POLİTİKA - 19 Mart 2019 Salı 12:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunun hesabını Yeni Zelanda sormazsa biz sormasını biliriz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Bunun hesabını Yeni Zelanda sormazsa biz sormasını biliriz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan Zonguldak Ereğli'de vatandaşlara seslendi.

24 Haziran seçimleri öncesi Kdz. Ereğli'de miting yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 9 ay sonra yeniden Kdz. Ereğli ilçesine geldi. 31 Mart yerel seçimleri öncesi alanı dolduran on binlerce vatandaştan destek isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Zelanda'da camiye yönelik yapılan saldırıyı da kınadı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da İslam dinine yönelik sözlerine tepki gösterdi.

"Yasal düzenleme yap, katillere hayat hakkı tanıma"

Yeni Zelanda hükümetine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'yasal düzenleme yap, katillere hayat hakkı tanıma' diyerek şöyle devam etti:

"Elin oğlu Yeni Zelanda'da medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze olan düşmanlığını elindeki silahıyla kanlı bir şekilde ortaya döküyor. 'İslam dünyasından kaynaklanan terör', kim diyor bunu Bay Kemal. Bu ırkçı senatörden senin ne farkın var Bay Kemal. Aynı ifadeleri bu da kullanıyor, Bay Kemal de kullanıyor. Allah aşkına söylüyorum, CHP'ye gönül veren kardeşlerim bu adamın peşine daha ne kadar gideceksiniz. Ya sen Müslüman değil misin?

Bir Müslüman kalkıp da İslam dünyasını terörün kaynağı olarak nasıl ifade eder? Nasıl bu ifadeyi kullanır? Şimdi 31 Mart bu adamların kullandığı ifadeler sebebiyle bir beka meselesidir. Ne diyor 'YPG ile bizim bir sorunumuz yok, zarar vermez' diyor Bay Kemal. Silahtaki her ifade ülkemizden bunca kilometre uzaktaki oyunu bize gösteriyor. Anadolu yakasında yaşarmışız, Avrupa yakasında duramazmışız. Sen kimsin ahlaksız. 50 tane ibadette olan kardeşimizi kalleşçe, adice, alçakça öldürdün. Ama bunun hesabını vereceksin.

Bunun hesabını eğer Yeni Zelanda sormazsa öyle veya böyle biz bunun da hesabını sormasını biliriz. Zira efendim bizim yasalarımızda 15 yıldan fazla mahkumiyet yokmuş. Orada ibadetini yapan 50 Müslümanı katledecek sizin yasalarınızda böyle bir madde yokmuş. İnsan hayatı, insan canı ne kadar ucuz ya. Eğer yasalarında böyle bir madde yoksa yasal düzenleme yap bu tür katillere de hayat hakkı tanıma." 

"Cezaevinde onları beslemek bile bana ağır geliyor"

Türkiye Anayasası'ndan idamın kaldırılmasını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bana göre yanlış yaptık" diyerek idam yasasıyla ilgili parlamentonun olası bir çalışma yapması durumunda kendisinin bunu onaylayacağının altını çizdi. Erdoğan, "Biz bir yanlış yaptık idamı kaldırdık. Bana göre yanlış yaptık. Zira 15 Temmuz gecesi 251 vatandaşımızı, askerimi, polisimi şehit edenlerin ağırlaştırılmış da olsa müebbet de olsa cezaevinde onları beslemek bile bana ağır geliyor. Hep söyledim yine söylüyorum. Eğer bizim parlamentomuz bununla ilgili bir karar verirse ben bunu onaylarım. Yeni Zelanda parlamentosu eğer bu adamla ilgili kalkıp da vermiyorsa ben de Yeni Zelanda yönetimiyle bunu sürekli olarak tartışırım. Zira bu iş bu kadar ucuz değil. Gereğinin yapılması gerekiyor.

Teröristin silahındaki her ifade ülkemizden bunca uzakta bile üzerimizde yapılan hesapların itirafı gibidir. Çanakkale'de 16 bin 500 kilometreden çıkıp geldiniz. Avustralya'dan çıktınız geldiniz. Ne işiniz vardı Çanakkale'de. Ama Çanakkale'de bunlar hani 'ey onbeşli, onbeşli' vardı ya. Onbeşliler, Seyit Onbaşılar bile Çanakkale'yi bunlara zindan ettiler. Şimdi her yıl ziyarete gelirler. Biz Gazi'nin ifade ettiği gibi 'hiç endişe etmeyin evlatlarınız bizim evlatlarımızla koyun koyunadır' diyerek onları teselli etmiştik. Ama bunlar teselliden anlamıyor ki bunca yıldan sonra hala bunlar kan, kin kusuyorlar. Buraya niye geldiniz? Ne işiniz vardı burada. Bizim sizinle bir alıp veremediğimiz yoktu ki? Tek sebep biz Müslümanız onlar da Hristiyan. Yapılan bu" diye ifade etti.

"Samimi olmadıkları için daha çok bedel öderler"

Türkiye'nin sınırının dibinde terör koridoru oluşturmaya çalışanlarla Afrika ve Güney Asya'da çeşitli isimlerle Müslümanlara zulmedenlerin amacının aynı olduğuna vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sınırlarımızın dibinde terör koridorları oluşturmaya çalışanların da amacı aynı. Güney Asya'da ve Afrika'da çeşitli isimlerdeki terör örgütleriyle Müslümanlara zulmedenler ve masumların kanını dökenlerin de amacı aynı. Bu işleri hafife alanlar. Buyurun Fransa'da, İngiltere'de, Hollanda'da terör durmuyor. Samimi olun, samimi. Samimi olmuyorlar. Samim olmadıkları için de bedel ödüyorlar. Daha çok bedel öderler. Biz diyoruz ki gelin teröre karşı beraber mücadele verelim. DEAŞ bahanesiyle bölgemizi ateş ve kana bulanların da amacı aynı.

Biz nice yıllar saldırılara göğüs gererek bu toprakları vatan yaptık. Ama şurada bir İsrail, Filistin'de döktüğü kanın hesabını hiç yaptık mı veya yaptılar mı? Nereden nereye. İşgal ede ede artık Filistinlileri artık ufacık bir yere sıkıştırdılar. Kendileri ise tamamını neredeyse işgal ettiler. Bundan sonra hiçbir oyun, hiçbir senaryo bizi vatanımızdan vazgeçiremez. Kimse ezanımıza da bayrağımıza da el uzatamaz. Bunu için Rabia'mıza sıkı sıkıya sarılıyoruz. Bunu bilsinler ve gereğini de anında yaparız. Bunu Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de yaptık. Bay Kemal ne dersen de bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. O senin YPG, PYD'lerin vesaire bize terör koridoru oluşturamaz. Onun için de Afrin'de gereken dersi aldılar. Cerablus'ta gereken dersi aldılar. Ben diyorum ki hep beraber inşallah el ele vereceğiz 31 Mart'ta da bunlara gereken dersi vereceğiz."

"Kendileri ne kadar inkar etseler de bölücü partinin eş başkanı çıktı kabul etti"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı'nı da eleştirerek şöyle konuştu:
"Ülkemizin önünü terör örgütleriyle gizli, açık nice tuzakla, oyunla kesemeyeceklerini görenler son olarak doğrudan milletimizin işine, aşına saldırdılar. Hamdolsun bu saldırıyı da püskürttük. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri arasına getirmek için 2023 hedeflerimize ulaşmamızı hiç kimse engelleyemeyecek. İstikrar ve güven ortamına sahip çıktığımız müddetçe bu sarsıntılar bizi ne durdurabilir, ne yıldırabilir. Ülkemizi Gazi Mustafa Kemal'in vasiyeti olan muasır medeniyetin üzerine çıkartmanın gayretindeyiz. Biz Gazi'nin vasiyetine sahip çıkarken bunca sene Atatürk'ün adını istismar etmekten başka ne yapıyorlar. CHP etrafına bazı partileri toplayarak ittifak kurdu.

Bu partilerin bir kısmı ittifakta resmen var bir kısmı fiilen var. Milletin karşısına çıkıp bu ittifakı söylemeye cesaret edemiyorlar. Cumhuriyetin kurucu partisi olmakla övünen CHP gitti milletimizin ve ülkemizin sırtına hançer saplamak için herkesle yatıp kalkan, terör örgütünün emrindeki partiyle ittifak kurdu. Adı İyi kendisi karışık parti de bu örtülü ittifakı güle oynaya kabul etti. Kendileri ne kadar inkar etseler de bölücü partinin eş başkanı çıktı kabul etti. Bu adam Kürt değil. Kürtler benim kardeşim. Türk de benim kardeşim. Abaza'sı, Çerkez'i, Arnavut'u benim ülkemde yaşayan 82 milyon benim kardeşim. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Ayrımcılık bizde yok. Ama bunlar ayrımcı. Ne diyor 'Kürdistan'da oylar HDP'nin, Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.' Soruyorum Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Anadolu, Egemiz var. Ama Kürdistan diye bir bölge Türkiye'de yok. Irak'ın kuzeyinde var. Çok seviyorsan oraya defol git.

Ama bu ülkeye benim milletime bu şekilde seslenenlere 31 Mart bir beka meselesidir. Ben şimdi Karadeniz Ereğli'de diyorum ki ne olur oylarımızı böldürmeyelim. Oylarımızı birilerine kaptırmayalım. Bu sandıklardan patlatırcasına çok daha güçlü çıkalım. Bizler Karadeniz Ereğli'de bu güne kadar verilen hizmeti bundan sonra daha iyisini verelim diye gayret ediyoruz. Onun için de Erol Şahin kardeşimiz bizler size daha iyi hizmet edeceğine inandığımız için adayımız olarak gösterdik. Şu anda bu kardeşiniz 4.5 yıl daha ölüm olmazsa bu ülkenin Cumhurbaşkanı mı? Dolayısıyla Erol Şahin kardeşim de bu seçimi kazandıktan sonra 5 yıl sizin hizmetkarınız.

Yeni sistemde benim buradaki elim ayağım her şeyim Erol Şahin'dir. Çünkü partimin genel başkanıyım, aynı zamanda da partimin burada da partimin belediye başkanı Erol Şahin olacak. Bu millete efendi olmadığımızı, hizmetkar olduğumuzu söylemeye devam edeceğiz. İnşallah burada Kdz. Ereğli'de bu hizmetleri çok daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Eskiler güneş çarığı sıkar, çarık ayağı sıkar derler.

Bölücü örgütün emrindeki parti oynanan oyunu ifşa edip bunları sıkmaya başlayınca bunlar kendi tabanlarını sıkıyor. Ama bu iş böyle gitmez. Artık bu maskeli balonun, bu matruşka oyununun bukalemun siyasetinin sonu gelmiştir. CHP, adı İyi kendi karışık partiye, başka saadeti kalmamış partiye rıza göstermeyeceklerine inanıyorum. Benim milletim bu karanlık oyunu sandıkta bozmaya hazır mı? 12 günümüz var. Tabi bunlar kesinlikle bu işi çözemeyeceklerini anlayınca kabahatlerini örtmek için konuyu basitleştirmeye, hatta sulandırmaya çalışıyorlar."  

Onur Altındağ - Barış Doğan - Emrecan Bayram - Sertaç Özdemir - Vedat Kılıç


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Bakan Yardımcısının basın açıklaması sırasında deprem oldu İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaoğlu depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde basın açıklaması yaparken deprem meydana geldi. İçişleri Bakan Yardımcısı Karaloğlu, depremin merkez üssü Tokat’ın Sulusaray ilçesinde incelemelerde bulundu. Karaloğlu 4 ilçe 37 köyde 385 konut, 87 ahır, 11 cami ve 1 fırında hasar meydana geldiğini belirterek, “Sulusaray merkezli 5 deprem meydana geldi şu ana kadar, 41 de artçı oldu. Ben Tokat ve Yozgat’taki tüm hemşerilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim beterinden korusun, muhafaza etsin. En büyük tesellimiz şu ana kadar herhangi bir yaralımız ve can kaybımız yok. Arkadaşlarımız, ekiplerimiz şu anda sahada köylerin tamamı tarandı. Tokat’ta 3 ilçe, Yozgat’ta 3 ilçede olmak üzere depremden etkilenen tüm köylerimiz şu anda taranmış durumda. Tokat’ta şu ana kadar 112 acil çağrı merkezimize 576, Yozgat’ta 250 deprem kaynaklı vatandaş ihbarı var. Ön incelemeler sonucunda Tokat ilimizde 3 ilçe, 30 köyde, 191 konutta ve 84 ahırda, 7 cami ve 1 fırında hasarlar var, bunlar yıkık değil hasarlı. Yozgat ilinde 1 ilçede 7 köyde 94 konutta, 4 cami ve 3 ahırda ön hasar tespitlerimiz var” dedi. “Hasarlı evlere girmeyin” Hasarlı evlere girilmemesi çağrısında bulunan Karaloğlu, "Evinde hasar olan, çatlağı olan hiçbir vatandaşımız evini kullanmasın. Biz onları alıp misafir etmeye hazırız. Yurtlar hazır hale getirildi. Vatandaşımıza çağrı yapıldı. Şu ana kadar 30 vatandaşımız yurtlarda kalmak için müracaatta bulundu. Sayın valimizin verdiği bilgiye göre şu anda bölgedeki kamu kurum ve kuruluşlarında bir hasarımız yok. Okullarımızda, kamu hizmet binalarında herhangi bir hasarımız yok, inşallah binalarımızda kamu hizmeti vermeye de devam edeceğiz. Kumanyalar hazırlandı şu anda dağıtılıyor. Yine Tokat’ta üç ilçemizde sıcak yemek çıkartmak üzere aş evlerimiz oluşturuluyor. İnşallah vatandaşımıza sıcak yemek imkanımızda sunulacak. Şu anda bölgede ulaşımda, alt yapıda, elektrik ve haberleşmede herhangi bir sorunumuz yok. Yollarımız açık, enerjisi olmayan ve haberleşme imkanı olmayan köyümüz yok. Tedbir olarak Tokat’ta bir gün eğitime ara verdik. Yozgat ilimizde ise Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde yine eğitime bir gün ara vermiş olduk” dedi. “750 Personel 150 araç bölgede” Karaloğlu, 150 araç ve 750 personelin bölgede görev aldığını ifade ederek, “Diyarbakır’dan Van’a kadar birçok ilimizden arama kurtarma ekipleri bölgeye ulaşmış durumda. Yerel ekipler de bölgeye ulaştı. Şu anda bölgede 750 personelimiz vatandaşlarımıza yardımcı olmak üzere bekliyor. 150 yardım aracı da bölgeye ulaşmış durumda” şeklinde konuştu. “Dezenformasyon uyarısı” Karaloğlu açıklamasında dezenformasyon uyarısında bulunarak şunları söyledi: “Sosyal medyada maalesef yine dezenformasyonlar var. Vatandaşımıza çağrımız AFAD tarafından açıklanmayan hiçbir bilgiye itibar etmemeleridir. Biz vatandaşlarımızı AFAD üzerinden çok hızlı bir şekilde bilgilendiriyoruz. Vatandaşımızın tereddüdü olmasın.” Öte yandan İçişleri Bakan Yardımcısı, açıklama yaptığı sırada deprem meydana geldi. Karaloğlu, "Şu anda artçı sarsıntıyı hep birlikte yaşadık. Rabbim hepimizi, ülkemizi korusun" dedi.
İstanbul Jose Mendilibar: "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık" Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, Fenerbahçe ile çok zor bir maç oynadıklarını belirterek, "Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe ile karşılaşan Olympiakos, penaltı atışları sonunda galip gelerek yarı finale yükseldi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Olympiakos Teknik Direktörü Jose Mendilibar, "Çok zor bir oyun oynadık. Dayanma gücümüzü sonuna kadar kullandık. 10. dakikada golü yemiştik fakat dayandık. İlk devrede dayanma gücümüzü iyi kullandık. Topu rakibe verip yorma yoluna gittik. Penaltılara kalması, futbolcuların becerisine kalıyor" ifadelerini kullandı. "Kendimi şanslı hissediyorum" Mendilibar, "Avrupa kupalarında yarı finale kalmasında takımın başında antrenör olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Umarım daha ileriye taşıyabiliriz. Şu anda kalemizi koruyan Tzolakis, başta ikinci kalecimizdi. Sonra kaleyi devraldı. Topun auta gitmesine şans diyebilirsiniz ancak kalecinin kurtarışına şans diyemeyiz. Bir çalışma sonucu oluyor bunlar" diye konuştu. "Kariyerim boyunca penaltılara bakmadım" Penaltı atışlarını izlemediği ve sırtını dönmesiyle ilgili sorulan soruya İspanyol teknik adam şu yanıtı verdi: "Ben bütün kariyerim boyunca penaltılara bakmadım. Bunu totem olarak yaptığımı size açıklamak isterim."
İstanbul İsmail Kartal: “Turu geçmek adına her şeyi hak etmiştik” Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Olympiakos maçında oyuncuların 2. golü bulamamanın stresini yaşadığına dikkat çekerek, “Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı” dedi. UEFA Avrupa Konferans Ligi Çeyrek Final ikinci maçında Fenerbahçe, sahasında karşılaştığı Yunan temsilcisi Olympiakos’a penaltı atışları sonunda kaybederek turnuvaya veda etti. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. İlk yarı iyi futbol oynadıklarını belirten Kartal, "Bugün oyuna çok iyi başladık. İlk devre muhteşem bir Fenerbahçe vardı. Muhteşem taraftar önünde golü de bulduk. İkinci yarı oyun dengelendi. Sonra tempoyu arttırdık sadece 2. golü bulamadık. Oyuncuların turu geçebilmek adına rahatlığı, o golü bulamamanın stresini yaşadık. Uzatmalarda mecburi değişiklikler yaptık. Uzatmalar iki takım adına dengeli geçti. Turu geçmek adına her şeyi çok hak etmiştik. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Bugüne kadar penaltı kaçıran oyuncular, en az penaltı kaçıran oyunculardı. Sadece 2. golü bulamadığımız için turu geçemedik. Taraftarlarımıza karşı mahcup olduk. Her şeye rağmen önümüze bakıyoruz. Ligde devam edeceğiz" diye konuştu. “Bugün bazı oyuncular karşılık veremedi” Müsabakada yapılan değişiklikler ile ilgili Kartal, “Bazen oyuncuları değiştirirsin, hamlelere karşılık bulursunuz. Bazen de istediğiniz verimi alamazsınız. Bugün de bazıları karşılık verdi, bazıları veremedi. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler” ifadelerini kullandı. "Mecburi değişiklikler oldu" Tadic’in vuruş stili ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kartal, “Tadic’in çok fazla şut atma değil de ayak içi plase vuruşları var. Onun kendine göre vuruş stili var. 86. dakikada Fred ile konuştuk uzun zaman sakatlık yaşadı. Uzatmaları da düşünerek yerine daha mücadeleci birini alarak tüm planlarımız buydu. Szymanski’ye kramp girdi, Becao’nun kasığında ağrı oldu. Mecburi değişiklikler oldu” şeklinde konuştu. “En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçırdı” Penaltı atışlarını da değerlendiren Kartal, “Bonucci çok kariyerli oyuncu, Cengiz de aynı şekilde. Tadic penaltı atışlarında, kariyerinde kaçırdığı penaltı sayısı çok az. Beni şaşırtan bunlar oldu. En güvendiğimiz isimler penaltıları kaçıran isimler oldu. Bu kadar mücadele ettik. Bu mücadelenin karşılığında 2. golü atarak turu geçebilmek varken, penaltılarla elenmek üzücü oldu” diyerek sözlerini noktaladı.