EĞİTİM - 30 Kasım 2019 Cumartesi 15:16

Boğaziçi Zirvesi’inde yükseköğretimin sorunları masaya yatırıldı

A
A
A
Boğaziçi Zirvesi’inde yükseköğretimin sorunları masaya yatırıldı

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlenen 10. Boğaziçi Zirvesi, son gününü eğitim paneliyle kapattı. Panelde konuşma yapan Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, “Teferruatla uğraşmaktan esasları kaybettik. Eğitimde temellere dönmeliyiz” dedi.

  Bu sene "Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru" temasıyla İstanbul'da gerçekleşen ve 90'dan fazla ülkeden rekor sayıda katılımcıyı ağırlayan 10. Boğaziçi Zirvesi son gününü eğitim paneliyle kapattı. Beykent Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu’nun sponsorluğunda gerçekleşen panelin moderatörlüğünü Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlter Turan üstlendi. Panelde,"Küresel Yükseköğretimde yeni trendler nelerdir?, Üniversiteler ülkeler için nasıl ekonominin motoru olurlar?, Türkiye'de üniversiteler ve endüstriler arasında etkin işbirliği için gereksinimler nelerdir?" gibi konular ele alındı.
 

“Yükseköğretim kimlik değiştiriyor”
  Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman, yükseköğretimin kimlik değiştirdiğini vurguladığı konuşmasında, “Yükseköğretim öncesindeki eğitim aşamalarından bağımsız değildir. Gerçekten okul öncesi eğitim her şeyin başında geliyor. Orada ne kadar sağlam temeller atılırsa, üniversitede bizim işimiz bir o kadar rahat oluyor. Dünyadaki değişik trendler karşısında yükseköğretimin yeni şekilleri de oluştu. Yükseköğretim artık kimlik değiştiriyor. Üniversiteler kişileri sadece meslek sahibi edip, gençlerimize iş imkanı sağlayan kurumlar değildir. Üniversitelerin rolünü daha iyi anlamak için şu iki soruyu sormamız lazım. Üniversite kimdir?, Üniversite öğretim üyesi nedir? Bu sorulara çözüm ararken kişiler için kullanılan ‘kim’ ve nesneler için kullanılan ‘ne' kavramalarını bilinçli olarak değiştirdim. Bu kavramların değiştirilebilir şeklini tartışmamız lazım. Bence artık yükseköğretimde dijital eğitim, yakından eğitim, şehir üniversitesi gibi kavramların dışında temellere dönmenin zamanı. Çünkü teferruatla uğraşmaktan esasları kaybettik. Her şeyden önce akademisyen olarak bizim görevimiz soruları ortaya atmak ve çözüm ararken, bunun sistematik olmasına katkıda bulunmaktır” dedi.
 

“Temel unsurumuz katma değerdir”
  Üniversite-endüstri ilişkisine de değinen Prof. Dr. Ferman, “Bir işi etkin, etkili ve verimli yapmak önemlidir. Bu bakımdan bizim temel unsurumuz katma değerdir. Üniversiteler de katma değer üretmek zorundadır. Üniversite, üniversite olduğu için kutsal, dokunulmaz, entelektüel ve önemli değildir. Üniversite içini doldurduğu anda bu unvanlara layıktır. Dolayısıyla üniversitelerin yeniden temellere dönüp, bu sorgulamayı kendi içlerinde yapmaları gerekir” ifadelerinde bulundu.
 

Paneli değerlendiren Beykent Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Murat Süslü ise, “Bu zirveye 3. katılışımız. Açıkçası dünyada olup bitenler karşısında birçok vizyonun, fikrin yer aldığı bir zirve oldu. Bu zirvede yer almamın, bu zirvenin oluşumuna katkı sağlamanın ve akademik almamda bilgi aktarmanın memnuniyeti içerisindeyiz. Zirvenin eğitim kısmında değişen dünyada üniversitelerin kendisini en doğru pozisyonda tutabilmesi için yapması gerekenler üzerine konuşuldu. Bu bağlamda değişen dünyada yeni nesle verilecek eğitimin de değişmesi yadsınamaz bir gerçek. Ayrıca Türkiye'nin yükseköğretimde çekici bir lokasyon olması da değinilen önemli konulardan biri” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Reklam Kurulu, aldatıcı reklamlar ve haksız ticari uygulamalar için 3,5 ayda 94 milyon TL ceza kesti Reklam Kurulu’nun 16 Nisan 2024 tarihinde gerçekleştirilen 344 sayılı toplantısında, tüketicileri aldatan, yanıltan, tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar eden reklamlar ile haksız ticari uygulamalar incelendi. Toplantıda görüşülen 161 adet dosyadan 139’u mevzuata aykırı bulunurken, söz konusu reklam ve ticari uygulamalar hakkında durdurma cezası ile birlikte toplam 28 milyon 884 bin 143 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Reklam Kurulu, yılın ilk 3,5 ayında toplam 639 adet dosya hakkında görüş ve değerlendirmelerde bulundu. Aldatıcı reklam veya haksız ticari uygulama olduğu tespit edilen 554 adet dosya hakkında durdurma cezasının yanı sıra, toplam 94 milyon 139 bin 110 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Son toplantının gündem konusunu tüketicileri yanıltan indirimli satış reklamları oluşturdu Açıklamada, çok sayıda üründe çeşitli oranlarda indirimlerin yapılacağının ilan edildiği indirimli satış kampanyalarının, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çokça tercih edilen bir pazarlama yöntemi olduğuna dikkat çekilerek çeşitli ürünlere uygun şartlarda ulaşabilmeye imkan sağlayan çevrimiçi alışveriş kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte indirim kampanyalarının sıklaştığı ve çeşitlendiği, bununla beraber çeşitli tüketici mağduriyetlerinin de arttığı gözlemlendiği vurgulanarak, "Bu çerçevede, yakından takip edilen tüketicileri aldatan, yanıltan, gerçekte olduğundan daha fazla indirim yapılıyormuş algısı oluşturulan indirimli satış reklamları ve uygulamaları hakkında incelemelere devam edildi. Nisan ayı kurul gündeminde görüşülerek karara bağlanan dosyalarla birlikte yılın ilk dört ayında Reklam Kurulu tarafından 51 adet indirimli satış dosyası hakkında durdurma cezası ve toplam 11 milyon 457 bin 805 lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi" denildi.