GÜNDEM - 21 Mayıs 2019 Salı 11:54

Bu da minik operatör

A
A
A
Bu da minik operatör

Ordu’nun Fatsa ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki küçük çocuk, kendi imkanlarıyla öğrendiği ve kontrollü bir şekilde kullandığı iş makinesiyle babasına tam destek oluyor.

Fatsa ilçesinde kepçe operatörü babasının izinden giden 5 yaşındaki Muharrem Emre Aynacı, yaşıtlarından farklı olarak iş makinesi ile zaman geçiriyor. Operatör olan babasını izlerken iş makinesi kullanmayı öğrenen ve babasının kontrolünde bir süredir ekskavatör kullanan Muharrem Emre Aynacı, ailesine oyuncaklarını da iş makinesi olarak aldırıyor. Boyundan ve yaşından büyük işlere ilgi gösteren Muharrem Emre’nin gelecekteki hedefi ise polis olmak ve ek iş olarak da operatörlük yapmak.

Ekskavatörü kullanmak için sabah erkenden kalkıyor

Babasının kullandığı ekskavatörü kullanmayı çok sevdiğini, bu merak uğruna erken kalmayı göze aldığını söyleyen minik Aynacı, “İş makinesini kullanmayı çok seviyorum. Babam kullanıyordu ben de merak ettim ve çok seviyorum bu makineyi kullanmayı. Babam sabah işe giderken ben de erken kalkıyorum ve işe başladığında ben de kullanmak istediğimi söylüyorum. Beraberce sürüyoruz. İlk olarak kepçeye toprak dolduruyorum sonra kontrollü şekilde kepçeyi boşaltıyorum. Büyüyünce polis olmak istiyorum, ek iş olarak ta operatörlük yapacağım” dedi.

“Beni izlerken kullanmayı öğrendi, çoğu hareketleri ben göstermedim”

Oğlunun, operatörlük mesleğine ilgisini anlatan baba Mehmet Aynacı, Muharrem Emre’nin kendisini izleyerek ekskavatör kullanmayı az da olsa öğrendiğine dikkat çekerek, “Doğduğundan bu zamana kadar benim makinem vardı ve araçta beni çalışırken hep görüyordu. Benimle gelmek istiyor çalışmaya gittiğimde ve oyuncaklarını da bize iş makinesi ve kamyon olarak aldırıyordu. Sonrasında benim yanımda beni izlerken öğrendi. Ben çoğu hareketleri bile kendisine göstermedim.

Tam anlamıyla işi tarif etsek çoğu operatörden daha iyisini yapacağına eminim. Tabii, bu kadar meraklı olması işe bu yaşta bazen çok hoşumuza gitmiyor, hatta izin vermezsek kullanmak için iş makinesini dedesine şikayet ediyor beni. İş makinesini kullanmayı kendi çok benimsedi. Tabii, yaşının küçük olması nedeniyle bizim kontrolümüz dışında kullanmasına izin vermiyoruz. Oğlumun bu kadar yetenekli olması gerçekten beni ve annesini çok mutlu ediyor” diye konuştu. 5 yaşındaki Muharrem Emre Aynacı, iş makinesini kullanmayı öğrense de babasının denetimi ve güvenli bir ortam olmadan kullanmıyor.  

Ahmet Altay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.