POLİTİKA - 26 Mayıs 2019 Pazar 23:09

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı tam bir felakettir'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı tam bir felakettir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “AK Parti teşkilatları olarak bizim için 2015 Haziran seçimleriyle 31 Mart İstanbul Büyükşehir seçimleri büyük dersler mahiyetindedir. Hep söylediğimiz gibi bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış yoktur” dedi. 31 Mart seçimlerine değinen Erdoğan “Her hırsızlık kötüdür, ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezinde düzenlenen iftar programıyla AK Parti İstanbul Mahalle Başkanları ile bir araya geldi. İftar sonrasında konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çeyrek asırdır hep yanımızda olan İstanbul’a ve milletimize ancak borcumuzu bu şekilde öderiz. AK Parti’nin bunca yıldır belediyelerde ve hükümette bulunuyor olmasının sırrı burada gizli. Biz milletimizin kalbinde doğduk, orada büyüdük, milletimizle irtibatı hiç kesmediğimiz gibi hep güçlü tuttuğumuz için bugünlere geldik. İlk girdiğimiz seçimde yüzde 34 ile meclisin neredeyse 3’te 2’sini kazanmıştık. Şimdi yüzde 50’ye çıkardık. Oyumuz oranında temsil imkanı buluyoruz. Ne halk oylamalarında cumhurbaşkanlığı seçimlerinden Türkiye genelini itibar eden sonuçlarda hayal kırıklığında uğramadık. Buna rağmen bazı sıkıntılar elbette yaşadık. Ecdat bir musibet, bin nasihatten evladır diyor. AK Parti teşkilatları olarak bizim içinde 2015 Haziran seçimleriyle 31 Mart İstanbul Büyükşehir seçimleri büyük dersler mahiyetindedir. Hep söylediğimiz gibi bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış yoktur. Milletimizin gösterdiği istikamette sürekli kendimizi sorgulayarak, yenileyerek, inşa etmeye, üretmeye devam edeceğiz” dedi.

“İstanbul’da 2 milyon 300 bin üyeye sahibiz, bir üye yanında 2 oy daha getirsin mesele bitti”

Geçmiş dönem siyasi kampanyalarından örnek vererek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletle birlikte siyaset yapmanın gücünü 1989 Beyoğlu belediye başkanlığı kampanyamdan beri çok iyi biliyorum. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız kazanmamızda şu anda burada olduğu yek vücut olarak sahada yürüttüğümüz çalışmaların çok büyük payı vardır. biz AK Partiyi bütün milletimizle beraber kurduk. Türkiye’de özellikle kadınların gençlerin gerçek anlamda siyaset dahili olması, karar mekanizmalarına kadar her alanda söz sahibi haline gelmesi AK Parti sayesindedir. Bu yüksek temsil oranı, hayatın diğer alanlarında etkisini göstermiştir. Milletimizle kurduğum güç bağda mahalle temsilciliği sistemimiz önemli payı vardır. Yaklaşık 10,5 milyon üyesiyle Türkiye’nin yaygın tabanına sahip partisi durumundayız. İstanbul’da 2 milyon 300 bin üyeye sahibiz. İstanbul’da bu kadar üyeye sahipsek, sadece o üyelerimizi ciddi manada çalıştıralım. Üyelerimiz arazi de bir çalışsın. Bir üye yanında 2 oy daha getirsin mesele bitti. Ama üyelerimizi çalıştıralım önce. Üyeyim ama çalışmıyorum, olmaz. Üyeliğin bir sorumluluğu var. Kadın kollarımız 4,5 milyonu aşan gençlik kollarımızın 1,5 milyonu bulan üye sayıları, diğer siyasi partilerin toplam üye sayısından fazladır. Mahalle temsilcilerimizin çalışmalarına özel önem verdim” diye konuştu.

“Her hırsızlık kötüdür, ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir”

23 Haziran seçimlerine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek Seçim Kurulu İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin 23 Haziran’da yenilenmesine karar verdi. Bu kararın verilmesinin gerisinde 31 Mart seçimlerinde yaşanan belgeleriyle ispatlanan kanunsuzluklar, organize usulsüzlükler, hırsızlıklar, yolsuzluklar vardır. Her hırsızlık kötüdür, ama oy hırsızlığı milli irade hırsızlığı tam bir felakettir. Bireysel hırsızlıktı bir kişinin malını çalarsınız, milli irade hırsızlığında bütün milletin hakkını çalışmış olursunuz. Biz bu süreçte attığımız adımlarla milletimizin hakkını hukukunu iradesini korumak için mücadele ettik. Yüksek Seçim Kurulu yenilenmesi kararını isabetli buluyorum. Seçim tarihine kadar yaklaşık 4 hafta var. Bu sürecin gerekçelerini İstanbul halkına çok iyi anlatmamız gerekiyor. YSK gerekçeli kararında bütün bilgiler tartışmalar, belgeler, değerlendirmeler yer alıyor” şeklinde konuştu.

“212 bin sandık sayım döküm cetvelleriyle ilgili 30 bin şüpheli oy 13 binden büyük olduğuna göre bu seçim elbette yenilenecektir”

Seçimin yenilenmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ana hatlarıyla baktığımızda YSK iptal kararını iki temel sebebe dayandırdığını görüyoruz. Memur olması gereken sandık kurulu başkanlarından bir kısmının kanun açık emrine rağmen özel sektör çalışanlarından emeklilerden veya ne iş yaptığı bilinmeyen kişilerden seçilmiş olmasıdır. YSK seçimin yenilenmesi karanın sonuca müessir olacak sonuçlarda alıyor. Haklı da olsanız her itiraz seçimin yenilenme kararı vermesini gerektirmiyor. İstanbul’un ilçelerinde ve ülkemizin diğer yerlerinde önemli bir bölümü sonucu etki edecek rakamlar ortaya çıkmadığı için ret edilmiştir. Her iki başlık altındaki oy rakamlar sonucu değiştirecek büyüklüktedir. İstanbul genelinde toplamda 212 binin üzerinde seçmeni olan 754 sandıkta sandık kurulu başkanları kanuna açıkça aykırılık teşkil eden kişilerdir. İlçe seçim kurulları sandık kurulu başkanı atamalarını niçin bu şekilde yaptıklarını YSK izah edemediler. Sandık kurulu başkanları sahip olduğu yetkiler ve oyların sayımı ve kayda geçirilmesi konusunda çok büyük yetki sahibidir. Bu durumda kanuna aykırı sandık kurulu başkanı tarafından yönetilen sandıklardaki 212 binden fazla oy şüpheli hale geldi demektir. Seçimlerin yenilenmesindeki ikinci sebebi sandık sayım ve döküm cetvellerinde tespit edilen sorunlar ve yolsuzluklardır. 18 sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç olmadığı, 90 sandıkta ise sandık sayım döküm cetvelinde sandık kurulunun imzasını bulunmadığı görülmüştür. İmzasız sayım döküm cetvelleri yok hükmünde kabul edildiği için toplamda 30 binin üzerinde seçmeni olan 108 sandıkta oylar şüpheli duruma düşmüştür. 1963’te şüpheli olduğu için seçim iptal edilmiştir. Şimdi aynı durum var daha neyi düşünüyoruz. Buna şaibe karışmıştır dedik, YSK yenilenmesine karar verdi. AK Parti adayıyla CHP adayı arasındaki fark seçim gecesi 28 binlerden başlayarak fark itirazlarla azala azala 13 binli rakamlara kadar geldi. Sandık kurulu başkanlarıyla ilgili 212 bin sandık sayım döküm cetvelleriyle ilgili 30 bin şüpheli oy 13 binden büyük olduğuna göre bu seçim elbette yenilenecektir. Hukuki olarak hakkı olmadığı halde oy kullanan 756 kişinin durumu ve diğer sorunlar da var” dedi.

“CHP ve onun borazanlığını yapanların zehirli dilin sandığı kirletmesine izni vermeyeceğiz”

Seçimlerle ilgili konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu karar karşı çıkan YSK üyelerinin gerekçelerine baktığınızda dişe dokunur gerçekten vicdanları tatmin edici bir unsura rastlayamıyoruz. Buna karşılık kamuoyunda CHP Tezleriyle bize karşı bir kampanya yürütülüyor. İstiyorlar ki tespit edilen bu yolsuzluk, kanunsuzluğa hırsızlığa ses çıkarmayalım göz yumalım. İstiyorlar ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını hukuken de fiilen de seçimi kazanıp kazanmadığı belli olmayan bir aday teslim edelim. Hiç kimse kusura bakmasın. Akif ne diyor, ‘Kesilir belki fakat, çekmeye gelmez boyun diyor’ Biz böyle bir davanın mensuplarıyla hakkımızı sonuna kadar arayacağız dedik, ve sandık tekrar önümüzde. Biz ne kimsenin hakkına göz koyar el uzatırız, ne de kendi hakkımızın özellikle de milletimizin hakkının gasbına rıza gösteririz. Geçmiş seçimlerde ne olduğunu bilemeyiz, ancak 23 Haziran’dan başlayarak bundan sonraki seçimlerde bir daha benzer sıkıntıların yaşanmaması için hem seçim kurulları, hem de siyasi partiler çok daha dikkatli olacak. Biz hayatımız boyunca milli iradenin üstünlüğünü savunduk. Bütün seçimlerde sandık namustur diyerek milletimizin tercihlerinin en doğru şekilde tezahür etmesi için çalıştık. Demokrasiye inanan herkesin de böyle yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu gerçekleri her yerde anlatacak, CHP ve onun borazanlığını yapanların zehirli dilin sandığı kirletmesine izni vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Artık yaslı ada idamla anılmayacak, demokrasi ve özgürlüklerle anılacak”

Yassıada’daki çalışmalarla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En etkili siyaset yüz yüze yapılan doğrudan gönüllere dokunulan siyasettir. Ana kademe, kadın kollarımız, gençlik kollarımız burada siz bunu yüz yüze bunu yapacaksınız. Artık şurada 4 hafta kaldı, durmak yok, yola devam. Birebir görüşmeye var mıyız? Birebir görüşerek bu meseleleri anlatmaya var mıyız? Mahallelerinizdeki her bir binaya her haneye girmenizi, ülkemiz ve İstanbul için yaptıklarımızı ve seçimin niye yenilendiğini 23 Haziranda anlatmanızı istiyorum. Ben bugün Yassıada'dan geldim, yani Yaslıada'dan. Orada Adnan Menderes ve iki arkadaşı idam edildi. Yaslıada’yı Demokrasi Ve Özgürlükler Adası yapıyoruz. İnşaatın yarıdan fazlası bitti, inşallah büyük ihtimale de aralık ayında açılışın yapacağız. Burada uluslararası toplantılar yapacağız, ulusal toplantıyı yapacağız. Artık yaslı ada idamla anılmayacak, demokrasi ve özgürlüklerle anılacak. Orada bir başbakanın ve iki bakanın idam edildiğini de gelenlerin hepsine müzede ve oradaki yapacağımız yayınlarla anlatacağız. CHP zihniyetinin ne olduğunu anlasınlar. Bir başkanın idamı arkasında CHP zihniyeti var. Bizi buraya gönderen irade böyle istediği için bu idamı yaptık diyenlere diyorum ki 23 Haziranda gereken dersi sandıklarda verelim” şeklinde konuştu.

“Kendi durumları gizlemek için dünyayı kaosa, hatta gerekirse kana bulamaya hazır çevrelere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz”

“Şahsımın 40 yılı aşan siyasi tecrübesiyle 31 Mart seçimlerimizde yaşadığımız seçimi kazanmak için önce parti olarak bizim kendi aramızda, birlik, dirlik, beraberlik, dayanışma içinde olmamız şarttır” diyerek konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Saygıyı, sevgiyi evvela kendi içimizde tesis etmeden milletimize söyleyeceğimiz hiçbir sözün kıymeti yoktur. AK Parti olarak biz kendi içimizde sağlam durduğumuzda topyekûn milletimizi de ortak değerlerimizin etrafından buluşturabiliyoruz. Onu buluşturduğumuzda zaten her şey biter. Vesayete karşı yürüttüğümüz mücadele de gezi olaylarında, 17-25 emniyet yargı darbe girişiminde, çukur eylemlerinde, terör örgütlerinin saldırılarında ve 15 Temmuz hain darbe girişiminde buna şahit olduk. Dik durduk ve bunları gönderdik. Bugün ülkemizin önünde gerçekten çok önemli sınamalar var. Ülkemize terör örgütleriyle ihanet çeteleriyle emvali çeşit tuzakla, tehditle diz çöktüremeyenler şimdi de aynı oyunu ekonomi üzerinde oynuyorlar. Milli güvenliğimizle ilgili attığımız adımları bahane ederek, ülkemiz ekonomisini yaptırım tehditleriyle yıpratmaya çalışıyorlar. Doğu Akdeniz’de ekonomik çıkarlara karşı bir mücadeleyi güvenlik sorununa ve diplomatik krize dönüştürmek için zemin hazırlıyorlar. Esasen önümüze çıkartılan ekonomik ve siyasi sıkıntıların kat ve kat fazlası bunların başında var. Kendi durumları gizlemek için dünyayı kaosa, hatta gerekirse kana bulamaya hazır bu çevrelere aradıkları fırsatı inşallah vermeyeceğiz. Allah’ın izniyle sorunlarımızın üzerinden gelecek güce ve kararlılığa sahibiz. En büyük hesap sahibi unutmayın Allah’tır. Biz çalışacağız, elimizden geleni yapacağız, gerisini Rabbimize bırakacağız. İçinden geçtiğimiz şu kritik dönemde üzerine titrememiz gereken husus, millet olarak birlik ve beraberliğimizi sağlam tutabilmemizdir. İBB seçimleri gibi tartışmaların asıl mecralarından çıkartılarak milletimizin birliğine, beraberliğine sabotaj araçları haline dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. En büyük şehir seçimlerin ülkemizin sıkıntıları doğrultusunda milletimizi doğru bilgilendirir ve destek alırsak meseleyi halletmiş oluruz. Bu broşürlerin her yere ulaşması lazım” ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Fidanlar toprakla buluştu Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi ve Ormancılık Meslek Yüksekokulu tarafından, Ormancılık Haftası kapsamında Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Fidan dikimi etkinliğine; Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, Orman Fakültesi Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Yılmaz Türk, Doç. Dr. Halil İbrahim Şahin, Ormancılık Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Kamile Tırak Hızal, bölüm başkanları akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Orman Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yılmaz Türk, Ormancılık Haftası’nda bu ve buna benzer sergi, panel ve konferans gibi etkinliklerin devam edeceğini ifade etti. Üyesi Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu ise Peyzaj Mimarlığı ve Orman Mühendisliği bölümlerinin birçok dersini veya bazı çalışmalarımızı Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nde gerçekleştirdiklerini ifade ederek Ormancılık Haftası’nda bir farkındalık oluşturmak ve doğa sevgisini aşılamak için böyle bir etkinlik düzenlediklerini sözlerine ekledi. Prof. Dr. Necmi Aksoy ise ’’Dünyayı ağaç kurtaracak. Kıyamette kopsa yine ağaç dikin ki dünyamız yaşanılabilir olmaya devam etsin’’ şeklinde konuştu. Etkinlikte Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri fidanları toprakla buluşturarak Ormancılık Haftası’nda önemli bir farkındalığa imza attı.
Düzce Sokaklarda saldırgan köpek kalmayacak Düzce Belediyesi, başıboş ve saldırgan sokak köpekleri ile ilgili sorunu kökünden çözmek üzere harekete geçti. İlçelerde kurulacak ilkyardım merkezlerinde köpeklerin kısırlaştırma ve tedavi işlemleri yapılarak, saldırganlıkları ve üremeleri kontrol altına alınacak. Düzce Belediyesi, ülke genelinde bir sorun haline gelen başıboş ve saldırgan sokak köpekleri konusunda Türkiye’ye örnek olabilecek bir çalışmaya imza atıyor. Düzce Belediyesi öncülüğünde, İl Özel İdaresi ve ilçe belediyeleri işbirliğinde, Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün yanı sıra hayvanseverlerin de destekleriyle izlenecek bir yol haritası oluşturulurken, il genelinde sorunun çözülmesi hedefleniyor. Yürütülecek süreç, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından ilçelerde belirlenecek alanlarda ilkyardım merkezleri oluşturulacak. İl Özel İdaresi tarafından merkezin ihtiyacı olan ekipmanlar alınacak. Ayrıca veteriner hekim ve veteriner teknikerlerinin sayısı artırılacak. Bu merkezlerde başıboş ve saldırgan sokak köpekleri toplanarak kısırlaştırma ve tedavi işlemleri yapılacak. Böylece hem saldırganlıkları azaltılacak hem de üremeleri kontrol altına alınmış olacak. “Bu sorunu kökünden çözüyoruz” Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, konuyla ilgili olarak “2019 yılında Türkiye’nin en modern hayvan barınağını Düzce’de kurmuş ve faaliyete geçirmiştik. Şimdi de sokaklarda başıboş ve saldırgan köpek bırakmamak için Türkiye’ye örnek olabilecek yeni bir çözüm ürettik. Düzce Belediyesi öncülüğünde, bütün ilçe ve belde belediyeleri, İl Özel İdaresi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile hayvanseverlerden oluşan üçlü mekanizma tesis ettik. Bu mekanizma ile sokakta saldırgan köpek kalmayacak. Bu mekanizmanın özü kısırlaştırmayla hayvan sayısındaki artışın kontrol altına alınması, sokak hayvanının saldırganlığının rehabilite edilmesidir. Bu amaçla ilçelerde kısırlaştırma merkezleri kuruyoruz. Düzce Belediyesi’nin hayvan konukevi kısırlaştırma kapasitesini artırıyoruz ve bu sorunu kökünden çözüyoruz. Düzce’mize hayırlı olsun” dedi.