EKONOMİ - 25 Haziran 2019 Salı 14:39

Birleşik Krallık'ta 2030'a kadar 11 milyon elektrikli aracın geleceği tahmin ediliyor

A
A
A
Birleşik Krallık'ta 2030'a kadar 11 milyon elektrikli aracın geleceği tahmin ediliyor

Birleşik Krallıkta 230 yılına kadar 11 milyon elektrikli aracın trafiğe çıkacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar mevcut şebekenin bu elektrik giderini karşılamakta zorlanacağını belirtirken, Birleşik Krallık elektrik sistemlerini değiştirecek olması, şüphe götürmez bir gerçek olduğu gözleniyor.

Bir zamanlar yalnızca Musk’ın yakın çevresinin sahip olabileceği bir lüks olarak görülmelerine rağmen, elektrikli taşıtlar son zamanlarda ilgi odağı olmaya başladı. National Grid Plc’nin yakın zamanda yayınladığı bir raporunda, hükümetin benzin ve dizelle çalışan taşıtları yasaklama tarihinin 10 yıl öncesine, yani 2030 yılına kadar, Birleşik Krallık kara yollarında yaklaşık 11 milyon elektrikli aracın ( bulunacağı tahmin ediliyor. Şu anda, Birleşik Krallık Sürücü ve Araç Lisansı Ajansı’na göre yollarda yaklaşık 37 milyon taşıt bulunuyor. Bu da, eğer her şey planlandığı gibi giderse, sürücülerin yaklaşık üçte birinin önümüzdeki 10 yıl içinde bir elektrikli araç modeline geçiş yapacağı tahmin ediliyor. Bu hızlı değişim, çoğunlukla müşteri tercihleri, gelişmiş ve gelişmekte olan akıllı teknolojiler ve büyük hükümet desteğinden kaynaklanıyor. 

Şebekedeki elektrifikasyon
Eaton EMEA Dağıtılmış Enerji Yönetimi Birim Yöneticisi Louis Shaffer'ın kaleme kaldığı makaleye göre; çok sayıdaki elektrikli aracın, Birleşik Krallık elektrik sistemlerini değiştirecek olması, şüphe götürmez bir gerçek olduğu gözlenirken, bu araçların kullanımının yaygınlaşması elektrik talebini inanılmaz derecede arttıracağı görülüyor. Bu da elektrik fiyatlarını, elektrik üretimi teknolojisini ve karbon emisyonlarını kaçınılmaz olarak etkileyecek. Elektrifikasyonun şebeke üzerindeki uzun dönem etkileri hem yayılmanın hızına, hem de şarj etmenin ‘akıllı’ veya ‘yetersiz’ olarak sınıflandırılmasına bağlı olacak. Pek çok durumda, elektrikli araç (EV) sürücüleri taşıtlarını gün içerisinde, iş saatleri esnasında veya iş yerinden eve dönerken şarj etme eğiliminde. Bu da pik şarj döneminin, pik talebiyle (gün içinde talebin en yoğun olduğu dönemle) kesiştiği anlamına geliyor. Bunun sonucunda, daha fazla güç üretimi kapasitesi ihtiyacına ve güç şebekesine yatırım yapılmasına yol açan güç sistemi sorunları ortaya çıkacak. 

Diğer yandan, BNEF’in geçtiğimiz günlerde yayınladığı bir raporda, şarj etme süresinin enerji sistemi üzerinde yaptığı önemli, finansal ve çevresel etkilerin kapsamı ana hatlarıyla açıklanıyor. Eğer müşteriler, daha düşük maliyetlerden harekete geçerek, güce daha düşük talebin olduğu (gece yarısı gibi) zamanlarda veya arz fazlası (güneş gücünün yüksek olduğu zaman) esnasında taşıtlarını şarj etmek isterlerse, pik güç üretimi ihtiyacı büyük oranda azalacak. Bu da, pik süresi dışında, mevcut kapasitenin daha iyi kullanılmasını ve bir üst modele güncelleme ihtiyacını azaltacak. Britanya’nın enerji regülatörü Ofgen, tüketicilerin pik süreleri dışındaki zamanlarda taşıtlarını şarj etmelerini teşvik edebilme ümidiyle kendi eylem çağrısını yayınladı.

Şarj altyapısındaki değişiklikler
Yüksek seviyede akıllı EV kullanımına ulaşmak için, yeterli sayıda şarj noktasının bulunmasına ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Altyapının doğası lokasyona göre değişkenlik göstereceği için, en önemli alanlardan bir tanesi ticari ve endüstriyel iş sahaları (C&I) olacak. Bunun sebebi, şu anki durumuyla, evlerin yüzde 40’ının özel park yerine sahip olmaması ve bir taşıtın, iş yerlerine ait veya kamuya açık park yerlerinde bekleyerek, kullanıldığı sürenin yarısından fazlasını evden uzakta geçirmesi olacağı belirtiliyor. Bu durumda filo kamyonetleri, iş yeri şarj cihazları, kamuya açık park alanları ve (taşıt) servis istasyonları adı altında dört ana ticari şarj uygulaması görüleceği kaydedildi.

EV’nin piyasaya sunumunun getireceği kârlılık
Genelde, EV’lerin piyasaya sunumunun C&I iş sahaları şarj altyapısı için 6 milyar sterline varan ciddi bir yatırım fırsatı oluşturabileceği açıklandı. Eldeki veriler, EV’lerin taşımacılık anlamında üstün bir alternatif olacağı ve OEM’lerin ve tüketicilerin önemli bir talep oluşturmak için gerekenleri yapacakları fikrini destekliyor. Şu anda, altyapıyı iyileştirecek ve şebeke üzerindeki yükü hafifletecek çözümlere önemli yatırımlar yapmak hükümetin ve ticari liderlerin elinde olduğu belirtiliyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye pamuk tohumu dağıtıldı Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye 21.3 milyon TL değerinde sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Asrın felaketinin yıkıma uğrattığı Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremzede çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için başlatılan devlet destekleri devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’ın Amik Ovası’nın bereketli topraklarında üretim yapan 3 bin çiftçiye “Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor” projesi çerçevesinde 21.3 milyon liralık sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın katılımıyla Kırıkhan ilçesinde gerçekleştirilen tohum desteğinin bölge çiftçisine bir nebze de nefes olması bekleniyor. Depremin yaralarını sarmak için yapılan desteklerin devam ettiğini belirten Vali Masatlı, "Türkiye’nin en önemli ve en verimli ovalarından biri olan Amik Ovası’nda başta pamuk tarımı olmak üzere sertifikalı tohum dağıtımlarını gerçekleştirdik. Burada da yaklaşık 21.3 milyon TL’lik tohumu bugün vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. 3 bin vatandaşımıza sertifikalı tohum dağıtımı yaptık. Asrın felaketiyle beraber tarım sektörümüz de ciddi hasar aldı ama bu süreçte 1.1 milyar TL’lik destek yapıldı. Bugünkü projemiz sertifikalı pamuk tohumunun dağıtımı da buradaki vatandaşlarımızın üretimine güç katacaktır. Buradaki üretim kabiliyetimizi ve üretim miktarımızı arttırmasına ve kaliteli ürün elde etmemize ciddi katkı sunacak" dedi. 3 bin üreticiye sertifikalı tohum dağıttıklarını söyleyen Hatay İl Tarım Müdürü Abdurrahman Türkmen ise, "Yıllardır temel kaynaklardan biri olan tarım sektörü önemini her gün arttırmaktadır. 180 bin ton pamuk üretimiyle ilimiz Türkiye pamuk üretimi konusunda 4’üncü sırada yer almaktadır. 6 Şubat asrın felaketi sonrasında pamuk üretiminin devamlılığının sağlanması amacıyla birçok proje hayata geçirilmiştir. ’Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor’ projesi ile Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Hassa, Belen, Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 3 bin üreticimize sertifikalı tohum dağıttık" diye konuştu.
İstanbul Dilan ve Engin Polat, iş yeri kurşunlama davasında hakim karşısına çıkacak Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 11 sanık bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde hakim karşısına çıkacak. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlanacak. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı. İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti. Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde, tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu. Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı. İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise "silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit", "mala zarar verme" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İstanbul MediaMarkt’ta 1 yılda 700’den fazla akıllı telefon kiralandı MediaMarkt, tüketicilerin akıllı telefonlara kolaylıkla ulaşabilmesi için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında Akıllı Telefon Kiralama hizmeti veriyor. 2023 yılının Mart ayından bugüne dek 700’den fazla akıllı telefonun kiralandığı markaların mağazalarında adet bazında en çok kiralama ile Kayseri ili başı çekiyor. Avrupa’nın önde gelen elektronik perakendecilerinden MediaMarkt, 2023 yılından bu yana Akıllı Telefon Kiralama hizmetiyle tüketicilere son teknoloji ürünleri daha erişilebilir kılıyor. Tüketicilere daha sürdürülebilir bir teknoloji deneyimi yaşatmayı hedefleyen markanın İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında verilen Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamında, hizmetin başladığı 2023 yılının mart ayından bugüne 700 adetten fazla akıllı telefon kiralandı. Elde edilen rakamlara göre en çok akıllı telefonun kiralandığı il Kayseri oldu. Kayseri’yi Mersin ve Adana takip etti. Kiralanan akıllı telefonlar sıfır üretici garantili olup kutu açılımı kiralama esnasında gerçekleşiyor. Smart Kirala ödeme uygulaması başladı Yapılan açıklamaya göre, tüketiciler MediaMarkt’tan halihazırda bulunan kredi kartlarıyla 6-12 taksitle ödeme yapabiliyor. Akıllı telefon kiralamalarında ödeme konusunda esnekliği daha da artıran marka, yakın zamanda Smart Kirala ödeme yöntemini de müşterilerine sunmaya başladı. Smart Kirala yöntemiyle kiralama yapmak isteyen ve Findeks puan kriterini karşılayan markanın müşterileri, 6 veya 12 aylık taksit seçenekleriyle kredi kartı limitinin tamamını kullanmadan aylık sabit tutarda ödeme yapabiliyor. 24 aylık Akıllı Telefon Kiralama hizmetinden yararlanan müşterilere kiralamanın 12’nci ayında üç seçenek sunuluyor. İlk seçenek kiralanan cihazla aynı marka aynı model yenilenmiş telefon alma fırsatı olurken diğer seçenek kiralama sonunda ürünlerini sözleşmeye uygun olarak teslim eden müşterilere güncel bedel üzerinden nakit olarak teslimat bonusu verilmesi. Üçüncü seçenek olarak ise teslimat bonusunun, bir üst model kiralanacak akıllı telefona geçişlerde indirim olarak kullanma fırsatı sunuluyor. Hediye çekleri ürün kiralamada da kullanılabilecek Marka, müşterilerin mağazalarda sunulan geri alım hizmetiyle elde ettikleri hediye çeki tutarlarını çok yakında kiralama hizmetinde indirim olarak kullanabileceğini duyurdu. Ayrıca kiralanan ürünün yanında sunulan ömür boyu ekran koruma ve kılıfa ek olarak, powerbank ve şarj adaptörü gibi ürünlerin ekleneceği ürün paketleri de Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamına dahil edilecek.