SPOR - 19 Eylül 2018 Çarşamba 22:19

Cocu: 'Fenerbahçe'yi Avrupa'da göstermek istiyoruz'

A
A
A
Cocu: 'Fenerbahçe'yi Avrupa'da göstermek istiyoruz'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Phillip Cocu, Dinamo Zagreb maçı öncesi yaptığı açıklamada, "Fenerbahçe'yi Avrupa'da göstermek istiyoruz" dedi.

Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi D Grubu ilk maçında, yarın Maksimir Stadyumu’nda Hırvatistan’ın Dinamo Zagreb takımıyla karşılaşacak. Mücadele öncesinde maçın oynanacağı stadyumda düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Phillip Cocu ile tecrübeli oyuncu Mehmet Topal açıklamalarda bulundu. Hollandalı teknik adam, gruba deplasmanda oynayarak başlayacaklarını belirterek, "Genç bir takımla oynayacağız. Biraz daha tecrübeli olarak değerlendirebileceğimiz oyuncuları da var. Teknik kapasitesi olan, ve iyi organize olan bir takımla karşılaşacağız. Son aldığımız galibiyetin ardından bir sonraki maçı oynama konusunda gerçek anlamda sabırsızlık duyuyoruz. Ligde oynadığımız karşılaşmayı galibiyetle geride bırakarak takımımız açısından özellikle öz güven tarafından bakarsak önemli bir maçı geride bıraktık. Eminim ki yarın akşam daha iyi bir maç çıkaracağız. Zor olacak ve bunu biliyoruz. Kendi aramızda yaptığımız konuşmalarda iyi bir rakip olduklarını dile getiriyoruz. Bunun da farkında olmamız gerektiğini konuşuyoruz. Çok kaliteli bir rakiple oynayacağız. Biz, elimizden gelenin en iyisini yaparak buradan alabileceğimiz en iyi skoru, maksimum skoru almak istiyoruz” diye konuştu.

"Bu turu geçmek istiyoruz" 

Yarın sahaya süreceği 11 ile ilgili bir konuya girmeyeceğini söyleyen Cocu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yarın bir ilk 11 sahada olacak ve ilk 11 ile ilgili herhangi bir konuya girmeyeceğim. Çünkü ben önce oyuncularımı bilgilendirmeyi tercih ediyorum. Yarın bizi bekleyen önemli bir karşılaşma var. O nedenle pazartesi günü Beşiktaş ile oynayacağımız maç ile ilgili konuşmak istemiyorum. Eğer tüm takım pazartesi gününü düşünürsek yarınki performansımızı olumsuz anlamda etkileyeceğini düşünüyorum. Zor bir maç olacak, bunun kesinlikle farkında olmalıyız. Bizim hırslarımız ve hedeflerimiz var. Bu kulvarda da yolumuza devam etmek istiyoruz. Bu turu geçmek istiyoruz. İyi bir skor almaya gerçekten ihtiyacımız var. Dediğim gibi bir sonraki maçı çok fazla düşünürsek o zaman takım üzerinde negatif bir etki oluşacaktır. Şu anda yarınki karşılaşmaya odaklanalım. Yarınki karşılaşmayı bitirir bitirmez daha sonraki süreçte hemen pazartesi günü oynayacağımız Beşiktaş maçının hazırlıklarına başlayacağız.”

"Bizim için her iki kulvar da önemli" 

Hem Türkiye Ligi’nin hem de Avrupa Ligi’nin önemli olduğuna değinen Phillip Cocu, “Bizim için her iki kulvar da önemli. Ligin çok büyük bir önemi var. 3 maç ardı ardına kaybettik, bu da bizi fazlasıyla etkileyen bir durum ortaya çıkardı. İyi performans göstermeye, gelişmeye ihtiyacımız var ve galibiyetler alabilmek için bu gelişime fazlasıyla ihtiyacımız var. Ligde iyi bir gidişata gerçekten ihtiyacımız var. Avrupa Ligi de önemli bizim için. Orada edineceğimiz tecrübe bizim için kıymetli. Avrupa maçlarında da iyi bir performans göstermek istiyoruz. Fenerbahçe’yi, Avrupa’da göstermek istiyoruz. Fenerbahçe’nin, Avrupa seviyesinde performansını iyi bir şekilde yansıtma gayreti içerisindeyiz. Orada da çok büyük hedeflerimiz var ama bizim en büyük hırsımız ve hedefimiz, tekrar Şampiyonlar Ligi’nde olabilmek. Şampiyonlar Ligi’ne bir daha adınızı yazdırabilmenizin tek yolu da, Türkiye Ligi’nde şampiyon olmaktan geçiyor. İfade ettiğim gibi bu maçlar bizim Avrupa tecrübemiz açısından büyük önem taşıyor. Bir sonraki sezonu yansıtabileceğimiz bir tecrübe edindiğimize de inanıyoruz. O nedenle bu kulvar da bizim için önem taşıyor. Biz, her maçı kazanmak istiyoruz. Özellikle Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpteyseniz hedefinizin böyle olması da son derece normaldir. Yarın da maksimum skoru alabilmek için yüzde yüzümüzü vereceğiz. Tabi rakibe saygı duyarak bunu yapacağız; çünkü kaliteli bir rakiple oynayacağız. Ama kendi oyunumuza inanarak sahada olmalıyız” ifadelerini kullandı.

"Yarınki maçın büyük bir favorisi olduğunu düşünmüyorum" 

Yarın oynanacak karşılaşmanın favorisi olmadığını, “Yarın akşamki karşılaşmanın büyük bir favorisi olduğunu düşünmüyorum. Her iki takım da kazanmak isteyerek sahaya çıkacaktır. Avrupa Ligi’nde grubun ilk maçını oynuyoruz ve dediğim gibi her iki takım da iyi bir skor almak isteyecektir. Buradan alınacak iyi bir skor ilerleyen süreçte özgüveni yukarıya taşıyacaktır. Biz, deplasmanda oynuyoruz ve bizim için daha zor bir durum ortaya çıkıyor. Çünkü kendi sahanızda, taraftarlarınızın önünde oynamaktan daha zorludur, deplasmanda oynamak. Her iki takım da kazanmak için her şeyi yapacaktır. Bizim için de aynı şey geçerli” şeklinde ifade eden Teknik Direktörümüz Phillip Cocu, Dinamo Zagreb gibi ligi domine eden bir takıma karşı iyi bir performans göstermemiz gerektiğini ise şu şekilde vurguladı:

“Ligde karşılaşmaları domine eden kaliteli bir takımla oynayacağız. İyi bir performans göstermek zorundayız. Biz, her rakibe karşı pozisyon üretebilen bir takımız. Yarın da mutlaka bu pozisyonları bulacağız. Ama pozisyonları ürettiğimizde çok etkili olmak zorundayız. Pozisyonları doğru şekilde bitirebilmek mecburiyetindeyiz. Savunmada da konsantrasyonumuzun hep üst düzeyde kalması gerekiyor; çünkü ön tarafta ofansif oyuncuların arasında gerçekten yetenekli oyuncular var.”

"Barış, özel ve kaliteli bir oyuncu" 

Sözlerini genç futbolcu Barış Alıcı’nın kalitesine ve yeteneğine vurgu yaparak noktalayan Hollandalı teknik adam, “Fırsat ve imkânlar her zaman vardır. Barış, özel ve kaliteli bir oyuncu. Oyunun açıldığı dakikalarda çok katkı sağlayabilecek ve iş yapabilecek bir oyuncu. Topsuz oyun içerisindeki hareketliliğiyle, 3.bölgede iyi karar verebilme özelliğiyle bizim elimizdeki seçeneklerden biri. Sezona çok iyi başladı ama bir genç oyuncunun tipik yaşadığı durumlardan bir tanesini yaşadı. Sezon başı kampı onun için biraz zorluydu, iyi de bir iş çıkardığını düşünüyorum. Fenerbahçe gibi bir takıma geldi ama daha sonra bir kanat oyucusu için -özellikle de bir genç oyuncu için- son derece normal olan bir durumu yaşadı ve belki biraz durağan bir sürece girdi. Tekrar kendi seviyesine döneceğine eminim. Bununla ilgili hiçbir şüphem de yok. O da fırsatı bekliyor, şu anda önüne gelebilecek o imkanı bekliyor. Ben ona son derece güveniyorum. Bu işi yapabilecek ve takıma katkı sağlayabilecek bir oyuncu. Bu konuyla ilgili hiçbir endişem yok. Bizim elimizdeki seçeneklerden bir tanesi. Buraya da bizimle geldi ve şu anda kadromuzda. O nedenle böyle bir fırsat ona da gelebilir” diyerek sözlerini tamamladı.

Mehmet Topal: "Sahadan 3 puanla ayrılan taraf biz olmak istiyoruz" 

Sarı-lacivertli Mehmet Topal ise Jailson ile saha içerisindeki uyumuna ilişkin gelen soruyu yanıtlayarak sözlerine başladı. Topal, “Hem Jailson hem de ben, takım için elimizden geleni yapıyoruz. Açık konuşmak gerekirse Souza da buradayken bu tür sorulardan bireysel olarak sıkılmıştık. Kazandığımızda sorun yok ama kaybettiğimizde sorular ikimizin yan yana oynamasına ilişkin geliyordu. Jailson, takımına faydalı olmak için elinden geleni yapan ve faydalı olmaya çalışan düzgün bir karaktere sahip arkadaşımız. İnşallah uzun yıllar burada kalır ve camiamıza katkıları olur” dedi.

"Cocu'nun beden ne istediğini çok iyi biliyorum" 

Phillip Cocu’nun kendisinden istediklerini sahada yapmaya gayret ettiğini ifade eden Mehmet Topal, “Bütün hocaların sistemleri ve taktik anlayışları farklıdır. Hocamızın benden istedikleri farklı. Benden istediklerini biliyorum ve bunları da sahada elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum. Hocamızın söyledikleri aramızda sır olarak kalacak. Benden ne istediğini çok iyi biliyorum. Onun benden istediklerini sahada elimden geldiğince, aklım yettiğince yapmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

"İyi ve sert bir takıma karşı oynayacağız" 

Öz güvenin takımın performansına doğrudan etki ettiğini de dile getiren Mehmet Topal, “Dünya ikincisi olmuş bir ülkenin ekol takımına karşı mücadele edeceğiz. İyi ve sert bir takıma karşı oynayacağız. Sezona iyi başlayamadık ama son hafta aldığımız galibiyetle takımın özgüveni yukarı çıktı. Yeni ve kaliteli oyunculara sahibiz. Sezon başında uyum süreçleri olur. Biz de bu süreci en kısa süreye çekmeye çalıştık. İyi bir noktadayız. Konya maçının üzerine koyup, daha iyi bir performans göstermek önemli. Takım arkadaşlarıma inanıyorum ve güveniyorum. Yarın iyi bir performansla sahadan galibiyetle ayrılmak istiyoruz” sözlerini sarf etti. 

Mehmet Topal, sözlerini şu şekilde noktaladı: 

“Açıkçası buraya ilk geldiğimde Hırvatistan ile 2008’de oynadığımız milli maç aklımdan ve kalbimden geçti. Yetenekli oyunculara sahipler. Daha çok koşmalı ve mücadele etmeliyiz. Hocamız yapmamız gerekenleri söyledi. Son antrenmanımızı yapacağız. İyi bir takımız ve yapmamız gerekenleri biliyoruz. Yarın da işimiz bütün gücümüzle bunları yapmak olacak. Hedefimiz gruptan çıkmak. Lider çıkarsak da bu bizim için büyük bir mutluluk olacak. Umuyorum ki yarın sahadan 3 puanla ayrılan biz oluruz.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında, "Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Ankara’nın Keçiören ilçesinde gerçekleştirilen iftar programına katıldı. Burada konuşan Akşener, her dönemde zorbalığa ve zorbalara karşı durduklarını belirterek, “Milletimizin istikbaline kastedenler mücadele etmek için her türlü fedakarlığı yapanlar olduk. Bir yerde haksızlık gördüğümüz vakit kim olduğuna bakmaksızın hakkı savunanlar, haksızlığa uğrayanların yanında kaya gibi duranlar olduk. 2019 yılında Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP’den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardı. 2020 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası haberini aldığımda Saraçhane’ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk, İYİ Parti oldu” ifadelerini kullandı. “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” Seçimlere hür girme kararı aldıklarından beri Antalya’daki ve İstanbul’daki meclis üyelerinin CHP’den liste garantisiyle istifa ettirildiğini ifade eden Akşener, “Pazarlıkların en çirkini burada Ankara’da oldu. Hatta ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. Biz bunları zaten biliyorduk. Bunu alenen televizyonda itiraf etmesine, bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyipte maalesef göremediğimiz bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” açıklamasında bulundu. “Bana abla demeyin, istemiyorum” "İşi düşen hemen abla edebiyatına başlıyor” diyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti: “Ben artık CHP yöneticilerinin yüzüne ‘abla, abla’ deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece iyi insanlar deyip kendi yolumuzda yürüdüğümüzde ‘bunlar AKP’li, faşist ve sağcı’ diye saldırmalarından artık bıktım. Beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. Bana abla demeyin, istemiyorum. Çünkü sizin bana vıcık vıcık riyakarlıkla abla demeniz beni samimiyetle ablası, kardeşi ve annesi gören milletimize yapılmış koca bir hakarettir.”
İstanbul Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu: "Kilyos Tüneli, 2026 yılı sonunda hizmete açılacak" Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Sarıyer-Kilyos Tüneli ile vatandaşlarımız Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Kilyos Tüneli şantiyesinde incelemelerde bulundu. Uraloğlu, incelemenin ardından yaptığı İncelemenin ardından açıklama yaptı. Uraloğlu, Bakanlık olarak İstanbul’da yaptıkları yatırımlar ile İstanbul’un trafiğine önemli ölçüde nefes aldırdıklarını belirterek, “15 Temmuz Şehitler Köprüsünden günde yaklaşık 200 bin civarında araç, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden 250 bin, Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarı, Marmaray’da günde yapılan 300 sefer ile günde yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden günde yaklaşık 150 bine yakın bir araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de ağır taşıt trafiği. Bir yandan da bu yapılan yatırımların yapılmadığını düşünelim, bırakın İstanbul’u tüm Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu hep beraber yaşayarak görüyoruz” diye konuştu. “Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz” Avrasya Tüp Tüneli, Marmaray, Kuzey Marmara Otoyolu başta olmak üzere çok büyük projeleri hayata geçirdiklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, "Bugün baktığımızda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden günde yaklaşık 180-200 bin civarında araç geçişi oluyor. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden yaklaşık 250 bin araç geçiyor. Avrasya Tüneli’nden 80 bin civarında araç geçiyor. Marmaray’da 300 sefer yapılıyor günde ve orada yaklaşık 650 bin insanımızı taşıyoruz. Kuzey Marmara Otoyolu’nda Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde günde yaklaşık 150 bine yakın araç geçişi oluyor ve bunun önemli bir bölümü de araç taşıt trafiği. Bunların bir an olmadığını düşünelim. Bütün Türkiye’yi etkilemiş olurdu. Bu projelerin ne kadar kıymetli olduğunu yaşayarak görüyoruz. Ancak bir ihtiyaçtan öte sadece bir siyasi duruş ile bu projeyi eleştirdiler. Projemiz bugün Avrupa’nın birincisi, dünyanın altıncı büyük havalimanlarından. Geçen yıl 78 milyon kişi seyahat ettirmişiz. Hedefimiz 200 milyon ve ona yönelik yeni terminal binası ve pistlerin yapımına devam ediyoruz” dedi. “Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” Bakan Uraloğlu, İstanbul ile ilgili bir deprem riskinin bulunduğuna da işaret ederek, “İstanbul depremine yönelik ulaştırma yapılarıyla ilgili bütün önlemlerimizi aldık. Eski yapılmış olanları güçlendirdik. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün tabliyesini askıya aldık yeniden yaptık. Gece çalıştık, İstanbullu vatandaşlarımızın fark etmemesini sağladık. Bütün viyadüklerdeki deprem takozlarından tutun güçlendirilmesine kadar bütün çalışmalarımızı yaptık. Normal kullanımda ne lazımsa bunu planlarken bir taraftan da deprem durumunda İstanbul’un, öncelikle İstanbul’a acil yardım ekiplerinin ve malzemelerinin nasıl gireceği ve vatandaşların ulaşımı için projeler yapıyoruz. Bugünü, yarını değil, ileriki yüzyıllar planlıyoruz” diye konuştu. Sarıyer-Kilyos Tüneli hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, ”Projemiz Kilyos’tan başlayıp Karadeniz’den İstanbul’un kuzey noktalarından başlayıp Sarıyer’e oradan Çayırbaşı Tüneli devamında da Beşiktaş’a kadar uzanacak. O güzergahtaki bütün yerleşime hizmet edebilecek. Avrupa Yakasını neredeyse bir boydan bir boya geçebilecek olan ve Murat Kurum Başkanımızın de bahsettiği ‘İki Yakaya İki Tünel’ projesinden bir tanesidir. İlk etapta burayı bitirdiğimizde ciddi bir hizmet görecektir. Devamında Beşiktaş’a kadar uzatılması gündemimizde olan işlerden bir tanesi” ifadelerini kullandı. “Zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız” Bu projeyle ilgili sahilden başlayarak yaklaşık 8 bin 200 metrelik bir güzergahta yapılan 7 bin metrelik tünelin yaklaşık yüzde 30’unu bitirdiklerini açıklayan Uraloğlu, iki tüpte toplam 3 bin 850 metrelik kazı gerçekleştirdiklerini bildirdi. Çalışmaların 7 gün 24 saat devam ettiğini de belirten Uraloğlu şöyle konuştu: “İnşallah projemizi 2026 yılının sonuna doğru bitirerek hizmete açacağız. Bir kısmını tünel delme makinesi TBM ile bir kısmını ise normal aç kapa yöntemi ile yapacağız. TBM ile yüzde 60’ını geçiyoruz. Onun da imalatı yapılarak Çin’den geldi ve kurulumunu yapacağız. 110 civarında makine ve 550 kadar çalışanımızı 24 saat çalışıyor. Tüneli bitirdiğimiz de 350 bin nüfusa hizmet edecek. Devamını Beşiktaş’a kadar düşündüğümüzde İstanbul’un sahil şeridinin tamamına, Avrupa tarafının tamamına hizmet etmiş olacak. Tamamlandığında Sarıyer’den 35 dakika süren seyahat süresi sadece 5 dakikaya düşecek. Bunu Kilyos’tan Kuzey Marmara Otoyolu’na bağlayacağız. İsterseniz doğu istikametine ister batı istikametine gidin. İstanbul’un kuzeyindeki, Zekeriyaköy, Uskumruköy gibi yerleşimlere bağlantısı kolaylıkla sağlanmış olacak. En kıymetlimiz zamandan 30 dakika tasarruf sağlayacağız. Yakıttan ve karbon emisyonundan da önemli tasarruf sağlayacağız.” “1 Nisan’dan Sonra Daha Verimli Çalışmalara İmza Atacağız” Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak İstanbul’da hiçbir yatırıma ara vermediklerini ve çalışmalar devam ettiklerini söyledi. Uraloğlu, “Bildiğiniz gibi İstanbul’da tüm çalışmalarımızı yapıyoruz. Ancak daha iyi hizmet edebilmemiz için tüm belediye başkanlarımızla birlikte çalışabilmek önemli. Bizim için onlarla yapacağımız birliktelik çok kıymetlidir. Bu nedenle biz Cumhur İttifakı olarak gerek Sarıyer’de gerek İstanbul’un tamamında, inşallah 1 Nisan’dan itibaren de daha verimli daha iyi çalışmalara beraberce imza atmış olacağız” dedi. Öte yandan Kilyos Tüneli’ni ziyaretin ardından Bakan Uraloğlu, Sarıyer Merkez Mahallesi’nde esnaf ziyaretinde bulunarak Sarıyerliler ile bir araya geldi.
Mardin Uzmanından "1 milyon varil petrol" iddiası Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, yaptığı araştırmalar sonucunda Türkiye’de 2 sene içinde günlük 1 milyon varil petrol üretimine ulaşılacağını iddia etti. Jeolojik konumuna bakıldığında Türkiye’yi kalkındıracak en büyük projenin petrol olduğunu söyleyen Jeoloji Mühendisi Fahri Çelik, "Güneydoğu bölgemizde ve Türkiye’nin bazı noktalarında yaptığım araştırmalar sonucunda güzel veriler elde ettim. Türkiye’de yaklaşık 80 bin varil petrol üretimi yapılıyor. Geçen haftalarda Cumhurbaşkanı konuşmalarında Şırnak’ta günlük 100 bin varil çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Türkiye yaklaşık olarak kendi ihtiyacını yüzde 10 ve yüzde 15 oranında karşılayabiliyor. Mardin, Batman ve Hakkari bölgelerinde yaptığımız araştırmalar sonucunda 2 sene içinde günde 1 milyon varil petrol çıkabilecek kapasite keşfettik. 4 sene sonra da günlük 1 milyon 500 bin varil petrol üretimi gerçekleşecek imkan var. Bu gerçekleştiği taktirde 1 milyonu ülke için kullanılsa, kalan 500 bin varil de dış ülkelere satılır" dedi. Türkiye’nin en büyük sorununun petrol ve doğalgaz çıkarılmaması olduğunu dile getiren Çelik, ülkenin çok zengin yer altı kaynaklarına sahip olduğunu söyledi. Çelik, "Sondaj kuyuları açılmalı ve petrol noktalarında jeoloji mühendislerinin araştırması ile iyi şekilde çalışmalar yapılarak petrolün hangi formasyonda olduğu belirlenmelidir. Yer altı zenginliklerimizi kullanabilirsek Türk parası değer kazanacaktır" diye konuştu.
Ankara Ülkü Ocakları Genel Başkanı Yıldırım’dan, ABB Başkan Adayı Turgut Altınok’a destek Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, ülkücü hareketin Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkan adayının Turgut Altınok olduğunu ifade etti. Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 31 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlerin Türkiye’nin istikbali için hayati önemde, stratejik bir seçim olduğunun altını çizdi. Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin bölgesinde etken bir ülke olduğunu kaydetti. Yıldırım, Türkiye’nin Cumhur İttifakı ile siyasette yakaladığı güçlü liderlik ve istikrar ile Türk Devleti’ni çağın şartlarına hazır hale getirerek, dosta güven düşmana verir bir yapıya kavuşturduğunu söyledi. “Devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz” Türk ve Türkiye düşmanlarının yer aldığını ve adına ‘kent uzlaşı’ denilen oluşumun belediyelere sızma girişimine şahit olduklarını belirten Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve milletinizin helal hazinesini; terör örgütü PKK’ya aktaran siyasetçi görünümlü bölücü teröristlerin; vatan, millet, din ve devlet düşmanlarının ‘kent uzlaşısı’ adı altında kanser hücresi gibi belediyelerimize sızmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Bu bağlamda kendisini; milliyetçi, vatan sevdalısı gibi pazarlayarak bölücülerin kullanışlı bir aparatı olmuş, ihanetin değirmenine su taşıyan ‘Kent Uzlaşısı’ ürünü olan bu kişilerin kutsal davamızla, ülkümüzle ve Türk milliyetçiliğiyle zerre kadar alakası yoktur, olamaz” ifadelerine yer verdi. Yıldırım açıklamalarının devamında şunları kaydetti: "‘40 yıllık geçmişimi geride bıraktım’ diyerek kendini Kandil’in uzlaşıcısı pozisyonuna düşürmüş, CHP’ye pazarlayan, DEM’cilerle omuz omuza yürüyen, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşı terörist Abdullah Öcalan’dan ’Apo Bey’ diye bahseden, maneviyatsız kişilik Mansur Yavaş ve onun beslemelerinden de asla ’Türk Milliyetçisi’ olmaz olamaz. Bölücülerin oylarıyla seçildikten sonra Ankara’daki 5 yılını hizmetsiz, projesiz tamamlayan Mansur Yavaş olsa olsa Birleşik Krallığın dostu ‘Yoldaş Mansur’ olur. Ankara’da avukat kimliği altında akçeli işler kovalayan, sahte senet, vergi kaçırma, kaset satma, tehdit, şantaj işlerine adı karışan, belediye başkanlığı döneminde adı rüşvet skandalıyla anılan Mansur Yavaş’ın Londra’da görüştüğü siyasilerin genelde terör örgütü PKK’ya destek veren Unmesh Desai, Jeremy Corbyn gibi kişiler olması ve Chatham House’da kurgulanması aslında onun küresel çetenin bir uşağı ve piyonu olduğunun en büyük kanıtıdır ve göstergesidir." Yıldırım, "‘Yerel özerklik şartını getireceğim’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun ardından terör örgütü PKK’nın en büyük talebi olan ‘Belediyelerde mali özerklikten yanayım. Yerel yönetimler özerkliğini öncelikle mali özerklik yaparak belirlersiniz’ diyen Mansur Yavaş’tan başkası değildir. Mansur Yavaş, Ankara’ya hiçbir hizmeti ve hayrı dokunmayan, terör örgütlerinin elinde oyuncak olmuş, iradesini bölücü oylar için ipotek vermiş, çapsız, siyasi mankurttan başka biri değildir. Hal böyle iken Mansur Yavaş gibi birine milliyetçi ve vatanperver yakıştırması yapmak, Türk milleti ve devletine hakarettir” dedi. Ahmet Yiğit Yıldırım, Cumhur İttifakı’nın ABB Adayı Turgut Altınok’a desteklerini yineleyerek şunları söyledi: “Milliyetçi Ülkücü Hareketin Ankara’daki adayı bellidir; çalışkan, üretken ve saygın bir kişi olan Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Turgut Altınok’tur. Liderine, davasına ve teşkilatına bağlı Ankaralı her bir ülküdaşımın gönlü de, duası da, oyu da Cumhur İttifakı’nın kıymetli adayı Sayın Turgut Altınok’tan yanadır. İnanıyorum ki; 31 Mart seçimleri Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara’mızda, terör örgütleriyle kol kola girmiş, ’Kent Uzlaşısı’ adı altında DEM’lenenlerin değil, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine inanmış, üretken belediyecilik anlayışına sahip Cumhur’un zaferiyle sonuçlanacaktır."