GÜNDEM - 12 Ekim 2018 Cuma 13:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, İdlib operasyonlarıyla bozduk. İnşallah çok yakında burada brövelerini takan komandolarımızın da desteğiyle Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta’da General Alper İhsan Kışlası’nda düzenlenen 20018/8. Dönem Uzman Erbaş Komando Temel Kursiyerlerine Böreve Takma ve Mezuniyet Törenine katıldı. 4 bini aşkın uzman erbaş komandoların yemin törenine aileler büyük ilgi gösterdi. Sancak geçişiyle başlayan törende Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tuğgeneral Aydoğan Budakçı’nın konuşmasının ardından dönem birincisi Piyade Uzman Onbaşı Halil Ertürk tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı. Atış, eğitim, spor birincilerine diplomalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti. Dönem ikincilerine ise brövelerini Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar taktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzman erbaş komandoların her birini tebrik ederek, komandolara Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki görevlerinde başarılar diledi. 

"Bu gençleri vatana, millete, orduya değerli bir evlat olarak yetiştiren ailelerine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" diyen Erdoğan, "Rabbimden bu evlatlarımızı görev yapacakları her yerde korumasını muzaffer eylemesini niyaz ediyorum. Bu merkez sınır ve sınırlarımız içi ve dışında nice kahramanlıklara imza atan komandolar yetiştirmiş müstesna bir kurumdur. Teröristlere ve onlarla işbirliği yapan yerli yabancı adeta dünyayı dar eden komandolarımız her zaman olduğu gibi bugün de bizim gururumuzdur. Dünyada savaşların klasik düzenden asimetrik bir düzene geçtiği dönemde en büyük görev komandolarımıza düşüyor. Komando demek her hal ve şart altında düşmanın üstesinden gelen, bunun için ihtiyaç duyulan tüm eğitim ve donanımlara sahip kişi demektir" diye konuştu. 

Bu yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 2227'nci yılını geride bıraktıklarını kaydeden Erdoğan, "Dünyanın en eski düzenli ordusunun sahibi bir ülke olarak her gencimizi potansiyel bir komando adayı olarak görüyorum. Tarih boyunca milletimizin başı ne zaman sıkışsa erkeğiyle kadınıyla 7’den 70’e mücadeleye katılmış bir halkız. Çanakkale’den, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimize işgal hareketlerine Kurtuluş Savaşımıza kadar bunun pek çok örneğini gördük. En son 15 Temmuz’da millet olarak topyekün kıyama kalktık. Bağımsızlığımıza, bayrağımıza, ezanımıza, geleceğimize göz diken FETÖ ihanet çetesi mensuplarını, darbeye kalkıştıkları gecenin karalığına hep birlikte gömdük. İçindeki hainleri temizleyen kahraman ordumuz o günden beri zaferden zafere koşuyor. Yurt içinde terör örgütü mensuplarına tarihlerinde görmedikleri darbeler, vuruyoruz. Aynı şekilde sınırlarımız dışındaki hiçbir terörist kendini güvende hissetmiyor. Çünkü biliyorlar ki bir gece ansızın gelebiliriz" ifadelerine yer verdi.

"Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz" 

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Bununla kalmadık Irak’ta, yanı başımızda oynanan oyunu bozduk. Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, İdlib operasyonlarıyla bozduk. İnşallah çok yakında burada brövelerini takan komandolarımızın da desteğiyle Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz. İşte şu göklerde dalgalanan bayrağımızın destanını okuyarak büyüdük. Şimdi de yine onun destanını yazmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ecdadımızın mirasına sahip çıkarak bu kutlu bayrağın dalgalandığı her yeri zulümden, kederden, acıdan, korkudan uzak bir eman yurdu haline getirene kadar durmayacağız. Bu konuda en büyük güvencemiz sizlerin cesareti ve kahramanlarıdır." 

"Nüfus kağıtlarınızda isimleriniz farklı bile olsa milletin gönlünde sizler Mehmetçiksiniz" diye seslenen Erdoğan, "En rütbeli subaydan, rütbesiz erine kadar tamının adı Mehmetçik’tir. Yani küçük Muhammed. Mehmetçik demek vatan demektir, bayrak demektir, ezan demektir, şanlı mazimiz ve aydınlık geleceğimiz demektir. Sizlerin bu şuurla görev yapacağınıza inanıyorum. Değerli anneler, babalar elbette her görev önemlidir, her vazife kutsaldır ama milletimizin nezdinde askerlik, polislik jandarmalık görevlerinin ayrı bir yeri vardır. Kendi canını ülke ve milletin bekasının üzerinde tutan bu mesleklere talip olmak öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bedelli ya da başka yöntemlerle askerlik yapamayan bu süreci geride bırakanlar çok büyük kayıptadırlar. Nüfusumuzun arttığı buna karşılık ordumuzun mevcudunun sabit kaldığı hatta azaldığı bir dönemde elbette yığılmaları önlemek için bu tarz uygulamalara ihtiyaç vardır. Önemli olan milletin ruhundaki o askerlik sevgisini ve kabiliyetini canlı tutmaktır. Bizim çocukluğumuzda mazeretsiz yere askerliğini yapmayanlar adam yerine konulmaz, toplumdan dışlanırlardı. Savaş dönemlerinde asker kaçakları hainler olarak görülürdü" diye konuştu. 

Günümüzde askerlik mesleğinin giderek karmaşık bir uzmanlık alanı haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, "Bir, bir buçuk aylık eğitimle bu uzmanlığı edinebilmek, tecrübeyi kazanmak pek mümkün değildi. Kabiliyetli gençlerimiz hızlı bir şekilde bu seviyeye gelseler bile bir süre sonra terhis olup gittikleri için özellikle operasyonların yoğunlaştığı dönemde sıkıntı çekilebiliyordu. TSK’nın hızla profesyonel bir yapıya kavuşturmaya çalışıyoruz. Şuanda TSK’da jandarma ayrıldıktan sonra yüzde 60 yükümlü, yüzde 40 kadrolu şekilde bir oran oluştu. Hedefimiz ordumuzu günümüzün ihtiyaçlarına uygun şekilde her alanda, en ileri uzmanlık vasıflarına sahip personel yapısına ulaştırmaktır. Bugün göreve başlayan 4 binin üzerindeki uzman erbaşımızla profesyonelleşme adına önemli bir adım daha atmış oluyoruz" ifadelerini kaydetti.

İsa Akar-Feti Kılıç-Mustafa Bürge
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan atama kararlarına göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda açık bulunan Vergi Başmüfettişliklerine Furkan Fırat, Erhan Yaşaran, Hatice Senger Erdoğan, Levent Emre, Bayram Gülçiçek, Barış Gürsoy, Volkan Nurdağ ve Halime Eda Tandoğan atandı. Bakanlıkta açık bulunan Vergi Müfettişliklerine ise Sevil Toprak, Osman Neşet Tandoğan, Erol Cihan Dersinlioğlu ve yapılan yeterlilik sınavda başarı gösteren Vergi Müfettiş Yardımcıları Murat Dönmez, Güler Çelik, Harun Yartaş ve İbrahim Ayyıldız atandı. Atamalar 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2 ve 3’üncü maddeleri ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 37’nci maddesi gereğince gerçekleştirildi. Tarım ve Orman Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliklere ise 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Caner Atasever, Mahmut Kaynar ve Songül Afşar atandı. Tarım ve Orman Bakanlığında ayrıca 5’inci Bölge Müdürü Şahin Çılgın görevden alındı. Kültür ve Turizm Bakanlığında ise açık olan Başmüfettişliklere 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Müfettişler Ercan Sarı, Atilla Özkan, Mustafa Yavuz Ülküm, Birol Baha Bağ, Burak Büyükkuzukıran, Fatih Tuna Tunasoylu, Enes Keten ve Emre İlhan atandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır ise görevden alındı. Karar ile birlikte 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2 ve 3’üncü maddeleri gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında açık bulunan İş Müfettişliğine Yasin Zengin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında açık bulunan Başmüfettişliğe Müfettiş Eşref İmamoğlu atandı. Karara göre 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2’nci maddesi gereğince Milli Eğitim Bakanlığı Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Züleyha Aydoğan ve Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Trabzon Bölge Müdürü Enver Uzun ise görevden alındı.
Aksaray Aksaray’da nefes kesen polis-hırsız kovalamacası kamerada Aksaray’da inşaat malzemesi deposunu soyan hırsızlar ile polis arasındaki kovalamaca film sahnelerini aratmadı. Elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar bir süre sonra motosikletin aküsünün bitmesiyle bu kez de yaya olarak kaçmaya başladı. Gecenin sessizliğini siren seslerine bıraktığı kovalamacada hırsız kardeşler yarım saat süren takip sonucu yakalanırken, nefes nefese kalan şüphelilerden biri yere yatırılıp ters kelepçe yapıldığı esnada polis memurlarına “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Olay, gece yarısı Tacin Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemesi deposunda yaşandı. Edinilen bilgiye göre, depodan oksijen bariyerli yerden ısıtma borusu çalan 2 hırsız, çaldıkları boru paketlerini beraberinde getirdikleri 3 tekerlekli elektrikli motosiklete yükledi. Hırsızlık esnasında çevrede bulunan bir vatandaş durumu fark ederek hemen 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarında bulundu. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese intikal eden ekipler 2 şahsı depodan hırsızlık yaparken suçüstü kıstırdı. Polisleri görünce neye uğradıklarını şaşıran 2 hırsız deponun duvarından atlayarak bahçe dışındaki boruları yükledikleri elektrikli motosiklete binerek kaçmaya başladı. Şahısların kaçması üzerine polis ekipleri telsizden anons ederek diğer ekiplere kaçış istikameti hakkında bilgi verdi. Ekiplerin hırsızların peşine düşmesiyle gecenin sessizliği siren sesleriyle yankılandı. Polis ve hırsızlar arasında yaşanan kovalamaca ise film sahnelerini aratmadı. Bir süre elektrikli motosikletle kaçan hırsızlar kaçarken çaldıkları boruları da motosikletin kasasından aşağıya attı. Polis ekiplerinin bölgeyi abluka aldığı kovalamacada motosikletin aküsünün bitmesi üzerine hırsızlar bu kez de motosikleti bırakıp yaya olarak kaçmaya başladı. Taşpazar Mahallesi’nde ara sokaklara ve apartmanların bahçesine girerek izlerini kaybettirmeye çalışan S.Ç. (21) ve U.Ç. (34) isimli 2 kardeş çok geçmeden yakalandı. Yüzüstü yere yatırılarak ters kelepçe yapılan nefes nefese kalan hırsızlardan S.Ç. ekiplerin ters kelepçe taktığı esnada “Kalbim var” diyerek yardım istedi. Yüzüstü yatırılarak kelepçelenen 2 kardeş gözaltına alınarak polis aracına bindirildi. Şahıslar sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine götürülürken çaldığı yaklaşık 150 bin TL değerindeki malzemeler sahibine teslim edildi. Olayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tahkikat başlatıldı.
Sakarya Para vermeyen annesini benzin dökerek yakan şahıs tutuklandı Sakarya’nın Akyazı ilçesinde para istediği annesinden ret cevabı aldıktan sonra benzin dökerek kendisini ve annesini ateşe veren şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. Elleri sargıda adliyeye sevk edilen şahsın, kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” ifadeleri de dikkatlerden kaçmadı. Korkunç olay, 18 Nisan Perşembe günü Akyazı ilçesi Erdoğdu Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, geçtiğimiz hafta annesi M.Y.’den (64) geçtiğimiz hafta bir miktar para alan ve tekrar isteyince ret cevabı ile karşılaşan Ö.Y. (42) öfkelendi. Ö.Y., maddi ve ailevi sorunları iddiası ile benzin dökerek annesi ve kendisini yaktı. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan talihsiz kadın, ilk olarak Akyazı İlçe Devlet Hastanesi’ne buradan da Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Vücudunda 2 ve 3’üncü derece yanıklar oluşan ve hayati tehlikesi bulunan M.Y., buradaki müdahalelerinin ardından Kocaeli Şehir Hastanesi Yanık Ünitesi’ne sevk edildi. Elleri sargılı şekilde adliyeye sevk edilen şahıs tutuklandı Her iki elinde de yanıklar oluşan şüpheli Ö.Y. ise olaydan kısa bir süre sonra yakalanarak ilçe jandarma komutanlığına götürüldü. Şahıs, burada tamamlanan işlemlerinin ardından elleri sargılı bir şekilde adliyeye sevk edildi. Ö.Y.’nin kendisini görüntüleyerek soru yönelten gazeteciye, “Niye çekiyorsun ki bu kadar, ne yaptığımı sen nereden biliyorsun?” cevabını vermesi ve ‘Pişman mısınız?’ sorusunu ise yanıtsız bırakması dikkatlerden kaçmadı. Adliyeye sevk edilen Ö.Y., tutuklanarak cezaevine gönderilirken, hastanede tedavi gören M.Y.’nin hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.