POLİTİKA - 27 Aralık 2015 Pazar 15:46

Çavuşoğlu: 'Halkların arasında oluşan bağı koparmaya kimsenin gücü yetmez'

A
A
A
Çavuşoğlu: 'Halkların arasında oluşan bağı koparmaya kimsenin gücü yetmez'

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Hiç merak etmeyin bir gün yine Türkiye-Rusya ilişkileri eski günlerine dönecektir. Biz buna hep önem veriyoruz. Başlattığımız ve gerçekleştireceğimiz önemli projelerimiz de var. Ve halkların arasında oluşan bu bağı koparmaya kimsenin gücü yetmez. Ne siyasetçilerin bizim gücümüz yeter. Biraz daha sabredeceğiz" dedi.


Hafta sonu programlarına memleketi Antalya'da devam eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, beraberindeki milletvekilleri İbrahim Aydın, Atay Uslu, İl Başkanı Rıza Sümer ile birlikte Konyaaltı Liman Mahallesi'nde bulunan Antalya Rus Sanat ve Kültür Derneği Başkanı İrina Balcı'yı ziyaret etti.
Bakan Çavuşoğlu, dernek girişinde İrina Balcı ve yöresel kıyafetli Rus çocukları tarafından karşılandı. Bakan Çavuşoğlu çocukların ikram ettiği ekmeği tuza banarak yedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuşmasına zaman zaman Rusça devam ederek, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Siyasetçi olarak 24 Kasım'dan bu yana mesajlar verdiklerini belirten Bakan Çavuşolu, halktan halka verilen mesajların daha önemli olduğunun altını çizdi.
24 Kasım'da herkesi üzen uçak düşürme olayının gerçekleştiğini hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, "Biz bu olaydan dolayı duyduğumuz üzüntüyü, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı olarak dile getirdik. Değişik platformlarda dile getirdik. Gerçekten üzüldük. İşin insani boyutunu da hiç ihmal etmedik. Ve hayatını kaybeden pilotun oradan alınması ve Rus mevkidaşlarımıza teslim edilmesi noktasında Türkiye hassas davranmıştır. Rus yetkilileri de bize teşekkür etmişti. Ama bu bizim insani görevimizdir teşekkür için yapmadık" dedi.

"SÜREÇTEN HALKLARIN ETKİLENMEMESİ GEREKİR"
Tarihe bakıldığı zaman devletler, ülkeler arasında yer yer sorunlar, savaşlar krizlerin olduğunu hatırlatan Bakan Çavuşoğlu, "100 Avrupa ülkeleri ve toplulukları birbirleriyle savaşmıştır. Soğuk savaş döneminde ülkeler kramplara ayılmış, sonra Berlin Duvarı yıkıldı. Duvarlar aşıldı. Son 15 senedir Türkiye-Rusya ilişkileri adeta tuğla üzerine tuğla konularak inşa edildi. Bu ilişkilerin bu noktaya gelmesinde iki lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in büyük katkıları olmuştur. Şimdi geldiğimiz noktadan bu süreci nasıl aşabiliriz. Bunun üzerinde durmamız lazım. Bundan kesinlikle halkların etkilenmemesi gerekiyor. Maalasef Rusya'da yaşayan bazı Türk vatandaşlarına yönelik, olumsuz adımlar atıldı. Bundan duyduğumuz üzüntüyü muhataplarımıza söyledik. Antalya'dan 3 tane öğrenci yanıma geldi. Onları üniversiteden geri göndermişler. Kendilerine yeni okul arıyorlar. Ukrayna'da bir okula gidecekler. Bu tür uygulamaların yanlış olduğunu ve önlem alacaklarını mevkidaşım bana söyledi. Bu Rusya vatandaşlarının seyahat özgürlüğünü engelleyici bir politikaya da dönüşmemesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE VE RUSYA HALKLARI KARDEŞTİR"
"Umarım Rus dostlarımız attıkları bu adımları yeniden gözden geçirir" diyen Bakan Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak, Rusya'nın Türkiye'ye dönük aldığı kararlar, attığı adımlara karşı herhangi olumsuz bir adım atmadık. Biz Rusya'dan çekindiğimiz ya da suçluluk psikolojisi içinde olduğumuz için bu adımları atmadığımızı düşünmesinler, dedik. Tam tersi, Rusya'ya önem veriyoruz. Rusya bizim için sadece coğrafi bir komşu değil, bizim için önemli bir ortak, partner. O nedenle sabırla bekliyoruz, adım da atmıyoruz. Türkiye ve Rusya halkları kardeştir, dosttur. Kültürel olarak bir çok bakımdan da ticari bağlarla, Rus vatandaşlığına geçmiş, Rus kökenli vatandaş ve aynı şekilde Rusya'da yaşayan Türk vatandaşları var. İki halkın bundan etkilenmemesi için böyle adımlar atmadık. Bu süreçte Türkiye ve Antalya'da yaşayan Rus vatandaşlarına olumsuz bir davranışın olmadığı tam tersine yetkililerin Türk milletinin daha yakın davrandığını görüyoruz. Olması gereken de budur" ifadelerini kullandı.

"RUSYA İLE İLİŞKİLER BİRGÜN YİNE ESKİ GÜNLERİNE DÖNECEK"
Bu sürecin aşılması için çaba sarf ettiklerini ve çaba sarf etmeye devam ettiklerinin altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Hiç merak etmeyin bir gün yine Türkiye-Rusya ilişkileri eski günlerine dönecektir. Ve biz buna hep önem veriyoruz. Başlattığımız ve gerçekleştireceğimiz önemli projelerimiz de var. Ve halkların arasında oluşan bu bağı koparmaya kimsenin gücü yetmez. Ne siyasetçilerin, bizim gücümüz yeter. Biraz daha sabredeceğiz. Her şey iyi olacak" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Rus vatandaşlarının yeni yılını kutlayarak, her zaman yanlarında olduklarını kaydetti.

"KRİZ ORTAMI SONA ERSİN"
Antalya Rus Kültür Sanat Derneği Başkanı İrina Balcı, Rus kökenli Türk vatandaşı ve Ruslar için yılbaşı kutlamalarının çok özel olduğunu söyledi.
Kutlamalara katıldığı için Bakan Çavuşoğlu'na teşekkür eden Balcı, "İçinde bulunduğumuz günlerde talihsiz bir süreç yaşıyoruz. Bu krizden ekonomik ve sosyal açıdan etkilenen şehir Antalya ve bizlerdir. Antalya'nın turizm ve tarıma dayalı ekonomisi var. Bizim toplumumuza mensup insanların büyük çoğunluğu turizm endüstrisinde faaliyet gösteriyor. Bu durum sadece bizleri değil Rusya'da yaşayanları da etkiliyor. Bizler bu kriz ortamının biran evvel sona ermesini arzu ediyoruz" dedi.
Türkiye'de krize rağmen kendilerine büyük yakınlık gösterildiğinin altını çizen İrina Balcı, "Ruslar ve Türkler iki farklı millet ama çok yakın ilişkilerimiz var. Hepinizin yeni yılını tebrik ediyorum. Umarım yeniden barış ve sevgi dolu günler geri gelir" diye konuştu.

"GÜNEŞLİ GÜNLER GELECEK"
Alanya Rus Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Eketherina Gündüz ise krizin çabuk geçmesini beklemediklerini belirerek, "Hava güzelken bazen kara bulut ve yağmur da olabilir. Ama sonuç olarak bu hava geçicidir. İnanıyorum yeniden güneş açacak. Biz de bu havanın düzelmesi için elimizden geleni yapacağız" ifadelerine yer verdi.
Bakan Çavuşoğlu'na, Türkiye'de faaliyet gösteren Starmar Mermer ortağı Rus iş kadını Valeria Aslanoğlu hobi amaçlı çizdiği Hürrem Sultan tablosunu hediye etti.
Ziyaretin ardından Bakan Çavuşoğlu, İrina Balcı ve diğer Rus vatandaşları ile hatıra fotoğrafı çektirdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TDK Başkanı Mert: “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak" Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu tarafından 34 harfte uzlaşıldığını söyledi. TDK Başkanı Mert, sosyal medyada ve basında yer alan haberlerin aksine Türkiye’de hiçbir harfin değişmeyeceğini açıkladı. Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu iş birliğinde 9-11 Eylül tarihlerinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonunun 3. toplantısı yapıldı. Toplantı sonrasında 34 harften liste üzerinde uzlaşıldı. TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert toplantının detaylarını ve uzlaşının önemini İHA muhabirine anlattı. “Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak” Ortak Alfabe Komisyonu’nun Bakü’de toplandığını dile getiren TDK Başkanı Mert, yaklaşık 100 yıl sonra ortak alfabede uzlaşıldığını belirtti. TDK Başkanı Mert, komisyonun uzlaşmasındaki bazı noktaların toplumda yanlış anlaşıldığını dile getirerek, “Mesela Türkiye Cumhuriyeti ve Azerbaycan Cumhuriyeti herhangi bir harf değişikliği yapmayacak. Orada çalışma metodumuz şuydu. Önce çalışma ilkelerini ve genel çerçeveyi belirledik. Bu toplantıda her lehçenin -Azerbaycan ve Türkiye Cumhuriyeti dışında- Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın ihtiyaç duyduğu her harf ayrı ayrı belirlendi, tartışıldı. Her harf ayrı ayrı oylandı ve her harf oy birliğiyle kabul edildi. Burada bizim yaptığımız ya da bu komisyonun yaptığı 34 harflik bir alfabeyi kabul etmek değil. Böyle bir şey de söz konusu değil. Bizim yaptığımız Kazakça, Kırgızca Özbek Türkçesi için tamamına yakını aynı harflerden oluşan alfabeler oluşturmaktı. Onların ihtiyacını karşılayacak şekilde. Ama bu iş yapılırken Azerbaycan ve Türkiye Türkçesinin kullandığı alfabelerde herhangi bir değişiklik önerilmedi. Bizim için güzel yanı şu, bizim kullanmış olduğumuz 29 harf bütün lehçelerin alfabelerinde yer aldı" şeklinde konuştu. “Anadolu’dan bir vatandaşımız Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek” Kültürel birliğin birinci şartının yazıda birlik olduğunu kaydeden Mert, “Biz her şeyden önce bunun ilk adımını atmış olacağız. Anadolu’dan bir vatandaşımız Kırgızistan’a, Kazakistan’a, Özbekistan’a gittiğinde oradaki her yazıyı, tabelaları okuyabilecek. Bu lehçelerin bizim için anlaşılabilirlikleri farklı olsa da Türkçe kelime kökleri aynı. İnsanla ilgili, kültürle ilgili temel kelimelerimiz de aynı. Dolayısıyla bu konuda ciddi bir kolaylık olacak ve bu, halklarımızın mutlaka birbirine yaklaştıracak ve ekonomiden pek çok alana güzel gelişmelere sebep olacak” dedi. “Eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak.” Ortak Alfabenin kabulüyle Türk halkları arasında karşılıklı anlayış ve iş birliğinin teşvik edilmesinin hedeflendiğini ifade eden Mert, "Kabul edilen harfler ile birlikte eğitimden ekonomiye, siyasetten edebiyata kadar pek çok alanda Türk coğrafyası yakınlaşacak ve birlikte hareket kabiliyeti artacak” dedi. Mert, bu gelişmenin sadece Türk dünyasının değil, dünyanın ve bölgenin geleceğini derinden etkileyecek bir adım olduğunu söyleyerek, “Bundan sonra Türk Dünyasındaki birlik ve beraberlik, iş birliklerinin güçlenerek artacağına inanıyorum” dedi. “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez” Dil ve alfabenin karıştırıldığını sözlerine ekleyen TDK Başkanı Mert, yeni bir ortak dil inşa edileceğini iddia edenlerin olduğunu kaydetti. Mert, “Ortak alfabe bizi ortak dile götürmez. Ortak dil başka bir kavramdır. Ve ortak dil gibi bir amaç da söz konusu değildir. Ama ortak iletişim diline ihtiyacımız var. Bunu karıştırmamak gerekir. Yani bugün nasıl İngilizce, uluslararasında bir anlaşma diliyse milletler üstü bir dilse bizim de bugün Türk dünyasında ortak bir iletişim diline ihtiyacımız var. Bu lehçelerden birinin bu işlevi yerine getirmesi gerekir. Fakat ortak alfabeyle bu konunun bir ilgisi yoktur. Yani alfabe değiştirmek, dil değiştirmek anlamına gelmez" dedi. Sosyal medyaya ve medyaya yansıyan 34 harflik bir liste olduğunu bildiren Mert, listenin kabul edilen toplam işaret sayısı olduğunu kaydetti. 34 harfin kullanıldığı bir lehçe alfabesi olmayacağını belirten TDK Başkanı Mert, "Türk lehçelerinden 34 harfli bir alfabe kullanan olacak mı derseniz, hayır. Bu 34 harf bir alfabe değil. Biz bu toplantıda Kazak Türkçesi için, Kırgız Türkçesi için, Özbek Türkçesi için ayrı ayrı onların ihtiyacını en iyi karşılayacak alfabeleri geliştirdik. Yani şu an 3 yeni alfabe önerildi. Fakat bu 3 alfabenin 29 harfi ortak. Diğerleri fonem sayısına göre farklılık arz ediyor. Ama ısrarla şunu söyleyeyim. O gördüğümüz liste herhangi bir lehçenin alfabesi değil böyle bir yanlış algı var şu an benim gördüğüm kadarıyla. Sosyal medyada dolaşan bu liste üzerinde uzlaşılan harfler. Ama bir ülkenin alfabesi kesinlikle değil. Hepimizin kullandığı harflerin toplamı. Alfabeler oluşturulurken harfler o listeden seçildi. Bir dilde sadece anlam ayırt edici / fonem değeri taşıyan sesler alfabede işaretlenir. Dolayısıyla şu an Türkiye Türkçesinin ve Azerbaycan Türkçesinin kullandığı alfabelere bir harf eklemeye gerek yok. Yani bu, Türk Cumhuriyetleri 34 harfli yeni bir ortak alfabe kullanacak anlamına gelmiyor" dedi.
İstanbul Esenyurt’ta geniş çaplı denetim: Aranan 4 şahıs yakalandı İstanbul Esenyurt’ta polis ekipleri tarafından geniş çaplı denetim gerçekleştirildi. Denetimde aranan 4 şahıs yakalanırken, çok sayıda kaçak ürün ele geçirildi. Tütün ürünlerinin zararlarını önlemeye yönelik yapılan uygulamada ise 8 şahsa 7 bin 816 lira idari para cezası uygulandı. Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından asayişin sağlanması ve tütün ürünlerinin zararlarını önlemeye yönelik denetim gerçekleştirdi. Atatürk Mahallesi’nde saat 14.00 ve 16.00 aralarında 5 sabit noktada ve seyir halinde 30 ekip ile yapılan denetimde, 620 şahıs, 266 araç ve 110 motosiklet arandı. Durdurulan araçlar detaylı bir şekilde aranırken, araçlardaki şahıslara Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı. Denetimde aranan 4 şahıs yakalanırken, kaçak 2 bin 135 adet puro, 370 adet cinsel güç arttırıcı ilaç, 90 adet mentol, 30 adet cinsel güç arttırıcı bal, 24 adet cinsel geciktirici ilaç, 48 kadın parfümü, 5 kutu çarşaf ve 1 narkotik madde ele geçirildi. Tütün denetimi çerçevesinde 5 kafe, 6 kıraathane, 5 tütün ve tütün mamulleri satan işletme, 3 tekel bayi, 4 lokanta ve restoran incelendi. Tütün denetiminde 8 şahsa 7 bin 816 lira idari para cezası uygulandı. Öte yandan denetimde, sürücülere ise toplam 24 bin 694 lira para cezası kesildi. İlçe genelinde düzenlenen denetimlerin artarak devam edeceği öğrenildi.
Ankara Jandarmadan sağlıksız süt ürünleri üretimi yapan iş yerine operasyon: Tonlarca bozuk ürün ele geçirildi Ankara İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından hijyen kurallarına uygun olmadan ve halk sağlığını tehdit edecek şekilde süt ürünleri üretimi yapan iş yerine operasyon düzenlendi. Tonlarca bozuk ürün ele geçirilen işletmeye 131 bin TL idari para cezası kesilirken, iş yeri mühürlendi. Alınan bilgiye göre, Asayiş Şube Müdürlüğü Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma ekipleri tarafından yapılan araştırma sonucunda, M.C.E. isimli şahısın maddi menfaat temin etmek maksadıyla, gıda ve hijyen şartlarına uygun olmayan ortamda süt ve süt ürünleri üretimi yaptığı tespit edildi. İşletmede yapılan araştırmada sonucunda, üretilen ürünlerin etiket ve ambalajlarının bulunmadığı, işletmenin Tarım ve Orman Bakanlığından izin ve gerekli lisansları almadan üretim yaptığı tespit edildi. Jandarma tarafından, 12 Eylül’de düzenlenen operasyonda M.C.E. isimli şahsa ait iş yerinde yapılan aramada 3 bin kg bozuk peynir, 2 bin litre süt, bin kg bitkisel susuz yağ, 150 kg ceviz, 100 kg yoğurt, 400 kg çeçil peynir, 150 kg çörek otlu tulum peynir, bin 200 kg süzme yoğurt, 300 kg süt tozu ve nişastası olmak üzere toplam 8 bin 300 kg ürün ele geçirildi. İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından işletmeye 131 bin TL idari para cezası kesilip, iş yeri mühürlendi.