POLİTİKA - 11 Aralık 2018 Salı 18:32

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten MKYK sonrası açıklama

A
A
A
AK Parti Sözcüsü Çelik’ten MKYK sonrası açıklama

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti devleti, karşısındaki güç ve kuvvet kim olursa olsun milli güvenliğine yönelik bir tehdit olduğu zaman bu tehdidi bertaraf etmek için anında harekete geçecektir. Bu konuda güvenlik güçlerimizin hassasiyeti, Cumhurbaşkanımızın talimatları çok açıktır" dedi.

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), toplantısının ardından basın açıklamasında bulundu. Çelik, MKYK toplantısında, iç ve dış gelişmeler ile sosyal gelişmelerin değerlendirildiğini söyledi. Yerel seçimlere dönükte bir değerlendirmenin yapıldığını kaydeden Çelik, Medya Tanıtım Başkanlığının da çeşitli hazırlıklar ile ilgili sunum gerçekleştirdiğini belirtti.

"Cumhurbaşkanımız şehadet haberini alınca ailesiyle görüştü" 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çelik, Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin bir saldırı sonucu şehit olması ile ilgili sorulan soru üzerine, “Cumhurbaşkanımız şehadet haberini alınca ailesiyle görüştü. Diğer 2 yaralımızın ameliyatta olduğu, durumlarının iyi olduğu haberi geldi. Ağır bir saldırı. Kendilerinin hayırlı haberlerini bekliyoruz. Cenazeye katılım konusunda şehit emniyet müdürümüzü gerek hükümet olarak gerek parti olarak son yolculuğunda yalnız bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

"Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz" 

Fatih Portakal’ın tepki çeken sözlerini değerlendiren Çelik, “Toplumsal taleple Vandallığı birbirinden ayırmak lazım. Bir eski CHP yöneticisinin ve bir sunucunun sorumsuz bir şekilde paylaşımda bulunması dikkat çekici. Bu kadar yer yakılıyor, yıkılıyor, günlerdir süren eylemlerde insanlar zarara uğruyor ve artık bu demokrasi konusunda çok öne çıkan bazı aktörler bile bunun bir vandalizme dönüştüğünü, hükümetin tehdit edildiğini değerlendirirken bu şahısların bu şekilde teskin edici rol oynaması gereken siyasilerin ve medya mensuplarının aksine tahrik edici rol oynaması manidardır. Bunlar, kendi partilerinin, kendi televizyon kanallarının benzer bir vandalizmle karşı karşıya kalmasını mı istiyorlar. Başkaları üzerinden bunların çok rahat konuşuyorlar, sokağa çok kolay çağrı yapıyorlar. Bu sorumsuzluk karşısında haklı tepkiler var. Haklı tepkiler karşısında yargı yoluna başvuranlar da var. AK Parti’de bunu yakından takip ediyor. Vandalizm ve demokrasi bir arada yaşamaz. Vandalizmede, aşırı güç kullanımına da karşıyız. Bunu saf bir toplumsal talep olarak görmemek lazım. Bu çağrıları masum çağrılar olarak görmüyoruz. Vandalizme ve barbarlığa dönük davetler olarak görüyor, güçlü bir şekilde kınıyoruz” diye konuştu.

"Seçilmiş hükümete karşı alerjisi oln bir yaklaşım"


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2019 bütçesini 'darbe yönetimi bütçesi' diye nitelemesinin sorulması üzerine Çelik, konuya ilişkin şunları söyledi: 

“Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşması bir ülkenin meselelerine nasıl vakıf olunmaz, Türkiye’nin ikinci partisi olmasına rağmen ülke meselelerinden nasıl uzak bir yaklaşım içerisinde olunur bunun ibretlik bir örneğidir. Cumhuriyet tarihinde en vasıfsız ve en içeriksiz konuşma Kılıçdaroğlu tarafından gerçekleştirilmiştir. 15 Temmuz’daki darbe girişimini hafifletmek, onun yerine meşru hükümeti suçlamak, FETÖ’nün darbe girişimini sulandırmak, hafifletici sebepler aramak şeklinde bir yaklaşım devam ediyor. Seçilmiş hükümete karşı alerjisi olan bir yaklaşım. Her kim ki, 15 Temmuz’dakine darbe girişimi dedikten sonra 20 Temmuz’a darbe diyorsa, 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ideolojik akrabalıktan kurtulamıyor demektir” yorumunu yaptı.

Erdoğan ile Bahçeli yarın 16.00'da görüşecek 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yarın saat 16.00’da görüşeceği bilgisini paylaşan Çelik, “Cumhurbaşkanımız ile Bahçeli arasında son derece açık diyalog kanalları var. Yarın saat 16.00’da bir araya gelecekler. Her iki genel başkanın programlarının uygunluğuna göre planlandı. Bizden Mehmet Özhaseki ve MHP’den Sadir Bey teknik görüşmeleri sürdürüyorlar. Bu iki değerli arkadaşlarımız genel başkanlara vardıkları sonuçları bildiriyorlar. Yapılan müzakereler neticesinde gelinen noktada tekrar bilgi verdiler. Bu bilgiler çerçevesinde yarın 16.00’da bu görüşme gerçekleşecek. Bir mutabakat arayışı söz konusudur. Bu mutabakat arayışının esası, cumhur ittifakının önümüzdeki yerel seçimlerden en güçlü çıkmasıdır. Bununla ilgili olarak iki değerli arkadaşımız teknik düzeyde neler yapılabiliri görüşüyorlar. Siyasi kararlar, Cumhurbaşkanımız ile Bahçeli arasında verilecektir. Bu görüşmenin arkası da gelecektir. Başka teknik görüşmeler, başka siyasi görüşmeler her zaman söz konusu olacaktır. Mutabakat tam olarak gerçekleşene kadar illerle ilgili somut bir şeyler söyleyecek durumda değilim” dedi.
Danıştay’ın, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline başörtüsü serbestisi kararına yönelik sorulan bir soruya Çelik şu cevabı verdi: 

“Savcının ortaya koyduğu mütalaa maalesef Türkiye’yi geçmişte bu zararları veren ve bugün de geriye götürmeye çalışan bir anlayışın temsilcisi olarak görülmüştür. Neyse ki karar doğru bir şekilde çıkmıştır. İnsanlar kendi kişisel tercihleri doğrultusunda kamusal alanda yer alabilirler. O zihniyetin hatırlanması bakımından iyi olmamıştır ama sonuç olarak sağlıklı bir karar ortaya çıkmıştır.”

“Onun vaat olarak ortaya koyduğu şeyi biz zaten uyguluyoruz” 

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bütçe konuşmasında 1 Ocak 2019 itibariyle CHP'li belediyelerde asgari ücretin 2200 TL olacağını açıklamasına ilişkin Çelik, şunları kaydetti: 

“Normalde kendisinin ürettiği bir kaynaktan bunu söylemiyor, merkezi bütçeden aktaracak. Belediyelerde çalışan taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçişi sürecinde en büyük sorun ve direncin yaşandığı belediyeler CHP’li belediyelerdi. Bu belediyelerde örgütlü sendikalar tarafından da kamuoyu tarafından da çok iyi bilinmektedir. Kendisinin vaat ettiği bu durumun ki bu tip vaatlerin hiçbirini hayata geçiremedi. AK Parti’li belediyelerde ne şekilde olduğunu araştırdık ve sonuç olarak; kamu işçilerinin bu imkanları Kılıçdaroğlu’nun vaat ettiğinin çok ötesinde. Bu genel merkezimiz açısından da geçerlidir. Onun vaat olarak ortaya koyduğu şeyi biz zaten uyguluyoruz."

"Suudi Arabistan bizimle iş birliği yapmalıdır" 

Çelik, Suudi Arabistan'ın, Cemal Kaşıkçı cinayeti şüphelilerini iade etmeyeceğine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine, "Hiç kimseyi peşinen suçlamıyorum ama hiçbir şekilde bu olayın örtülmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu tarihe kaydedilecek en ağır, en vahim, en alçakça cinayetlerden bir tanesidir. Aradığımız şey hakikattir. Gerçeğin ortaya çıkması için tam bir iş birliği içinde olunması gereklidir. Bu örtbas edilecek bir eylem değildir. Şeffaf, uluslararası saygınlığı olar bir soruşturma şeklinde bunların ortaya çıkması gerekir. Bizim bu talebimiz karşılanmış olsaydı bütün dünyaya gerçeğin ortaya çıkması için iş birliği yapmak istediklerini göstermiş olacaklardı. Ama bu talebimize olumsuz yanıt vererek gerçeğin ortaya çıkması için herhangi bir iş birliğinde bulunmayacaklarını, şeffaf bir soruşturmadan uzak durduklarını göstermiş oldular. Bazı ülkelerin bunu yumuşatmaya çalıştığını, silah satmak için, bir takım çıkarlar için ilkeli arayışı aşındırmaya çalıştığını görüyoruz. Bütün bu çıkarların ötesinde ilkeli tutumumuzu sürdürüyoruz. Bir kere daha şunu talep ediyoruz: Suudi Arabistan makamları, gerçeğin ortaya çıkarılması için, yapanların ve emri verenlerin kim olduğunun açığa çıkması için bizimle iş birliği yapmalıdır” diye konuştu.

"Bir sunum söz konusu değildir" 

Çelik, MİT Başkanı Hakan Fidan’ın ABD ziyareti ile ilgili, “ABD senatosunun herhangi bir organına, komitesine resmi bir sunum söz konusu değildir. Güvenlik forumunun inisiyatifi çerçevesinde çeşitli komitelere ait birkaç senatörle bir buluşması söz konusudur. Bu seyahatlerin genel bilgisi Cumhurbaşkanımızın bilgisi dahilindedir. Dün de seyahat dönüşü MİT Başkanı Cumhurbaşkanımıza bu detayları arz etmiştir” dedi.

"Tehdit görüldüğü anda harekete geçmek konusunda herhangi bir tereddüt yoktur" 

ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'un, Suriye'nin doğusunda istikrarın sağlanması için 35 - 40 bin yerel gücün eğitiminin tamamlanması gerektiği açıklamalarını değerlendiren Çelik, “ABD’nin, Suriye’nin kuzey doğusunda 35-40 bin kişiyi eğitmesi ile ilgili haberler konusunda büyük bir hassasiyetimiz olduğunu duyurmak isterim. Bunların hiçbirini iyi niyetli yaklaşımlar olarak görmüyoruz. Orada 35-40 bin kişiyi eğitmekten bahsetmek, Türkiye Cumhuriyeti açısından oradaki terör unsurlarına yeni bir destek olarak okunur ve hiç kimsenin kuşkusu olmasın; Türkiye Cumhuriyeti devleti, karşısındaki güç ve kuvvet kim olursa olsun milli güvenliğine yönelik bir tehdit olduğu zaman bu tehdidi bertaraf etmek için anında harekete geçecektir. Bu konuda güvenlik güçlerimizin hassasiyeti, Cumhurbaşkanımızın talimatları çerçevesinde çok açıktır. Burada 35-40 bin kişilik bir kuvvetin eğitileceğinin Amerikalı en üst düzey askeri yetkililer tarafından dile getirilmesi ve burada aylardır terör örgütlerine bu kadar tır dolusu silah gönderilirken Türkiye’nin sınırının dibinde milli güvenliğini tehdit edecek oluşumları seyretmesini hiç kimse beklememelidir. Bu konuyu çok yakından takip ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti açısından tehdit görüldüğü anda tehdidin bertaraf edilmesi için harekete geçmek konusunda herhangi bir tereddüt yoktur” ifadelerini kullandı.

İlker Turak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa (Özel) Toz taşınımında solunum rahatsızlığı olanlar risk altında Meteoroloji Genel Müdürlüğü; Kuzey Afrika’dan beklenen toz taşınımı uyarısı yaptı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlı hamile ve çocukların da toz taşınımı sırasında risk altında olduğunu ifade etti. Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini söyleyen Cengiz, zorunlu durumlarda maske takılması gerektiğini kaydetti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmelerde Marmara’nın güneyi, İç Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu ile Batı Karadeniz’in iç kesimlerinde yer yer toz taşınımı beklenildiği açıklandı. Kuzey Afrika’dan beklenen çöl tozlarının hava kirliliği ve görüş mesafesini düşürmesine karşı yerel yönetimler vatandaşlara tedbirli olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ayrıca uzmanlar toz taşınımına uzun süreli maruz kalınması durumunda solunum yetmezliğine varabilecek rahatsızlıklar nedeniyle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini dile getirdi. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti. Uzmanlardan maske uyarısı Mecbur kalınmadığı taktirde dışarıya çıkılmaması gerektiğini ifade eden Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Ertem Cengiz, “Toz taşınımı dediğimiz dönem 3 gün boyunca ülkemizde çöl tozlarının yoğun olarak görülmesi demek. Hava kirliliğine neden olarak görüş mesafesini bozabildiği gibi özellikle solunum rahatsızlığı bulunan hastalarımızda, solunum sıkıntısına neden olabilir. Özellikle astım ve alerjisi olan kişilerde astım atağı gibi solunum sıkıntılarının yoğun olduğu dönemlere neden olabilir. KOAH’lı (kronik obstrüktif akciğer) ve kronik hastalığı olan kişilerde de solunum sıkıntısı ataklara neden olabilir. Bu dönemde en önemlisi toza maruz kalmamaktır. Kronik ve ciddi hastalığı olan kişilerin bu dönemde mümkünse dışarıya çıkmamasını tavsiye ediyoruz. Dışarıya çıkmaları gerekiyorsa özellikle toza karşı koruyu N95 gibi kullanmaları, bulamıyorlarsa bile normal maske faydalı olabilir. Maske kullanmak bu dönemde çok önemli. Astım hastalıklarında özellikle atağı tetikleyebilir, astım krizine neden olabilir. Böyle bir durum oluştuğunda hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurarak etkili bir astım tedavisi almaları gerekebilir” şeklinde konuştu. Solunum rahatsızlığı bulunanlar kadar yaşlı, hamile ve çocuklar da risk altında Kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra çeşitli grupların da risk taşıdığını belirten Cengiz, “Yaşlılarda ek hastalıklar, kronik rahatsızlıklar daha fazla olduğu için onlar daha hassas. Hamileler ve çocuklar etkilenebilir. Solunum hastalığı olanlar ekstra risk altında. Çünkü bu tozlar çok küçük partiküller halinde olup solunum yollarını etkileyebilmekte, hastalarda atakları tetikleyebilmektedir. Uzun süreli maruz kalma durumunda solunum yetmezliğine görülebilir Toz taşınımına uzun süreli maruz kalınmaları durumunda solunum yetmezliğine varan ciddi rahatsızlıklar görülebileceğine dikkat çeken Cengiz, “Kriz atak dediğimiz kriz tablosuna neden olabilir. Ciddi solunum sıkıntısı, hatta çok fazla maruz kalınırsa solunum yetmezliğine bile neden olabilir. Bizim en çok beklediğimiz tablo, öksürük ile birlikte nefes darlığı ve atak tablosudur” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cem Öğretir: En iyi Türkçeyi kullanarak gençlere rol model olma çabasındayım İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Uygulamalı Bilimler Fakültesi (UBF) Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü tarafından düzenlenen “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” etkinliğinde, ATV Ana Haber Sunucusu-Anchorman Cem Öğretir, üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleriyle bir araya geldi. Etkili iletişim için gerekenleri gençlere tek tek anlatan Cem Öğretir, televizyon haberciliği hakkında da öğrencileri bilgilendirdi. İstanbul Gelişim Üniversitesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi Televizyon Haberciliği ve Programcılığı Bölümü’nün organizasyonuyla üniversitenin kampüsünde, “TV’de Haber Sunuculuğu ve İletişim Becerileri” eğitimi düzenlendi. Ünlü Spiker Cem Öğretir etkinlikte katılımcılara; etkili iletişim, beden dili ve diksiyon ile ilgili uygulamalı eğitim verdi. Cem Öğretir, beden dilinin nasıl olması gerektiği, bir insanın nasıl ikna edilebileceği ve öz güven konularını detaylı olarak ele aldı. Söz konusu etkinliğe İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, İGÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kaya, İGÜ ve UBF öğretim elemanları ve davetliler katıldı. “Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model” Günlük hayatta kullanılan kelime ve cümlelerin ne kadar sık kullanılırsa o kadar çok alışkanlık yaptığını belirten Cem Öğretir, “Aslında bu da televizyon gibi bir alışkanlık meselesi. ‘İyi bir alışkanlık mı, kötü bir alışkanlık mı?’ bunun cevabını seyirciye bırakıyorum. Ben bir televizyon dünyası çalışanı olarak kendi açımdan en iyisini yapmaya gayret ediyorum, bunun için Türkçeyi en güzel şekilde kullanıp gençlerimize iyi örnek olma çabasındayım. Televizyona çıkan ve sosyal medyada yayın yapan herkes birer rol model. Dolayısıyla rol model olduğunuzda büyük bir sorumluluğu da üzerinize alıyorsunuz” dedi. “Televizyon haberciliği şekil değiştiriyor” Cem Öğretir, habere ulaşmanın bu kadar kolaylaştığı bir dönemde ana habere duyulan ihtiyacı sorgulayan bir seyirciye, halâ tam anlamıyla sosyal medyaya güven oluşmadığı için insanların televizyon aracılığı ile haberleri doğrulattığını anlattı. Cem Öğretir, “Televizyon haberciliği yok olmaktan ziyade şekil değiştirip dönüşüyor. Aynı, radyonun televizyon ortaya çıktığında artık kullanılmayacağının düşünülmesi gibi basılı gazetecilik de artık dijital mecralara taşınıyor.” dedi Kariyeriyle ilgili merak edilen soruları da yanıtlayan Cem Öğretir’in gerçekleştirdiği eğitim, öğrenciler ve akademisyenler tarafından yoğun ilgi gördü.