GÜNDEM - 11 Eylül 2019 Çarşamba 09:15

Boynuna saplanan makasla felç kalan Ezel’in yardım çığlığı

A
A
A
Boynuna saplanan makasla felç kalan Ezel’in yardım çığlığı

Sultangazi’de iki grup arasında çıkan kavgada arada kalarak boynuna makas saplanarak felç kalan ve hastaneden 17 gün sonra evine gelen Ezel Erdem, “Ben yürümek istiyorum, sağlığıma kavuşmak istiyorum. Yapanların cezalarını çekmesini istiyorum. Bu evde mahkum kalmak istemiyorum” diyerek yardım istedi.

Sultangazi'de 24 Ağustos’ta iki grup arasında çıkan ‘Yol verme' kavgasında kullanılan bir makas arada kalan 13 yaşındaki Ezel Erdem'in boynuna saplanmıştı. Doktorlar tarafından ameliyata alınan Ezel'in belden aşağısı felç kalmıştı. Günlerce yoğun bakımda yatan Ezel, 17 gün sonra taburcu olarak evine geldi. Bundan sonraki süreçte fizik tedavisi alacak olan Ezel’in yardım çığlığı yürekleri yaktı. Eskisi gibi yürümek istediğini, yatağa mahkum kalmak istemediğini söyleyen Ezel Erdem, doktorlardan ve yetkililerden yardım istedi.

“Görmedim ama battığını hissettim”

Boynuna makasın saplandığı kavga anlarını anlatan Ezel Erdem, “Kavgayı görünce dayımlar gitti. Biz de yolda gidiyorduk. Makasın geldiğini fark edince kaçmaya çalışırken makas boynuma saplandı. Görmedim ama battığını hissettim. Direk ayaklarım çöktü zaten ben dayanamadım teyze diye bağırdım. Beni sedyeye koydular tomografiye götürdüler. Sonra ameliyathaneye gittim. Makası çıkarıp diktiler. 17 gündür hastanede kalıyordum” dedi.

“Ben eskisi gibi yürümek istiyorum”

Eskisi gibi yürümek istediğini, yatağa mahkum kalmak istemediğini belirten Ezel, “Ben yürümek istiyorum, sağlığıma kavuşmak istiyorum, yapanların cezalarını çekmesini istiyorum, adalet istiyorum. Bu evde mahkum kalmak istemiyorum. Yatakta durmak istemiyorum. Eskisi gibi arkadaşlarımla yürümek istiyorum. Ben beyin cerrahlarından, Cumhurbaşkanından yardım istiyorum. Lütfen bana yardım edin. Ben eskisi gibi yürümek istiyorum” diye konuştu.

“Konuşurken bile boğazımız düğümleniyor”

Ezel’in bu durumuna dayanamadıklarını, yardım beklediklerini ifade eden teyze Yaprak Topçu, “Bugün taburcu oldu ama yarın tekrar gidip fizik tedavi merkezine yatacak. Bugün duş aldırdık. Küçük bir çocuğu yıkar gibi uzatıp yerde yaptırmak zorunda kaldık. Görüyorsunuz kucakta küçük bir çocuk gibi taşıyoruz. Biz yardım bekliyoruz. Söyleyecek bir şeyimiz yok. Ezel’i görüyorsunuz, haykırışlarını duyuyorsunuz. Biz dayanamıyoruz. Öyle söyleyince gerçekten kötü oluyoruz. Konuşurken bile boğazımız düğümleniyor. Ezel’i böyle görmek istemiyoruz” şeklinde konuştu.

Serdar Ünal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya 34 yıllık hayat arkadaşını bıçaklayarak öldürdü Antalya’nın Manavgat ilçesinde bir kişi, 34 yıllık karısını bıçaklayarak öldürdü. Cinayetin, şüphelinin oğlunu arayıp durumu anlatması üzerine ortaya çıktığı öğrenilirken, 2 gün önce namaza gittiği caminin imanına eşini İngiltere’ye gönderdiğini söylediği, dün öğlen saatlerinde kendisinin de eşinin yanına gideceğini belirterek helallik aldığı bildirildi. Bir ihbarı değerlendiren Manavgat Emniyet Müdürlüğü Şelale Polis Merkezi ve Asayiş Büro Amirliği ekipleri, Bahçelievler Mahallesi Çetin Emeç Caddesi’nde apartmanın 4’üncü katında 68 yaşındaki Türkan A.’nın cansız bedeni ile karşılaştı. Eşini bıçakladığı belirlenen 69 yaşındaki Abdüsselam A. evde yakalandı. 2 gece camide yatmış Abdüsselam A.’nın namaza gittiği caminin imamı, şahsın cami cemaati olduğunu, uzun süredir tanıştıkları, geçen hafta kendisi izinde olduğunda 2 gün camide yattığını belirterek, "2 gün önce Türkan ablayı İngiltere’de bulunan oğlunun yanına gönderdiğini söyledi. Dün öğleyin bitkin ve telaşlı bir hali vardı. Yorgun olduğunu, kendisinin de İngiltere’ye gideceğini söyleyip helallik aldı" dedi. Abdüsselam A. polis tarafından gözaltına alınırken, Türkan A.’nın cenazesi, Manavgat Emniyet Müdürlüğü olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması ve Cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Adıyaman Öğrenciler tarihi alanda kazı çalışmalarına katıldı Adıyaman’da ilk ve ortaöğretim öğrencileri, Perre Antik Kent’te devam eden kazı çalışmalarına katıldı. 15-22 Nisan 2024 tarihleri arasında 48’incisi kutlanmakta olan Turizm Haftasını kutlama etkinlikleri çerçevesinde Adıyaman’da bulunan 16 ilk ve ortaöğretim okulu öğrencileri Adıyaman merkezde bulunan Tarihi Perre Antik Kentinde devam eden kazı çalışmalarına katıldı. Öğrenciler burada arkeologlarla birlikte kazı yaptı. Tarih kokan Adıyaman’da kazı çalışmalarına katılan öğrenciler, yaptıkları kazıdan büyük keyif aldıklarını dile getirdi. Buradaki çalışmalarla ilgili bilgi veren Kültür ve Turizm Müdürü Abuzer Gelse, “48.Turimz Haftasını Adıyaman’da büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Bugün Perre Antik Kentindeyiz, burada Turizm Haftası boyunca toplam 16 tane okulumuzdan ilk, orta ve lise derecesinden öğrencilerimiz Perre Antik Kentine gelecekler. Burada bir tanıtım videosunu izledikten sonra iki gruba ayrılacaklar. Şimdi arka planda da gördüğünüz gibi bir bölümü uygulamalı arkeoloji kazılarına, arkeolog ve sanat tarihçilerimizle birlikte katılırken diğer grup Perre Antik Kentinde tarih ve kültür gezisi yapacak” dedi. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun ise konuşmasında, “Adıyaman’da deprem yaşanmış bir şehirde çocuklarımızın kültürüyle, sanatıyla gelenek ve göreneğine, atasına saygısıyla tam öğretmeyi gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Öğrencilerimizin tamamı yakın çevrelerini gezmelerini, kültürel mirasını tanımasını, kendi yeteneklerini keşfetmelerini ve bu noktada da toplumumuzu daha ileriye götürmeleri anlamında gayretlerini ortaya çıkartma üzerin kurulmuş bir projedir” sözlerini kullandı. Öğrenciler ise antik kentte tarihi kazı çalışmalarına katıldıkları için oldukça mutlu olduklarını dile getirdi.
Sakarya SUBÜ’nün ilk patenti tescillendi SUBÜ Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent almaya hak kazandı. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) ilk patenti tescillendi. Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan’ın ‘Raya Montajlı Tümleşik Asansör Tahrik Sistemi’ başlıklı buluşunun üretim ve test süreçleri TÜBİTAK tarafından 2210394 numaralı proje kapsamında desteklendi ve prototip üretimi yapıldı. Yapılan testlerden başarı ile geçen buluşun sektörde önemli bir açığı kapatması bekleniyor. Buluş sahipleri arasında Trakya Üniversitesi (TÜ) İpsala Meslek Yüksekokulu’ndan Öğretim Görevlisi Dr. Yusuf Avşar ve Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Fenercioğlu da yer alıyor. Ürüne asansör sektöründen yoğun bir ilgi olduğunu ve seri üretim için görüşmeler yapıldığını kaydeden SUBÜ Mekatronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mücahit Soyaslan, “SUBÜ Rektörlüğü, TÜ Rektörlüğü ve BTÜ Rektörlüğü’nün patent sahibi olduğu buluş, üretim süreçlerinde döküm yöntemine ihtiyaç duymuyor. Motor gövdesi aynı zamanda motor şasisi olarak görevi yapıyor. Motor gövdesi asansör taşıyıcı rayına direkt olarak dik bir şekilde bağlanıyor ve tahrik sisteminin yükünün tamamı binaya binmiyor. Böylece tümleşik bir asansör tahrik sistemi ortaya çıkıyor. Buluş sayesinde; raya montajlı olarak gerçekleştirilen, makine şasi yapısı gerektirmeyen, sistemin toplam ağırlığını dengeli şekilde taşıcıyı ve karşı ağırlık kılavuz raylarına dağıtabilen, düşük hacim ve kütleye sahip, döküm yerine plaka saclardan lazer kesim yöntemi ile üretilen ve minimum düzeyde talaşlı imalata ihtiyaç duyan bir asansör çekiş motoru tasarımı elde edilmiş oldu” diye konuştu.
Gaziantep Mevsimsel polen alerjisine dikkat ANKA Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlker Özsararaç, mevsimsel alerjilerin en yaygınlarından birisi olan polen alerjisine dikkat çekti. Alerjik bünyeli kişiler için bahar aylarının sıkıntıları beraberinde getirdiğini söyleyen Dr. Özsaraç, “Polen türü alerjen yapısı bulunan maddeler vücuda girdiği anda bağışıklık sistemi bu maddeleri tehdit olarak algılar ve alerjiniz varsa vücut kimyasallar salarak semptomlara neden olur. Bunların yanında vücut polene karşı konjonktivit (göz nezlesi), nezle, ürtiker ve astım geliştirebilir. Hastalarda, özellikle sabah kalktıklarında ortaya çıkan hapşırma, burunda ve boğazda kaşıntı, burun tıkanıklığı ile burun akıntısı şikayetlerine rastlanıyor. Burunda, kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde kaşıntı, sulanma kızarıklık, şişlik görülebilir. Astımlı hastalarda atak başlayabilir, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ciltte kaşıntı olabilir. Hastalığın tamamen yok edilmesi mümkün olmasa da, hastaların şikayetlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir takım tedaviler uygulanabilmektedir. Alerjenleri tespit edebilmek için kandan bazı tetkikler yapılabilmektedir veya bazı cilt, deri testleri yapılabilmektedir. Hekim tarafından yapılan fizik muayene ve tetkikler neticesinde en uygun tedavi protokolü hastalara uygulanacaktır” dedi. Polen alerjenlerinden korunmanın en önemli yolunun doğrudan oluşabilecek polen maruziyetini azaltmak olacağını belirten Dr. Özsaraç, bu konuda önerilerde bulunarak, “Polenler genellikle sabah saatlerinde havada uçuştuğu için mümkünse kapalı alanlarda kalınız. Çim biçmekten, polen mevsiminde parkta oturmaktan kaçınınız, ev ve arabada pencereleriniz kapalı tutunuz, gözleri korumak için güneş gözlüğünden yararlanınız, polenden arınmak için sık sık duş alıp, dışarı çıktığınızda maske takınız. Eğer hava sıcakken polen mevsiminde dışarıda çok vakit geçirmişsek akşam eve gidince hemen kıyafetleri çıkaralım, ayakkabıları da kapının dışında bırakalım, çünkü polenler bütün her yere yapışmaktadır ve duş almamız gerekiyor ki, polenler bütün vücudumuzdan çıksın” diye konuştu.