POLİTİKA - 29 Haziran 2020 Pazartesi 18:41

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kısa çalışma ve işsizlik ödeneğini 1 ay daha uzatıyoruz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kısa çalışma ve işsizlik ödeneğini 1 ay daha uzatıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların süresini bir ay daha uzatıyoruz. İş fesih sınırlaması dolayısıyla nakdi destek ücret desteği de bir ay daha devam edecektir.”

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bu konu ile ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. Bu düzenlemeyi inşallah en kısa sürede hayata geçireceğiz” dedi.

Yaklaşık 3 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir sonraki toplantıyı Kabine’nin ikinci yılını tamamlamış olarak yapacaklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin yeni yönetim sistemindeki ikinci yılı vesilesiyle kapsamlı bir değerlendirmeyi sonraki Kabine toplantısının ardından yapacağını açıkladı.

Türkiye ve dünyada devam eden Covid-19 pandemisinin Kabine toplantısının öncelikli gündemini oluşturduğunu belirten Erdoğan, “Amacımız vaka sayısını da, vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız. Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretim süreçlerinin önünü açtık” diye konuştu.
Salgın döneminde verilen desteklerden bahseden Erdoğan, “Salgın tedbirleri kapsamında faaliyetlerine ara veren işletmeler yeniden çalışmaya baladı. Ekonomik faaliyetlerde adım adım Mart ayındaki seviyeye yaklaştığımızı görüyoruz. Milletimize ve özellikle reel sektöre verdiğimiz destekleri önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Önümüzdeki günlerde devreye alacağımız bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum. Yarın, 926 devlet korumasındaki gencimiz ile 274 şehit yakınımız, gazi ve gazi yakınımız kura ile kamu kuruluşlarına yerleştirilecek. Sonuçlar Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın web sayfasında açıklanacak. Hak sahiplerine yeni işleri şimdiden hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

“Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların süresini bir ay daha uzatıyoruz”

Sosyal Koruma Kalkanı adı altında hanelere 6 milyar liranın üzerinde nakdi yardım yapıldığını, kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği, işsizlik ödeneği gibi başlıklar altında 18 milyar liraya yakın bir kaynağı milletin hizmetine sunduklarının altını çizen Erdoğan, “Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların bu imkandan faydalanma süresini bir ay daha uzatıyoruz. Bununla bağlantıları olarak iş fesih sınırlaması ve dolayısıyla nakdi ücret desteği de bir ay daha devam edecektir” dedi.

Gençlere yeni ve güçlü fırsatlar sağlamak, gelişimlerini ve hayata katılımlarını desteklemek için sürekli kişisel gelişim temalı bir proje çağrısını açıklayan Erdoğan, “STK’ları hedef alan 35 milyon lira bütçeli bu çağrılar gönüllülükten iletişime, spordan kültür ve sanat faaliyetlerine kadar 8 ayrı başlıkta toplanmıştır. Proje başvuruları Gençlik ve Spor Bakanlığımızın internet sitesi üzerinden 1 Temmuz’dan itibaren başlayacaktır” açıklamasında bulundu.

Son dönemde korona virüs salgınından en çok etkilenen ülkelerden birinin de Irak olduğunu, Türkmenler başta olmak üzere Iraklılara yönelik bir yardım paketinin yarın yola çıkacağını açıklayan Erdoğan, bu pakette maskeden tuluma, solunum cihazından ilaca kadar salgın döneminde ihtiyaç duyulan her türlü malzeme olduğunun altını çizdi.

“Türkiye’nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacak”

Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa coğrafyasında salgının önemli ölçüde kontrol altına alındığını belirten Erdoğan, Güney ve Kuzey Amerika ile Asya’da salgının tüm hızı ile sürdüğünü söyledi. Erdoğan, “Salgının sürmesi ülke olarak bizim önümüzü görmemizi de zorlaştırıyor. Buna rağmen içerideki ve dışarıdaki ortak kanaat Türkiye’nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir. Sağlık alanındaki alt yapımızın ve genel sağlık sigortası sistemimizin gücü zaten tartışılmazdır. En zorlu şartlarda dahi pek çok sektörde çarkları döndürmeye devam ettirmemiz, üretim gücümüzü de dünyaya ispatlamıştır. Ayrıca güvenlik alanında attığımız adımlar, bölgesel ve küresel bir güç olma kararlılığımızın altının dolu olduğunu göstermiştir. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldıkları konularda Türkiye kendi kendine yeterli olmanın ötesinde tüm dostları için ümit kapısı haline geldi. Yılın ilk 5 ayında organize sanayi bölgelerimizde 520 yeni fabrikanın faaliyete geçmesi dahi başlı başına bir iftihar vesilesidir. Özel sektörün talep ettiği 110 bin yeni istihdamı öngören 67 milyar liralık yatırım teşvik belgesi de bir diğer önemli göstergedir. Özellikle önümüzde potansiyelimizi en üst düzeyde kullanabileceğimiz, hedeflerimize hızla ilerleyebileceğimiz bir yol olduğuna inanıyoruz. Halkımızdan tek isteğimiz, bu süreçte kurallara uyarak, işlerine, üretimlerine, ülkelerine sahip çıkarak bize destek olmasıdır” ifadelerini kullandı.

“Çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz”

Son 7 yılda Türkiye’ye yapılan saldırıları hatırlatan Erdoğan, “Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız MHP’ye ve özellikle Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı, Türk siyasi tarihine altın harflerle yazılacak bir güç birliği ve dayanışma modeli olmuştur” dedi.

Erdoğan, barolarla ilgili yeni düzenleme ve gösterilen tepkilere ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Yapıcı her türlü eleştiriye açık olduğumuzu söylemimize rağmen hep toptancı bir reddiye ve düşmanlık duvarı ile karılaşıyoruz. Bırakınız adım atılmasını, tartışılmasına dahi tahammül gösterilmeyen konuların hepsi ülkemizin çözüm bekleyen kronik sorunlarıdır. Demokrasiye aykırı, hakkaniyete aykırı, dünyadaki örneklerine aykırı, milletimizin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adı siyaset de, hak arayışı da değildir. Sayıca az olmalarına rağmen sistemin zaaflarından fayda ile köşeleri tutmuş, menfaatperestliklerini ideolojik söylemlerin ardına gizleyen bir kesimin ülkenin önünü daha fazla tıkamasına göz yummayacağız. Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatlerini hiçe sayan muhterislere asla terk etmeyeceğiz. Bu tartışmaların son örneklerinden birini genel olarak meslek örgütleri, özellikle de barolarla ilgili yapmayı planladığımız reform konusunda yaşıyoruz. Barolar başta olmak üzere meslek örgütlerinin sağlıksız yapıları, temsilde adaletsizlik yanında mensupları üzerinde faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor. Bu yanlışı düzeltmek için gereken hazırlıkları yapmak yürütme olarak bizim, hukuki düzenlemeyi yapmak da yasama olarak Meclisin asli görevidir. Daha demokratik, daha çoğulcu, temsil düzeyi yüksek bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız bu konu ile ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar. Bu düzenlemeyi inşallah en kısa sürede hayata geçireceğiz.”

“Milletimin tüm fertlerini her türlü sapkınlığı sergileyenlere tavır almaya davet ediyorum”

Birilerinin sinsice milli ve manevi değerlere saldırdığını kaydeden Erdoğan, insanlık tarihi boyunca lanetlenmiş sapkınlıkları normalleştirerek, özellikle genç dimağların zehirlendiğini söyledi. Erdoğan, “İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır. Halkın lanetlediği ve tavır aldığı hiçbir yanlışın bu ülkede kök salma imkanı yoktur. Buradan milletimin tüm fertlerini Rabbimizin yasakladığı her türlü sapkınlığı sergileyenlere ve onları destekleyenlere karşı dikkatli olmaya ve tavır almaya davet ediyorum. Türkiye, güvenliğine ve ekonomisine yönelik tuzaklar yanında milli ve manevi yapısını hedef alan saldırılara karşı da mücadele edecek güce sahiptir. Rabbimden ülkemizi ve milletimizi bu tür sapkınlıkların yol açacağı sosyal ve beşeri felaketlerden muhafaza eylemesini niyaz ediyorum” dedi.

“Öncü veriler ekonominin güçlü bir toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor”

Yılın ilk çeyreğindeki yüzde 4,5’luk büyüme performansının Türkiye ekonomisinin ve gücünün en büyük ispatı olduğunu belirten Erdoğan, “Üstelik, ilk çeyreğe dahil olan Mart ayının ikinci yarısını salgın tedbirleri sebebiyle büyük ölçüde kaybettiğimiz halde bu neticeye ulaştık. Mayıs ayında başlayan normalleşme takvimini Haziran ayında büyük ölçüde tamamladık. Haziran ayı ile ilgili öncü veriler ekonomimin güçlü bir toparlanma sürecinde olduğunu gösteriyor. Haziran ayı sektörel güven endekslerinde yüzde 9 ile yüzde 33 arasında bir artış görülüyor. Tüketici Güven Endeksi bu ay yüzde 5,2 artış ile son 14 ayın zirvesine çıktı. Reel Kesim Güven Endeksi de yüzde 15,7 artış ile 92,6 seviyelerine ulaştı. Ekonomik Güven Endeksi'nde ise Mayıs ayına göre yüzde 19 gibi büyük bir sıçrama yaşadık. İmalat sanayi kapasite kullanım oranında 3,4 puanlık artış ile yüzde 66’lara gelindi. Ekonomik performansın en önemli göstergelerinden biri olan OSB’lerdeki elektrik kullanımı bu ay yüzde 26 arttı. Yurt dışından da sevindirici haberler geliyor, Türk ürünlerine talepteki artık gözle görülür bir hal aldı. Haziran ayının ilk üç haftasında ihracatımız yüzde 25 artış gösterdi. Turizm sezonunun en azından bir kısmını kurtarmak için yoğun çaba gösteriyoruz. Yakında bu alanda da sevindirici haberler bekliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van İranlıların nevruz tatili beklentileri karşılamadı İran’da 20 Mart ile 1 Nisan tarihleri arasındaki nevruz tatili, Van’ın beklentilerini karşılamadı. Her yıl 13 günlük Nevruz tatili için Van’a gelen İranlı turistler, bu yıl beklentileri karşılamadı. Her yıl nevruz tatilinde Van’a gelmeyi tercih eden on binlerce İranlı turist yaptıkları alışverişle esnafa "can suyu" olurken bu yıl ise beklenen ilgi olmadı. Yaklaşık iki hafta boyunca otellerin yüzde 90 ila yüzde 100 doluluk oranına vardığı Van’da, oteller boş kaldı. İranlı misafirlerin Van ekonomisi için olmazsa olmaz olduğunu belirten esnaf, tek temennilerinin o eski İranlı yoğunluğunun tekrar yaşanması olduğunu söyledi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan TÜRSAB Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Cevdet Özgökçe, Türkiye’nin İran sınırına üç tane gümrük kapısının olduğunu ifade ederek, “İranlı misafirler, Kapıköy, Esendere ve Gürbulak sınır kapılarından yoğun bir şekilde ülkemize gelmeye başladılar. Fakat Van’da maalesef otel doluluk oranları şuanda yüzde 50-60 oranında. Geçmiş yılların yoğunluğu yok. Kentte öyle bir hava yok şuan. Geçmiş yıllarda nevruzda yer kalmıyordu ve biz yardımcı olmaları noktasında valilerimize ricada bulunuyorduk. Okul yurtlarını, kamu kurumların misafirhanelerini açtırıyorduk, ama maalesef bu yıl öyle bir doluluk yok” dedi. Van Otelciler ve Turizmciler Derneği (VANOTED) Başkanı Oktay Aksoy ise geçmiş yıllara oranla nevruz tatili için Van’a gelen İranlı turist sayısında ciddi bir düşüşün yaşandığına dikkat çekerek, “Şimdiki sürece baktığımız zaman geçen seneki süreçle aslında ivmenin düştüğünü görmekteyiz. Geçen sene yüzde 80 -90 oranında bir doluluk varken, bu sene otellerde yüzde 50-60’a yakın bir doluluk gözükmektedir” ifadelerini kullandı. İranlı misafirlerin Van’ın ekonomisine ciddi anlamda bir katkı sunduğunu vurgulayan Aksoy, “Açıkçası bu sene o ivmeyi, o volümü yakalayamadık. Ama bundan sonraki süreç içerisinde yılı tamamlamadan yine İranlı misafirlerimizi ağırlamaya çalışacağız. Bu süreç içerisinde belki o ivmeyi, o volümü yakalamış olacağız. İranlı misafirlerimiz Van’ın ekonomisine ciddi anlamda katkıları olan misafir kitlesidir. Sadece konaklama değil, Van’ın diğer pazarlarına da katkı sağlamaktadır. Çünkü Van’ın ciddi anlamda ekonomik üssü haline gelen bir İran misafir kitlesi yer alıyor. Bu da Van için kaçınılmaz bir hedeftir” diye konuştu.
Kastamonu Bakan Yumaklı: "Bu memleketi çocuklarımız için dünyada bir numara yapmak üzere gayret sarf edeceksek bunu yerel yönetimlerle beraber yapacağız" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, memleketi Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, "Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa edeceksek, bu memleketi çocuklarımız için dünyada bir numara yapmak üzere gayret sarf edeceksek bunu yerel yönetimlerle beraber yapacağız" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, memleketi Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde AK Parti tarafından düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Bakan Yumaklı, Türkiye’yi yeni yüzyılına hazırlamak için belediyelerin çok güçlü olması gerektiğini belirtti. Memleketi Pınarbaşı’ndan AK Parti belediye başkan adayı için rekor oy beklediğini belirten Bakan Yumaklı, “İçinizden bir kardeşiniz olarak evladınız olarak buradayım. Sizler 28 Mayıs’ta bu ülkeyi dünya devlerinin arasına sokan Sayın Cumhurbaşkanımıza bir beş sene daha icazet verdiniz. Dediniz ki ‘biz sana güveniyoruz, sana inanıyoruz, buyur sen kadronu kur, çalışmaya başla.’ Cumhurbaşkanımızın 28 Mayıs akşamı yapmış olduğu balkon konuşmasındaki birkaç cümlesi sonrası 31 Mart seçimleriydi. Dedi ki ‘şimdi hedefimiz 31 Mart seçimleri.’ Çünkü eğer biz Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa edeceksek, bu memleketi çocuklarımız için dünyada bir numara yapmak üzere gayret sarf edeceksek bunu yerel yönetimlerle beraber yapacağız. Bu kardeşinize bu memlekete, sizlerin temsilcisi olarak hizmet etmek şerefini bahşetti. Beni de kendisinin yol arkadaşlarından birisi yaptı. Ben biliyorum ki sizler de aynı benim gibi heyecanlandınız. Çünkü benim bu memlekete, bu millete yapacağım her hizmet sade benim değil, sizlerin de gurur vesilesi olacaktı ve nitekim de öyle oldu. Bakanlığımın üzerinden on ay geçti. Hepiniz biliyorsunuz, taşkınlar oldu, seller oldu, orman yangınları oldu. Bütün bunlarda ben sizlerin bana olan duasını her zaman için yanımda hissettim” dedi. “Çocuklarımızın yarınlarını daha iyiye hazırlayacağız” Gelecek nesillere daha güçlü bir Türkiye bırakmak için çalıştıklarını belirten Bakan Yumaklı, "Bir memlekette özgür bir şekilde yaşayabilmek, birbirleriyle hemhal olabilmek o memleketin en büyük zenginliği. Televizyondan görüyorsunuz, eğer siz zayıf bir ülke olsanız o şekilde olmak işten bile değil. Dolayısıyla memleketimiz güçlü olacak, Pınarbaşı güçlü olacak, Kastamonu güçlü olacak, Türkiye güçlü olacak. Çocuklarımızın yarınlarını daha iyiye hazırlayacağız” diye konuştu. Konuşmanın ardından Bakan Yumaklı, vatandaşlara fidan dağıttı.
Ankara "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü" Kenya’nın başkenti Nairobi’de kutlandı 30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün ikincisi, Türkiye’nin de işbirliğiyle, Kenya’nın başkenti Nairobi’deki Birleşmiş Milletler (BM) Ofisi’nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Inger Andersen, etkinlikte yaptığı konuşmada metal, mineral, gıda ve suyun temel kaynaklar olduğunu belirterek, her yıl 2 milyar tondan fazla kentsel katı atığın oluştuğuna dikkati çekti. Andersen, daha iyi bir gelecek şansını çöpe attıklarına işaret ederek, sürdürülebilir olmayan tüketim ve üretimin iklim değişikliğine, doğa ve biyoçeşitlilik kaybı ve kirliliğine yol açtığını söyledi. Uluslararası Sıfır Atık Günü’nün dünyanın sonsuza kadar kaynak verip karşılığında kirlilik alamayacağını hatırlattığını belirten Andersen, sıfır atık toplumuna ulaşmanın, sorunun boyutunu azaltmakla başladığını kaydetti. Andersen, tekrar tasarlanabilir ve kullanılabilir materyallerin önemine işaret ederek, UNEP’te görüşülen plastik kirliliğine ilişkin çalışmalarla bunun sağlanmasının umulduğunu anlattı. Geri dönüşüm ve atık toplanması konusunda da yatırıma ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Andersen, kurumların Paris Anlaşması’nın 2050 hedefleri kapsamında sıfır atığa ulaşmasının önemini vurguladı. Andersen, her düzeyde sıfır atığın materyallerin ekonomide kalması ve atık yönetimini geliştirmesiyle büyük oranda finansal birikimi sağlayacağını belirterek, doğanın israf etmediğini ve insanların da etmemesi gerektiğini söyledi. Emine Erdoğan’dan video mesaj Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, etkinliğe video mesaj gönderdi. Mesajında "Sıfır Atık" yaklaşımının yaygınlaştırılmasıyla ilgili çalışmalara dikkati çeken Emine Erdoğan, "Değerli 13 üyeden oluşan Danışma Kurulu kapsamındaki çalışmalarımız, iyi uygulamaların paylaşılması başta olmak üzere, Sıfır Atık yaklaşımının yaygınlaştırılması çerçevesinde yoğun bir şekilde devam ediyor." ifadesini kullandı. Emine Erdoğan, BM Sıfır Atık Kararı’yla ilan edilen "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün önemli bir fırsat oluşturduğunu belirterek, “Ortak evimiz dünyayı daha yaşanabilir bir yer yapmak için vaktini ve emeğini ortaya koyan bütün çevre gönüllülerinin Sıfır Atık Günü’nü kutluyorum" dedi. Uluslararası Sıfır Atık Günü’ne yönelik, BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN Habitat) ve UNEP başta olmak üzere, uluslararası kuruluşların değerli işbirliğiyle düzenlenen tüm etkinliklerin hayırlara vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, dünyanın dört bir yanındaki diplomatik temsilciliklere de Türkiye’nin bayrak taşıyıcısı oldukları bu özel günde etkinlikleri ve çalışmalarıyla sundukları katkıdan dolayı yürekten teşekkür etti. Kurumların rolüne işaret etti Türkiye’nin Nairobi Büyükelçisi Subutay Yüksel, etkinlikteki konuşmasında "30 Mart Uluslararası Sıfır Atık Günü"nün ikinci yıl dönümünü kutlamak için bir araya geldiklerini belirterek, Nairobi’nin "çevrenin dünya başkenti" olduğunu söyledi. UN Habitat ve UNEP’in Sıfır Atık girişimlerinin ve etkinliklerinin merkezinde yer aldığını anlatan Yüksel, küresel ölçekte sıfır atık eylemlerinin geliştirilmesi için farkındalık oluşturulmasında bu kurumların önemli rol oynadığını vurguladı. Yüksel, Türkiye’nin başarılı Sıfır Atık Projesi’nin Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla küresel hareket haline gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirerek, ulusal ve küresel düzeyde iklim değişikliğiyle mücadeleye ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarıya ulaşmasına katkı sağlamaya devam edeceklerinin altını çizdi. "Sıfır Atık Danışma Kurulu"nun, BM Sıfır Atık Kararı’nın önemli bir sonucu olduğunu kaydeden Yüksel, Kurulun çalışmalarının "Çalışma Planı" doğrultusunda kapsamlı şekilde sürdüğünü belirtti. Emine Erdoğan’ın "Küresel Sıfır Atık Ödülleri"nin verilmesi, gelecek yıllarda "Sıfır Atık Yılı"nın ilan edilmesi ve Danışma Kurulunun gözetiminde faaliyet gösterecek küresel "Sıfır Atık Fonu"nun kurulması gibi fikirlerini Kurula sunduğunu anlatan Yüksel, BM Genel Kurulunun 78. Oturumu marjında "Ortak Evimiz Dünya İçin Sıfır Atık İçin Küresel Taahhüt" başlığıyla "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Bildirgesi’nin" imzaya açıldığını, bunun güçlü destek gördüğünü kaydetti. Yüksel, kapsayıcı şekilde el ele verilmesi gerektiğine işaret ederek, "Sürdürülebilirliğin insanlığın temel taşı ve atığın geçmişin kalıntısı olduğu bir geleceği inşa edebiliriz" dedi. Büyükelçi Yüksel, katılımcılara "Sıfır Atık" konusunun ulusal ve uluslararası boyutları hakkında ayrıntılı bilgi sundu.