GÜNDEM - 22 Şubat 2020 Cumartesi 21:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 70'in üzerine çıktı'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 70'in üzerine çıktı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'in Bergama ilçesinde yaptığı açıklamada, "Sözü dinlenen, pasaportu itibar gören, her adımı dikkatle takip edilen bir ülke konumuna geldik. Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 70'in üzerine çıktı" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kınık ilçesini ziyaretinin ardından Bergama ilçesine geçti. Burada açıklamalarda bulunan Erdoğan, "18 senedir bütün Türkiye'ye azimle, aşkla aşkla hizmet götürüyoruz" dedi.

"Şehirlere hizmet ederken insanların inançlarına, kılık kıyafetine, siyasi görüşüne göre ayrım yapmadık" diyen Erdoğan, "Dönemimizde Türkiye kardeşlikle büyüdür, demokrasiyle güçlendi, özgürlükle ilerledi. 20-30 yıl önce nasıl bir Türkiye vardı, şimdi nasıl bir Türkiye var bunları görüyorsunuz. Sözü dinlenen, pasaportu itibar gören, her adımı dikkatle takip edilen bir ülke konumuna geldik. Savunma sanayinde yerlilik oranı yüzde 20'ydi, şimdi yüzde 70'in üzerine çıktı. İnsansız hava aracı için ABD'ye 'bize İHA verin' dediğimiz zaman, bize; 'kongreden geçiremedik' diyorlardı. Şimdi insansız hava aracımızı kendimiz yapıyoruz. Savunma sanayinde yılda 3-4 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Şimdi tankımızı da üretiyoruz. Zırhlı taşıyıcılarımızı da üretiyoruz" şeklinde konuştu.

"Putin'e açıkça ifade ettim, 5 Mart'ta tekrar bir araya geleceğiz"

Kalabalığa hitap eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bay Kemal kafayı Sakarya'ya takmış. Biz Arifiye'deki tank fabrikasını satmadık. Tam aksine BMC Katarlılarla ortaklaşa buraya 50 milyon dolar yatırımla yeniliyor. Bugün dünyanın en büyük savunma şirketleri arasında 5 firmamız var. Bir dönem PKK'lı canilerin cirit attığı bölgelerde şimdi huzur var. Suriye içerisinde toplam 8 bin 300 kilometrekarelik alanı; DEAŞ, YPG/PKK'lı teröristlerden temizledik. Bizim için İdlib meselesi Afrin kadar, Barış Pınarı Harekat bölgesi kadar önemlidir. Putin'e açıkça ifade ettim. Öğlen Sayın Merkel ve Macron'a da ifade ettim. 5 Mart'ta tekrar bir araya geleceğiz ve bu konuları konuşacağız."

Erdoğan’dan Bergama’ya müjdeler

Bergama’ya yapılacak yatırımlardan da bahseden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarihi kentimizin ortasında bakımsız ve atıl durumda bulunan Selinos Deresi'ni ıslah edip halkımızın ve turizmin hizmetine sunacağız. Projeyle, kenarında gezinti alanlarının yer aldığı, suda gondolların yüzdüğü bir alan haline getireceğiz. Bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve yapılanması konusunda 2 milyon liralık hibe desteği sağlayacağız. Bergama ilçemizde inşallah tarım kredi kooperatif marketini burada açacağız. Burada uygun fiyatlar alışveriş yapacaksınız, burada vatandaşı sömürmek yok. Bunu halkımız hizmet alsın diye tüm Türkiye’de bin 500 market açacağız. Bergama çevre yolunun ikinci etap ihalesi bitti. Şehir merkezinde kalan Adnan Menderes Bulvarını bisiklet yolları, kaldırım ve ışıklandırmasıyla yeniden düzenleyeceğiz. Kredi Yurtlar Kurumunun Bergama’ya yapacağı yüksek öğrenim öğrenci yurdunun inşaatı kısa bir zaman içinde başlayacak. Çocuklarımızı ikinci öğretimin sıkıntılarından kurtarmak için Bergama’da eksik olan derslik sayısını arttıracak projelerimize de başlıyoruz. Bergama’nın dört gözle beklediği TOKİ konutlarının inşaatı başlıyor. 293 ailemize şimdiden ailemize hayırlı uğurlu olsun. İkinci etap TOKİ konutları için de çalışmalarımız süratle devam ediyor. Aliağa-Bergama arası doğal gaz boru hattının döşenmesine eylül ayında başlıyoruz. Bergama’da binlerce işsiz gencimiz, istihdam alanlarına kavuşacak. Çandarlı Kuzey Ege Konteynır Limanı’nın ikinci etap inşaatına başlıyoruz. Sosyal Hizmet Merkezimiz ve İŞKUR Hizmet Ofisi’ni Bergamamıza kazandırıyoruz. Siz bizim yanımızda durdukça, biz de sizin için koşmaya koşturmaya devam edeceğiz.”

Salih Yılmazsoy - Sinan Yeniçeri - İsmail Hakkı Ergün

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri vardır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir programının son durağı olan seramik fabrikası açılışına katıldı. Erdoğan burada yaptığı açıklamada istihdama katkı sunan girişimcilere teşekkür ederken, “Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri vardır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolunun açılışını gerçekleştirmek için geldiği İzmir'de ziyaretlerini Kınık ve Bergama Belediyelerinde halka hitap etmesiyle sürdürdü. Buradaki programının ardından Erdoğan, Kemalpaşa'da İzmir Seramik Fabrikası Duratiles - Akgün seramik açılış törenine katıldı. Törene Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, eski TBMM başkanı, eski başbakan ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın yanı sıra AK Parti İzmir milletvekilleri ve iş dünyasının önemli isimleri katıldı.

Açılış töreninde ilk olarak Akgün Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Akgün kısa bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a katılımından dolayı teşekkür etti.

“Bu ülkede taş üstüne taş koyanın başımız üstünde yeri vardır “

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmada “Şu anda az önce de ifade edildiği gibi grubun 15. fabrikasını burada açıyoruz. İnşallah bu rakamların çok daha artması lazım. 4 bin 500 çalışanı yeterli bulmuyoruz. Burada 550 istihdamın yapılacağını arkadaşlarım bana söylediler. Rabbim her şeyden önce böyle müteşebbislerin artmasını bizlere nasip etsin. Böyle bir seramik fabrikasının burada hizmete alınmasından memnuniyet duyuyoruz. Allah bu tip müteşebbislerin artmasını ülkemize nasip etsin. Aş, iş, ekmek Buna vesile olan girişimciler medari iftiharımızdır. Şahsım ve milletim adına onları tebrik ediyorum. Taş üstüne taş koyanın başımın üstünde yeri ver. Onların önünü açmaya devam edeceğiz. Bu fabrika inşallah bundan sonrakilerin devamını sağlar. Bu vesileyle bu kurdeleyi kesiyoruz” diye konuştu.
Açılış töreninin ardından fabrikadan ayrılmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. İzmir programı sona eren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir’den ayrılmak üzere Adnan Menderes Havalimanı’na doğru yola çıktı.

Ali İhsan Çiftçi - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları şahsı öldüren 5 sanıklı davada 1 sanığa 23 yıl hapis cezası Eyüpsultan’da define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı plan yaparak çağırdıkları evde silahla öldürdükleri iddia edilen 5 sanığın yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, 1 sanığı 23 yıl hapis cezasına çarptırırken, diğer 4 sanığın ise beraatına hükmetti. Eyüpsultan’da 19 Haziran 2022’de iddiaya göre 5 kişi, define paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşadıkları Abdullah Koşar’ı (39) öldürmeyi planladı. Bunun üzerine Koşar’ı, inşaat işleri bahanesiyle 5 şüpheliden biri olan Aslan İ.’nin evine çağırdılar. Şüpheli Aslan İ.’nin evine gelen Koşar, daha sonra silahla 3 yerinden şüpheli Aslan İ. tarafından vurularak hayatını kaybetti. ‘’Namussuzluğun bedeli budur’’ notu bulundu Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede ise ölen Koşar’ın cesedinin yanında ‘namussuzluğun bedeli budur’ yazılı not olduğu, şüpheli Aslan İ.’nin ifadesinde ise eşine tecavüz etmesi gerekçesiyle olayı gerçekleştirdiğini söylediği belirtildi ancak şüpheli Aslan İ.’nin aynı zamanda eşi olan diğer şüpheli Semanur İ. ile Koşar’ın herhangi bir telefon görüşmesinin olmadığı, cep telefonları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde herhangi bir irtibatlarının bulunmadığı ve Koşar’ın, eşine tecavüz ettiğine dair delil elde edilemeyerek olayın define paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlık sonucu gerçekleştiği kanaatine varıldığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aslan İ., Erdal İ., Nedim İ. ve Semanur İ.’nin ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerden Aslan İ.’nin ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edilen iddianamede, şüpheli İlhan A.’nın ise ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Hazırlanan iddianamenin kabul edilmesiyle dava açıldı. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında ise tutuklu sanık Aslan İ. ile 3 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya öldürülen Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar ve tarafların avukatları da katıldı. ‘’Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu’’ Duruşmada Abdullah Koşar’ın babası Muhammed Şefik Koşar, oğlunun sanıklar tarafından tasarlanarak öldürüldüğünü belirttiği beyanında “Gencecik oğlumu öldürdüler. Tarihi eser yüzünden planlayarak eve çağırıp öldürdüler oğlumu. Sanıktan şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. “Öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım” Duruşmada savunma yapan sanık Aslan İ., ‘’Tasarlayarak suç işlemiş olsaydım bu suçu evimde, çocuğumun gözünün önünde yapmazdım. Benim Abdullah Koşar’ı öldürme niyetim olsaydı ormana gider, onu yakar ve yurt dışına kaçardım. Ben Abdullah’ın yanına ‘onca iyiliğe rağmen bana bunu neden yaptın’ diye sormaya gittim. Abdullah’ın yanında silah olabileceğini düşündüğüm için üzerime geldiği an beni vuracak sandım” şeklinde konuştu. “Beni evlatlarımla sınadılar” Son sözü sorulan sanık Aslan İ. mahkemede, “Adaletinize inanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” şeklinde konuştu. Diğer tutuksuz sanıklar ise son sözlerinde mahkeme heyetinden beraatlarını talep ettiler. 23 yıl hapis cezasına çarptırıldı Duruşmada kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan İ.’yi ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini haksız tahrik altında işlediğini belirten heyet, bu gerekçeyle bu cezayı 22 yıl hapis cezasına çevirdi. Sanık ayrıca ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırıldı. Toplamda 23 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın tutukluluk halinin de devamına hükmedildi. 4 sanığa beraat Mahkemeye heyeti, sanıklar Erdal İ., Nedim İ., Semanur İ. ve İlhan A. hakkında ise üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına karar verdi.
Antalya 15 metrelik uçurumdan uçtular, hayatlarını ağaç kurtardı Antalya’da yaklaşık 15 metrelik yükseklikten uçarak bir ağacın üzerine düşen otomobildeki karı koca emekli öğretmen, itfaiye ekiplerinin film gibi operasyonuyla kurtarıldı.Kaza, saat 19.30 sıralarında Kepez ilçesi Antalya Bulvarı üzerindeki seyir terası olarak bilinen noktada yaşandı. Alınan bilgiye göre, Hasan T. (68) idaresindeki 60 HF 563 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce demir bariyerlere çarptı ardından yaklaşık 15 metre yükseklikteki uçurumdan bir ağacın üzerine oradan da toprak zemine düştü. Kazayı gören vatandaşlar, araçta bulunan sürücü ile eşi Gülseren T.’yi (68) araçtan çıkardılar. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezine bildirilmesinin ardından olay yerine itfaiye, sağlık ekipleri ve polis sevk edildi.Hastanede tedavi altına alındılarBelirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, kaşık sedyeye alıp halat yardımıyla yukarı çıkardı. Çifi, ambulansla kaldırıldıkları Antalya Şehir Hastanesinde tedavi altına alındı. Çiftin bilinçlerinin yerinde olduğu öğrenildi. Hurdaya dönen araç ise vinç yardımıyla bulunduğu noktadan alındı."Ağaç olmasaydı muhtemelen ölürlerdi"Kazanın görgü tanıklarından Burak Ürün, "Araba fren sıkarken aşağıya uçtuğunu gördüm. O anda yardıma gidip yaralıları çıkarmaya çalıştım. O ağaç olmasaydı araba aşağı yuvarlanacaktı. Ağaç sayesinde kurtuldular" dedi.Yaralı çifti araçtan çıkarmaya yardım eden bir vatandaş da, "Teyzeyle amcayı çıkardık sonrasında ambulans ekibi ile itfaiye ekibi geldi. Sedye ile buradan çıkarmak 2,5 saat sürdü. 5 metre ileriden uçmuş olsalardı muhtemelen ölürlerdi. Çünkü onları kurtaran ağaç oldu" diye konuştu.
Amasya Amasya’da hastanelerin temizlik malzemesi kimyacı liselilerden Amasya’da hastanelerin ihtiyacı olan temizlik malzemeleri, kimyacı lise öğrencilerinin üretimiyle karşılanıyor. Şehrin sembolü elmadan esinlenip “elma’s” markasıyla ürettikleri temizlik ile hijyen malzemelerini hastanelere ve fabrikalara satan Merzifon Mithatpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, bu yıl 3 milyon liranın üstünde gelir hedefliyor. İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol yapıldı Kimya teknolojisi eğitimi alan öğrenciler ve öğretmenleri, okulda oluşturulan atölyede dezenfektan, sıvı el sabunu, çamaşır suyu ile kolonya gibi 25 farklı malzemenin üretimi yapıyorlar. Bu ürünlerden 15’i Amasya İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokolle ildeki hastanelere gönderiliyor. Bakanlık üretimi destekliyor Amasya Milli Eğitim Müdürü Mehmet Türkmen, Amasya’daki hastanelerin temizlik ve hijyen malzemelerinin tamamının öğrenciler ile öğretmenlerin emekleriyle hazırlandığını söyledi. Okulun yılsonuna kadar 3 milyon liranın üstünde satış yapmayı hedeflediğini anlatan Mehmet Türkmen, “Okulumuzdaki imalata Milli Eğitim Bakanlığımız gereken desteği sağlıyor. Artacak kapasiteyle birlikte satışların da büyümesini planlıyoruz” dedi. Okul müdürü Sadık Turan ve kimya teknolojisi alanı şefi Fatma Nakır’dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Türkmen, satış sonrası ürünlerden memnun kalınmasının da kaliteli bir iş çıkartıldığının kanıtı olduğunu vurguladı. “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” “Kimya bir slogan değil hayat tarzıdır” düşüncesiyle üretimde görev alan öğrencilerden 9. sınıf öğrencisi Hilal Bıcıl, çalışmalarının kozmetik alanında gelişeceğine inandığını anlatırken üniversite eğitimini kimya alanında sürdürmeyi hedeflediğini söyledi. Arkadaşı Mustafa Yusuf Töre de ürettikleri temizlik maddelerinin anneleri tarafından da beğenildiğine işaret etti.