GÜNDEM - 24 Eylül 2020 Perşembe 09:36

Bu gurur Samsun'un: Türkiye'nin en büyük bayrağını göndere çekti

A
A
A
Bu gurur Samsun'un: Türkiye'nin en büyük bayrağını göndere çekti

Samsun-Ankara karayolu üzerinde bulunan ve 2 bin metrekarelik boyutuyla "Türkiye’nin en büyük bayrağı" olma özelliğini taşıyan dev Türk bayrağı, bakımdan geçirildikten sonra yeniden göndere çekildi. Bu ana tanıklık eden bazı vatandaşlar gözyaşlarına hakim olamadı.

Türkiye’nin en büyük bayrağı, Samsun'un Kavak ilçesinde bulunan bir akaryakıt istasyonunun içerisinde 116 metrelik direkte dalgalanıyor. Bulunduğu konumdan dolayı rüzgardan etkilenen bayrağın belli aralıklarla bakımının yapılması gerekiyor. 450 kilogram ağırlığındaki bayrak ilk olarak direkten indiriliyor. Akabinde getirilen özel terzisi bayrağın yırtılan kısımlarını burada dikiyor. Sabah saatlerinde başlayan dikim işlemi akşam saatlerine kadar sürüyor. Temizlik ve diğer bakımlarının yapılmasının ardından 20 kişilik bir ekiple bayrak tekrar göndere çekiliyor. Yoldan geçenler ise devasa bayraktan gözünü alamıyor.

Bu gurur Samsun'un: Türkiye'nin en büyük bayrağını göndere çekti

Bayrağı görmek için Almanya’dan geldiler

Almanya’da yaşayan gurbetçi Zuhal ve Orhan Akyüz çifti Türkiye turnesine çıktı. Samsun’a, Türkiye’nin en büyük bayrağını görmek için gelen çift, büyük bir sürprizle karşılaştı. Bayrağın göndere çekilme anına denk gelen çifte, akaryakıt işletme sahibi Yusuf Kesler jest yaptı. Bayrağı göndere gurbetçi çiftle birlikte çekti. Çift ise gözyaşlarını tutamadı.

"Bayrağı ait olduğu yere çekmek boynumuzun borcudur"

Bayrağın her hafta bakımının yapıldığını söyleyen akaryakıt firmasının yöneticisi Yusuf Kesler, "10 yıl önce bayrağımızı göndere çekmek için çalışmalara başlamıştık. 2 aylık bir süreç içerisinde bayrağı göndere çektik. 2 ayda bir bayrağımız yenileniyor. Rüzgarın çok olduğu zamanlarda bayrağın deforme olması halinde tadilatının yapılması boynumuzun borcudur. Bayrağımızın 7-8 gün arayla bakımı yapılıyor. Bizler Türk bayrağını bir gelinlik gibi gördüğümüz için tekrar tamir ederek ait olduğu yere çekmek için mücadele veriyoruz. İnşallah bir gün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile bayrağı göndere çekeriz" dedi.

Bu gurur Samsun'un: Türkiye'nin en büyük bayrağını göndere çekti

Bayrağın özel terzisi Ömer Yetik ise, "Günün belli saatlerinde gelerek bayrağımızı tamir ediyoruz. Buradaki arkadaşlar da yardım ediyor. 3-4 saat sürdüğü zamanlar da oluyor" diye konuştu. Bayrağı göndere çekilirken duygulan Zuhal ve Orhan çifti ise bu ana şahitlik ettikleri için çok mutlu olduklarını dile getirdi.

Furkan Abrek Ünal

Bu gurur Samsun'un: Türkiye'nin en büyük bayrağını göndere çekti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.