POLİTİKA - 11 Ekim 2019 Cuma 20:29

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adımı asla durdurmayacağız'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adımı asla durdurmayacağız'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adamı asla durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız. Bize sağdan soldan şuanda tehditler geliyor. Bu gidişi durdurun diye. Ben Sayın Trump'a da söyledim, diğerlerine de. Eğer bunu 'durduracaksanız durdurun' dedik, size ama durdurmadınız. Şimdi biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz, artık geri adım atmayacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terörle Mücadele ve Bölgesel Bağlantılılık” konulu “3. Parlamento Başkanları Konferansı” açılış resepsiyonuna katıldı. Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör yüzyılımızın vebasıdır. Gerek ülkelerin kendi içinde gerekse uluslar arası alanda pek çok düşmanlık terör kılıfı altında hayata geçirilmekte pek çok sorun yine terör kılıfı altında gizlenmektedir. Özellikle coğrafyamızdaki yıkımların zulümlerin acıların çoğu ülkeler arasındaki savaşlar veya toplumlar arasındaki mücadelelerle değil terör yoluyla ortaya çıkmıştır. Burada temsilcileri bulunan hemen her ülke terör sorunuyla yüzleşmiştir. Ciddi de bedel ödemiştir. Türkiye olarak biz de yaklaşık 35 yıldır terör belasıyla mücadele ediyoruz. Farklı isimler altında faaliyet gösteren ama hepsinin de amacı ülkemizin birliği beraberliği huzuru refahı olan terör örgütlerinin saldırısı altındayız. Bu örgütlerin arkasında Türkiye ile yüz yüze hesaplaşmayı göze alamayan güçler daima olmuştur bugün de vardır” şeklinde konuştu.

“Arkalarındaki destek kesilmediği için soruna köklü çözüm bulamadık”

Terör örgütlerinin arkalarında desteğin kesilmemesinden dolayı soruna kesin çözüm bulunamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sınırlarımız dışında örgütlenen, eğitilen, donatılan teröristler buldukları her fırsatta vatandaşlarımızın huzurunu devletimizin bütünlüğünü tehdit eden kanlı eylemler gerçekleştiriyor. Uzun terörle mücadele dönemimizde güvenlik güçlerimizden ve masum vatandaşlarımızdan binlerce şehit verdik. Çocukları, kundaktaki bebekleri, okula giden öğrencileri, ibadethaneleri, kütüphaneleri hedef almaktan çekinmeyen bir barbarlığa şahit olduk. Terör örgütlerinin kayıpları onbinleri bulmasına rağmen maalesef arkalarındaki destek kesilmediği için soruna köklü çözüm bulamadık. PKK, DHKP-C gibi ideolojik söylemli örgütlerin yanı sıra DEAŞ ve FETÖ gibi dini söylemleri istismar eden örgütlerle karşı karşıya kaldık” diye konuştu.

“Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine sorunu kaynağımda kurutma kararı aldık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Bir süre önce terörle mücadele konseptimizde köklü bir değişikliğe gittik. Teröristlerin kapımıza dayanmasını beklemek yerine sorunu kaynağımda kurutma kararı aldık. Bu amaçla sınırlarımız dışında yuvalanan terör örgütlerini bulundukları yerlerde imha etmeyi amaçlayan bir mücadele stratejisi geliştirdik. Türkiye komşularının ve diğer tüm ülkelerin toprakları üzerindeki egemenlik haklarına ve sınırlarına saygılıdır ama bir şartla; bu şart da buralardan ülkemize yönelik eylemler yapılamaması düşmanca faaliyetler yürütülmemesidir. Eğer bir devlet kendi sınırları içinde bizim bu hassasiyetimize uygun tedbirleri alıyor ve teröristlerin faaliyetlerini engelliyorsa ülkemizin en büyük dostu odur. Topraklarında terörist faaliyetlerini engelleyemeyenler ise hiç kusura bakmasınlar ülkemizin veya bir başka ülkenin müdahalesine kendi elleriyle kapıları açmış olurlar.”

“Tek amacımız ülkemize saldırmak için oralarda üstlenen eli kanlı canileri engellemek”

Yürütülen operasyonlar ile Kuzey Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün hedef alınmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıkça ifade etmek isterim ki; Kuzey Irak ve Suriye'de yürüttüğümüz terörle mücadele operasyonları asla bu ülkelerin toprak bütünlüğünü ve egemenlik haklarını hedef almıyor. Tek amacımız ülkemize saldırmak için oralarda üstlenen eli kanlı canileri engellemek, teröristleri yok etmektir. Önceki gün Suriye'de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı'nın gayesi de aynıdır. Fırat'ın batısını olduğu gibi doğusunu da terör örgütlerinden temizleyerek hem sınırlarımızın güvenliğini temin edeceğiz. Hem de ülkemizdeki Suriyelilerin kendi evlerine huzurla dönmelerini sağlayacağız. Tüm dostlarımızdan ülkemiz ve Suriye halkı için hayati önem taşıyan bu operasyonumuza destek bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Güvenlik olmadan barışın olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenlik olmadan barış olmaz. Barış olmadan kalkınma olmaz. Kalkınma olmadan huzur ve refah olmaz. Huzur ve refah olmadan da toplumlar geleceğine güvenle bakamaz herkes için kalıcı istikrar formülü işte budur. Kendi aramızdaki ilişkileri ne kadar sıkı tutarsak bu formülü o kadar işler kılabiliriz. Bu gün küresel düzeyde bir yeniden yapılanma sürecinin yaşandığına şahit oluyoruz. Güvenlik paradikmalarının değişiminden ticaret savaşlarına kadar pek çok emaresi olan bu süreç bizler için yeni tehditlerle birlikte yeni fırsatları da içinde barındırıyor. Yapmamız gereken tehditlerin üstesinden birlikte gelmek. Fırsatları da yine birlikte değerlendirmektir. Şayet bizler bu erdemi gösteremezsek ortak sorunlarımız değilde birbirimizle uğraşmaya devam edersek tarihin tekerrürü kaçınılmazdır” dedi.

“Bizim bu mücadelemiz Kürtlerle değil, bizim mücadelemiz terör örgütleridir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şuanda Suriye'de yaşananlar; Koalisyon güçleriyle düşünün Suriye'de yer alanlar bir şeyi ihmal ediyor. O da nedir; bizim defaatle söylediğimiz PYD, YPG, DEAŞ birer terör örgütüdür. Ne yazık ki Batı, PKK'ya terör örgütü diyor ama onun yan kolları olan PYD, YPG'yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Bütün belgeleriyle kendilerine verdiğimiz halde kabul etmiyor. Biz mücadelemizi bunlarla sürdürüyoruz. Batı ve Amerika hep birlikte söyledikleri şu: 'Siz Kürtleri öldürüyorsunuz' Kürtler bizim kardeşimizdir. Bizim bu mücadelemiz Kürtlerle değil. Bizim mücadelemiz terör örgütleridir. PYD, YPG, DEAŞ bunların hepsi terör örgütüdür. Bütün belgeler elimizde biz Suriye'yi bölmeye değil parçalamaya değil orada tüm yaşayanların hukukunu korumak için orada yer almış bulunuyoruz ama koalisyon güçlerinin böyle bir derdi yok. Diğerlerinin böyle bir derdi yok ama bizim böyle bir derdimiz var. Çünkü biz sürekli oralardan tehdit alıyoruz” şeklinde konuştu.

“PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adamı asla durdurmayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizim 911 kilometre sınırımız var. Nereye? Suriye'ye. Peki diğerlerinin burada sınırı mı var. Irak hariç bunların hiçbirinin Suriye ile sınırı yok. İşte bugün yine havan toplarının atışlarıyla 1 yaşındaki Suriyeli öldü. Bunun yanında yine 10'a yakın insanımız öldü. Bundan daha önce yüzlercesi öldürüldü. Biz bunu ne zaman kadar bekleyeceğiz. Bekleyemeyiz. Biz Türkiye olarak 911 kilometre sınırımız olan ve Suriye rejiminin dahi kabul etmediği PYD, YPG'ye karşı attığımız bu adamı asla durdurmayacağız. Kim ne derse desin durdurmayacağız. Bize sağdan soldan şuanda tehditler geliyor. Bu gidişi durdurun diye. Ben Sayın Trump'a da söyledim diğerlerine de söyledim. Eğer bunu 'durduracaksanız durdurun' dedik size ama durdurmadınız. Şimdi biz kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz, artık geri adım atmayacağız. Burada teröristlerin tamamıyla Sayın Trump'ın ifade ettiği 32 kilometrelik sınırdan daha güneye gidene kadar biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu bölgeyi terk edecekler çünkü biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan ettik. Ülkemizde yaşayan 4 milyona yakın mülteci için.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Tunç: "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu, adalete, hukuka sıkılan kurşundu" Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına düzenlenen iftar programında hakim ve savcılarla bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Mehmet Selim Kiraz’a sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi. Çağlayan’da 2015 yılında İstanbul Adalet Sarayı’ndaki makam odasında DHKP-C’li teröristlerce şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz anısına Haliç Kongre Merkezi’nde iftar yemeği düzenlendi. İftar programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, bakan yardımcıları, HSK üyeleri ve İstanbul’da görev yapan 500 hakim ve savcı katıldı. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz anısına tertip edilen iftar yemeğindeki konuşmasına Selim Kiraz’ı yad ederek başlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugün şehidimiz Mehmet Selim Kiraz’ın şehadete ulaşmasının 9. yıldönümü münasebetiyle İstanbul Adliyesi’ndeydik. Bir anma programı gerçekleştirdik, onu dualarla yad ettik. Terörle mücadelemizdeki kararlılığımızdan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Ona sıkılan kurşun Türkiye’ye sıkılan kurşundu. Ona sıkılan kurşun adalete, hukuka sıkılan kurşundu. Hakim ve savcılarımız, yargı mensuplarımız şehidimizin emanetine sahip çıkma noktasında hep beraber mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Adaletin tecellisi hususunda hem fiziksel kapasite hem yargı reformları gerçekleştirildiğini belirten Tunç, “Sizler kürsüde adaletin tecellisi için fedakarca çalışıyorsunuz. İstanbul’daki yargı hizmetlerinin aksamadan devam etmesi, adaletin tecellisi ve sizlere destek olma noktasında gerek Adalet Bakanlığımız gerekse Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Fiziki mekanların teknoloji ile donatılması önemli. Ama kürsüde görev yapan insan unsuru, adaletin tecellisi noktasında sizlerin gayretleri her şeyden daha önemli. Kıymetli yargı mensuplarımız, ülkemiz 22 yıldan bu yana güvenilir adalet sisteminin tesisi bakımında önemli mesafe kat etti. Fiziki mekanların, kapasitenin artırılması konusunda önemli mesafe aldık. Müstakil adliye sarayları bakımından bakıldığı zaman, 500 bin metrekare kapalı alandan bugün 6 milyon metrekare kapalı alana çıktık. Sadece fiziki kapasite yargı teşkilatımızın, güvenilir bir yargı sisteminin tesisi bakımından elbette yeterli değil. İyi ve ihtiyaca cevap veren bir mevzuatın olması gerekiyor. Dolayısıyla bu konuda da temel kanunlarımızı çağın ihtiyaçlarına uygun hale getirdik. Hukuk fakültelerinde kontenjanın azaltılıp kalitenin yükseltilmesi, hukuk fakültesi mezunlarının hukuk mesleklerine giriş sınavlarını kazandıktan sonra hakim, savcılık sınavlarına katılabilmesi, avukatlık stajına başlayabilmesi 2024’ten itibaren uygulamaya geçecek. Hem savunmayı güçlendireceğine hem de hakim savcı sınavından önce bir ön elemenin yapılması gerektiğine inanıyoruz. Mevzuatımızın iyileştirilmesi bakımında yargı reformu strateji belgemizi de seçimden sonra inşallah Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. Hazırlıklarımızı tamamladık. Sizlerle beraber vatandaşımızın yargıya güvenini daha üst noktaya taşımanın gayreti içerisinde gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz daha güvenilir bir adalet sistemini tesis etmek ve bu uğurda da sizlerin gayretlerine müteşekkiriz” şeklinde konuştu.
İzmir Karşıyaka, stadyum için taraftar mitingi düzenledi Yıllar önce yıkılan stadyumunu geri isteyen Karşıyaka taraftarı, bir ilke imza atarak taraftar mitingi düzenledi. Mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve artık biz stadyumumuzu geri istiyoruz” dedi. İzmir’in en köklü kulübü olan Karşıyaka, 31 Mart Yerel Seçimlerine az bir süre kala yönetim, sporcular, camia ve binlerce taraftar birleşip, senelerdir yapımını bekledikleri yeni stadyum için Türkiye’nin ilk taraftar mitingini gerçekleştirdi. 2015 yılında yeni stadyum projesi kapsamında yıkılan eski Karşıyaka İlçe Stadı’nın atıl kalan arazisinde düzenlenen mitingde açıklamalarda bulunan Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Öncelikle değerli vaktini ayırıp buraya gelen herkese çok teşekkür ediyorum. Taraftarımızın bu hafta başı yaktığı ateşe biz de yönetim olarak eşlik ettik. Sonucu da şu anda gördüğüm kadarıyla muhteşem oldu. Karşıyaka Spor Kulübü her şeyden önce bir eğitim öğretim kurumudur. Yıllarca birçok gence spor hayatıyla birlikte kötü alışkanlıklara bulaşmadan büyüme imkanı sağlamıştır. Birçok sporcu yetişmesini sağlamıştır. Burası da bizim okul binamızdır. 10 yıl önce burası bilmediğimiz bir sebepten dolayı yıkıldı ve biz artık geri istiyoruz. İzmir’in önde gelenleri bize destek olmalı ve Karşıyaka stadyumunu geri almalı. Sizlere de bunun için büyük bir iş düşüyor. Hep beraber bunu başaracağız” dedi. “Karşıyaka’nın stada ihtiyacı var” Söz hakkı verildiği için mutlu olduğunu ifade eden Karşıyaka Spor Kulübü Kaptanı Haydar Yılmaz, “Bu tarz konuşmalara çok alışık değilim. Karşıyaka’nın bu stada çok ihtiyacı var. Bu haklı bir isyan ve haklı bir direniştir. Karşıyaka stadını istiyor. Hep birlikte bunu başaracağız” dedi. “Yeter diyoruz” Karşıyaka Voleybol oyuncusu Selen Naz Kıran, “Kulübümüzün stadyumu yıkıldı maalesef yıllar geçmesine rağmen yerine bir türlü yeni tesis yapılmıyor. Artık bu duruma sessiz kalmak mümkün değil. Yıllardır umutla gelecek günleri bekliyoruz fakat artık sabrımız tükeniyor. Buradaki o eski heyecanı yıkıntılar ve umutsuzluklar almış durumda. Yıllarca emek verdiğimiz ter döktüğümüz ve ruhumuzu verdiğimiz bu alanı geri istiyoruz. Sadece bir spor tesisi değil aynı zamanda topluluk merkezi olacak stadyumumuz için yetkililerden bir adım bekliyoruz. Karşıyaka Spor Kulübü olarak artık yeter diyoruz” şeklinde konuştu. “Stadyumu hak ediyoruz” Karşıyaka’da doğup büyüdüğünü ve bu kulüpte yetiştiğini dile getiren Mert Celep: “Buradaki herkese verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Tüm çocukluğum bu stadyumda geçti. Çoğu zaman idmanlarımızı burada yaptık. Ama maalesef bilmediğimiz sebeplerden dolayı birkaç sene önce bu stadyumu yıktılar. Artık bize yıllardır verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Ben Karşıyaka Spor Kulübü’nün ve taraftarının bu stadyumu sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Öte yandan düzenlenen taraftar mitingine CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İYİ Parti Adayı Ümit Özlale, İYİ Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı Yetkin Hafızoğlu AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan Adayı İsmail Çiftçioğlu katılım gösterdi.
Diyarbakır DTSO’da “Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamın Artırılması Projesi” düzenlenen etkinlikle başladı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Bilim Eğitim Vakfı bünyesinde yürütülen AB destekli "Gençlerin Dijital Sektörlerde İstihdamının Arttırılması Projesi" açılışı düzenlenen etkinlikle gerçekleştirildi. Diyarbakır Gastro İnovasyon Merkezin’de düzenlenen DTSO Başkanı Mehmet Kaya, DTSO Yönetim Kurulu Üyeleri Kamu Kuruluş Temsilcileri ve Sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan DTSO Başkanı Kaya, "Ticaret ve Sanayi Odası olarak kentte işletmelerin büyümesi, yeni girişimlerin kurulması ve daha katma değerli üretim ve hizmet sunumu için insan kaynağının oldukça önemlidir. Bu nedenle kendi kurduğumuz merkezlerde gençlere ve kadınlara yönelik çalışmalara son yıllarda öncelik vermeye başladık” dedi. “Ekonomimiz için oldukça önemli bir avantaj olan gençlerimizin ve kadınlarımızın işgücüne katılımının düşük olması en temel sorunlarımızdan biri” diyen Kaya, “Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. İşletmelerimiz de son yıllarda artan bir şekilde çalışan bulmakta zorlanıyor. Bunun nedenlerine odaklanmak, çözümler üretmek ve projeler geliştirmek önceliğimiz oldu. Bu kapsamda da Diyarbakır Sanayi Mektebi başta olmak üzere merkezlerimiz bünyesinde eğitimler, farkındalık çalışmaları, etkinlikler düzenliyoruz. Şimdi de işletmeler tarafında eşleştirme, gençler ile bir araya getirmeye odaklanmaya başlayacağız” ifadelerinde bulundu. Genç nüfusun kalıcı işsiz olması, ev genci denilen, görünmeyen, iş aramayan gençlerin sayısında artışın kent için önemli toplumsal ve ekonomik sorunlar barındırdığına değinen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelecek dönemde en çok eğilmemiz ve üzerinde durmamız gereken hususun gençlerimizin iyi eğitim alması, eğitimlerden sonra desteklenmesi ve istihdama aktif ve sürdürülebilir bir şekilde katılması olmalı. Elbette bu sadece oda olarak bizim işimiz değil ve tek başımıza da yapabileceğimiz bir husus değil. Biz iki yıldır farklı işbirlikleri ile bu alanda çalışıyoruz ve hem gençlerin hem de işletmelerin karşılaştıkları sorunları kısıtları daha iyi görüyoruz. Şimdi tüm STK’larımızın ilgili kurumlarımızın ve yerel yönetimlerimizin bu soruna birlikte daha çok odaklanması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün aldığımız hibe desteği ile başlattığımız çalışmaları sizlerle paylaştık. Bunları yaparken de yerelde işbirlikleri sağladık. Ben proje süresince işbirliği sağladığımız İŞ-KUR Müdürlüğümüze, Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Yenişehir Halk Eğitim Müdürlüğüne, Karacadağ Kalkınma Ajansına, Gençlik ve Değişim Derneğine çok teşekkür ediyorum." Daha sonra konuşan DTSO Bilim Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı Faruk Korkmaz, “Genç nüfusumuz ilimiz ekonomisi için en önemli avantajlardan biri. Ancak gençler sürdürülebilir bir şekilde istihdama katılamıyor ve iş aramaktan vazgeçiyor. Bu sorunun çok fazla nedeni var elbette. Önemli yapısal sorunlarımız da var. Ancak yerelde çözümler üretilmesi ve yerel dinamiklerin bu sorunu sahiplenmesi oldukça önemlidir. Diyarbakır Sanayi Mektebi’ni 2019 yılında açtık. Önceleri yaygın nitelikli eğitimler ile başladık. KOBİ’ler, çalışanlar, kadın girişimciler için 100’ün üzerinde eğitim düzenledik ve yaklaşık 5 bin kişiye ulaştık. 1,5 yıldır eğitimde, istihdamda ve mesleki eğitimde olmayan gençlere yönelik çalışma yapıyoruz. Moda tasarım, aşçı yardımcılığı, barista, yazılım dilleri gibi eğitimler düzenledik ve sonrasında da işletmeler ile nasıl eşleştirebileceğimize bakmaya başladık. Sanayi Mektebi’nde düzenlediğimiz eğitimleri, İŞ-KUR İl Müdürlüğü, Milli İl Eğitim Müdürlüğü, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi, Gençlik Değişim Derneği ile yapıyoruz. Şu an Sanayi Mektebinde animasyon, web tasarım, kısa film ve grafik tasarım eğitimlerimiz var” şeklinde konuştu.