GÜNDEM - 23 Eylül 2019 Pazartesi 11:13

'Çakar lamba' düzenlemesi: 1 Kasım'dan itibaren yasaklanacak

A
A
A
'Çakar lamba' düzenlemesi: 1 Kasım'dan itibaren yasaklanacak

İçişleri Bakanlığı kamu ve mahalli idarelerde üst düzey yönetici, genel müdür ve daire başkanlarının araçlarında "çakar lamba" kullanmasını 1 Kasım'dan itibaren yasakladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın araçlarda çakar tabir edilen ışıklı işaretlerin yetkisiz kullanılmasının önlenmesi talimatı üzerine, İçişleri Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık kamudan başlayarak özel araç sürücüleri dahil yetkisiz çakar kullanımını 1 Kasım’dan itibaren yasaklayacak. Bu tarihten itibaren kamuda, mahalli idarelerde, diğer meslek kuruluşları ve üniversitelerde üst yönetici, genel müdür, daire başkanı veya başka unvanlar ile görev yapan kamu görevlilerinin kullanımındaki araçlarda çakar olarak tabir edilen ışıklı uyarı işaretlerinin kullanımına izin verilmeyecek.

İçişleri Bakanlığı trafikte çakar kullanarak sanki ayrıcalıklı bir sınıf varmış gibi bir algıya neden olan usulsüz emniyet şeridi kullanarak trafik kurallarına uymadan kendilerine geçiş üstünlüğü sağlayanlar için harekete geçti. Karayolları Trafik Kanunu'nun 71'inci ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 141'inci maddesinde, acil durum ve zorunlu hallerde geçiş üstünlüğü verilen ambulans, itfaiye ile kolluk kuvvetleri araçları sıralanarak, bu üstünlüğün hangi durumlarda ve nasıl kullanılacağı belirlendi. Kanunda yer alan bu düzenlemenin anlaşılır olması, geçiş üstünlüğünün gerçekten bu hakka sahip araçlarca kullanımının sağlanarak suistimalinin önlenmesi ve bu konuda daha etkin denetimler gerçekleştirilmesi amacıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine İçişleri Bakanının onayıyla "Geçiş Üstünlüğüne Sahip Araçların Sürülmesi Sırasında Uyulacak Kurallar ile Bu Hakka Sahip Araçlarda Bulundurulacak Işıklı ve Sesli Uyarı İşaretleriyle Bunların Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar" yayımlandı.

Yayımlanan usul ve esaslar ile hangi araçların geçiş üstünlüğüne sahip olacağı, hangi şartlar oluştuğunda bu hakkın kullanılabileceği, yetkisiz kullanılması halinde ise uygulanacak yaptırımlar ile ışıklı ve sesli uyarı işaretlerinin ne şekilde olacağı net bir şekilde düzenlendi.

Ambulans, itfaiye, kolluk araçları ile risk/ tehdit değerlendirmesi kapsamında devletin en üst protokolü çakar kullanabilecek. Buna göre, boyama şekilleri veya ayırım işaretleriyle geçiş üstünlüğüne sahip oldukları açıkça belli olan ambulans, itfaiye ve kolluk araçları ile güvenlik ve risk-tehdit değerlendirmesi kapsamında yayınlanan usul ve esasların ekinde bildirilen “devletin en üst protokolü”nde bulunan makamların emirlerine ve zatlarına verilen araçlar ve bu makamların korumasından sorumlu koruma araçları çakar şeklinde tabir edilen ışıklı uyarı sistemlerini kullanabilecek. Bu araçlar dışında hiçbir araçta çakar olarak tabir edilen sesli uyarı işaretleri kesinlikle kullanılmayacak. Makamların korumasından sorumlu araçlar da sadece makam sahibi araçta olduğu sürece bu uyarı sistemlerini aktif olarak kullanacak. Makam sahibi araç içinde ya da makam aracı konvoyda bulunmadığı zaman bu uyarı sistemlerini kesinlikle kullanamayacak. Kolluk görevlilerinin kullanımındaki resmi araçlar da ise ışıklı/sesli uyarı işaretleri görevle ilişkili olmak kaydıyla, usul ve esaslarda belirtilen şartlar doğrultusunda kullanılacak.

Üst Düzey Yöneticiler, Genel Müdür, Daire Başkanı kullanımındaki araçlarda çakar yasak

Bu usul ve esasların yürürlüğe gireceği 01 Kasım 2019 tarihinden itibaren anılan araçlar dışında, kamuda, mahalli idarelerde, diğer meslek kuruluşları ve üniversitelerde üst yönetici, genel müdür, daire başkanı veya başka unvanlar ile görev yapan kamu görevlilerinin kullanımındaki araçlarda çakar olarak tabir edilen ışıklı uyarı işaretlerinin kullanımı yasaklandı.

Geçiş üstünlüğü tepe lambası ile sağlanacak, bu hak sürekli olmayacak

Karayolları Trafik Kanununun 71 inci maddesi (f) bendi kapsamında hakkında koruma kararı verilmiş kişilerin kullanımındaki araçlar ve kolluk birimlerine ait sivil araçlarda sadece aracın tepe bölgesinde sabit ve/veya sökülüp takılabilir ışıklı uyarı sistemi bulunabilecek. Bu araçlarda da tepe lambası bulunması sürekli bir geçiş üstünlüğü hakkı sağlamayacak.

Zorunlu hallerde çakar kullanımı en az 150 metre önceden başlayacak

Kolluk araçları dahil geçiş üstünlüğünden yararlanma sürekli bir hak değildir. Bu araçlar ancak tehdit/görev durumunun ortaya koyacağı zorunlu hallerde ve en az 150 metre önceden duyulabilir şekilde ışıklı ve sesli uyarı sisteminin birlikte kullanılmasıyla, kanunun öngördüğü geçiş üstünlüğü hakkından faydalanabilecek.

1 Kasım’dan sonra, kurallara uymayanlar trafikten men edilecek

Bu usul ve esasların yürürlüğe gireceği 01 Kasım 2019 tarihinden itibaren, tüm trafik birimlerimiz etkin bir denetime başlayacak. Belirtilen şartları sağlamayan tüm araçlara, araç sürücülerine ilişkin mevzuatta belirtilen idari yaptırımlar uygulanacak. Belirlenen esaslara uymadığı tespit edilen araçlar trafikten men edilecek. Bununla birlikte yetkisiz sistemlerin kullanılmasına müsaade eden kamu görevlileri hakkında da gerekli işlemler tesis edilecek.

Mevzuat dışı çakar, ağır kusur sayılması için çalışma başlatılacak

Ayrıca, Karayolları Trafik Muayenesinde araçlarda mevzuat dışında sesli ve ışıklı uyarı sisteminin bulunmasının da “ağır kusur” olarak nitelendirilmesi için gerekli çalışmalar başlatıldı.

Neşra Durmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.