GÜNDEM - 12 Ocak 2019 Cumartesi 18:25

Cumhurbaşkanı Erdoğan için gözyaşı döken çocuk konuştu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan için gözyaşı döken çocuk konuştu

AK Parti Kocaeli Aday Tanıtım Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması sırasında kendisine “Deden kurban olsun sana. Ağlamak yok. Beni de ağlatırsın" dediği 13 yaşındaki Emirhan, “Bana cevap verdiği için dayanamadım ağladım” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart Yerel Seçimleri AK Parti Kocaeli Aday Tanıtım Toplantısı’nda kendisine “Cumhurbaşkanımız sizi çok seviyorum” diye bağırınca, “Deden kurban olsun sana. Ben de seni seviyorum” dediği 13 yaşındaki Emirhan Soydan, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Erdoğan’ın kendisine seslenmesi sonrasında gözyaşlarına boğulan çocuk program sonunda toplantının gerçekleştiği salonun çıkış kapısında yaklaşık 1 saat boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bekledi. İhlas Haber Ajansı’nın özel haberinde Cumhurbaşkanının fotoğrafını alabilmek için para biriktirmesi ile gündeme gelen Emirhan, Erdoğan’ı görebilmek için de program sonunda dakikalarca “Tayyip dede” diye bağırdı. 1 saat sonra dışarı çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşemeyen Emirhan Soydan, Cumhurbaşkanını çok sevdiğini ve kendisiyle görüşmeyi çok istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan için gözyaşı döken çocuk konuştu

“Bana cevap verdiği için dayanamadım ağladım” 

Tek hayalinin Cumhurbaşkanı ile görüşmek olduğunu ifade eden Emirhan, “Cumhurbaşkanım sizi çok seviyorum. Sizinle görüşmek istiyorum. Geldim, görüşemedik. İnşallah görüşürüz. Evet ulaşmaya çalıştım toplantı sırasında. Çok bağırdım, sesim kısıldı. O da bana el salladı. ‘Sizi çok seviyorum Tayyip dede’ dedim. Ağladım, dayanamadım. Kendisini çok seviyorum, inşallah bir gün görüşürüz. Bana, ‘Deden sana kurban olsun’ dedi. Bana cevap verdiği için dayanamadım ağladım” dedi. 

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, program sonunda salondan ayrılmadan önce Yunus Emre ve Sümeyye Kurt çiftinin nişan yüzüklerini taktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Burası ne Colorado Kanyonu ne de Kapadokya Su ve rüzgar erozyonunun etkisiyle milyonlarca yıllık doğa harikası Narman Peri Bacaları ya da yöre halkının ifadesiyle Kırmızı Periler Diyarı, saklı güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor. Görenlerin ilk bakışta Kapadokya sandığı ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları artık doğaseverlerin ve gezginlerin uğrak duraklarından birisi oldu. Narman Peri Bacaları, uzun zaman önce (2,5-3 milyon yıl) rüzgar ve erozyonun yumuşak volkanik kayaçları aşındırmasıyla oluştu ve şekillendi. Topraktaki demirin oksitlenmesi sonucu kırmızı rengi aldı. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesi’nde sadece bu yörede görülüyor. Erzurum’un ekoturizminin önemli destinasyonlarından biri olan kanyonda yaz aylarında; çadır kampları, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve foto safari gibi çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Peri bacalarının hemen yanı başında bir sosyal tesis ve piknik alanı da bulunuyor. Peri bacaları Erzurum’un Narman ilçesinin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7’nci kilometresinde yer alıyor. Toplam 62 kilometre uzunluğunda üç vadiden oluşan bölge, doğaseverler ve fotoğraf meraklılarının bölgedeki uğrak yerlerinden biri oldu. Colorado Kanyonu’na benziyor Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı Periler Diyarı” olarak anılmaya başlandı. Peri Bacaları’nın yer aldığı vadi, Amerika’da Colorado Grand Kanyon’a benzerliği ile de dikkat çekiyor. Narman Peribacaları’nı koruma altına alarak ülke turizmine kazandırmak için yaz aylarında çeşitli şenlikler düzenlenirken, yerli ve yabancı turistlerin bölgeye ilgisi her geçen dönem artış gösteriyor. Kapadokya’daki Peri bacaları ile Narman’daki Peribacaları, oluşumları bakımından birbirinden ayrılıyor. Kapadokya’daki Peri Bacaları volkanizma sonucu oluşurken, Narman’da bulunanlar ise günümüzden 2,5-3 milyon yıl önce, akarsuların bir çökelme havzasına taşıdığı malzemelerin zamanla aşınması sonucunda oluştu. Kırmızı peribacalarının bu rengi almasının nedeni ise tortullardaki kırmızı renk demirin Fe2O3 şeklinde oksitlenmesi olarak açıklanıyor. Bu doğa harikası bölgede, sadece etkileyici Peri Bacaları değil, aynı zamanda çevresindeki vadiler, yerel flora ve fauna gibi doğal zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde yaşayan sağlık personeli Berna Çetintaş, Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser Mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde ’Cadı atölyesi’ adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar ?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da , İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim ? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Kütahya Hobi olarak başladığı heykel pasta yapımı ile uluslararası yarışmada altın madalya aldı Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinden katıldığı Hırvatistan’daki Biser Mora adlı gastronomi festivalinde altın madalya ile ödüllendirildi. Tavşanlı’da Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi sağlık personeli evli ve 2 çocuk annesi Berna Çetintaş, Hırvatistan’nın Braç adasında 19.’su düzenlenen Biser mora adlı gastronomi festivalinde Pastry Art kategorisinde "Cadı atölyesi" adını verdiği yenilebilir heykel pasta ile altın madalya ile ödüllendirildi. "Ülkem adına güzel bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum" diyen Berna Çetintaş, "Büyük oğlum doğduğunda ’acaba nasıl yapılır pastalar?’ diye merak etmeye başlamıştım. Araştırdım ve pandemi döneminde online eğitimler almaya başladım. Bu eğitimler sonrasında farklı pastaların yapımına ilgimin olduğunu düşündüm ve bunun üzerine biraz daha çalışmalarımı arttırdım. En sonunda da böyle güzel bir başarı elde ettim. Eserimi, yaklaşık iki ay gibi süre zarfında oluşturdum. İki ay sonrasında da, İzmir’de Gastronomi Derneği adı altında bir dernek üyesiyim aynı zamanda. Dernekle birlikte Braç adasında yolculuk yaptık ve orada ödülümü aldım. Sağlık personeliyim, mesleğim bu değil ancak, ben bu işi bırakmayı düşünmüyorum. Kendime ne katabilirim? Bunlarla ilgili çalışmalarıma devam edeceğim. Hobi olarak başladığım bu işi profesyonel olarak devam ettirmeyi düşünüyorum" ifadelerini kullandı.