POLİTİKA - 19 Ocak 2020 Pazar 10:43

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Miçotakis oyunu yanlış oynuyor'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Miçotakis oyunu yanlış oynuyor'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbeci Hafter’in Yunanistan ziyaretine tepki göstererek, “Yunanistan Almanya’da davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Libya ve Türkiye arasındaki bu atılan imzalar varılan anlaşma zaten Yunanistan’ı çıldırtmıştı. Miçotakis oyunu yanlış oynuyor. Attığı adımlar doğru adımlar değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Berlin ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Miçotakis oyunu yanlış oynuyor'

“DEAŞ ve El Kaide gibi terör örgütlerinin Libya’da tekrar zemin kazandığına şahit oluyoruz”

Berlin’de düzenlenecek Libya zirvesinin önemine dikkat çeken Erdoğan, “Libya’nın içinde bulunduğu durumu gayet iyi biliyorsunuz. Uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan meşru hükümet Nisan 2019 bu yana yoğun saldırılara maruz aklıyor. Darbeci Hafter ve destekçilerince gerçekleştirilen saldırılarda yüzlerce sivil hayatın kaybetti. Çatışmalar nedeniyle 400 bine yakın Libyalı kardeşimiz evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilen insanların bilhassa Tunus ve Cezayir üzerinde ciddi manada bir tepki oluşturduğu, göç baskısı oluşturduğunu görüyoruz. DEAŞ ve EL Kaide gibi terör örgütlerinin Libya’da tekrar zemin kazandığına şahit oluyoruz. Saldırılar Libya yanı sıra komşu ülkeler ve Akdeniz istikrarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Darbeci Hafter’in saldırıları karşısında uluslararası toplum maalesef gerekli tepkiyi göstermemiştir. Darbeci Hafter ve destekçilerinin BM kararlarını alenen ihlal eden eylemleri görmezden gelinmiştir” ifadelerini kullandı.

“Ateşkes ile yeniden filizlenen umutlar, kan ve kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemeli”

Türkiye’nin krizin başladığı günden bu yana tutarlı bir duruş sergilediğine dikkat çeken Erdoğan, “Libya’da kalıcı çözümün siyasi diyalogla sağlanabileceğini vurguladık. BM himayesinde yürütülen çalışmalara destek verdik. Berlin sürecinin başarısı için elimizden gelen çabayı gösterdik. Milli mutabakat hükümeti ile diyaloğumuzu arttırdık. Meşru Libya hükümeti ile 2019 sonunda imzaladığımız iki mutabakat muhtırası ile işbirliğimizi perçinledik. Türkiye gerek sahada, gerek diplomaside yürüttüğü mücadele ile Libya’da barışın anahtarı olmuştur. Libya’da sükunet 8 Ocak’ta sayın Putin ile İstanbul’da yaptığımız ateşkes çağrısı ile sağlanmıştır. Bu çabalarla Berlin zirvesi için gereken zemin oluşturmuştur. Darbeci Hafter ve destekçilerinin dizginlenmesinde ülkemizin sergilediği kararlı tutumun büyük payı vardır. Ülkemiz bu adımları ile Akdeniz’deki haklarını garanti altına almanın yanı sıra Libya’nın geleceğine sahip çıkmıştır. Berlin sürecinin ateşkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda önemi adım olarak görüyoruz. Ateşkes ile yeniden filizlenen umutlar, kan ve kaos tüccarlarının ihtiraslarına kurban edilmemeli. Zirvede alınacak kararlarla birçok alanda somut gelişmeler sağlanmasını bekliyoruz. Zirvenin Libya halkını acıların sonlandıracak adımların atılmasına vesile olmasını diliyoruz” diye konuştu.

“Rejimin vahşetine dur deme vakti artık gelmiştir”

İdlip’te yaşanan son gelişmelere de değinen Erdoğan, “Ateşkese rağmen rejimin sivillere yönelik katliamları sürdürdüğünü görüyoruz. Önceki gün Pazar yerine yapılan saldırı sonucu 19 İdlipli kardeşimiz şehit oldu. Ülkemiz sınırına yönelik göç hareketleri tekrar başladı. Rejimin vahşetine dur deme vakti artık gelmiştir. Berlin temaslarında İdlib meselesini de gündeme getireceğiz” şeklinde konuştu.

“Miçotakis oyunu yanlış oynuyor”

Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, darbeci Hafter’in Yunanistan ziyaretine ilişkin şunları söyledi:

“Yunanistan Almanya’da davet edilmediği için ciddi bir rahatsızlık içerisinde. Aslında Libya ve Türkiye arasındaki bu atılan imzalar varılan anlaşma zaten Yunanistan’ı çıldırtmıştı. Bunun ardından ‘kiminle nasıl bir anlaşmaya gidelim’ rövanşist anlayışla bir yaklaşım içine girdi. Hafter’in kıymeti harbiyesi yok. Ama öbür tarafta Sarrac BM tarafından tanınmış olan bir lider. Burada bazı formüller araştırmak suretiyle tuttu Hafter’i Yunanistan’a davet etti. Hafter de Yunanistan’a giderek verdikleri pozlarla ‘acaba Almanya’ya gitmeyişin ardından bu rövanşist anlayış nasıl bir farklı yere varır’ gibi bir adımla bu görüşmeleri yaptılar. Hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Hafter Almanya’ya geldiğinde neler söyleyecek orada göreceğiz. Ancak Miçotakis oyunu yanlış oynuyor. Attığı adımlar doğru adımlar değil. Bu sürece iyi başlamadı. Türkiye ile münasebetlerinde de ne yazık ki iyi adımlar atmıyor. NATO zirvesinde kendisi ile 1.5 saat konuştuk. Orada birçok şeyi paylaştık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Miçotakis oyunu yanlış oynuyor'

“Libya’da bir seçim atmosferine girilmesi olumlu bir gelişme olacaktır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan Libya zirvesi öncesi hazırlanan bir taslak metnin yabancı basında yer almasına ilişkin soruya, “Bize ulaşmış böyle bir metin yok. Akşam geç saatlerde Dışişleri Bakanımla da görüştüm. Böyle bir şeyden bahsetmedi. Böyle bir durum söz konusu değil. Herhalde böyle bir şey olsa benim de haberim olur. Şu anda Berlin’e gittiğimizde önümüze böyle bir şey gelir mi göreceğiz. Şüphesiz BM’nin riyasetinde bir an önce Libya’da hakikaten bir seçim atmosferi içine girilmesi aslında olumlu bir gelişme olacaktır. Onun aksini iddia etmek yanlış olur. Bunu sağlıklı şekilde olması lazım. Yoksa silahların gölgesinde bir seçim düşünülemez” yanıtını verdi.

Erdoğan, “Konferanstan olumlu bir sonuç çıkmazsa Türkiye’nin tavrı ne olur” şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:

“Doğmamış çocuğa don biçilmez. Şimdiden bunu şöyle olur böyle olur gibi bir şey söylersek yanlış olur. Önce bu toplantıdaki bütün gelişmeleri görmemiz lazım. Sonuç bildirgesinden sonra da ne gibi adımlar atabiliriz bunun için değerlendirmelerimizi yapar, açıklamamızı ondan sonra ifade ederiz.”

“Müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi hemen beraat gibi bir yola bir mahkeme nasıl gider”

Cumhurbaşkanı Erdoğan çok tartışılan eski korgeneral Metin İyidil kararına ilişkin ise şunları söyledi:
“Yargı camiamız için gerçekten çok üzücü bir adım olmuştur. İlginç olan şey şu kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ’cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de açık net gösteriyor. Bir gerçek var ki hak sonunda yerini buluyor. Müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme ya da tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor. Bu anlaşılabilir bir şey değil. Sağ olsun Adalet Bakanlığımız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar. En kısa sürede yapılan operasyonda yakaladılar. Tekrar ceza uygulanmaya başladı. Şu an malum içeride.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Bakan Özhaseki: "Deprem bölgesinde evleri teslim ediyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kütahya’da AK Parti önceki dönem ve mevcut yönetim kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan Adayı Kamil Saraçoğlu’nun ardından kürsüye gelen Bakan Özhakesi, deprem bölgesinde halen 300 binden fazla konut inşaatının devam ettiğini ifade etti. Özhaseki, "Son 6 Şubat’ta bile tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan zarar gördü. 680 bin konutumuz yıkıldı. 170 bin kadar da iş yerimiz yerle bir oldu. 850 bin bağımsız birim. Dile kolay. Zarar 104 milyar dolar olarak ifade ediliyor. Manevi zarar, onu ölçecek bir alet daha çıkmadı. Evleri teslim ediyoruz, hangi eve gitsek oturup çay içtiğimizde, o geceye geliyor konu. Evin sahibi biraz sonra olayları anlatmaya başlıyor hem o ağlıyor hem de biz ağlamaya başlıyoruz. Şu anda 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köylerde çelik karkastan evler yapıyoruz. Aslında yıkılan evler belki taştandı, basit evlerdi, aralarında harç bile yoktu bazılarının. Olsun Cumhurbaşkanımızın talimatı, ‘Madem o evler yıkıldı, hepsini en iyisiyle yapacağız’ dedi. Ve şimdi çelik karkastan evler yapıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapıyoruz bir taraftan. Bir taraftan altyapılarıyla ilgili büyük bir bütçe temin ettik. Altyapılarına başladık, gece-gündüz çalışıyoruz. 76 bin evimizi teslim ettik. Her ay bundan sonra da 10-15 bin evi vermeye devam edeceğiz" dedi. "Şimdi bütün bilim adamları diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere" Bakan Özhaseki, konuşmasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu eleştirdi. Özhaseki, "Son dönemde hiç anlayamadığımız başka bir şey çıktı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı başını çekiyor. Sonra onun kuyrukları Anadolu’da devam ediyorlar. Algı belediyeciliği diyorlar. Ne oluyor algı belediyeciliği olunca? Yapmadığını yapmış gibi sunma. Olmadığı halde olmuş gibi. Beyefendi tatilde çalışıyormuş gibi yan gelip yatıyor veya İngiliz büyükelçisiyle bir yerde, restoranda yemek yiyor ama iş başındaymış gibi gösteriyor. Ne kadar ayıp bir şey ya. Bunu da belediye bütçesinden yapıyorlar. Şimdi bütün bilim adamlar diyor ki, İstanbul’da deprem gelmek üzere. Evet hepimiz takip ediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin geçen seneki ayırmış olduğu pay, 485 milyon lira. Ama algı operasyonları için beyefendiyi övmek için, beyefendi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı veya da cumhurbaşkanı yapabilmek için tuttukları trol ordusuna verdikleri, ayırdıkları para 900 milyon lira. Bu para cebinizden çıkıyorsa bir şey demem, hoş karşılamam, bir şey demem. Eğer belediye bütçesiyse benim bir kuruşluk da hakkım varsa, haram olsun arkadaşlar. Doğru değil arkadaşlar. Bu dönemde böyle bir belediyecilik gördük. Hükümetin yaptığının üstüne yatmak, onun yaptıklarını kendi yapmış gibi anlatmak. Ya ayıptır günahtır" diye konuştu.
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.