GÜNDEM - 21 Eylül 2019 Cumartesi 14:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı! Sigara yasağı genişliyor

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı! Sigara yasağı genişliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

“Şoför de arkada oturan da sigara içemeyecek”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sigara yasağının genişletilmesinin gündemde olup olmadığının sorulması üzerine ise şunları söyledi:

“Ben bakıyorum aracı kullanan sigara içiyor. Bazen ben de işaret ediyorum ‘ayıptır’ diyorum. Yazılı kayda girmek suretiyle şoför de içemeyecek, arkada oturanlar da sigara içemeyecek. Bunun üzerindeyiz. Gençlik yıllarımda top oynadığım yıllar. Kulübümüzün tavanı sigara dumanından adeta kızarırdır. Kim bunlar sporcu, kulüp üyeleri vs. Bir taraftan oyun oynarlar, bir taraftan sigara dumanları tavanın rengini değiştirir. Biz de geçer arka tarafta bilardo oynardık. Şimdi bakıyorsun batı ülkelerin bir kısmı dışarıda bile sigarayı yasakladı. Biz insanımızın sağlığını ön plana çıkarmayacak mıyız. Şu anda İçişler Bakanlığımız Sağlık Bakanlığı ile çalışmayı sürdürüyor. Kapalı mekanlarda asla, dışarıda bile belli yerlerde olacak. Bu işin üzerine çok daha sıkı gideceğiz. Para cezası vs. ne gerekiyorsa olacak. Ben hala paket toplamayı bırakmadı. Camide bile bakıyorsun unutuyor. Çekip alıyorum hemen yazıyoruz, müze devam ediyor. Medyanın bu noktada yardımcı olması lazım. Elektronik sigara hikayesi var bir de. Sanki elektronik sigara neymiş, zararı yok. Hepsi hikaye. Onda da nikotin var. Onda bir de gümrükte bazı sıkıntılar vardı. Sayın bakan da bunu duysun. Orada da İçişleri Bakanlığı ile Gümrük Muhafaza çok daha yoğun bir savaş içerisine girip onun ülkesine girişi yasaklamak ve vergi olayında da ciddi vergiler koymak durumuyla işi çözeceğiz. Nargile konusunda da aynı mücadelemizi sürdüreceğiz. Nargile sigaradan az zararlıdır diyenler saflığa yatıyor. Tam aksine daha zararlıdır.”

"Bizim sınır boylarında bütün hazırlıklarımız tamamlanmış vaziyette

Erdoğan, Suriye’de güvenli bölge konusunda, “Bizim sınır boylarında bütün hazırlıklarımız tamamlanmış vaziyette. ABD bizim malum stratejik ortağımız. NATO’da beraberiz. Bunun dışında da uzun yıllar bu stratejik ortaklığımızı her halükarda devam ettirmişiz. Şu anda da aynı noktadayız. ABD ile bizim karşı karşıya gelmek gibi bir arzumuz yok ancak ABD’nin de davetli olmadığı bir yerde şu anda terör örgütlerine vermiş olduğu desteği bizim de görmemezlikten gelme gibi bir lüksümüz olamaz. Yani YPG, PYD gibi PKK’nın yan kolları durumundaki bu terör örgütlerine malum şu anda ABD’nin verdiği destek ortadadır. Bunu ben paylaştım sayın Trump ile. ‘On binlerce tır buraya mühimmat geliyor. Biz paramızla bu tür mühimmatı alamıyoruz ama siz ücretsiz olarak bu terör örgütlerine DEAŞ'la mücadele adı altında destek veriyorsunuz’ dedim” şeklinde konuştu.

"SDG diye çadır terör örgütü çıkartıldı"

Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelesini de sürdürdüğünü söyleyen Erdoğan, “Bizimle ilgili ne yazık ki yalan propagandalarla DEAŞ’a karşı tavrımızın olmadığı söylendi. Halbuki biz bu mücadelemizi onlarla açık net yaptık. Şu anda da bölgede zaten DEAŞ adeta yok noktasına gelmiş vaziyette. Şimdi ise bir uydurma örgüt çıkarıldı. Açılımı Suriye Demokratik Güçleri yani SDG. Aslında bu bir aldatmaca, bir kılıf. Bunun da PYD ve YPG’den hiçbir farkı yok. Buna bir çadır terör örgütü de diyebiliriz. Onları gölgeleyen bir başka terör örgütü. Onunla bunu yapıyorlar. Diyorlar ki bunun PKK ile alakası yok. Hepsi iç içe. Bizim bu seyahatimizde sayın Trump ile ikili bir görüşmemiz olması söz konusu. Bunları tekrar masaya yatıracağız. Sayın Trump Fırat’ın doğusundan ABD askerlerinin çekilmesine yönelik bir açıklamayı yapmıştı ama bu gerçekleşmedi. Aylar oldu bu açıklama yapılalı ama uygulamaya gelince bu olmadı. Bu gerçekleri bizim görmemezlikten gelmemiz mümkün değil. El Bab’ta, Cerablus’ta, Afrin’de nasıl kendi göbeğimizi kendimiz kestiysek, şimdi de biz özellikle Suriye’nin kuzeyinde 422 kilometre boyunca sayın Trump’ın ifadesiyle 20 mil derinlikte bizim bir defa buradaki terör örgütlerinden bölgeyi arındırarak burayı gerçek sahiplerine teslim etmemiz gerekiyor. Buranın gerçek sahipleri de yüzde 90 oranında Araplardır. Bu adımı atmak suretiyle bizi taciz eden, bölgemizde sıkıntı veren terör örgütlerinden buraları arındırmış olacağız” ifadelerini kullandı.

"Şartlar sağlanırsa patriot da alırız"

ABD’den patriot alımının da gündemde olduğunu söyleyen Erdoğan, “Sayın Trump ile telefon görüşmemizde ‘bu hala gündeminizde mi’ diye sorduğunda ‘evet’ dedim. S 400 nasıl aldıysak, kısa bir süre sonra da bunların ülkemiz genelindeki yerleşim planları gerçekleşiyor. Şartlar itibariyle özellikle ortak üretim, kredi buna benzer önem şartlar var. Bunlar eğer olacaksa biz sizden bunları alabiliriz dedik. O da bunların gündeminde. Bunları hallederken F-35’leri bir kenara koymamız mümkün değil. F35 ile ilgili 1 milyar 350 milyon dolar ödeme yaptık. Biz bu projede müşteri değiliz üreticiyiz. Bunun bir kısım parçaları bizde üretiliyor. Bu bir ofset kapsamında atılmış bir adım. Bu adil bir uygulama değildir” diye konuştu.

"İsrail'de seçimi kaybeden malum zatın yürüttüğü kampanyanın bedeli ortaya çıktı"

BM Genel Kurulu’nda söylediği “Dünya 5’ten büyüktür" söylemi hatırlatılan Erdoğan, “Dünya 5’ten büyük, bizim artık vazgeçilemez ön koşulumuzdur. Sadece Türkiye’nin değil tüm insanlığın, tüm BM Genel Kurul üyelerinin ön koşulu olmalıdır. Niçin 5 ülkenin dudakları arasında. Birçok sorun çözülebiliyor mu. Suriye sorunu, Filistin sorunu, Kudüs sorunu, Arakan çözülebiliyor mu. BM bu işleri çözme makamı olduğu halde çözemiyor. İsrail meselesini çözemiyor. Sene 1948 geldiğimiz yer ortada. İsrail konusunu BM hala çözememiştir. BM aldığı kararları İsrail kabul etmiyor. Bunun cevabını versinler bize. 1948’deki İsrail toprak olarak söylüyorum o zamanki İsrail şu andaki Filistindir. Şu andaki Filistin her an burayı bile kaybetme durumu ile karşı karşıyadır. Şimdi de biliyorsunuz malum seçimde de durumu kaybetmiş olan zat ne yaptı. Batı Şeria ile ilgili uyduruk bir kampanya yürüttü ve bu kampanyanın bedeli de ortaya çıktı. Böyle bir şey olamaz. Bunu BM’nin çok kararlı şekilde uygulaması lazım. İsrail ağzından çıkan bir laf BM Genel Kurulu’ndan kabul görmemeli. Ama bir tanesi savunduğu zaman mesele bitiyor” açıklamalarında bulundu.

"FOX TV'yi yalan medya olmaktan çıkarın"

Arifiye’de bulunan tank palet fabrikasının özelleştirilmesine yönelik soru soran FOX TV muhabirine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “FOX TV’yi bir yalan medya olmaktan bir defa çıkarın. Dürüst olun. Kılıçdaroğlu hayatını yalan üzerine düzenlemiş olan bir siyasidir. Türkiye’nin cumhurbaşkanı buranın satın alma veya satma böyle bir şey olmadığını söylüyor. Hukukta bir kaide var, önce bunu öğrenin. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Müddei burada Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu önce gerçekten Arifiye satılmış mı bunu ispat etmesi lazım. Burası kira ile bu gruba verilmiştir. 50 milyon dolar buranın bütün bakımı tamiri şusu busu bunlara da ayrıca bu harcamanın yapılması ile ilgili. 25 yıl süreyle kiralanmıştır. Biz bir işi yaptığımız zaman ülkemiz buradan ne kazanır buna bakarak yaparız. Buradan ne işçi ne memur çıkarılmıştır. Bay Kemal hayatını bu tür yalanlar üzerine bina ettiği için acaba bu yalan bana ne getir bunu düşünüyor. Aynı zat belediye başkanları toplantısında belediyelerden kimse çıkarılmayacak demedi mi. Şimdi tüm belediyelerde işçiler kapıya konuyor. Ne oldu. Bunlarla ilgili FOX bir haber yapıyor mu acaba. Bunlarla ilgili FOX bu emekçi kardeşlerimin acaba arkasında duruyor mu. Murdoch sattı burayı belki havası değişir dedik ama hiçbir şey değişmedi. FOX’un bu yayın politikasını değiştirmesi lazım. Partimin sözcüsü, Kılıçdaroğlu’na gereken cevabı verdi ama hiç, aynı yerde tökezleyip duruyor. Bütün siyasetini yalan politikalar üzerine bina etmiş onun için” dedi.

"Diyarbakır'da aileleri tehdit edenler gözaltına alınıyor"

Diyarbakır’daki aileleri tehdit eden zanlıların gözaltına alındığını belirten Erdoğan, “Bugün itibariyle 44 veya 45 aile orada. Konuyla ilgili tabiki bu ucu açık bir mücadele. Burada bindirilmiş kıtalarla bir mücadele yapılmasından yana değiliz. Zaman zaman bazı tehditler var. Bu konuda İçişleri Bakanlığı bu tehdidi yapanları yakalayıp alıyor. Dün bir tanesi böyle alındı. Bir bayanı tehdit etmişler. O da 4.5 yıl falan maalesef kaçırılmış. Daha sonra terör örgütü elinden kaçarak kurtulmuş bir bayan. Kadın anlatmaya başlayınca yaşadıklarını terör örgütünü rahatsız etti. Tehdit yoluna başvurdular. Yakalandı, alındı. Bu mücadelemiz devam edecek. Bu bir ilktir, bir çıkıştır Burada kalması mümkün değildir. Asıl mücadeleyi Gabar’da Cudi’de sürdürüyoruz. Birkaç gün içinde 15 kişi etkisiz hale getirildi. Bu daha fazla olacak. Biz üzerinde gidiyoruz gideceğiz. Kuzey Irak’taki atılan adımlar önemli adımla. Suriye’nin kuzeyi ve kuzey doğu bu bölgede atılacak adımlar da terör örgütün belini ciddi manada kıracaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “BM Genel Kurul Başkanlığına Volkan Bozkır’ı aday gösterdik”

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Zirvesi’ne katılmak üzere ABD’ye hareket etti. Ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, temaslarına ilişkin bilgi verdi.

Bu yılki BM görüşmelerinde; yoksulluğun giderilmesi, kaliteli eğitim, iklim eylemi ve kapsayıcılık için çok taraflı gayretlerin canlandırılması temalarının ele alınacağını vurgulayan Erdoğan, “Gündemde iklim, sürdürülebilir kalkınma ve sağlık konuları ağırlıklı olarak yer tutuyor. Bu kapsamda BM Genel Sekreteri tarafından düzenlenen İklim Eylemi Zirvesi ile Sürdürülebilirlik Kalkınma Amaçları Zirvesi Liderleri diyaloguna iştirak edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ziyaret kapsamında BM Genel Sekreteri’nin yanı sıra dünya liderleri ile ikili görüşmeler gerçekleştireceğini belirten Erdoğan, Türkiye-Malezya-Pakistan üçlü zirvesinin de Malezya’da düzenleneceğini kaydetti.
24 Eylül günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğini vurgulayan Erdoğan, “Hitabımda, BM gündeminde yer alan uluslararası barış ve güvenliğe ilişkin temel meselelere dair görüşlerimizi dile getireceğiz. Türkiye’nin çok taraflılığa olan güçlü desteğini vurgulayacağım” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin BM Genel Kurul Başkanı adayını da açıklayarak, “Bu vesile ile 2020 Eylül ve 2021 Eylül dönemini kapsayacak olan BM 75. Genel Kurul Başkanlığı görevine Büyükelçi Volkan Bozkır’ı aday gösterdiğimizi de duyurmak isterim. Tecrübeli bir diplomat ve siyasetçi olan Sayın Bozkır’ın BM Genel Kurul Başkanlığı görevini layıkıyla yürüteceğine inanıyorum” dedi.

Erdoğan, New York’ta yaşayan Türk ve Müslüman toplumlarının temsilcileri ve bölgedeki Musevi Türk vatandaşlarıyla da bir araya geleceğini vurguladı.

İsmail Coşkun - Caner Sönmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli’ye 21 yılda 305 milyar liralık yatırım KOCAELİ (İHA) – 31 Mart yerel seçimleri öncesi son mitingini Kocaeli’de yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre yapılan yatırımları açıkladı. Erdoğan, 21 yılda Kocaeli’ye 305 milyar liraya yakın yatırım yaptıklarını ifade etti. 31 Mart yerel seçimleri öncesi miting finalini Kocaeli’de yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kente yapılan yatırımları tek tek açıkladı. Son 21 yılda Kocaeli’ye 305 milyar liraya yakın yatırım yaptıklarını ifade eden Erdoğan, “Eğitimde 12 bin 941 adet yeni derslik inşa ettik. Gençlik ve sporda 18 bin 538 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık, 57 spor tesisi inşa ettik. Bunlar arasında 33 bin kişilik Kocaeli Stadyumu, 1328 kişilik Kartepe Öğrenci Yurdu ve 192 kapasiteli İzmit Sporcu Kamp Eğitim Merkezi de var. Kocaeli’deki ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 5,75 milyar tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta 1220 yataklı Kocaeli Şehir Hastanesi başta olmak üzere, toplamda 3 bin 71 yataklı 22 hastane dahil, 93 sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Hala 200 yataklı Çayırova ve 250 yataklı Gölcük Devlet Hastanesiyle 9 sağlık tesisimizin inşası sürüyor. TOKİ kanalıyla 12 bin 506 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 7 bin 230 konutun yapımına devam ediyoruz. Kentsel dönüşümde 42 bin 334 adet konut ve ticaret alanını dönüştürdük, 3 bin 545’de bağımsız bölümün dönüşümü devam ediyor. Kocaeli’deki 14 millet bahçesi projesinden 9’unu tamamladık, 4’ünün yapımı, birinin de projelendirme çalışmaları devam ediyor” dedi. Ulaştırmada 151 kilometreden devraldıkları bölünmüş yol mesafesini toplamda 376 kilometreye çıkardıklarını söyleyen Erdoğan, “İstanbul-İzmir otoyolunu, Osmangazi Köprüsünü ve Kuzey Marmara Otoyolunu şehrimize kazandırdık. TEM Otogar Köprülü Kavşağını inşa edip, trafiğe açtık. Derince Limanı, D-100 ve TEM Otoyolu bağlantısını 2025’de tamamlayacağız. İzmit Doğu Kavşağından Kavacık Kavşağına kadar bu kesimdeki TEM Otoyolu ve bağlantı yollarında üstyapı onarım çalışmalarına başladık. İzmit-Kandıra-Kaynarca yolunun 18 kilometresini tamamladık, kalan kesimlerdeki çalışmalarımız devam ediyor. Yalova-İzmit Otoyolu proje çalışmalarını başlattık. Büyükşehir Belediyemiz aracılığıyla Otogar-Kuruçeşme Tramvay Hattını ve Kartepe Teleferik Hattını hizmete aldık” ifadelerini kullandı.
Çorum Sungurlu’da Ramazan coşkusu meydana sığmadı Çorum’un Sungurlu ilçesinde ilçe belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan şenliğine çok sayıda vatandaş yoğun ilgi gösterdi. Ramazan heyecanını ve coşkusunu paylaşmak için Atatürk Meydanı’nda yapılan Ramazan şenliği yoğun ilgi görürken, çocuklar Başkan Abdulkadir Şahiner’in yanından bir an olsun ayrılmadı. Yediden yetmişe herkesin gölünü fetheden Başkan Şahiner ile fotoğraf çektirmek için izdiham oluştu. Vatandaşların göstermiş olduğu ilgiye teşekkür eden Başkan Şahiner, “Ramazan ayının güzelliklerini sizlerle birlikte burada yaşamaktan büyük mutluluk duyduğumu belirtmek isterim. Ne zaman bir program yapsak bizi hiç yalnız bırakmadınız. Biz birlikte güzeliz, birlikte iyiyiz. İnşallah da böyle devam edeceğiz. Her şeyin en güzelini çocuklarımız hak ediyor. Bugün de en çok onlar için hazırlandı. İnşallah gönüllerince eğlenirler” diye konuştu. Hacivat-Karagöz gösterisi ile başlayan etkinlikte, semazen gösterisi büyük beğeni topladı. Etkinlikte çocuklara pamuk şekeri, Osmanlı macunu, oyuncak ve balon dağıtılırken, yetişkinlere ise Osmanlı şerbeti ve çay ikramı yapıldı. Programa Belediye Başkanı Abdulkadir Şahiner’in yanı sıra, İlçe Başkanı Av. Hakan Tekercioğlu, İl Genel Meclis Üyesi Ercan Şahin, Belediye meclis üyeleri ve adayları, belediye başkan yardımcıları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Samsun Halit Doğan: “Samsun ‘Cumhur İttifakı’ diyor” Cumhur İttifakı AK Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Doğan, “Samsunumuz, 17 ilçemiz kararını verdi. 31 Mart’ta Cumhur İttifakı diyor” dedi. AK Parti Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Doğan, Tekkeköy’de vatandaşlarla buluştu. Samsun’a bir ahenk içerisinde 17 ilçenin tamamıyla el ele vererek hizmet edeceklerini belirten Doğan, “Samsunumuz kararını verdi. Cumhur İttifakı diyor” şeklinde konuştu. Tekkeköy programında konuşan Halit Doğan, “Yerel seçimlere günler kalmışken, 31 Mart sonrası hayata geçireceğimiz projelerimizi anlatıyor, hemşehrilerimizin fikirlerini dinliyoruz. Biz 17 ilçemizin tamamında bir ahenk içerisinde hemşehrilerimize hizmet etmek için yola çıktık. İnsan odaklı projelerimizle vatandaşlarımızın her anında hep yanlarında olan bir yaklaşımla hareket ettik. Bundan sonra da aynı yaklaşımla şehrimize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Daha hızlı, daha güçlü, daha ileri Samsun sözü veriyoruz. Bunu sadece sözde kalacak bir ifade olarak söylemiyorum. Ulaşımda, kent sağlığında, turizmde, sosyal belediyecilikte örnek olacak hizmetler üretecek; şehrimiz için, hemşehrilerimiz için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Bizler 31 Mart’a giden bu süreçte kendimizi hemşehrilerimize emanet ediyoruz. Birlikte el ele vererek, her alanda ileri giden, çağa ayak uyduran bir Samsun sözü veriyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul 15 aylık oğlunu döverek öldürdüğü iddiasıyla yargılanan babaya müebbet hapis cezası Arnavutköy’de 2003 yılında 15 aylık oğlu Armağan’ı döverek ölümüne neden olduktan sonra gizlice gömdüğü iddia edilen ve 3 çocuğunun ihbarı üzerine olaydan 20 yıl sonra hakkında dava açılan baba yargılandığı davada müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Arnavutköy’de 2003’ün kış aylarında 15 aylık öz oğlu Armağan’ı tekme ve yumruk atmak, duvara fırlatmak ve eşarpla boğazını sıkmak suretiyle darp edip ölümüne neden olduktan sonra gizlice gömdüğü iddia edilen ve 2016’da 3 çocuğunun ihbarı üzerine olaydan 20 yıl sonra hakkında dava açılan sanık baba Hüseyin K.’nın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Hüseyin K. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Sanığın 1 çocuğu ise ’müşteki’ sıfatıyla salonda yer alırken, tarafların avukatları hazır bulundu. ‘’Çocuklarım bu olayı bir araya gelerek uydurmuşlardır’’ Duruşmada bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirterek savunma yapan sanık Hüseyin K. “Hiç bir delil yok. Sadece yorum yapılıyor. Çocuklarımın anneleri, çocuğumuz öldüğünde ilk benimle paylaştı. Kurumda kalan çocuklarım bu olayı bir araya gelerek uydurmuşlardır. Eşimi seviyorum ve 5 tane pırlanta gibi evladım var. Avukatım beni savunuyor mu? Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyor oysaki. Öcü gibi bekliyorum. Kızım ‘biz rutubetli evde yaşıyorduk’ demiş. Biz giriş katta bile oturmadık. 2. katta oturuyorduk. Müştekiler harici diğer aile üyelerinin tanık olarak dinlenmesini istiyorum ve tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. ‘’Ölen çocuğun saatler önce sanık tarafından şiddete uğradığını kanıtlamış bulunmaktayız’’ Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatı “Kayıt dışı çocuk olup ölenler de var. Çocukları nüfusa kaydetmediğinden dolayı çocukların ölüm kaydı yoktur. Çocukların annesi kaç çocuk doğurduğunu bilmiyor. Annenin bugüne kadar 13 çocuğu olduğu ve 9’unun yaşadığına dair ifadesi var. Müvekkillerim şiddetten kaçıp yurda yerleşmişlerdir. Ölen çocuğun saatler önce sanık tarafından şiddete uğradığını kanıtlamış bulunmaktayız. Sanığın kasten öldürmekten cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Duruşmada son sözü sorulan sanık, beraatını talep ettiğini ifade etti. Müebbet hapis cezasına çarptırıldı Kararını açıklayan mahkeme, sanık Hüseyin K.’yı ‘kendini beden bakımından savunamayacak durumda bulunan çocuğunu kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağına hükmeden heyet, sanığın tahliye talebini de reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi. Olayın geçmişi Edinilen bilgiye göre 14 Temmuz 2016 tarihinde Arnavutköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giden 3 kardeş V.K. (25), Ö.K. (23) ve M.K. (21) bir ihbarda bulunmuş, babaları Hüseyin K.’nın (57) 2003 yılında o dönem 15 aylık olan kardeşleri Armağan’ı döverek öldürdüğünü ve bir arkadaşıyla Arnavutköy Mezarlığı’na gömdüğünü iddia etmişlerdi. Olaya ilişkin Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada ise 9 Haziran 2022’de şüpheli baba Hüseyin K.’nın gösterdiği alanda ‘fethi kabir’ denilen ‘mezarın açılması’ işlemi yapılmış, işlem sonrası bulunan bebek cesedinde yapılan DNA incelemesiyle şüpheli babanın DNA’sının uyumlu olduğu ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına fezleke ile gönderilen soruşturma çerçevesinde ise 27 Ekim 2023’te iddianame hazırlanmış, hazırlanan iddianamede şüpheli baba Hüseyin K.’nın 2003’ün kış aylarında öz oğlu olan 2001 doğumlu Armağan’ı kablo ile başına vurmak, tekme atmak, yumruk atmak, eşarpla boğazını sıkmak ve duvara fırlatmak suretiyle darp ettiği kaydedilmişti. İddianamede ayrıca, şüpheli Hüseyin K.’nın ‘olası kastla nitelikli kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Konuya ilişkin yargılama İstanbul 36.Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ederken 13 Şubat 2024’te mahkeme, Hüseyin K.’nın suçun değişme ihtimalini de göz önüne alarak tutuklanmasına karar vermişti.
Kocaeli 5 kişiyi ölüme götüren 17 kişinin yaralanmasına sebep olan şoförün tahliyesi talep edildi Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir kadın ve 4 öğrencinin hayatını kaybettiği, 17 öğrencinin yaralandığı servis kazasına ilişkin biri tutuklu 7 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanık şoför Mehmet Ö’nün avukatı, müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Yavuz Selim Mahallesi Fikri Altıok Caddesi’nde 9 Kasım 2021’de meydana gelen kazada, Emlak Konutları Anadolu Lisesi öğrencilerini taşıyan Mehmet Ö. idaresindeki 41 P 0860 plakalı servis midibüsü önce Birsen Giriş (51) isimli yayaya çarpıp, ardından takla atarak dere yatağına uçmuştu. Kazanın ardından Mehmet Ö., serviste bulunan 20 kişi ve Birsen Giriş yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Birsen Giriş, öğrencilerden Mert Efe Akıllı (14), Rabia Üst (14), Esma Nur Avcı (13) ve Ege Yılmaz (15) tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Şoförün kanında 3 çeşit uyuşturucu madde çıkmıştı Sürücü Mehmet Ö., hastanede yapılan tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece, "taksirle birden fazla kişinin ölüme ve yaralanmasına sebep olma" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş ve sürücü Mehmet Ö.’nün öğrenci servisi kullanabilmesi için belgelerinin yeterli olmadığı ortaya çıkmıştı. Sanığın kanında ise metamfetamin, amfetamin isimli uyuşturucu maddelere ve narkotik benzeri bir ağrı kesiciye rastlanmıştı. Mahkeme için oluşturulan heyet tarafından, uyarıcı madde etkisi altındaki sürücü Mehmet Ö.’nün emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceği kanaatine varılmıştı. Kazaya karışan midibüsün ikiz plaka olduğu tespit edilmişti. Servis sürücüsü Mehmet Ö. ile araç sahiplerinden İ.A. ve C.A., okul servis firması sahiplerinden C.Ö. ve H.Ö. ile firmanın servis sorumlusu S.D. ve okul müdürü Z.A.Y. hakkında dava açılmıştı. Davanın ardından hazırlanan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda ise servis aracında emniyet kemeri olmadığı bilgisine yer verilmişti. Yargılamaya devam edildi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Salonda müştekiler, yakınları ve taraf avukatları ile lisede servis denetimi için oluşturulan kuruldan sorumlu 2 öğretmen hazır bulundu; şoförü tutuklu sanık Mehmet Ö. ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. “İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum” 11 servis aracını 3 öğretmenin 3’er araç şeklinde pay ederek denetlediklerini ifade eden tanık öğretmen Şenol B. mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Aracı kim denetlediyse ilk imzayı o öğretmenimiz atıyordu. Bu aracın denetimini Soner hocamız yaptı. Bir aracı aynı anda 3 öğretmen denetleyemiyorduk. Biz sadece araçlarda gördüğümüz detayları formda işaretleyip okul müdürümüze teslim ediyorduk. Bu yüzden bana sorup göstermiş olduğunuz denetim formundaki imza bana aittir. İlk imzayı da Soner öğretmenimiz attığı için onun bu araca baktığını tahmin ediyorum. Ayrıca benim bildiğim kadarıyla da araçları denetledikten sonra bizim işlem yapma hükümlülüğümüz yoktur" dedi. “Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti” Servis şoförlerinin ve araç plakalarını Gebze İlçe Jandarma Komutanlığı personeli astsubaya attığını ifade eden tanık Müdür Yardımcısı İbrahim Ali Ç., "Okul Müdürü benden astsubaya servis araçlarının plakalarını, şoförlerini ve kimlik bilgilerini öğrenmemi ardından da astsubaya göndermemi istedi. Bende servis firmasının okuldaki temsilcisi Seyfettin beyden listeleri aldım. Astsubaya gönderdim. Ancak gönderdikten sonra jandarmanın herhangi bir denetim yaptığını görmedim. Olay günü başka bir şoförün aracı kullandığından da haberimiz yoktu. Cihan isimli şoförün değiştiğinden haberim yoktu bize bildirilmemişti. Ayrıca idarecilikte ikinci yılımdı. İlk yıl pandemiyle geçildiği için okullar kapalıydı. Denetimlerle ilgili çok fazla bilgim yoktu. Denetimleri biz 1 ay arayla yapmayı planlamıştık. İlk denetimin ardından kaza oldu. Şu anda okulda müdür yardımcısı değilim ayrıldım” diye konuştu. Sanığın avukatı tahliye talep etti Sadece sanık Mehmet Ö’nün suçlu olmadığını dile getiren Mehmet Ö’nün avukatı Beste Aslan ise müvekkilinin bir bacağını kaybettiğini ve bu nedenle sağlık sorunları yaşadığını, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak ev hapsi veya tahliyesini talep etti. Gözyaşlarını tutamayan sanık Mehmet Ö’de çocuklar için üzgün olduğunu ve avukatının söylediklerine katıldığını ifade etti. Mahkeme heyeti, gerekli bilgilerin mesaj atılarak iletildiği astsubayın tanık sıfatıyla dinlenmesi için gerekli makamlara yazı yazılmasına, Okul Müdürü Z.A.Y’nin avukatının gösterdiği mesajların mahkeme zaptına eklenmesi, Ali Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin hazırladığı raporda sadece sürücünün kusurlu olduğu, hayatını kaybeden yayanının kendi ölümü neticesinde kusurlu belirtildiği, olaya sebep olan diğer kusurlar için kimlerin sorumlu olduğunun belirtilmediği, sanığın uyuşturucunun etkisinde olduğu fakat sanık avukatının söylediği araçta oluşan problemin kusuru böldüğü kanında uyuşturucu olmasa bile aracı durduramayacağını savunduğu, aracın bakımıyla ilgilenen kişiler ve aracın kullanılmasına müsaade eden denetim yetkisindeki kişilerin yetki mekanizmasını çalıştırmadığı, diğer kusurluların kimler olduğu, hangi nedenlerle kusurlu olduğu rapor haline getirilerek dosyaya sunulmasına, İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün duruşmaya getirilmesiyle ilgili talebin değerlendirmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.