POLİTİKA - 18 Ocak 2020 Cumartesi 15:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro projesinin hayata geçirilmesiyle Gayrettepe-Havalimanı hattındaki ulaşımın 35 dakikada gerçekleşeceğini açıkladı. Erdoğan, CHP’nin Suriye ve Libya eleştirilerine tepki göstererek, “Türkiye Suriye'de daha da ilerlemeye devam edecek, sen katil Esed'le her türlü flörtü yapmaya devam et” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eyüpsultan’da Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro projesi ilk ray kaynağı törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

Törende açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk etapta 90 milyon yolcu kapasitesiyle açılan ve 200 milyon yolcu kapasitesine kadar büyüme imkanı olan İstanbul Havalimanımız dev projelerden biridir. Toplu taşımayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla metro hattının inşası için de kolları sıvadık. Toplam uzunluğu 37,5 kilometreyi bulan ve 9 istasyondan oluşan metro güzergahı İstanbul’daki diğer toplu taşıma hatlarıyla da bağlantılıdır. Burada 10 kazı makinesi birden çalışıyor. Kazı çalışmalarının yüzde 94'ü tünellerin de önemli bir kısmı tamamlandı. Projenin genelinde de aşağı yukarı 3'te 2'lik gerçekleşme oranına ulaştık. Şimdi rayların döşemesine başlıyoruz. Amacımız günde 24 saat kesintisiz çalışmayla günde 470 metre ray montajını gerçekleştirmektir. Rayları ve malzemeleri ülkemiz firmaları üretiyor. Bu hattın sinyalizasyon ve metro vagonları da bu arada gerçekleştirilmiş olacak. Özellikle içinden geçtiğimiz şu kritik dönemde ülkemizde üretimi mümkün olan hiçbir için dışarıdan getirilmesine müsaade edemeyiz. Tamamlandığında saatte 120 kilometre hızla metro araçları faaliyet gösterecek. Ülkemizin ilk hızlı metro hattı unvanını kazanacak bu hatla Havalimanı -Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak. Hedefimiz ilk 28 kilometrelik kısmı oluşturan ve Hasdal’a kadar olan bölümü bu yılın sonunda, Kağıthane bölümünü 2021 Nisan’da Gayrettepe’yi de 2021 Ağustos’unda hizmete almaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

“Hızlı tren hatlarıyla ülkemizi dört bir noktaya bağlayacağız"

İstanbul’a ulaşım hizmetlerinde gerçek anlamda çağ atlattıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Marmaray'ı yaptık, ardından da Avrasya'yı açtık. Az önce arkadaşlarımdan son rakamı aldım. Açılışından bu yana ne kadar İstanbullu ve ya insan geçti biliyor musunuz? 500 milyon kişi geçti. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, ne dediler istemezük. Yaptık mı yaptık. İnşallah orada raylı sistemi köprüde 3'üncü hat olarak yapacağız. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık mı yaptık. İzmir İstanbul arasını 3 saat 15 dakikaya indirdik. 8,5 saatlik yolu buna indirdik. Bay Kemal bir gün de kalk teşekkür et. Etmezler. Bunları zihniyetinde bu yok. İnşaası devam eden hızlı tren hatlarıyla ülkemizi dört bir noktaya bağlayacağız. İstanbul dünyanın megakenti olarak en büyük şehirlerinden birisi olarak bu namını daha da yayacak” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

“Büyük İstanbul Tüneli'nin etüt çalışmalarını da bitirdik"

“Marmaray ve Avrasya'dan sonra yeni tünelimiz, Büyük İstanbul Tüneli'nin etüt çalışmalarını da bitirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu proje günlük 6.5 milyon yolcunun kullanacağı toplam 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayacak hızlı metro karakterinde bir raylı sistemdir. Büyük İstanbul tünelinin ihale çalışmaları da devam ediyor. İBB Başkanı olduğumuzda İstanbul'da raylı sistemin 34 kilometreyi zar zor buluyordu. Bugün 233 kilometre raylı sistemle İstanbul’a hizmet veriyoruz. Ayrıca uzunluğu 14.2 kilometre olan tünellerin ve 288 kilometre olan metro hatlarının yapımı sürüyor. Halen hizmet veren veya inşası süren 318 kilometrelik raylı sistem ağının 165 kilometresini yani yarıdan fazlasını Ulaştırma Bakanlığı'mız gerçekleştirdi. İstanbul projeleri mahalli yönetimlere bırakılmayacak kadar hayatidir. Büyük projeleri hükümet olarak üstleniyoruz. Bizim için hizmette rekabet siyasi rekabetten önde gelir. Türkiye'nin tamamına 17 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılanların hepsinden kat be kat fazla hizmet götürmeyi başardık” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

“100 binlik konut diyorduk başvurular 1 milyonu geçti”

Konuşmasında sık sık muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “100 bin konut diyorduk. Ne diyorlardı olmaz, yapılmaz diyorlardı. Bakın başvuru 1 milyonu aştı. Benim milletim bir kuruma inanıyorsa, orada akan sular durur. TOKİ'ye inanıyor, başvuru yapıyor. Faizleri indirdik, daha da inecek. Faizler indikçe benim vatandaşımın bu noktadaki müracaatı daha da artacak. Vatandaşımın gecekonduda oturmasını istemiyorum. Milletimiz daima yanımızda yer aldı. Ülkeyi ve şehirleri yönetme yetkisi almak herkese nasip olmaz. Şayet milletin size verdiği bu fırsatı hakka ve halka hizmet anlayışıyla değerlendirirseniz önünüzde uzun bir aydınlık yol açılır. Bizim amacımız kimseyi rencide etmek değildir. Tam tersine bu ülkenin ve 82 milyonun Cumhurbaşkanı olarak halka hizmet eden herkese destek vermekle görevli olduğumuzu biliyoruz. Söz verdiler, sözlerini yerine getirdiler mi? Suyu ucuzlatacağız dediler, ucuzlattılar mı? Biz verdiğimiz sözlerin hep arkasında durduk. Hayırlı işlerin önünün kesilmesine de izin vermeyiz. Ücretsiz süt vereceklerdi, hala süt gelecek. Allah'a dua edelim de sularımız, yağmurlarımız kesilmesin” diye konuştu.

“İstanbul'a alternatif su yolu ihtiyacını Belediye Başkanlığımdan beri savundum savunuyorum”

Kanal İstanbul tartışmasına değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün de bir toplantı yapmışlar. Hani bunların bir millet ittifakı var ya. Millet midir zillet midir ayrı konu... Bizim açımızdan tartışılacak konu yok. Kalkmışlar halen Montrö diyorlar. İstanbul'a alternatif su yolu ihtiyacını Belediye Başkanlığımdan beri savundum savunuyorum. Biz bunun adını Kanal İstanbul olarak koyduk ve 2011 seçimlerinde milletimizin takdirlerine sunduk. Milletimiz seçimlerde ezici çoğunlukla bize destek vererek bu projeye sahip çıktığını gösterdi. Benzer tartışmaları İstanbul’a son 70 yılda gerçekleştirilen tüm projelerde görmek mümkündür. Rahmetli Menderes bugün İstanbul trafiğinin nefes borusu olan yolları yaparken Vatan Caddesi yapılırken "Buraya uçak mı indireceksin" demişlerdi. 15 Temmuz Köprüsü için CHP İstanbul'un başına gelen en büyük felaket demişlerdi. Fatih Sultan Mehmet köprüsü için de benzer yaygarayı koparmışlardı. Yavuz Sultan Selim Köprüsünü inşa ederken benzer saldırılara maruz kalmıştık. 3’üncü köprünün kısmi yürütmeyi durdurma kararını yanlış anlayıp "Üçüncü Köprü artık 2 kuleden ibaret" manşetleri atmışlardı. Kuzey Marmara otoyolu için ise asfalt izinden ibaret demişlerdi. Hastalıklı zihniyetin o kadar çok örneği var ki hangisini sayacağımı şaşırıyorum” ifadelerini kullandı.

“Galataport’un ilk etabı Mayıs sonunda bitecek”

Galataport projesindeki son aşamaları bugün incelediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dev projenin son halini göreyim istedim. İnşallah Mayıs sonu ilk etabı bitecek, yıl sonu tamamı bitecek. Dünyanın dev cruise gemilerinin yanaştığı, turizmde en önemli atak merkezi olacak, dünya turizmine açık, otelleriyle alışveriş mekanlarıyla, tarihi mekanlarıyla gerek kendi vatandaşlarımızı gerekse tüm dünyanı hayran bırakacak bir proje. Mayıs sonunda ilk etabını açacağız İstanbul’a yakışan neyse özel sektörümüzle yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz ” dedi.

Putin’in Atatürk Havalimanı’na inmesi tartışmaları

İlgisiz alakasız resimlerle İstanbul Havalimanı'nı kötülemenin peşinde olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neymiş, Putin İstanbul Havalimanı'na inmemiş. Biz de İstanbul Havalimanı'na inmiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin devlet başkanlarıyla birlikte Atatürk Havalimanı'nda uçak seyahatleri için özel yaptırdığımız şeref salonları var. Putin de oraya gelmişti, orada karşılanmıştı. 15 Temmuz gecesi darbelere karşı mücadele verdiğimiz şeref salonu uzun yıllar hizmet verecek durumda. Biz de elimizde böyle bir imkan varken İstanbul Havalimanı'nda yeni bir şeref salonu inşasına şimdilik gerek duymadık. Atatürk Havalimanı'nı bu amaçla kullanıyoruz. Bunların derdi hakikatleri öğrenmek değil de çamur atmak olduğu için gerçeği n peşinde değiller" şeklinde konuştu.

“Kanal İstanbul'a karşı çıkanların hiçbirinin proje konusunda fikri yok”

Kanal İstanbul'a karşı çıkanların hiçbirinin bu projenin aslında ne olduğu konusunda fikirleri bulunmadığından emin olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2011 yılından beri çeşitli vesilelerde projeyi anlattık. İstanbul Boğazı'nda 45 bin gemi geçiyor. Her gün iki yakadan 500 bin kişi gidip geliyor. Boğaz trafiği baskısı her geçen yıl artıyor. Montrö'ya göre boğaz trafiğini engelleme hakkımız bulunmuyor. Kanal İstanbul'u Montrö Sözleşmesi bağlar mı bağlamaz mı bundan da haberleri yok. Kanal İstanbul'un Montrö ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Dünyadaki örneklere baktığımızda Kanal İstanbul tarzı su yollarının yaygın ve oldukça karlı olduğunu görüyoruz. 2011'den bu yana adım adım dersimizi çalıştık. 2023 hedeflerimiz kapsamında olan Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldık. Deneyler ve zemin çalışmaları ardından kanalın modellemesine geçildi. Mühendislik projeleri sonrası bugünkü aşamaya gelindi. Birilerinin söylediği gibi inşa bedeli 125 milyar lira değil, 75 milyar lira olarak hesaplanıyor. İstanbul bir başka güzel olacak. Kanal etrafında kentsel dönüşüm projesine izin verilecek. 500 bin kişilik alana izin verilecek. Hafriyat bu projeye uygun şekilde değerlendirilecek. Bu proje her ayrıntısı düşünülmüştür. Projenin inşasında inşallah hiçbir sıkıntı yaşamayacağız. Kanal İstanbul'a karşı kör düşmanlık yapanlara rağmen Allah'ın izniyle tamamlayacağız” dedi.

“Türkiye Suriye'de daha da ilerlemeye devam edecek, sen katil Esed'le her türlü flörtü yapmaya devam et”

Libya'daki gelişmelere ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu zihniyetin Türkiye'nin güney sınırlarını güvenlik altına almak, Akdeniz'deki çıkarlarını koruma çabalarına karşı çıkmalarına ne diyeceğiz. Türkiye’nin Suriye’de ne işi olduğunu tüm dünya anladı bir tek bizim muhalefet partisi yöneticilerimiz anlamadı. Şimdi de "Ne işimiz var bizim Libya'da" diyor. Bunu söyleyen zat daha önce Akdeniz'de herkes var Türkiye yok diye bizi suçluyordu. Ülkemizin Libya'da ne işi varla Akdeniz'de ne işi var diye sormak aynı şeydir. Yarın Almanya'ya gidiyorum. Bay Kemal bunu da görmezsin. Türkiye güney sınırlarını ve oralarda yaşayan kardeşlerinin huzurunu sağlayana kadar Suriye'de olmaya hatta daha da ilerlemeye devam edecek. Sen katil Esed'le her türlü flörtü yapmaya devam et. Yavruların İdlib'deki halini görmüyor musun Bay Kemal. Onlar bizim kardeşlerimiz ya. Bunlarda vicdan yok vicdan. Allah göstermesin böyle bir şey bizim başımıza gelseydi halimiz ne olurdu? Türkiye Akdeniz'deki hakları teslim edilene kadar Libya'da olmayı sürdürecektir. Ne diyor "Biz Atatürk'ün partisiyiz". Geç o işi geç, kimlere anlatıyorsun. Kabrinden kalksa bu ülkede size yaşam hakkı tanımayacağını biliyorum” ifadelerini kullandı.

Selim Bayraktar
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Havalimanı Gayrettepe arasında ulaşım 35 dakikada sağlanacak'

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.