POLİTİKA - 08 Aralık 2019 Pazar 16:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler arasındaki ticari uyuşmazlıkları çözüme kavuşturacak İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş çalışmalarının tamamlandığını belirterek, merkezin bu yıl içerisinde faaliyete geçeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı’na katıldı.

Konferansta konuşan Erdoğan, dünya üzerindeki Müslüman ülkelerin büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek, “Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz. Şu an dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 24’ü İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin vatandaşlarından oluşuyor. Nüfus yanında doğal kaynakları ve stratejik konumu ile de İslam ülkeleri büyük potansiyel barındırıyor. Dünya petrol üretiminin yüzde 65’i, doğalgaz üretiminin yüzde 55’i, doğal kauçuk üretiminin yüzde 70’i, bilinen
uranyum yataklarının yüzde 40’ı İslam ülkelerindedir. Hurmanın yüzde 93’ü, Hindistan cevizinin yüzde 35’i, buğdayın yüzde 15’i, baharatın yüzde 39’u da yine Müslümanlar tarafından üretiliyor. İslam ülkeleri coğrafi olarak dünya ticaret yollarının merkezinde yer alıyor. Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan İstanbul ve Çanakkale boğazları, Akdeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan Süveyş stratejik bağlantı noktalarından birkaçı. Tüm bu imkanlara rağmen İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payı yüzde 10’u dahi bulmuyor” şeklinde konuştu.

“Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa İslam ülkelerinde fakir kalmaz”

İslam İşbirliği Teşkilatı nüfusunun yüzde 21’inin aşırı yoksulluk şartlarında hayata tutunmaya çalıştığını vurgulayan Erdoğan, “Milli gelir ve gelişmişlik seviyesi açısından da ülkeler arasında ciddi uçurumlar olduğunu görüyoruz. En zengin İslam ülkesi ile en yoksul İslam ülkeleri arasındaki gelir farkı 200 katı aşıyor. Müslümanlar kendi aralarında demek ki zekat müessesini de çalıştırmıyor. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa İslam ülkelerinde fakir kalmaz. Coğrafyamızın bir yanı lüks içinde yaşarken, diğer tarafından açlık, kıtlık, fakirlik hüküm sürüyor. Dünya nüfusundaki payı yüzde 7’nin altında bulunan Avrupa Birliği’nin dünya ekonomisindeki payı yüzde 22’den fazla. Yalnızca 330 milyon vatandaşı olan ABD tek başına dünya ekonomisinin yüzde 24’ünü oluşturuyor. Ortada çok büyük bir dengesizliğin olduğu açıktır. Bu tablo samimi bir öz eleştiri yapmamız gerektiğine de işaret ediyor. Zira sorunlarımızı görmezden gelmenin hiç kimseye bir faydası yoktur. Dost acı söyler. Ama gerçeği söyler. Ben bir dost olarak belki acı söylüyorum ama gerçeği söylüyorum. Rabbimizin bizlere bahşettiği onca imkana ve zenginliğe rağmen neden ticarette gelir adaletinde, yatırımlarda, dış politikada hak ettiğimiz konumda olmadığımız üzerinde hassasiyetle düşünmemiz gerekiyor. Kendi sorunlarımız için başkalarını suçlamak yerine önce kendi muhasebemizi yapabilmeliyiz. Yani hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Hiçbir komplekse kapılmadan sorunlarımızı açık yüreklilikle konuşabilmeliyiz. Kazan kazan temelinde işbirliğimizi geliştirmenin, ticaretimizi arttırmanın yollarını aramalıyız” diye konuştu.

“İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık”

Türkiye’nin İİT dönem başkanlığı döneminde attığı adımları anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“Türkiye olarak 3 yıllık zirve dönem başkanlığımız sırasında bu konuda yoğun çaba harcadık. Özellikle İslam ülkeleri arasında karşılıklı ticaret ve yatırım imkanlarının arttırılması için gayret sarf ettik. Aralarında İİT üyelerinin de bulunduğu birçok ülke ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyleri, karma ekonomik komisyonları gibi mekanizmalar tesis ettik. 34’üncü İSEDAK toplantısında ticaretin kolaylaştırılması, gümrüklerde risk yönetimi, 35’inci toplantıda ise gıda güvenliği konuları üzerine oturumlar düzenledik. Sadece sorunların tespitine odaklanmadık, çözüm önerileri de ilettik. Bunları hayata geçirdik. İstanbul’da 2016 yılında yaptığım çağrı doğrultusunda teşkilat üyesi ülkeler arasında ticari uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmak için İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık. İnşallah bu sene içinde faaliyete geçireceğiz. Bilim ve Teknolojik İşbirliği Daimi Komitesinin inovasyon alanındaki girişimlerine de büyük önem veriyoruz. İslam Kalkınma Bankası yatırım sigortası ve ihracat kredisi kurumunun çalışmalarını önemsiyorum. Bu vesileyle teşkilat üyesi ülkeleri kendi aralarındaki ticaret hacmini büyütecek tercihli ticaret anlaşmasına verdiğimiz önemi ifade etmek istiyorum. Tüm üye ülkeler tarafından anlaşmanın bir an önce uygulama safhasına alınmasının faydalı olacağını düşünüyorum.”

“Bu sene 50 milyon turist bekliyoruz”

Türkiye’nin son 17 yılda büyük bir başarı hikayesi yazdığını belirten Erdoğan, “Küresel ve bölgesel zorluklara ve geçen yıl ekonomimizi hedef alan sabotaj girişimlerine rağmen yolumuza devam ettik. 2002-2018 yılları arasında ortalama yüzde 5,5 oranında büyüme kaydederek dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden olduk. İhracatımızı 36 milyar dolardan 180 milyar dolar üzerine çıkardık. Afrika ile ticaretimizi 6 kattan fazla arttırdık. Asya Pasifik ve Latin Amerika ticaretimiz ise 10 katına ulaştı. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi'ne göre Türkiye iki yılda 27 basamak ilerledi. Turizmde 2018 yılında 46 milyon ziyaretçiyle küresel düzeyde iki sıra yükselerek en çok turist çeken 6’ıncı ülke konumuna geldi. Bu sene 50 milyonu aşkın turisti misafir etmeyi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık'

“Ülkemize doğrudan yatırımların artması için maddi manevi destek sağlıyoruz”

Türkiye’ye yatırım çağrısında da bulunan Erdoğan, “Türk ekonomisini makro göstergeleri ve temelleri güçlü ve sağlıklıdır. 2002’den bu yana 220 milyar dolarlık doğrudan yatırımın Türkiye’yi tercih etmesi bunun göstergelerinden biridir. Küresel doğrudan yatırımlar 2018 yılında gerilerken, Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlar yüzde 13 artarak 13 milyar dolara ulaştı. 199 ülkenin yer aldığı ‘en fazla dış yatırım alan ülkeler’ sıralamasında 2018’de 4 basamak yükseldik. Güçlü büyüme performansı, sağlam kamu maliyesi ve küresel krizlere karış dirençli yapısı ile ülkemiz diğer devletlerden pozitif yönde ayrışıyor. Küresel ticaret savaşlarının, finansal piyasalardaki dalgalanmaların etkilerine en hazırlık ülkelerin başında geliyoruz. Yeni ekonomi programımızla orta ve uzun vadede sürdürülebilir ve dengeli bir büyüme sağlama yolunda ilerliyoruz. Ülkemize doğrudan yatırımların artması için ne gerekiyorsa imkanlarımız dahilinde maddi manevi destek sağlıyoruz. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren yatırım ofisimiz girişimcilere gereken her türlü desteği ve kolaylığı sunuyor. Bölgesel gelişmeler bağlamında kimi ülkelerle yaşadığımız siyasi gerilimlerin, ticaret ilişkilerimizi etkilememesi için hassasiyet gösteriyoruz. Ne yatırımcıların ne de ticaret erbabımızın manasız zorluklarla boğuşmasına rıza gösteremeyiz” açıklamalarında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerini tamamladık'

“Kaçan fırsatları yakalamak bir daha mümkün olmayabilir”

İslam ülkelerinin ekonomik büyümesi ve refah seviyelerinin arttırılması için elverişli şartlar bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Önemli olan İslam ülkeleri arasında etkin bir işbirliği mekanizması oluşturulmasıdır. Kaçan fırsatları yakalamak bir daha mümkün olmayabilir. Bunun için güç birliği yapmamız önemlidir. Türkiye olarak hedeflerimize birlikte ulaşmak için tecrübelerimizi ve elimizdeki imkanları paylaşmaya hazırız. Tüm imkanlarımızla siz kardeşlerimizin yanındayız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildi. Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Batman merkezli 8 ilde Jandarma tarafından düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında elebaşılığını Doğan Güney’in yaptığı (Yurt Dışı Firar) "Odacılar" olarak bilinen Organize Suç Örgütü çökertildiğini belirterek Operasyonlarda organize suç örgütünün yöneticilerinden Yonca Onat’ın da aralarında bulunduğu 34 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz Milletimizin Bilmesini İsterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya operasyonla ilgili şu detayları paylaştı: "Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, Jandarma Genel Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının desteğiyle Batman İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu; Batman merkezli Adana, Aydın, Mersin, Hakkâri, Van, Mardin ve İzmir’de eş zamanlı olarak düzenlenen “Mahzen-30” operasyonlarında “Bilişim sistemlerini kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; Sosyal medya üzerinden sahte kiralık Bungalov ev ilanı vererek dolandırıcılık yaptıkları, mağdurlardan elde ettikleri gelirleri önce yasal bahis platformlarındaki hesaplara, daha sonra bahisten kazanılmış gibi gösterip kendi banka hesaplarına aktararak paranın izini kaybettirmeye çalıştıkları ve toplam 18 bin 635 vatandaşımızı mağdur ettikleri tespit edildi. MASAK ile koordineli yapılan çalışmalar sonucu; suçtan elde edilen mal varlığı değerlerinin aklanması kapsamında; ilk belirlemelere göre 34 milyon 530 bin TL değerinde işlem hacmine sahip, şüphelilere ait 1.283 banka hesabına el konuldu. Operasyonlarda; ruhsatsız tabanca, çok sayıda cep telefonu, sim kart, banka ve kredi kartı ile çok sayıda dijital materyale el konuldu. Batman Cumhuriyet Başsavcılığımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Jandarmamız ile MASAK çalışanlarını tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.