GÜNDEM - 31 Mayıs 2020 Pazar 18:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunlar fethin anlamını bilmezler'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunlar fethin anlamını bilmezler'

Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi’nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Son günlerde bazı kendini bilmezler çıktı fethi işgal olarak nitelendiriyorlar. Bunlar tam manasıyla dört dörtlük cahil cühela. Bunlar fethin anlamını bilmezler. Fetih açmaktır, fetih gönülleri özellikle kazanmaktır ama bunlar bunu bilmezler” dedi.

Salgın ve afetlerde kullanılmak üzere yapımı tamamlanan Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bugün hizmete açıldı. Açılış öncesi hastanenin inşa sürecini gösteren bir belgesel paylaşıldı. 23 dönüm arazi üzerine kurulu ve 4 bin 500 metrekare kapalı alana sahip olan Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesi, 59’u yoğun bakım olmak üzere 101 yatak ile hizmet verecek.

“Yaklaşık 1 asır boyunca bu eser asker hastanesi olarak hizmet etmiştir”

Hastanenin açılış kurdelesini kesen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Yaklaşık 1 asır boyunca bu eser asker hastanesi olarak hizmet etmiştir. Artık burası yerleşim yeri haline geldiğinden inşa ederek hizmete almak istedik. Hem buram buram tarih kokan hem de vatandaşlarımıza şifa vesilesi olacak bir eser ortaya çıktı. Eser güzel olunca isminin de bununla mütenasip olmasını istedik. Böylece Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş Hastanesine kavuştuk. Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş gençliğimizde şahsen tanıdığımız, desteğini gördüğümüz bir büyüğümüzdür. Perşembe günleri ücretsiz muayene eder, ihtiyaç sahiplerinin ilaçlarını karşılar ceplerine harçlıklarını koyardı. İmam hatip okuluna girerken rahmetli babam beni Niyazi amcaya götürdü ve ‘oğlumu size teslim ediyorum’ dedi. İmam hatip okuluyla da böylece tanışmış oldum. Biz yurttayken geceleri yatakhaneleri dolaşır kimin üstü açık kapalı tek tek elden geçirirdi” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunlar fethin anlamını bilmezler'

“Bunlar tam manasıyla dört dörtlük cahil cühela”

“Merhum Dr. İsmail Kurtulmuş’un bir hasreti de iyi bir gençlik yetiştirmekti, dindar bir nesil yetiştirmekti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu’daki yoksul ailelerin çocuklarının eğitim görmesinde etkisi büyüktü. Tam bir vakıf insanıydı. Bu büyüğümüzün ismini yaşatmak boyumuzun borcuydu. Son günlerde bazı kendini bilmezler çıktı fethi işgal olarak nitelendiriyorlar. Bunlar tam manasıyla dört dörtlük cahil cühela. Bunlar fethin anlamını bilmezler. Fetih açmaktır, fetih gönülleri özellikle kazanmaktır ama bunlar bunu bilmezler. İşte Fatih’in surlardan içeri girerken Rum bayanlarının 'başımızda kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz' demesi işte bunun bir neticesidir. Ayasofya dini bir husumetle yerle yeksan edilmek yerine daha da güzelleştirilerek fetih hakkı olarak Müslümanların hizmetine sunulmuştur. Diğer ibadethanelere de dokunulmamış. Bizim bir asır önce terk ettiğimiz camiler ve sembol eserler kısa sürede yok edilmiştir. Atina'da bir camimiz yok ama biz İstanbul gibi şehirde böyle bir yola gitmedik. Sadece bu tabloya bakarak dahi ecdadın gönlünün yüceliğini görüyoruz. Hükümete geldiğimizde sadece 460 eserin restorasyonunun yapıldığını gördük. Biz 18 yılda 5 bin 60 eseri restore ederek milletimizin ve insanlığın hizmetine sunduk” açıklamasını yaptı.

“12 milyon belgeyi dijital ortama taşıdık”

Müze ve ören yerlerinin daha önce 7,5 milyonu bulmayan ziyaretçi sayısının geçen yıl 33 milyonu geçtiğini kaydeden Erdoğan, “Sınırlarımızın dışındaki eserlerimiz için de aynı hassasiyeti sergiledik. Osmanlı ve Türk coğrafyasında toplam 120 eseri restore ettik. Arşivlerimize sahip çıkarak 12 milyon belgeyi dijital ortama taşıdık. İstanbul'da kendi haline terk edilmiş pek çok eseri Cumhurbaşkanlığı bünyesine katarak hem restore ettik hem de aktif olarak kullanılır hale getirdik” dedi.

“45 günde restore edilemeyeceğini iddia edenlere bir cevap oldu”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, “Sağlık sistemimizin gücüne güç katacak adımları birer birer atıyoruz. 45 günde restore edilerek bir harabeden çok güzel bir hastaneye dönüşen bu açılışa hoş geldiniz. Bir harabeden moderne bir hastaneye dönüştürüldü. Burada sadece hastane açılışı değil. Kültür mirasına sahip çıkılmanın nişanesidir. Hadımköy Askeri Hastanesi, Sultan Abdülhamit Han tarafından başlatılan imar hareketinin o zamanki İstanbul taşrasına bir yansımasıdır. 45 günde restore edilemeyeceğini iddia edenlere bir cevap oldu bu eserin bugün yeniden canlanması. Bu güzide eserin terk edildikten sonra tarihe karışmasına gönlümüz razı olmadı. Bu hastaneye herkesin ‘doktor ağabeyi’ olarak bilinen hayatını hayır işlerine adamış doktor Niyazi Kurtulmuş’un adını veriyoruz. Cismi ile bu hastane bir tarihtir, kültürdür, sanattır. Yeniden dirilişi ile bir tarihi vefadır” diye konuştu.

Açılış töreninde hastaneye babasının adı verilen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş da kısa bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Bu tarihi hastaneye rahmetli babasının isminin verilmesinin kendisi için unutulmaz olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Rahmetli babamın bu sene 34’üncü vefat yılıydı. 34 yıl sonra babamın isminin hastaneye verilmesi fevkalade kadirşinaslık örneğidir” dedi.

Selim Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları gündemimizden çıkaralım istiyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Almanya ile savunma sanayiinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Engelleri değil bundan sonra ortak üretimi konuşacağımızı umuyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier ile ortak basın toplantısında konuştu. Türkiye’yi ve Türkleri yakından tanıyan Sayın Steinmeier’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak bugünkü ziyareti cumhurbaşkanı olarak ülkemize yaptığı ilk ziyaret olması ve Türkiye-Almanya arasındaki dostluk anlaşmasının 100. yılının tekabül etmesi bakımından ayrıca değerli bir ziyaret konumuzdur” dedi. Beşeri bağlarla bugüne kadar hep güçlenen Türk-Alman dostluğunun kuvvetlenerek gelişmeye devam edeceğine inandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli dostum Steinmeier ile ilişkilerimizi ilerletme konusunda bizimle hem fikir olduğunu görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Bu vesileyle Almanya’ya ve Alman halkına 6 Şubat depremlerinde milletimizle sergiledikleri dayanışma için tekrar teşekkür ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Gaziantep’e giderek Almanya’nın katkısıyla inşa edilen ilkokulumuzu ve Nurdağı konteyner kentimizi ziyareti bizleri ayrıca mütehassıs etmiştir” diye konuştu. Bugün gerçekleştirdikleri görüşmelerde ülkeler arasındaki çok boyutlu ilişkileri ikili olarak ele alma fırsatını bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "NATO müttefikimiz Almanya’yla güvenlikten ekonomiye, kültürden bilime her alanda yoğun ilişkilere sahibiz. 50 milyar doları bulan ikili ticaret hacmimizi dengeli biçimde, 60 milyar dolar seviyesine ulaştırmayı hedefliyoruz. Karşılıklı yatırımların arttırılmasına bu bakımdan özel önem veriyorum” değerlendirmesini yaptı. "Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz" Savunma sanayi alanındaki işbirliğini de ikili ilişkilere ve müttefiklik ruhuna uygun şekilde ilerletmek arzusunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayinde karşılaştığımız kısıtlamaları artık gündemimizden tamamen çıkartalım istiyoruz. Türkiye ve Almanya’nın bilhassa savunma alanında engelleri değil, bundan sonra ortak üretim projelerini konuşacağını ümit ediyoruz. Turizm alanındaki işbirliğimiz de her geçen gün gelişmektedir. 2023’te Almanya’dan 6 milyonu aşkın turisti ülkemizde ağırladık. Bu rakamı daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Almanya’yla ikili ilişkilerin en müstesna ortak paydası ve taşıyıcı sütununun güçlü, beşeri bağlar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan 63 yıl önce Sirkeci Garından uğurladığımız insanlarımızın sayısı 3,5 milyona ulaştı. 63 yıllık süre zarfında Türk toplumu gurbetçilikten çıkarak Almanya’nın sosyal, ekonomik, kültürel ve akademik hayatında kritik rolleri üstlenmeye başladı. Sayın Cumhurbaşkanı’nın heyetinde yer alan değerli temsilciler bunun örneğidir. Vatandaşlarımızın kültürden sanata, siyasetten bilim ve ticarete kadar her alanda önemli başarılarına şahit oluyoruz” dedi. "İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor" Alışıla gelmiş kalıpları yıkan, ön yargıları kıran, önlerine çıkan engelleri tek tek aşarak Türkiye-Almanya arasında beşeri bir köprü vazifesi gören tüm Türk vatandaşlarla gurur duyduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Görüşmelerimizde Almanya-Türk toplumunu ilgilendiren konuları da ele aldık. Türk toplumunun eşit katılım temelli entegrasyonuna önem veriyor, teşvik ediyoruz. Çifte vatandaşlığı mümkün kılan yeni Alman vatandaşlık yasasını bu bağlamda atılmış kıymetli bir adım olarak görüyoruz. Ancak Avrupa ile birlikte Almanya’da yükselen yabancı karşıtı, İslam düşmanı, aşırı sağcı ve ırkçı örgütlere yönelik endişelerimiz giderek artıyor. Solingen faciasından 31 yıl sonra benzer bir saldırı da maalesef ikisi çocuk dört kardeşimizi kurban verdik. 25 Mart tarihinde yaşanan menfur hadisenin tamamen aydınlatılması ve sorumlularının cezalandırılması noktasında beklentilerimizi paylaştım. PKK/PYD-FETÖ başta olmak üzere insanlarımızın huzurunu kaçıran ve temsilciliklerimize saldıran terör örgütleriyle mücadeleye de değindik. Müttefiklik hukukumuza zarar veren bu örgütlerle mücadelede daha etkin iş birliğine ihtiyacımız bulunuyor. Terörle mücadele hususunda Alman makamlarından daha fazla destek ve dayanışma beklediğimizi ifade ettim” şeklinde konuştu. "Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor" Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin de gündemimizde yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gümrük birliği ve vize serbestisi başta olmak üzere atılması gereken adımları Steinmeier ile ele aldıklarını kaydetti. Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ile bölgesel ve küresel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde de bulunduk. Bu vesileyle Gazze’de 200 gündür yaşanan benzeri görülmemiş zulmün son bulması çağrımızı tekrarladık. Netanyahu sırf siyasi ömrünü uzatmak adına kendi vatandaşları dahil tüm bölgemizin güvenliğini tehlikeye atıyor. İsrail yönetiminin Gazze’de işledikleri insanlık suçlarını ve katliamlarını gündemden düşürme çabalarına prim verilmemesi gerekiyor” dedi. İsrail’in saldırıları devam ettiği müddetçe hem bölgesel, hem de küresel barışa yönelik tehditlerin arttığının herkesin farkında olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İran ile İsrail arasında geçtiğimiz hafta tırmanan gerilim bunun en son ve en çarpıcı örneğidir. Masumların ölüm, açlık ve sefalete mahkum edilmesinin ızdırabının nesiller geçse bile unutulmayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz. Türkiye olarak bu konuda ilk günden itibaren kararlı, vicdanlı ve cesur bir duruş sergiledik. İnşallah bundan sonra da ateşkesin sağlanması, kesintisiz ve yeterli insani yardımın Filistin halkına ulaştırılmasına yönelik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finallerinin haziran ayında Almanya’da düzenleneceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,” Milli takımımız da bu turnuvada mücadele edecek. Turnuvada yer alacak tüm milli takımlara ve organizasyonda yer alacak ekiplere şimdiden başarılar ve kolaylıklar diliyorum” açıklamasını yaptı. "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti” Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti. Bunu da kısa zaman önce Dışişleri Bakanım açıkladı. Fakat şunu bilmenizi istiyorum, şu anda İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırılardaki ölüm sayısı ne yazık ki 45 bini buldu. Bu rakamı bir kenara koymamız söz konusu olamaz. Yaralılar 75 bini buldu. Bu yaralılar içerisinde durumu ağır olanların bir kısmını biz ülkemize aldık burada tedavileri devam ediyor. Tabi çocuk, kadın, yaşlı bir burada maalesef ağır manzara var. Bu manzarayı Alman dostlarımızın görmesi lazım. Bu kadar Gazze, Filistin yerle yeksan olmuş, her taraf yıkılmış durumda. Kaldı ki, İsrail ile Gazze, silah, mühimmat, araç-gereç zaten bunlar mukayese edilmez. Bunları görerek değerlendirme yapmak lazım” dedi. “Rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz” Batı’nın İsrail’e verdiği desteği eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bütün bunların yanında tüm Batı kimin yanında yer alıyor? İsrail’in yanında yer alıyor. İsrail’in acımasız bu saldırıları karşısında Gazze’nin bir imkanı var mı? Yok, imkansızlıklar içinde bütün bunlara rağmen biz şu anda rehinelerin takası noktasında bir gayretin içerisindeyiz, bir mücadelenin içerisindeyiz. Temenni ederiz ki bu takasta başarılı oluruz” diye konuştu.