GÜNDEM - 27 Ocak 2021 Çarşamba 09:18

Çadırları su içinde kalan Suriyeli aileler yardım bekliyor

A
A
A
Çadırları su içinde kalan Suriyeli aileler yardım bekliyor

İdlib’de soğuk hava ve çamur içerisindeki düzensiz kamplarda hayatta kalma mücadelesi veren ve son günlerde etkili olan sağanak yağış nedeniyle çadırları su içinde kalan Suriyeli aileler yardım bekliyor.

Suriye'nin İdlib bölgesinde aşırı yağışa bağlı olarak meydana gelen sel felaketi sınır hattındaki yaklaşık 50 bin sivilin yaşadığı çadır kampları sular altında bıraktı. Kış şartları altında soğuk hava ile mücadele eden savaş mağduru binlerce aile şiddetli yağmurdan olumsuz etkilenirken, yaşanan sel felaketi sonrası mülteci kamplarında insani durum ağırlaşıyor. Eşyaları kullanılamaz hale gelen aileler barınma, gıda, giysi, yakacak ve battaniye gibi insani yardım malzemeleriyle yaraların sarılmasını bekliyor.

“Çaresiz haller yürekleri dağlıyor, hastalıklar artıyor”

İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu’nun (İDDEF) sel felaketinin ardından bölgeye intikal eden ekipleri aracılığıyla aktardığı bilgilere göre, kış aylarında hava şartlarının yaşamı daha da zorlaştırdığı bir dönemde etkili olan şiddetli yağmurlar kamp sakinlerini çaresiz bıraktı. İDDEF’ten yapılan açıklamada, “Türkiye-Suriye sınır hattında yaşam mücadelesi veren muhacir kardeşlerimiz sele teslim olan kamplarda tüm dünyaya sesini duyurmaya çalışıyor. İdlib kırsalındaki sel felaketinin ardından bölgeye intikal eden ekiplerimiz, tespit çalışmaları adına zarar gören kamplara ziyaretlerini sürdürüyor. Bölgenin son durumuna ilişkin gelen görüntüler ise yürek sızlatıyor. Yalın ayaklarla buz gibi suyun içinde dolaşan çocukların çaresiz halleri yürekleri dağlarken, hastalıklar da her geçen gün artıyor. Soğukların bastırdığı bu dönemde meydana gelen sel felaketi nedeniyle 20 bini çocuk olmak üzere 50 bin aile açıkta kaldı. İyilik Isıtır acil yardım kampanyamızla yaraları sarmaya devam ediyoruz” denildi.

Çadırları su içinde kalan Suriyeli aileler yardım bekliyor

“Buradaki durumu anlatmaya kelimeler yetmez”

Açıklamada görüşlerine yer verilen saha inceleme ekibi, “Kuzey Suriye’de selden zarar gören kampları ziyaret ettik. Sel felaketi nedeniyle çadırları yıkılan veya su altında kalan aileler çok zor durumda ve birçoğu bu bölgeden de gitmek zorunda kaldı. Sular yaklaşık olarak bütün çadırlara girmiş durumda ve bazı ailelerin başını sokacak yeri yok. Yani çocuklar, kadınlar, yaşlılar evsiz. Kimisi de mecburen içerisinde su olan bu çadırlarda kalmak zorunda. Burada vaziyet çok zor ve anlatmaya kelimeler yetmez. Türk kardeşlerimize, buradaki Suriyeli kardeşleri için yaptıklarından ve iyiliklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Fakat şu an durum gerçekten çok zor. Ailelerin kalacak hiçbir yerleri yok ve kış mevsimindeyiz. Hava gerçekten çok soğuk, yağmurlar devam ediyor. Çadırlarda kalan Suriyeli kardeşlerimiz için acilen tedbir alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Dayanıklı evlerin inşa edilmesini talep ediyoruz”

Çadır yerine briket ev gibi dayanaklı evlerin yapılması gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “Bölgedeki durum çok vahim. Sular kampı doldurmuş vaziyette. Sel nedeniyle biriken su 15 ile 20 santim derinliğine ulaştı. Bütün kamp, sel ve hala devam eden İdlib’deki yağmurlardan dolayı zarar gördü. Çadırlar yıkılmış, yırtılmış vaziyette ve burada kalanlar burayı terk etmek zorunda kaldı. Bu sular çadırlara doldu ve çocuk, kadın, yaşlı birçok insanı evsiz bıraktı. Burada binlerce insan yaşıyor ve şu an evsiz kaldılar. Hayırsever kardeşlerimizden özellikle buradaki kardeşlerimize çadır yerine daha dayanıklı evlerin inşa edilmesini talep ediyoruz. Allah’ın izniyle Türkiye’deki kardeşlerimiz acil olarak yardıma geliyor” denildi.

“Kalacak yerleri yok, yeniden çadırlara yerleşmeye başladılar”

İDDEF saha ekibinin bölgedeki mağduriyeti dile getiren selzedenin yaşadıklarını aktardığı açıklamada, “Uyandığımızda bütün her şeyin su yüzeyinde yüzdüğünü gördük. Aileler kalacak yerleri olmadığından dolayı yine gelip su dolu çadırlara yerleşmeye başladılar. Kış mevsimindeyiz havalar çok soğuk. Evsiz kaldık, hatta elbisesiz ve yiyeceksiz kaldık. Durum burada çok vahim ve çadırlar her taraftan suyla çevrili halde yardım bekliyoruz. Briket evlerinde kalanların durumu buradakilerden çok daha iyi haldedir. Bizler sizlerden baraka evler ve buradaki insanlara kadın, erkek, çocuk, yaşlı hepsine yaraşır yerlerde kalabilecekleri yerlerin temin edilmesini temenni ediyoruz. Allah sizlerden razı olsun” ifadelerine yer verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’den milli takıma 13 sporcu gitti Kayseri Muaythai Takımı 16-21 Nisan tarihlerinde Antalya Kemer’de yapılan Türkiye Şampiyonası’nda 13 altın, 5 gümüş, 6 bronz madalya olarak şampiyonaya damgasını vurdu. İller sıralamasında birinci olan Kayseri, 13 şampiyon sporcusunu milli takıma göndermenin gururunu yaşadı. Bekir Özer Türkiye Gençler, U23 ve Elite Büyükler Şampiyonası’nda illerin başarı sıralamasında 1. Kayseri, 2. İstanbul, 3. Adana, 4. Gaziantep, 5. Ankara oldu. Muaythai Federasyonu Kayseri İl Temsilcisi Fatih Kağan Ulu, Türkiye şampiyonası öncesi Bölgeler Muaythai Şampiyonası’nda önemli bir sonuç elde eden Kayseri Muaythai takımının Türkiye Şampiyonasında da başarısını katlayarak sürdürmesinin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Ulu, “Bu başarının arkasındaki en büyük unsur Kayseri Muaythainin yıllardır bir aile olması. Yıllardır oluşan bu birlik ve beraberlik bizim başarılarımızı kat ve kat artırıyor. İl içerisinde yaptığımız organizasyonlarla sporcularımızın tecrübesini artırmaya çalıştık. Her maç bir tecrübe düsturu ile sporcularımızın tecrübelerini artırdık. Bu tecrübelerle ulusal ve uluslararası şampiyonalarda kazandığımız başarılarla doğru yolda olduğumuzu bir kez daha kanıtlamış olduk. Milli takımlarda yarışmayı hak etmiş 13 sporcumuz şehrimizi ve ülkemizi en iyi şekilde temsil edecek. Çalışmalarımıza disiplinli bir şekilde aralıksız devam ediyoruz. Türkiye Şampiyonasında tek yürek olup sporcularımızın maçlarında taktik sorumluluğu üstlenen Antrenörlerimiz Göksel Cingöz, Bilal Atille, Adem Karakaş, İbrahim Mortaş, Hakan Büyükçekiç, Nazım Yorulmaz, Mehmet Akif Seyfi, Kevser Bilgin, Şakir Kaymaz, Yücel Haspolat, Menderes Koyuncu, Yaşar Cuma Kılıç, Ümit Hançer Hocalarıma, takımın yanında bulunan Fatih Gencebay ve velilerimize teşekkür ediyorum’ dedi. Öte yandan, Fatih Kaan Ulu, şampiyona öncesi profesyonel WMC sertifika programına katılarak, başarılı olan Kayseri Bölgesi Uluslararası Hakemleri Osman Mutlu, Ahmet Devedaşı, Hüseyin Gazi Sönmez’i tebrik etti.
Aydın Aydınlı öğrenciler ’Yedi Bölge Yeni Name Projesiyle’ 23 Nisan’ı kutlandı Aydın’ın Efeler ilçesinde bulunan Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu’nda öğrenciler 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını İç Anadolu Bölgesi yöresine ait türküleri seslendirerek kutladı. Efeler ilçesine bağlı Umurlu Mahallesi’nde bulunan Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu’nda 460 öğrenci eğitim görüyor. İkinci yarı yılda itibaren okulda, Yedi Bölge Yedi Name Projesi hayata geçirildi. Müzik öğretmeni Özge Odabaşı Özmen bütün sınıflara önce türkülerin hangi yöreye ait olduğun anlatıp sonra toplu bir şekilde türküyü nasıl seslendireceklerini öğretti. İki haftada bir öğrenciler öğrendikleri türküleri seslendirdi. Yedi Bölge Yedi Name Projesi kapsamında türkü söylemesini öğrenen öğrenciler, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında okullarının bahçesinde arkadaşlarının yaptıkları müzik eşliğinde İç Anadolu Bölgesi’ne ait türküyü seslendirdi. Öğrenciler ve öğretmenlerin hep birlikte söylediği türküler eşliğinde oynayıp çocuk bayramını kutladılar. Şehit Rıfat Tunçbilek Ortaokulu Müdürü Özcan Kardeş, çocukların motivasyonları yüksek bir şekilde yeni haftaya başlamaları ve farklı yörelerin türkülerini öğrenmeleri için böyle bir proje hayata geçirdiklerini söyledi. Çocukların hem ülkeyi tanıdığını hem de müziğe, enstrümanlara olan ilgisinin arttığı bu etkinliği öğrencilerin iple çektiğini kaydeden Kardeş, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında hep birlikte türküler seslendirerek kutlama yaptıklarını belirtti. Yedi Bölge Yedi Name Projesi hakkında bilgi veren Müzik Öretmeni Özge Odabaşı Özmen, “Burada amacımız çocukların kendi özünü tanıyarak Türk Halk Müziği ile buluşmasını sağlamaktı. Çocuklara türküleri iki haftada bir dönüşümlü olarak öğrettik. Çocuklar iki haftada bir bu türküleri dışarda İstiklal Marşımızdan sonra seslendirdiler. Çok eğlendiler. Başta bizim bir tereddütlümüz vardı. Acaba olur mu olmaz mı diye? Ama sonra çocuklar bizimle birlikte çok güzel uyum sağladılar. Şuanda her hafta derse geldiğimiz zaman öğrenciler, hocam bu hafta Yedi Bölge Yedi Name yok mu diyorlar. Amacımıza ulaştık. Bugün de Çocuk Bayramı kapsamında gösterimizi yaptık. Hep birlikte bayramı coşku ile kutladık” dedi. İkinci sınıftan beridir bağlama çalan Baran Ağıraş, farklı yörelerin türkülerini çalabildiğini ve bugün de İç Anadolu yöresine ait türküyü çalıp arkadaşlarının da seslendirdiğini söyledi. Etkinliğin çok güzel geçtiğini belirten Ceren Cin, “Pazartesi günlerini dört gözle bekliyoruz. Hep birlikte türkü söyleyip oynuyoruz. Haftaya türkü ile başlamak çok güzel oluyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında da türkü söyledik. Bütün çocukların bayramı kutlu olsun” dedi. Nar Tanesi türküsünü seslendiren Beyza Nur Araş, “Biz söylerken arkadaşlarımız bize eşlik etti. Çok mutlu olduk. Herkesin bayramı kutlu olsun” diye konuştu.