POLİTİKA - 23 Şubat 2019 Cumartesi 22:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor, İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor, İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "En son bir felaket yaşadık. Kartal, 3 kat izin almış, 3 kat izni 8 kata 10 kata çıkarmış. Bu tamamen kaçak yapılaşma. Bu kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Buralar deprem bölgesi, buralarda sıkıntılar var. Büyük depremde faturası ne olur belli değil. Ama ben bundan endişeliyim, korkuyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı CNN TÜRK'te Hande Fırat ve Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mabeyn Köşkü'nde yapılan canlı yayında, "Haliç kıyısında çok çok muhteşem bir proje 2020 Kasım ayına kadar hayata geçecek. Bugün onun temel atma törenini gerçekleştirdik. Erken başladığımız seçim kampanyası ile birlikte meydanlar şu an gayet iyi. Tüm bu meydanların yanında halkın özellikle şuanda seçimi hazmetmesi hangi konumda, genel itibariyle bunu da masaya yatırmak lazım. Gün geçtikçe bu kızışıyor. Vatandaşın özellikle verilen mesajları alması verilen mesajlar üzerinden istikamet belirlemesi, bir de ideolojik formatlama ile siyasi partileri değerlendirenler var. Beklentim milletin yatırımla değerlendirmesi. Muğla'da önce Fethiye ilçesine uğradım, planda yoktu hemen haber gönderdim. Bodrum'da herhangi bir hazırlık yok, orada duvarın üzerine çıktık, toparlanmış olan Bodrumlu kardeşlerime seslenme fırsatı bulduk. Yoğun bir çalışmayla devam ediyoruz. Yoğun bir çalışma sürdürüyorum" şeklinde konuştu.

"Ne tür sıkıntılar çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne tür sıkıntılar çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz. Kaçak yapılar, plansızlıklar hakkaniyetle hazırlanmadığı için bedeller ödendi. Kesinlikle hakkaniyete uygun şekilde bu planlar uygulanacak. Bizde bir anlayış var. Her evde bir tane otomobil olurdu, şimdi yetmez iki olsun, üç olsun böyle bir anlayış var. Fazla otomobil anlayışı olunca da araç park etmede sıkıntı yaşanıyor. Dikey mimarinin getirdiği anlayışla onların altında otopark oluyor ancak daha önceki yapılaşmalarda apartman altında otopark yok. Sokağa otomobilini park ediyor. En ufak bir yangında itfaiyenin girmesini engelleyen durumlar" diye konuştu.

"Büyük depremde faturası ne olur belli değil" 

Kartal'da meydana gelen bina çökmesiyle ilgili konuşan Erdoğan, "En son bir felaket yaşadık. Kartal, 3 kat izin almış, 3 kat izni 8 kata 10 kata çıkarmış. Bu tamamen kaçak yapılaşma. İstanbul'un da Türkiye'nin de değişik yerlerinde hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var. Bu kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Buralar deprem bölgesi, buralarda sıkıntılar var. Büyük depremde faturası ne olur belli değil. Ama ben bundan endişeliyim, korkuyorum" ifadelerini kullandı.

"Kentsel dönüşüm şehir güzelliğini de getirecek" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: 

"Kentsel dönüşüm dedik çalışma başlattık. Kentsel dönüşümde biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri hemen kiraya geçsinler. Biz sonrasında burayı gönüllülük esasına göre yıkalım, TOKİ ile olmazsa müteahhit ile burada konutları yapalım ve bu konutlara kendilerini oturtalım. Başka yerlerde TOKİ konutları var buyursunlar orada otursunlar. Kentsel dönüşüm şehir güzelliğini de getirecek. Benzersiz şehirler anlayışı ile de tarihten gelen hikayelere uygun inşa edelim. Bunu yaparsak daha güzellik katacak."

"Yatay şehirleşmeye öncelik verdik" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Akıllı şehir uygulamasıyla da teknolojiyi insanlarımıza getirelim. Komşular şu an birbirlerini tanıyor mu, tanımıyor. Şu an çocuklar çocukluğunu yaşayamıyor. Sitenin ortasında bir oyun parkı varsa bu onlar için en büyük zenginlik. Millet bahçeleri bizim tuttu. AK Partili belediyeler hemen başladılar. Bahçenin köşesinde 250-1000 metrekare millet kıraathaneleri yapılıyor. Yatay şehirleşmeye öncelik verdik. Süleymaniye'nin etrafı şu anda yenileniyor. Tarihi eserler vs. Katar-Türkiye-KİPTAŞ işbirliği ile yıkılıp aslına uygun şekilde inşaa edilecek. Bitince bambaşka olacak.Halk ile birlikte yönetim de bir diğer adım. Karar alınacaksa onlarla birlikte alınacak. İstaftan çok çok uzakta tasarruflu bir belediyecilik. Rüşvet ve suistimalle değil. Manifestodaki 11 başlık içinde uyguladıklarımız var uygulayamadıklarımız var maalesef. Biz belediyelerimize sürekli uyarılarda bulunmuşuzdur" dedi. 

Atık sular meselesi hakkında konuşan Erdoğan, "Bu atık suların kesinlikle denize, deşarj edilmemesi noktasında çok çok büyük ikazlar yaptık. İzmir Körfez'de kokudan geçilmiyor. Bu kadar söylendiği halde. Kaç dönemdir burası CHP'de. Bu hassasiyet orada gösterilememiştir. Ulaşımda, sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz. İstanbul'da bu sıkıntılı ulaşımı toplu taşımacılığı öne çıkararak bunu hallettik. Kalanları da bu dönemde yapacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kayyum atamalarında geç kaldık biz geç. Daha zamanlı bu atamaları yapsaydık, Güneydoğu bugün çok daha farklı bir yerde olurdu. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne millet affetmeyecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı CNN TÜRK'te Hande Fırat ve Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mabeyn Köşkü'nde yapılan canlı yayında, dikey mimari eleştirilerine yanıt vererek, "Gerçekçi olmak lazım. Bazı konularda, belediye başkanları, belediye meclisleri sizler gibi düşünmeyebilirler. Benim arsam buradaki nüfusa cevap vermiyor. Onun için burada zemin +3 ile hareket edersek, buradaki vatandaşın konut ihtiyacını karşılayamayız diyorlar. Bunun için mecburuz diyorlar. Burada haklı oldukları yerler de var ama TOKİ aracılığıyla bazı farklı adımlar atılabilir" diye konuştu. 

Toplu taşımanın yangınlaşması gerektiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mesela şu anda Marmaray milyonlarca insanı Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçirmiştir" dedi. 

1994 yılı öncesi İstanbul'un durumundan söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1994 öncesi İstanbul malum yaşanır bir İstanbul değildi. 3Ç vardı; çöp, çukur, çamur. Bunlardan geçilmiyordu. Ben bot giyip Bağcılar'da filan seçim kampanyası yaptım. Güngören'de seçim çalışması yaptım. Yukarıda Esenler tüm oralar çukurdan çamurdan geçilmiyordu. Biz oradaki seçimlerde beş ilçeyi kazandık ve oralar süratle değişmeye başladı. Oralar o günün eseridir. Bu başarı bir şeye inanmanın başarısıdır. Büyükşehir Belediyesi olarak biz çöp dağlarını kaldırdık. 1 yıl içinde neticeye vardık. Habitattaki toplantısı yapıldığında dünyanın en temiz şehri olarak İstanbul girdi, biz bunu başardık. Bizim temel felsefemizde temizlik vardır. Hava kirliliği felaketti. Geldiğimizde doğal gazın girdiği ev sayısı 50 bindi. Belediye Başkanılığını bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve doğalgazı getirdik. Bu hava kirliliğinin azalmasını getirdi" şeklinde konuştu. 

"İstanbul artık modern bir şehir olmanın başlıklarını yakalamış vaziyette" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: 

"Susuzluk. Çekilir gibi değildi. Bazıları küvetleri kullanıyordu. İSKİ o zamanlar tanker getiriyor, herkes kuyrukta. Sizler de arşivlerinize bakarsanız, o çamurların içinde o anneler bidonlarını doldururlar tekrar eve dönerlerdi. Böyle bir süreci yaşadık. Istranca'dan 140 kilometreden İstanbul'a su getirdik. Aynı şekilde 180 kilometreden de Ömerli'den getirdik. Boğaz'ın altından dev bir tünel yapalım dedik. Bunun içinden Renault araç ile, o zamanlar Veysel Bey İSKİ müdürü idi, onunla oradan geçtik. Bu suyu halledelim dedik, onu hallettik. Istranca, Melen bunların gelişi ile birlikte, 2040'a kadar İstanbul'un su sorunu kalmadı. Şimdi ise 2050'ye kadar İstanbul'un su sorunu giderildi. Şu anda bunların hepsi büyük oranda aşıldı. Dalçıklarıyla, kavşak düzenlemeleri, raylı sistemleriyle, metrobüsleriyle. İETT'nin İkarus denilen otobüsleri vardı. Göreve geldim, reklama girecek belki ama, halkıma ben bunları yasaklıyorum 'Mercedes alacağım' dedim ve Mercedes otobüsleri aldık. Şu anda İETT'nin 6 bin civarında bu otobüsleri var. Göreve geldiğimizde İDO'nun 40 tane deniz otobüsü vardı. Şimdi bu sayı fevkalade artmış vaziyette. Deniz taşımacılığı bu şekilde yürüyor. Yapılacak anlatılacak çok şey var. İstanbul artık modern bir şehir olmanın başlıklarını yakalamış vaziyette. Alışveriş merkezleri vesaireler bunlarda tabi arz-talep meselesi. Bir diğer taraftan İstanbul otelleriyle vs. çok ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Rezidanslar devreye girmiş durumda. Uluslararası kongrelerde bunlar İstanbul’un önemini arttırıyor." 

"Kentsel dönüşümde vatandaşın da bize yardımcı olması lazım" 

Olası Marmara depremine değinen Erdoğan, "Bu konu ile ilgili her şeyden önce, depremin sebepleri, sebep-netice ilişkisi açısından önemli. Kentsel dönüşüm neden gündemimize geldi? Biz kaçak yapılaşma ile devam edersek fatura çok çok ağır olur. Japonya'ya bakıyorsunuz 8.5-9 şiddetinde deprem oluyor, neticeye bakıyorsunuz. Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor. Biz de ise bakıyoruz kullanılan malzemeden, Kartal'da gördük, deniz kumundan tutun, inşaat demirlerine kadar, bunların hepsi hurda. Kullanılması gereken çimentosu falan bunlarda bu hassasiyet yok. 3 kat olması gereken yer 8 kat 10 kat olursa bunlar karşınıza bedel olarak gelir. TOKİ bu hassasiyetlerin içindedir. Tüm hassasiyetlere dikkat ediyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızı sıkıştırıyoruz. En ufak bir taviz, fire vermememiz lazım. TOKİ'yi biz para kazansın diye değil, şehirleşmede güveni, güzelliği yakalayalım diye kurduk. Benim vatandaşım da huzur için de buralarda yaşasın. Kentsel dönüşüm dediğimiz olay da bu. Ama vatandaşın da bize yardımcı olması lazım.'Benim binam kaliteli değil' noktasından bakmıyor. O yine 'Benim şu anda 5 çocuğum var en azından 5 çocuğumun da birer dairesi olması lazım' diyor. Buradan baktığı için işimizi zorlaştırıyor. Böyle olunca netice almak zorlaşıyor. Medyanın, vatandaşın bize çok yardımcı olması lazım. Kartal'da olduğu gibi, 21 vatandaşımız öldükten sonra. Sonrasında eyvah eyvah deniyor" ifadelerini kullandı. 

Kartal'da ilk olarak 10 binanın yıkıma karar verildiğine değinen Erdoğan, "Kartal'da ilk olarak 10 binanın yıkım kararını çıkardık. Orada dinlemedik. Bundan sonra da dinlemeyeceğiz. İhbarlar geliyor. Bakanlıklarımız vasıtasıyla tüm oralarda yıkım noktasında sorunlu olan yerlere Valilik yazılarını gönderiyor. Oraların boşaltılarak, kiralarını biz devlet olarak vereceğiz" dedi. 

Ankara'daki seçim yarışan değinen Erdoğan, "Ankara'da tecrübe ve dürüstlük arz ediyor. Mehmet Özhaseki bey, 5 dönem Kayseri'de başkanlık yapmış bir isim. Hakikaten çok farklı bir Kayseri inşaa etti. Çevre Şehircilik Bakanı olarak da en büyük ispatı Güneydoğu, Doğu'dur. Konut noktasında da çok ciddi konut yapımına da girdi. 20 bine yakın o bölgede konut yapıldı. Aynı şekilde Şırnak, Nusaybin, buralarda ciddi konut yapımına girdik. Hakkari'de kim derdi ki Hakkari'ye havalimanı yapılacak. Biz Selahattin Eyyubi Havalimanı'nı yaptık. Ayrım yapmadık. Biz öyle bir şey düşünmedik. Burası da bizim memleketimiz. Van, aynı şekilde. Van depreminden sonra Van'a yaptığımız yatırım o kadar önemli ki. Hiçbir yerde biz bu ayrımı gütmeden çalışmalarımızı yürüttük. Şimdi Ankara'da Mehmet Özhaseki Bey yoğun bir çalışmanın içerisinde. Ankaralı kardeşlerim Sayın Özhaseki ile yola devam etme kararını alırsa Ankara çok şey kazanacak. Bakın şu anda CHP adayının afişlerinin altında CHP logosu yok. Burası çok ilginçtir. İsmine oynuyor. CHP adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını biliyor. Siyaset bir defa şeffaf olarak yapılır. Gizli olarak yapılmaz. Çık açık açık söyle" şeklinde konuştu. 

"Kayyum atamalarında geç kaldık" 

Kayyum atamaları hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız. Bunu ben değil yasalar söylüyor. Devletten aldığı parayı Kandil'e boca ediyorlar. Biz bu milletin parasını yatırım yapsınlar diye ödüyoruz. Tabii ki kayyumlar atanabilir. Bu kanunun, hukukun verdiği bir haktır. Biz halkımızı zulme teslim edemeyiz. Yerelde beka olmayınca genelde de olmaz. Zillet İttifakı kendi içinde koltuk kavgasında. Bizim böyle bir derdimiz yok. Kayyum atamalarında geç kaldık biz geç. Daha zamanlı bu atamaları yapsaydık, Güneydoğu bugün çok daha farklı bir yerde olurdu. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne millet affetmeyecektir" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Buharkent eski başkanlarından Köprülü son yolculuğuna uğurlandı Aydın’ın Buharkent ilçesinde 1994-2004 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Nazmi Köprülü 79 yaşında hayatını kaybederken, Köprülü düzenlenen tören ile son yolculuğuna uğurlandı. Geçtiğimiz yıl açık kalp ameliyatı olan ve bir süredir de yaşlılığa bağlı rahatsızlığı devam ettiği için tedavisi sürmekte olan Nazmi Köprülü, sabah saatlerinde yaşamını kaybetti. Köprülü için görev yaptığı memleketi Buharkent’te cenaze töreni düzenlendi. İkindi namazına müteakiben Çarşı Camii’nde düzenlenen cenaze törenine Buharkent Kaymakamı Cuma Omurca, Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Köprülü ailesi ve aile yakınları, iş ve siyaset dünyasının tanınmış isimleri ve vatandaşlar katıldı. İlk tören Buharkent Belediyesi önünde gerçekleştirildi. Köprülü’nün özgeçmişinin okunmasının ardından Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, Köprülü ile ilgili hatıralarını ve hizmetlerini anlattı. Başkan Erol, “Nazmi Köprülü Başkanımız Buharkent’e güzel hizmetler ve eserler bıraktı. Biz kendisinden razıyız. Allah da ondan razı olsun inşallah. Kendisine rahmet, acılı ailesine ve yakınlarına da başsağlığı diliyorum” dedi. İkinci tören ise ikindi namazına müteakip Buharkent çarşı camide gerçekleştirildi. Kılınan namazın ardından Köprülü için helallik istendi. Namazın ardından merhum Köprülü, Buharkent Belediye Mezarlığı’na defnedildi. Doğumu da ölümü de anlamlı günlerde oldu 1945 yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü hayata gözlerini açan Nazmi Köprülü, yine anlamlı bir gün olan TBMM’nin kuruluş günü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda 79 yaşında iken hayata gözlerini yumdu. 1994-2004 yılları arasında 10 yıl Buharkent Belediye Başkanlığı görevini üstlenen Köprülü, geçtiğimiz yıl geçirdiği açık kalp ameliyatının ardından uzun süredir tedavi görmekteydi. Nazmi Köprülü, evli, 2 çocuk ve 2 torun sahibiydi.