GÜNDEM - 22 Ekim 2020 Perşembe 20:22

Bu yatın haftalık kirası 950 bin euro

A
A
A
Bu yatın haftalık kirası 950 bin euro

Dünyanın en pahalı ve en lüks yatlarından biri olan Marshall Adaları bayraklı Bold yatı Marmaris Gümrüklü Limanı'na demir attı.

Haftalık kirası yaz sezonunda 950 bin euro olan süper lüks yat, yakıt ikmali ve genel ihtiyaçlarını gidermek için Marmaris Gümrüklü limanında 3 gündür demir atmış halde bulunuyor.

İzmir’in Aliağa ilçesinden getirilen tankerlerden lüks yata 550 bin lira değerinde 80 bin litre akaryakıt ve 150 bin lira değerinde yiyecek, içecek ikmali yapıldı.

2019 yılında inşa edilen bu lüks yatın sofistike dış tasarımı ve mühendisliği Espen Oeino'nun eseri. Süper lüks yatta bir ana süit, 3 VIP kabin ve 4 çift kişilik kabin olmak üzere 8 oda bulunuyor. 8 kişilik güneşlenme terası, jakuzi, yemekli kış bahçesi, helikopter pisti, gece kulübü alanı olarak ikiye katlanabilen hangar alanı, güneş güvertesinde açık hava sineması, çeşitli güvertelerde geniş açık hava eğlence alanları bulunuyor.

Güldemet Kızıl
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Maltepe’de saz üstatları için 30 yıldır bağlama üretiyor Maltepe’de Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. İstanbul Maltepe’de yaşayan Erzincanlı bağlama ustası Cihan Doldur, 30 yıldır saz üstatları için bağlama üretiyor. Halk müziğinin önemli enstrümanlarından biri olan el emeği bağlama üretimi, teknolojik imkanların artması ve çırakların yetişmemesi nedeniyle son demlerini yaşıyor. Maltepe’de küçük bir atölyede 30 yıla yakındır bağlama yapan Cihan Doldur, ağacın cinsine göre ayda ortalama 5-6 bağlama yapıyor. Bağlama yapmak için maun, dut ve kırmızı ardıç ağaçlarını tercih eden Doldur, bazı bağlamaları ise yaklaşık 6 ayda tamamladığını söyledi. Bağlama yapımını aşama aşama anlatan Doldur, zahmetli ve bir o kadarda emek isteyen bir çalışma olduğunu dile getirdi. 30 yıldır Maltepe’de saz üreten Cihan Doldur, “Kursa yazılmıştım, yengemin bir sazı vardı. Kurs sonrası yengem sazını geri isterdi, dolayısıyla çalışamazdım, yapamazdım. Hiç sazım olmamıştı, zaman ve süreç bizi buralara getirdi. 30 yılı aşkındır bu meslekteyim. Bağlama enstrümanı her şeyden önce beni sesiyle cezbettiği için, amcamın da bağlama ustası olmasından dolayı onun yanında başladım. Ahşapa dokunmak çok farklı bir şey. Ben bu işi bir. Meslek gibi görmedim, severek yaptığım bir iş bu. Yeni jenerasyon gençlik biraz daha rahat. Buraya geliyorlar ve ilk başlarda hoşlarıma gidiyor. Tozu, zımparayı zorlukları gördükleri zaman geri adım atıyorlar. Bu iş meşakkatli bir iş, bedenen ve ruhen bu işe kendinizi vermeniz gerekiyor. Gençlerimizde kültürümüze ilgi daha az daha çok batı kültürüne yakınlar ama batıdaki gençlere baktığımızda bizim kültürümüze daha çok meraklılar. Müşteri portföy olarak Çin’e, Afrika’ya, Ruslar’a ve Avrupa’nın bir çok ülkesine saz ürettik. Amerikalı bir arkadaş bizlere Muhlis Akarsu’yu anlattı, eserlerini çaldı. Biz utandık açıkçası" diye konuştu.