ASAYİŞ - 09 Aralık 2019 Pazartesi 11:37

Bursa'da 'tavuk alma' cinayetine müebbet talebi

A
A
A
Bursa'da 'tavuk alma' cinayetine müebbet talebi

Bursa'da, davullu zurnalı 'tavuk alma' eğlencesi sırasında çıkan kavgada Aytaç Balı'yı (29) kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu bulunan Mustafa Soylu (35) hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık Soylu hakim karşısındaki ifadesinde kendi yaptığı el yapımı bıçakla ve demir sopayla tanımadığı kişilere vurduğunu söyledi.

Olay, Bursa'nın Nilüfer ilçesi Işıktepe Mahallesi Manavgat Sokak'ta geçen Ağustos ayında meydana geldi. Damadın erkek arkadaşları, düğünden bir gün önce yörede geleneksel 'tavuk alma' eğlencesi düzenledi. Saat 01.00 sıralarında Işıktepe Mahallesi üzerinde toplanan damadın arkadaşları, gelinin evine doğru davul zurna eşliğinde yürümeye başladı. Gürültüden rahatsız olan mahalle halkı duruma tepki gösterdi.
Mahalleli ile gençler arasında tartışma çıktı. İki grup arasında çıkan kavgada Aytaç Balı karnından bıçaklandı. Kanlar içerisinde yerde yatan ve nabzı atmayan Aytaç Balı'ya ilk müdahale olay yerinde sağlık ekiplerince yapıldı. Kalp masajıyla hayata döndürülen Balı, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Evli ve bir çocuk babası olduğu öğrenilen Aytaç Balı, hastanede hayatını kaybetti. Balı'yı kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla Bursa Adliyesi'ne sevk edilen Mustafa Soylu tutuklanarak cezaevine konuldu.

Kendi yaptığı el yapımı bıçakla cinayeti işlemiş

Olayla ilgili yürütülen soruşturmayı tamamlayan Bursa Cumhuriyet Savcısı Esma Alikoğlu'nun hazırladığı iddianame, Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianameye göre, savunması alınan sanık Mustafa Soylu, "Olay tarihinde dışarıdan bağrış ve gürültü sesleri duydum. Kapımı açtığımda bazı kişilerin saldırısına uğradım ve darp edildim. Evimin önünde bulunan arabamdan kendimin yaptığı el yapımı bıçağı ve diğer elime demir sopa aldım. Elimdeki demir sopa ile tanımadığım kişilere vurdum. Bıçak ile vurup vurmadığımı hatırlamıyorum" dedi. Ayrıca iddianamede, olay anına ait kamera kayıtlarında zanlının Balı'ya demirle vurup, bıçakladığı görüntülerde yer aldı.

Tutuklu sanık Mustafa Soylu hakkında 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanık Soylu, Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim önüne çıkacak.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.