için nice yeni fırsatlar olacak. Biz, 2021 yılı hedefimiz olan 184 milyar dolara emin adımlarla ilerliyoruz. Yeni dönemde Birleşik Krallık’a ihracatımız da Serbest Ticaret Anlaşması ile birlikte inşallah daha da iyi seviyelere gelecek. Ayrıca, Birleşik Krallık ile daha ileri düzeyde yapılacak ticaret görüşmelerinde ‘Dijital Ticaret’ konusunun daha kapsamlı şekilde ele alınacağına, rekabet, fikri mülkiyet hakları, devlet yardımları gibi konularda ileriye dönük kapsamlı düzenlemelerin getirileceğine, dolayısıyla daha kapsamlı bir ticaret anlaşması tesis edileceğine de yürekten inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu anlaşma AB ve ABD’nin yeni yönetimine de mesaj oldu

Serbest Ticaret Anlaşması’nın önemine konuşmasında vurgu yapan Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ise şunları söyledi: “Bu çok ciddi bir anlaşmadır. Bu anlaşma ile ticaretimizde devamlılığı sağlıyoruz. Hiçbir şey aksamadan ticaret devam ediyor. İki ülke bu anlaşma ile ilişkilerini yoğunlaştırmak istiyor. Anlaşma sadece bir başlangıç. Bu anlaşma ile devamlığı sağladık ve belirsizlik ortadan kalktı. İki ülke ilişkilerini yoğunlaştırmak, güçlendirmek çeşitlendirmek istiyor. Anlaşma ile birlikte daha kapsamlı bir anlaşma için çalışan iki ülke, üçüncü ülkeler üzerinde de iş birliğini artırabilecek. Bu anlaşma Avrupa Birliği ve ABD’ninyeni yönetimine de mesaj oldu. Bu anlaşma ile İngiltere ve Türkiye “Biz kıtanın iki ucunda, iki NATO üyesi olarak güvenlikte, ticaret ve ekonomi de bizden sorulur” dedi. Bu kıtada istikrar, refah, kalkınma için iki ülke elini taşın altına soktu ve kazan-kazan projelerine hazır. O yüzden bu kararlığın gösterilmesi, AB’ye de ‘Gümrük Birliği’nigel güncelleyelim’ dememize rağmen isteksiz davranan AB’ye de güzel bir mesaj oldu”.

Müteahhitlik sektörü burada çok iş yapabilir

Türk ihracatçısına hangi fırsatların olduğuyla ilgili Büyükelçi Yalçın, “İhracatçılarımız yeni alanlarda çalışabilirler, sağlık sektörü önemli. Biz bu sektörde bir fuar yapalım birlikte demiştik ama bu pandemiye takıldı. Bunu yapacağız. Daha sonra yeşil teknolojileri, ulaşım altyapısı, dijital altyapısı, e-ticaret, inovasyon bunlarda bize birçok yer açıldı. Johnson Hükümeti’nin planları var yeni hastaneler yapılması gibi Müteahhitlik sektörü burada çok iş yapabilir. İddialı bir konut ve hastene yapım projesi var. O yüzden bu sahalarda gözükmemiz gerekiyor. Finansal teknoloji, yapay zeka, inovasyon gibi inanılmaz alanlar var. İhracatı geniş düşünelim ve TİM’de çok iyi ihracatçımızı güçlendiriyor” şeklinde konuştu. Açılış programının ardından, Londra Ticaret Başmüşaviri Tarık Sönmez tarafından da bilgilendirme sunumu yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.