POLİTİKA - 12 Ekim 2018 Cuma 20:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İnsanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İnsanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor'

4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesinin akşam yemeğinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Birleşmiş Milletlerin olmak üzere dünyada amacı insanlığın güvenliği ve refahını sağlamak olan pek çok kurum bu doğrultuda imzalanmış belgeleri var. Üzüntüyle belirtiyorum ki ne bu kurumlar ne de bu belgeler öngörüldüğü gibi çalışmıyor. Milyarlarca insanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Isparta’da gerçekleştirdiği bir dizi programın ardından akşam saatlerinde 4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesinin akşam yemeğine katılmak için İstanbul’a geldi. 

Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen yemek programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Esasında adalete vurgu yapar bu söz, Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusuna atfedilen. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ifadesidir. Sadece ülkemizin ve bölgemizi değil, dünyanın her yerinde derin izler bırakmış olan Mevlana’nın adalet konusunda önemli sözleri var. Mevlana hazretleri hukuku adalet denizinde bir katre olarak görür. Mevlana’ya göre, ‘hakimler tanrının ölçüsü ve terazisi gibi hareket etmektir’ der. Mevlana’ya göre, ‘Adalet demek her şeyin yerli yerinde olması demektir’. Bu yaklaşımı da ayakkabının ayakta, külahın başta olmasıyla örneklendirir. Bunun yeri değişir ayakkabı başa çıkar, külah ayağa inerse adalet terazisi bozulur. Sadece ülkemizde değil, doğu felsefesinde adalet vardır. Batı’da büyük devrimlere baktığımız zaman hepsinin temelinde adalet arayışının yattığını görürüz. Bir ülkenin gelişmişliğinin veya geri kalmışlığının en önemli ölçülerinden biri hukuk sistemlerini çalışıp çalışmadığı, yani adalet mekanizması işleyip işlemediğidir. Peki, ilk insandan bu güne kadar adalet, hukuk, kanun bu kadar önemli, öyleyse niye hala bunca zülüm, haksızlık ve gözyaşı vardır. İnsanlık daha dün Bosna’da çok daha yakın zamanda Suriye’de on binlerin, yüzbinlerin, milyonların katledilmesine engel olamıyorsa yeryüzünde nasıl adaletten bahsedebiliriz. Batı toplumlarının çöpe atarak israf ettiği yiyecekler, Afrika’daki bütün açları doyuracak boyuta ulaşmışsa burada hangi adaletten söz edilebilir. Sadece kendi güvenlikleri ve refahları için mazlumlara ve mağdurlara kapılarını kapatan ülkelerin gelişmiş sıfatını taşıdıkları dünyada hangimiz kendimizi adalet dairesi içerisinde hissedebiliriz. İnsanların toplulukların devletlerin, uluslararası kuruluşların kendi aralarında sürekli bir adalet tartışması yaşanıyorsa hep birlikte durup düşünmeliyiz” dedi.

“İnsanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor” 

Birleşmiş Milletlerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletlerin olmak üzere dünyada amacı insanlığın güvenliği ve refahını sağlamak olan pek çok kurum bu doğrultan da imzalanmış belgeler var. Üzüntüyle belirtiyorum ki ne bu kurumlar ne de bu belgeler öngörüldüğü gibi çalışmıyor. Milyarlarca insanların umut bağladığı uluslararası sistem kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor. En kötü düzen düzensizlikten iyidir, sözü kötü düzenin sürmesine değil, tam tersine bir an önce ıslahının gerekliliğine izah eder. Biliyorsunuz, Türkiye olarak her fırsatta Birleşmiş Milletlerde, özelliklede Güvenlik Konseyinde reforma ihtiyaç duyulduğunu söylüyoruz” diye konuştu.

“Dünya 5’ten büyüktür çağrımızın temelinde adalet talebi vardır” 

Dünyada adalet düzeninden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür diye formüle ettiğimiz bu çağrımızın temelinde adalet talebi vardır. Dünyadaki 193 ülkenin kaderinin sadece 5 ülkeye hatta ve hatta 1 ülkeye bağlı olması en büyük adaletsizliktir. Bunun için biz sistemin yeniden kurulmasını istiyoruz. Buranın tamamen reforme edilmesinin gereğini inandığımız söylüyoruz. Dünyadaki kıta, inanç, kültür dağılımını gözeten adil bir yapı tesis edilmeden Birleşmiş Milletlerin ve güvenlik konseyinin insanlığın geleceğinde varlığını sürdürmesi mümkün değildir” dedi.

“Sığınmacılara ev sahipliği yaparak uluslararası toplumun hem yükünü taşıyor, hem de onurunu kurtarıyoruz”
Türkiye’nin sığınmacılara ev sahipliği yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye çoğunluğu Suriye’den olmak üzere Afganistan, Afrika’dan gelen sığınmacıya ev sahipliği yaparak uluslararası toplumun hem yükünü taşıyor, hem onurunu kurtarıyoruz. Üstelik bunu uluslararası toplumdan ve kuruluştan kayda değer bir yardım almadan yapıyoruz. Şuan itibariyle 33 milyar dolar biz sadece Suriye’den gelen mülteciler için harcama yaptık. İdlib’te sağladığımız istikrar ile insanları ölümden sefaletten kurtardık. Türkiye olarak Suriye’de huzuru tesis ettiğimiz her yerde ilk olarak güvenlik ve adalet sistemini işler hale getirmeye çalışıyoruz. Bunu başarmadan diğer hususlarda başarılı olamayacağımızı biliyoruz. Bölgede hala Türkiye’nin insani duruşunun karşısına terör örgütleriyle iş birliği yapan ülkeler bulunuyor. Terör örgütleri insanların can ve mal güvenliğine tehdit oluşturuyor. Biz temsil ettiğimiz tarihin ve medeniyetin gereğini olarak adalet çizgisinden ayrılmadan bölgedeki kardeşlerimiz için en iyisini yapmak için mücadele veriyoruz. Demokrasi, özgürlük ve hukuk devleti ilkesine sahip çıkma kararlılığının 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminde canıyla ortaya koymuş bir ülke olarak bu konuda çok rahatız. Türkiye yaşadığı sıkıntılara rağmen bölgenin istikrar ve güven abidesi konumunda bir ülkedir. Bunun için çevresinde gördüğü haksızlıklara karşı çıkabiliyor ve sözümüzü yüksek sesle ifade edebiliyoruz. Türkiye’nin küresel meselelere adalet merkezli yaklaşımını en iyi sizler bilirsiniz” diye konuştu.

“Yargı bağımsızlığını yaşayarak öğrendim” 

Yargı bağımsızlığını yaşayarak öğrendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüksek mahkemeler zirvesinde üzerinde en çok durulacak hususlardan bir tanesi de hiç şüphesiz yargı bağımsızlığıdır. Karşınızda okul kitaplarında yer alan şiiri okuduğu için hapse mahkum edilmiş ve demir parmaklıklar arkasına girmiş birisi olarak duruyorum. Yargı bağımsızlığının önemini bizzat yaşayarak öğrendim. Ülkeyi yönetmek üstlendiğimizde milletimize sağlık, eğitim, adalet ve güvenlik temelleri üzerinde söz verdik. Göreve gelir gelmez adalet teşkilatının fiziki alt yapasının gelişmesi ve insan kaynağının artırılması ve mevzuatını yenilenmesine kadar bir dizi reformu hareket geçirdik. Darbe girişiminde bulunan bir çetenin yargı içindeki mensuplarını tasfiye ederek bu konudaki en büyük sorunumuzu çözdük. Bugün hakim savcı sayımı 17 binin üzerine çıktı ve sayımız yetersiz olduğunu biliyoruz. Yüksek nitelikli personel alımı ve eğitimi ile sayıyı artırıyoruz. Adliyelerde ve bakanlıktaki yardımcı sayısını 61 binden 140 bine çıkartarak burada önemli bir mesafe kaydettik. Hükümete gelene kadar Türkiye’de adliyeler çoğunlukla hükümet binalarının alt katlarında çok kötü şartlara sahip yerlerde faaliyet yürütüyordu. Biz kalitenin fiziki iyileşmeyi de gerektiği anlayışıyla ülke çapında mimarisi ve diğer alt yapısıyla çok ileri standartlara sahip 245 adalet sarayı inşa edip hizmete sunduk. Adalet sisteminin adli tıp sistemini yaygınlaştırdık ve modernleştirdik. Temel kanunların tamamını günün şartlarına göre yeniledik” şeklinde konuştu.  

Selim Bayraktar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’dan Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez’e tebrik ziyareti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesini ziyaret ederek Başkan Orhan Çerkez’i tebrik etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Çekmeköy Belediyesini ziyaret etti. İmamoğlu, Çekmeköy Belediyesi girişinde Başkan Orhan Çerkez ve belediye personeli tarafından alkışlarla karşılandı. Çerkez’e hayırlı olsun dileklerini ileten İmamoğlu, "Allah utandırmasın. Yeni dönemde bizim en özel ilçelerimizden birisi Çekmeköy olacak. Hem Anadolu yakasının gelişen ilçelerinden birisi, aynı zamanda yeni şehircilik örnekleriyle aslında çok hızlıca işbirliği içerisinde güzel gelişmelere fırsat vereceğimiz bir ilçemiz. İnşallah 2024-29 döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Çekmeköy Belediyesi, uyumlu bir şekilde, çok güzel işleri başarırız. Zaten geçtiğimiz 5 yılda Büyükşehir Belediyesi olarak, güzel hizmetlerimizi ilçemize sunma konusunda çok gayretli olduk ulaşımdan çevreye, imar planlarından birçok hususa kadar, İSKİ yatırımlarına kadar. Şimdi bu dönemde, bunu daha da yukarıya taşıyacağız. İşbirliğinin en üst seviyede olacağına zaten kuşkumuz yok. Size de üstün başarılar dileriz” dedi. İmamoğlu’na Çekmeköy’ün “hemşehrilik anahtarını” takdim eden Çerkez de duygularını, “Çekmeköy, 2009’da ilçe oldu. 30 yıldır iktidar görmeyen bir ilçemiz. Sizlerin sayesinde, birlikte çalışmamızla birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi olarak burada seçimden zaferle çıktık. Bunun için sizlerin büyük emeği var. 2019’da gelmenizle birlikte büyük güven verdiniz, büyük cesaret verdiniz. Bize de ilham kaynağı oldunuz. Biz de kazandık. İnşallah doğru şekilde yönetiriz. İnşallah ülkemizi geleceği yere taşırız. Aday olduğumda size söz vermiştim, ‘Ben bu seçimi alırım’ diye. Sizlerin sayesinde bize ilgi arttı. Gelecek 5 yılda Çekmeköy’ü daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum” dedi. Tebrik ziyaretinin ardından İmamoğlu ile birlikte İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat, Pelin Alpkökin, Gürkan Akgün, Gürkan Alpay, Erdal Celal Aksoy, Zeynep Akçabay, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa ve İETT Genel Müdürü İrfan Demet, Çekmeköy Belediye Başkanı Çerkez ile belediye bürokratlarıyla bir araya gelip, ilçenin sorunlarını ele aldı.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.