SAĞLIK - 13 Temmuz 2020 Pazartesi 11:22

Covid-19 sonrası akciğerlerde tam iyileşme mümkün mü?

A
A
A
Covid-19 sonrası akciğerlerde tam iyileşme mümkün mü?

Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.

Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 (koronavirüs) pandemisi nedeniyle akciğerlerinde rahatsızlığı olan pek çok vatandaşın tedirgin olduğunu hatırlatarak, “Hastalığın bu denli korkutucu olmasının en büyük sebebi elbette akciğeri diğer pek çok enfeksiyon hastalıklarına göre daha yoğun ve hızlı bir şekilde etkilemiş olması, tablonun solunum yetmezliği ve yoğun bakım sürecine ilerlemesinden kaynaklanmaktadır. Enfeksiyon tedavisi tamamlanmış olsa dahi, sonrasında akciğer için kalıcı hasar veya tekrarlayabilecek sorun olup olmayacağı hasta için büyük endişe sebebi olmaktadır” dedi.

Zatürrenin büyük oranda, PCR (sürüntü testi) yerine, akciğer tomografisi ile tanı aldığına vurgu yapan Dr. Görgülü, “Akciğer tutulumu kısa sürede pek çok odağa yayılabilmektedir. Covid zatürresi geç başvuru veya hiç tedavi alamama durumunda başka enfeksiyonların oluşumuna zemin hazırlamakta ve hastanın solunum yetmezliğine gidişi hızlanmaktadır” diye konuştu.

Tamamen düzelme görülmesi sevindirici

Neredeyse dört aydır takip edilen ve büyük çoğunluğunda akciğer tutulumu, Covid zatürresi olan hastaların tedavi sonrası takiplerinde pek çok önemli detay bulunduğunu ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Görgülü, “Kısa süreli de olsa, uzun dönem yansımalarını henüz açıklama şansımız bulunmasa da öncesinde akciğer hastalığı (KOAH, astım vs.) olan kişiler dahil, akciğerde tamamen düzelme ve iyileşme olduğunu görmüş olmamız sevindirici ve umut vericidir. Medikal ilaç tedavisinin virüs yükünü azaltma ve enfeksiyonu kontrol altına almaktaki etkisi yadsınamamakla birlikte taburculuk ve ilaç tedavisi sonrası uygulanan birtakım ilaç dışı yöntemler, akciğerin kalıcı hasarının önlenmesinde ciddi yol kat etmemizi sağlamıştır” diye konuştu.

En büyük risk: İşlev bozukluğu ya da küçülme 

Özellikle solunum sıkıntısı ve inatçı öksürükle gelen, oksijen seviyesinde düşme belirlenen hastaların radyolojik değerlendirmesinde yaygın olarak akciğer tutulumu tespit edildiğini belirten Dr. Görgülü, “Hastanın takibi süresinde erken dönemde düzelme göstermiyor. Hasta kendini iyi hissettiği, nefes darlığı azaldığı halde akciğer lezyonları izlenmeye devam etmekte, ortalama 40 gün içinde istediğimiz gerilemeyi görmekteyiz. Burada en önemli mevzu ise pek çok akciğer hastalıklarında da rastlayabildiğimiz, akciğerin o bölgesinde fonksiyon kaybı ve hacim azalmasına yol açan fibrozis tablosunun oluşmasını önlemeye yönelik uygulamalardır” ifadelerini kullandı.

Spekülatif yorumlardan uzak durun

Dr. Görgülü, söz konusu takip süresince başlangıç aşamasındaki en önemli adımın hastanın korkularına ve sorularına açıklayıcı, tatmin edici cevaplar vererek güven ortamında işbirliği sağlanması olduğunun altını çizerek, “Sosyal kaosa sebep olmuş bu durum nedeniyle gerek basın, gerek sosyal medya, gerekse çevreden duyulan her türlü spekülatif yorum, hastanın tedaviye inancını azaltır. Ayrıca; her duyduğu yöntemi denemesi gerektiğine dair zihin kargaşasına yol açar. Hastalığı geçirdiğini, artık atlattığını düşünürken, bu kez de asla akciğerlerinin eskisi gibi olamayacağına dair yaşanan korkuyla hiçbir ilerleme kaydetmiş sayılmayız. Solunum sıkıntısı belirgin olan, nefes alırken yorulan, hastalık sürecini yoğun bakımda geçirmemiş dahi olsa artık nefes almaya korkan hastalarımıza, ev tedavisinde oksijen desteği uygulamak önemli fayda sağlamaktadır. Bunun dışında ve her zatürresi mevcut hastada mutlaka solunum fizyoterapisi uygulamaktayız” önerilerinde bulundu.

Solunum fizyoterapisi hakkında detaylı bilgi veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü şu ifadeleri kullandı: “Özellikle hastalık döneminde belirgin, sonrasında da efor kısıtlılığı sebebiyle kullanımı azalan solunum kasları ve diyaframın eski performansına yakın çalışması, akciğerin her bölgesinin solunuma katılması için yapılan, yardımcı aletlerden ve özel egzersizlerden yardım aldığımız, bizim için daha pek çok akciğer hastalığında önemli bir paramedikal-ilaç dışı tedavi yöntemidir.”

Kalıcı hasar olmaması için egzersiz yapın

Sağlıklı akciğerlere sahip olmak için pandemi sürecinde neler yapılması gerektiğine yönelik tavsiyelerde de bulunan Dr. Görgülü, “Sokağa çıkmanın kısıtlı olması, hastaneden çıktıktan sonra evde “hastayım, yatmam lazım” düşüncesinde hareketsiz kalınması, en ufak bir yürüme, açık havaya çıkılma durumunda maske takma zorunluğunun olması, akciğer kullanımında istediğimiz seviyeye ulaşmamızı zorlaştırmaktadır. Uygulama şansı olanların yüzme, gerekirse önce hafif tempoda koşu bandı veya eliptik bisikletle çalışması, diyaframı çalıştıran derin soluk alıp verme egzersizlerinin uygulanması, triflo gibi yardımcı cihazlarla çalışılması, hatta bazen sadece balon şişirme egzersizinin bile uygulanması takip edilen hastalarda akciğerde kalıcı hasar oluşumuna ciddi engel olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Kontrolü aksatmayın

Hastaların özellikle bilmeleri gereken en önemli konulardan birinin akciğer tomografi bulguları olduğunu da aktaran Görgülü, “2-3 aydan erken tam düzelme görülmez” hatırlatmasında bulunarak, “Bu durumda, hastaların normal mobil hayata geçmeye başladıkları başlangıç döneminde efora bağlı nefes darlıklarının ve öksürüklerinin olabileceği, zamanla azalarak geçmesi ve akciğer sağlığının korunması için ‘bundan yoruluyorum’ diyerek bırakmanın değil, üzerine gitmenin önemli olduğu ve mutlaka doktorunun önerdiği dönemlerde kontrol muayenelerini yaptırmaları büyük önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.


Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19   Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 Akciğer hastalarının pandemi sürecinde hayli tedirgin olduğuna dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Görgülü, “Hastalık tekrarı ya da kalıcı hasar endişesi oldukça yaygın” diyerek tam iyileşme ve kalıcı hasar durumu hakkında bilgi verdi.  
  Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Görgülü, Covid-19 
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
İstanbul Freni tutmayan otomobil, 14 aracı biçti Ümraniye’de frenlerinin tutmaması sonucu kontrolden çıkan otomobil park halindeki 14 araca çarptı. Olay saat 21.45 sıralarında Ümraniye Armağanevler Mahallesi 23 Nisan Caddesi’nde meydana geldi. Frenleri tutmayan 34 DGK 750 plakalı Fiat marka ticari araç, seyir halindeyken Range Rover marka araca çarptı. Çarpışma sonucu lastiği fırlayan 34 DGK 750 plakalı hızını alamayıp 14 araca çarparak durabildi. Kazada şans eseri ölen yada yaralanan olmazken otomobillerde maddi hasar meydan geldi. Kazayı yapan sürücünün araçtan indikten sonra şok halinde olduğunu gören vatandaşların araması sonucu olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Maddi hasar meydana gelen bazı araçlar çekici yardımıyla götürülürken, kaza sonrası cadde polis kontrolünde trafiğe açıldı. Öte yandan kaza sonrası sürücü ifade için karakola götürüldü. Kazayı gören Zafer Karagül, "Bu yol tehlikeli. Yukarıdan gelen araba geldiği zaman bu aşağıdan yukarı araba çıkamıyor. Bu yolu tek yola çevirdikleri zaman veyahut yan yolla açtıkları zaman sıkıntı biraz azalabilir. Birkaç defa çöp kamyonu viraj alamadığı için oraya yuvarlandı. Gene bu dört yol ağzında 3-4 kere kazalar oldu. ’Ne oldu?’ freni tutmayan araba vura vura aşağı indi. Allah’tan büyük bir kazaya engel oldu" dedi. Başka görgü tanığı Serdar Burak Eker, "Doblo sürücüsü var bizim yaşlarımızda 2 tane çocuk, çok hızlı geliyorlar. Yerler de ıslak olduğu için hakimiyetini kaybetmiş. Önde bir panelvan vardı, ona sürttü. Sonra otomobile çarptı. Sonra jeep kurtulayım derken ona ön sağ kafasından çarptı. Sonra park halindeki araçlara çarparak tır dorsesinin orada durdu. Zaten Doblo’nun tekeri orada kaldı, kıvılcımlar falan çıkıyordu. Çocuk büyük ihtimalle şoktan dolayı sarhoş zannedildi, linç ettiler çocuğu. Polis geldi kaldırdı, ifade vermeye götürdüler. Kaldırıma çıkan araçlar oldu baya büyük maddi hasarlı kaza ama can kaybı yok. Ben 20 yaşındayım çocuk da benim yaşlarımda bir şey ama şoktan dolayı konuşamıyordu. Öyle üzüldüm kendisine" ifadelerini kullandı.