ASAYİŞ - 17 Ekim 2019 Perşembe 09:25

Boşanamadığı kocasına attığı çanta silah sayıldı, doğum gününde cezaevine girdi

A
A
A
Boşanamadığı kocasına attığı çanta silah sayıldı, doğum gününde cezaevine girdi

Adana'da 6 yıldır boşanamadığı eşine duruşma öncesi fırlattığı çanta silah sayılan kadın, "basit yaralama" suçundan hapis cezası alınca doğum gününde cezaevine girdi.

2001'de Cerrah Karalök ile evlenen ve şiddet gördüğü gerekçesiyle 2012 yılında boşanma davası açan Meryem Karalök, davadan kısa bir süre sonra eşiyle barışarak davasını geri çekti. Meryem Karalök, 2013 yılında tekrar boşanma davası açtı ancak Adana 7'nci Aile Mahkemesi boşanma talebinin reddine karar verince, dosya Meryem Karalök tarafından istinafa gönderildi. Gaziantep 2. Hukuk Dairesi de boşanma talebini reddetti. Bunun üzerine Karalök, dosyayı temyiz etti. Temyiz başvurusu üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Karölük'ün boşanma talebini reddedip yerel mahkemenin verdiği kararı onadı.
6 yıldır boşanamadığı için mağdur olduğunu ve şiddet gördüğünü iddia eden Meryem Karalök, Adana Adliyesi önünde ‘Boşanmak istiyorum' diyerek eylem yapmış, bunun üzerine Adalet Bakanlığı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, Adana Barosu ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü harekete geçerek kadına yardım etmek için devreye girmişti.

Boşanamadığı kocasına attığı çanta silah sayıldı, doğum gününde cezaevine girdi

Çantası silah sayıldığı için 5 ay hapis cezasına çarptırıldı

Ancak Karalök sürekli şiddet gördüğü ve bir türlü boşanamadığı eşinden dolayı yine başı belaya girdi. Karalök, 2018 yılında eşine açtığı hakaret davası için polis korumasıyla geldiği adliye önünde karşılaştığı eşinin kendisine hakaret ettiğini öne sürerek eşine elindeki çantasını fırlattı. Bunun üzerine eşi "erkeklik gururum incindi" diyerek mahkemeye başvurdu.

Şikayet üzerine Meryem Karalök hakkında ‘Basit yaralama’dan Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Yargılanan Meryem Karalök, çantası silah sayıldığı için 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ceza 3 bin lira adli para cezasına çevrildi.

Boşanamadığı kocasına attığı çanta silah sayıldı, doğum gününde cezaevine girdi

Tebligatı bekleyen Meryem Karalök, cezaya çarptırıldığından haberi olmadığı için parayı yatırmadı. Parayı yatırmadığı için ceza hapis cezasına döndü. Önceki gün 46’ncı yaş gününü çocuklarıyla birlikte kutlamaya hazırlanan Meryem Karalök’ün telefonu çaldı. Arayan polis memuru, “Hanımefendi mahkemeniz var. Hafif yaralamadan suça karışmışsınız. Polis merkezine gelmeniz gerekiyor” diyerek Meryem Karalök’ü çağırdı. Polis merkezine giden Karalök, 3 bin lira cezayı ödemediği için hapis cezasına çarptırıldığını öğrendi.

"Çocuklarım doğum günü hazırlığı yaparken cezaevine girdim"

Cezaevinden çıkmanın tek yolunun hapishanedeyken parayı yatırdıktan sonra yazdığı dilekçeyle serbest kalacağını öğrenen Meryem Karalök, adli tıpta sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye daha sonra da cezaevine götürüldü. Doğum günü cezaevine giren ve bir gün kaldıktan sonra yakınlarının 3 bin lirayı ödemesiyle cezaevinden çıkan Karalök yaşadıklarına bir anlam veremediğini söyledi. Karalök, "Çanta fırlattım diye bana 3 bin lira ceza kesildi. Ben çalışmıyorum ödeyecek durumum yok. Tebligat elime ulaşmadı. Eğer tebligat elime geçseydi o parayı bir şekilde bulur buluşturur öderdim. Çocuklarım bana doğum günü hazırlığı yaparken ben cezaevine girdim. Sabaha kadar ağladım. Sesim falan kısıldı. Kocamdan 17 yıl şiddet gördüm. Kolumu kırdı, beni döverken karnımdaki çocuğumu öldürdü ve sıcak su dökerek beni yaktı. 40 yaşını geçtim hala dayak yiyorum ve psikolojim alt üst oldu. Onun için boşanmak istedim ve evden dayak yiyerek ayrıldım. Polis beni alarak kadın sığınma evine götürdü. Bir daha da eve dönmedim çocuklarımla birlikte ev tuttum. 5 yıl bitti 6’ncı yıla girdi hala ayrılamadım. Hala mahkemem sürüyor. O buna bu kadar şey yaptı ama bir gün cezaevine girmedi. Ben ise bir çanta atmayla cezaevine girdim. Mahkemeler böyle kararlar verince eşime de cesaret geliyor. Bunun üzerine eşim beni öldürür. Böyle karar olmaz, olmamalı" dedi.


Fatih Keçe - Serkan Çetinkaya
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.