POLİTİKA - 02 Ocak 2019 Çarşamba 20:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz bir Cumhur İttifakı yaptık, Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz. Cumhur İttifakı’nın gereği neyse tüm arkadaşlarımız, tüm teşkilatlarımız buna uymalıdır. Uymayanlar olursa kusura bakmasınlar, o zaman kendilerini istirahate davet ederiz” dedi.

Altındağ Kültür Sarayı’nda yerel seçim öncesi teşkilat, aday ve aday adayları buluşma programına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhur İttifakı’nda çizilen çizginin dışına çıkılamayacağını belirterek, buna uymayanların istirahate davet edileceğini söyledi. “Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur” ifadelerini kullanan Erdoğan, her fırsatta teröristlere arka çıkmanın başka bir adı olamayacağını belirtti.

“Yekvücut olarak siyasi rakiplerimize karşı mücadeleye başladık” 

AK Parti’de her görevin bir bayrak yarışı şeklinde üstlenildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimler bu bayrak değişimlerinin yaşandığı dönemlerdir. Bunu atletizmdeki bayrak yarışıyla birbirine karıştırmayalım, o farklı, bu farklı. Bu bir devir teslim sürecidir. Önümüzdeki seçimlerde kimi arkadaşlarımız görevlerine devam ederken, kimileri yerlerini yeni isimlere bırakacaklar ama bu süre içinde asla geri durmayacaklar. Adeta kendisi belediye başkan adayıymış gibi çalışmasına o hırsla devam edecek. Aday isminin açıklandığı ana kadar olan mücadelede demokrasinin gereğidir. Dün adaylarımızı açıkladık ve hep birlikte yekvücut olarak siyasi rakiplerimize karşı mücadeleye başladık. Genel Merkez veya il teşkilatlarında yönetici, milletvekili, belediye başkanı olmak, bu görevler için adaylık yarışına girmek elbette önemli. Asıl önemlisi AK Parti çatısı altında davamıza, ülkemize ve milletimize hizmet etme şerefine nail olmaktır. AK Parti’nin genel başkanlığı ne kadar şerefli bir görev ise neferliği de aynı derecede şerefli bir görevdir” diye konuştu.

“Başkente de biz hizmet etmeliyiz” 

Türkiye’de siyasetin sembolleri olduğunu, bu sembollerin başında da belirli şehirlerde alınan neticeler geldiğini kaydeden Erdoğan, “Ankara’da işte böyle sembol şehirlerden birisidir. Bunun için bizler tıptı İstanbul’u olduğu gibi Ankara’ya da herhangi bir büyükşehir belediyesini kazanmak veya kaybetmek olarak bakmıyoruz. Çünkü Ankara Başkenttir. Milletimizin Cumhurbaşkanlığında ve Mecliste bu ülkeyi yönetme görevi verdiği kadrolar olarak Başkente de biz hizmet etmeliyiz. Hep söylediğim gibi, milletimiz bize oy vermeye mecbur ve mahkum değildir. Tam tersine biz har yaştan, her kesimden insan ile kurduğumuz gönül bağı ile projelerimizle, yaptığımız hizmetlerle, duruşumuzla bu oyu hak etmeye mecburuz” şeklinde konuştu.

“Çankaya niye böyle, Yenimahalle niye böyle?” 

İktidara ters düşenlerin, iktidardan kopuk olanların hizmet verme noktasında ne halde olduklarının herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Erdoğan, “Bizim avantajlarımız var, bizler bütün büyükşehirlerimizde, illerimizde, ilçelerimizde el ele omuz omuza veriyoruz ve bu hizmetleri en ideal noktalara taşıyoruz. Ankara’da zaten siz bunlara şahitsiniz. Bu güne kadar AK Parti’nin girdiği 14 seçimden nasıl olup da hep başarı ile çıktığını, 16 yılı geride bırakan kesintisiz iktidarı ile nasıl rekorlar kırdığını merak eden varsa işte formülü budur. Ben hep şunu merak ederim, Çankaya niye böyle, Yenimahalle niye böyle? Buralarda belediye var, belediye olduğuna göre çöp, çamur, çukur niye buralarda var, niye hizmet vermiyorlar? Para ise bütçeden bütün belediyelere olduğu eşit koşullarda bunlara da para geliyor. Mesele başka. Belediyecilik bir aşktır. ‘Halka hizmet, Hakka hizmettir’ diyerek biz bu yola çıktık. AK Parti’de belediyeciliğin sırrı, belediyecilik her şeyden önce dertli olanların işidir, gönül işidir. Eğer dertliyseniz bu işi yaparsanız. Önlünüze girmişse bu işi yaparsınız, değilse bunu yapmazsınız” ifadelerini kullandı.

“AK Parti’de ben yok, biz var” 

Milletin verdiği yetki ile milletin sağladığı imkanlarla yapılan hizmetlerin kerametini kendi görenlerin AK Parti çatısı altında kalma şansı olmadığını belirten Erdoğan, “Eskiler ‘duvarı nem, insanı gam yıkar’ derler, siyasette de insanı kibir, gurur, millete tepeden bakmak, kendi çıkarlarını davasının ve ülkesinin üzerinde tutmak yıkar, ben yıkar, biz varsak her şey var. AK Parti’de ben yok, biz var. Osmanlı döneminde padişahlar Cuma selamlığına çıkarlardı. Cuma selamlığına çıktığında kendisini karşılayan ahali ‘mağrur olma padişahım senden büyük Allah var’ diye tezahürat yaparmış. Bu ne demek, ‘havaya girme, biz senin havanı indiririz.’ AK Partili belediye de milletvekili de hepsi bu havanın içinde olması lazım. ‘Gururlanma padişahım senden büyük Allah var’, mesele burada. ‘Nasıl olsa belediye başkanı oldum, 5 yıl kimse bana afra tafra yapamaz’ O devir geride kaldı. Kim ki bu millete tepeden bakarsa bilesiniz ki, biz o arkadaşlarla yol yürümeyiz. Anında gereğini yaparız. Kibrin sonu büyüklenme, onun sonu ise Allah göstermesin farkında olmadan sınırı aşmadır. Belediye başkanlarımızdan, adaylarımızdan, tüm teşkilat mensuplarımızdan, milletvekillerimizden bu hususa özellikle dikkat etmelerini istiyorum. Makamlarımızın hizmet makamını unuttuğumuz gün siyasette artık işimiz kalmamış demektir. Bazı yerlerde bu dönem aday olamayan veya istediği yerden aday olmayan kardeşlerimin nazlandığı haberini alıyorum. Bir defa AK Partiliye bu yakışmaz. İsmi üzerinde AK Partili” açıklamasında bulundu.

“Uymayanlar olursa o zaman kendilerini istirahate davet ederiz” 

Cumhur İttifakı’nın kurallarına tüm teşkilatların uyması gerektiğini, uymayanların istirahate davet edileceğini belirten Erdoğan, “Biz bir Cumhur İttifakı yaptık, Cumhur İttifakı’nda kimse çizdiğimiz çizginin dışına çıkamaz. Cumhur İttifakı’nın gereği neyse tüm arkadaşlarımız, tüm teşkilatlarımız buna uymalıdır. Uymayanlar olursa kusura bakmasınlar, o zaman kendilerini istirahate davet ederiz. Zira biz bu yolda yürürken bir ittifak oluşturduysak, bu ittifak cumhurun ittifakıysa, bu bir illet ittifakı değil, bir zillet ittifakı değil, o zaman hep birlikte çalışacağız, ittifakımızın gereğini yerine getireceğiz. Bu uzun bir yolculuk, bu uzun yolculukta birbirimizi kıramayız. Birbirimizle dayanışma içinde olacağız. Dayanışma içinde olacağız ki, vatanseverlikten uzak, milliyetperverlikten uzak olanlara karşı 31 Mart akşamı cumhur olarak gereken dersi vermiş olalım. Eğer bugün AK Parti, üstelikte geçmişte kimsenin karşılaşmadığı nice badireleri atlatarak hala dimdik ayaktaysa bunu hizmet siyasetinden asla ayrılmamasına borçludur” dedi.

“Emaneti ehline vermek görevimizdir” 

Ankaralılara en iyi hizmeti bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kendilerinin vereceğini vaat eden Erdoğan, “Niye biz Mehmet Özhaseki kardeşimizi Ankara’ya belediye başkan adayı yaptık? Kayseri’de 5 dönem, dile kolay 21 yıl belediye başkanlığı yapmış, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığını kendisine tevdi ettiğimiz, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığını kendisine tevdi ettiğimiz kardeşimizi Ankara, Başkent, büyükşehir, buraya layık gördük, buraya aday yaptık. Burada herhangi bir spekülasyona kimsenin hakkı yok. Edersen hem davaya ihanet etmiş olur hem de büyük şehir Ankara’ya ihanet etmiş olur. Emaneti ehline vermek görevimizdir” diye konuştu.

“Bu ittifakın asıl gayreti seçim kazanmak değil, ülkemizin istiklal ve istikbalini de garantiye almaktır”
31 Mart akşamı rekor bir oy ile seçimin tamamlanacağını belirten Erdoğan, “Gözünü Ankara’ya dikenlere derslerini bir kez daha vereceğiz. Tek vaatleri Ankara ve Türkiye’yi eski kötü günlere götürmek olanlara cevabımızı şehirlerimizi ve ülkemizi geleceğe taşıyarak vereceğiz. Hizmet adına çakıymış tek çivinin olmadığı halde sürekli şişirilerek Başkentlinin karşısına çıkartılan balonları 31 Mart akşamı bir kez daha patlatacağız. Bunu da Cumhur İttifakı ile yapacağız. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi meydanlarda, kışla önlerinde, darbecilerle göğüs göğse girilen destansı mücadelede kurulmuştur, yeni değil. Siyaseten karanlık dehlizlerinde, kirli pazarlık masalarında değil, milletin gönlünde kurulan cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerine giden süreçte de aynı şekilde yoluna devam edecektir. Bu ittifakın asıl gayreti seçim kazanmak değil, ülkemizin istiklal ve istikbalini de garantiye almaktır. Bu ittifak özünde ortak dertlerin, ortak hassasiyetlerin neşvünema verdiği bir milli mutabakat ittifakıdır. Elbette ittifakta yer alan iki siyasi partinin farklı politikaları, söylemleri, çeşitli hususlarda farklı çözüm önerileri olacaktır, ama bunların hiç biri ittifakın özünü oluşturan ülkenin ve milletin bekası konusundaki görüş ve mücadele birliğimizin önüne geçmedi, geçmeyecek. Diğer şehirlerde olduğu gibi Ankara’da da cumhur İttifakı’nın gerisindeki bu büyük mutabakata uygun şekilde birlikte çalışacağına inanıyorum. Sizlerden bu konuda azami hassasiyeti göstermenizi istiyorum. MHP’li kardeşlerimizin de aynı hassasiyetle hareket edeceklerinden şüphe duymuyorum” şeklinde konuştu.
“Ankara son 16 yılda yaptığımız 120 milyar liralık yatırım ile bu hizmetlerden en çok payı alan şehirlerimizden biridir” açıklamasında bulunan Erdoğan, Ankara’ya yapılan hizmetleri anlattı. Erdoğan, Ankara’nın son 16 yılda savunma sanayinin de başkenti konumuna geldiğini söyledi.

“Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur” 

Konuşmasında ana muhalefet partisini eleştiren cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir de istikameti belirsiz, dolayısıyla rengi ve kimliği karışık, geçmiş sicili de bugünkü duruşu bozuk tipler var. Maalesef ana muhalefet partisi genel başkanı başta olmak üzere yönetim kademeleri ve adayları ile büyük ölçüde bu hastalıklarla maluldür. Girmedik kılık bırakmıyorlar ama milletimiz makyajın altındaki yüzü çok iyi bildiği için her seferinde bunları ifşa ediyor. Cenap Şahabettin’in ifadesi ile ‘kargayı sesinden tanıyor bu millet.’ Mahalli seçimler öncesi yine herkese gülücük dağıtmaya başladılar. Kılıktan kılığa, camiler gidiyorlar maşallah, Allah kabul etsin. Ondan sonra bakıyorsunuz vatandaşla olan münasebetler geçmişte olduğu gibi çok farklı. Ama artık kargayı sesinden tanıyan bir millet var. Bir yandan bölücü terör örgütünün güdümündeki parti ile al takke ver külah ilişki içindeler, diğer taraftan kendilerini çok farklı bir kulvarda konumlandıran başka partilerle pazarlık halindeler. Biz sizin terör örgütünün parlamentodaki uzantıları ile veya terör örgütünün ta kendileri ile nasıl al takke ver külah yaptığınızı biliyoruz. Bunun adı ittifak deseniz ittifak değil. Çünkü ittifak dediğiniz belirli ilkeler ve amaçlar çerçevesinde kurulur. Biz kendi ittifakımızın ilkelerini ve amaçlarını hep söyledik. Ana muhalefet partisinin ilişkilerine ittifak değil, ihanet demek daha doğrudur. Ülkemize ve milletimize husumet besleyen kim varsa, onlarla birlikte hareket etmenin başka bir adı olamaz. Her fırsatta teröristlere arka çıkmanın, onların dili ile bizlere saldırmanın başka bir adı olamaz. Nerede mi? Avrupa’da Almanya’da, terör örgütünün AP’deki temsilcileri nasıl birlikte resim çektirdiklerini, ellerinde terör örgütünün paçavraları ile poz verenlerle nasıl yan yana durduklarını Bay Kemal’in hep birlikte gördük, biliyoruz. Kendi ülkesini gidip yabancılara şikayet etmenin, Türkiye’nin aleyhindeki kampanyalara malzeme vermenin başka bir adı olamaz. Bizim milletimiz her şeyi affeder ama ihaneti affetmez. Mart seçimleri aynı zamanda bu gerçeğin tüm açıklığı ile ortaya çıkmasına vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.

Derya Yetim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Düzce Faruk Özlü ve Meclis üyeleri mazbatalarını aldı AK Parti’den Düzce Belediye Başkanı seçilen Dr. Faruk Özlü mazbatasını, Düzce Adliyesinde törenle aldı. Adliye çıkışında açıklama yapan Özlü önümüzdeki 5 yılda çok büyük ve önemli hizmetlere imza atacaklarını söyleyerek kazananın Düzce olduğunun altını çizdi. Mazbatasına almak üzere Düzce Adliyesi’ne giden Faruk Özlü’ye Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Hasan Şengüloğlu, Merkez İlçe Başkanı Buğra Alp Kocaman, yeni seçilen Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclis Üyeleri ve teşkilat mensupları eşlik etti. Adliye binası toplantı salonunda gerçekleşen mazbata töreninin ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faruk Özlü, seçim döneminde vaat ettiği 100 projeyi hayata geçirmek için hemen çalışmalara başlayacaklarını belirterek şunları söyledi, “AK Parti grubu olarak milletvekillerimizle birlikte mazbatalarımızı aldık. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’ye çok önemli ve büyük hizmetler yapacağız. Seçimden önce projeler kitabı yayınladık. Düzce’nin çehresini değiştirecek 100 projemiz var. Her projenin sorumlusu belli. Seçimler ile ilgili süreçte çok bir çalışma yürüttük. Gece gündüz çalıştık. Sonuçta kazandık. Düzce bu seçimde aklı selimle, sağduyu ile Düzce’nin 5 yılında hizmet edecek olana kadroyu belirlemiştir. Önümüzdeki 5 yıl Düzce’de güzel hizmetler yapacağız. Düzce’mize hayırlı olsun” dedi. Toplu fotoğraf çekimi ile tören sona erdi.