POLİTİKA - 23 Şubat 2019 Cumartesi 12:20

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tersane İstanbul' projesi İstanbul'u çok farklı bir konuma taşıyacak

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tersane İstanbul' projesi İstanbul'u çok farklı bir konuma taşıyacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tersane İstanbul projesinin CHP zihniyeti tarafından yıllarca geciktirildiğini belirterek, "Tüm gayretlerine rağmen bir kez daha hedeflerine ulaşamadılar. 6 sene kaybettirdiler. Aynısını AKM’de yaptılar. Orada da ciddi zaman kaybına uğradık. İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tersane İstanbul temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul ve Türkiye için tarihi bir gün yaşandığını belirterek, "Engeller, sabotajlar, provokasyonlarla dolu uzun bir mücadelenin ardından bir hayali daha gerçekleştiriyoruz. Tersane İstanbul projesi şehrimizin medarı iftarı olarak İstanbul’u çok farklı konuma taşıyacak bir projeyi, 238 bin metrekarelik alanda yap işlet devlet modeliyle hayata geçiriyoruz.

Burada iki adet 70 yat bağlama kapasiteli yat limanı, toplam yatak sayısı bin 200 olan 5 yıldızlı 3 otel inşa edilecek. Türkiye’nin çok önemli 3 tane müzesi burada inşa edilecek. Bunlardan bir tanesi daha önce Sarıyer’de olan Sadberk Hanım Müzesi buraya taşınacak. Burada bir de kadın müzesi aynı şekilde inşa edeceğiz. Ülkemiz bu yönde çok fakir. İlk defa bir kadın müzesini burada inşa etmiş olacağız. Bir üçüncü müze de yine Türk İslam Eserleri Müzesi olarak burada inşa edilecek. Bunlarla birlikte ülkemizin müzeciliğine 3 müze ile katkıda bulunmuş olacağız" diye konuştu.

"İhale bedeli 1 milyar 429 milyon lira"

Proje kapsamında kültür merkezi, sergi alanı, tiyatro, sinema ve 5 bin 700 araç kapasiteli kapalı otoparkın da yer alacağını söyleyen Erdoğan, "100 bin metrekarelik açık yaşam alanı ile 80 bin metrekare perakende alanı bu projenin parçası. Ofis binaları, dükkanlar, lokantalar ile bin kişilik bir cami bulunuyor. Mimarisiyle, konumuyla şehrimize layık bu projenin yatırım süresi tamamı ile 3 yıl. Ama kasım ayında ilk etabı diyebileceğimiz bölümünü açmış olacağız. İşletme süresi 45 artı 4 yıl inşası ile beraber.

İhale bedeli 1 milyar 429 milyon lira olan Tersane İstanbul projesinden devlet sadece kira bedeli olarak toplam 1 milyar 346 milyon dolar artı KDV elde edecektir. Projenin Haliç ve İstanbul için oluşturacağı katma değer ile ülkemizin kazancı daha da artacak. Proje yapım aşamasında 15 bin, dolaylı 45 bin olmak üzere 60 bin insanımıza istihdam sağlayacaktır. Projede tarihi yapılarla ilgili süreç de hassasiyetle yürütülüyor. Sit alanının tarihi değer korunarak kentsel, sosyal ve ekonomik dönüşüm bir arada gerçekleştiriliyor. Buraya yıllık ortalama yerli yabancı 30 milyon ziyaretçi bekliyoruz.

Proje İstanbul’umuzun marka değerini arttırmakla kalmayacak inşallah Türkiye’nin turizm gelirine de olumlu katkı yapacaktır. Böylece Haliç tamamlanınca Avrupa’nın en büyük bilim merkezi olacak Haliç Bilim Merkezi’nin yanı sıra, bölgenin güzelliğine güzellik katacak muhteşem bir esere kavuşacaktır" ifadelerini kullandı. 

"İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz"
Tersane İstanbul projesinin birçok kesim tarafından engellenmeye çalışıldığını hatırlatan Erdoğan, "Biz bu projenin ihalesini yaklaşık 6 sene önce 2 Temmuz 2013’de, yer tahsisini de 8 Kasım 2013’de yaptık. Temennimiz projeyi 4 yılda bitirmekti.

Ancak başını CHP’nin çektiği aynı zihniyete mensup odalarının da destek verdiği engellemeleri sonucu projeyi uzun yıllar fiilen başlatamadık. CHP İstanbul’a ve diğer illerimize kazandırdığımız her yatırımda olduğu gibi bu projede de soluğu mahkemede aldı. AKM’de de aynısını yaptılar, Harbiye Kongre Merkezinde de. Bunları işi hep engellemek. Nerede hayırlı bir iş var karşısında CHP’yi görürsünüz. Yalan yanlış bilgilerle o günden bu güne kadar projeye mani olmak istediler.

Gezi olaylarında İstanbul’un duvarlarını ‘zulüm 1453’te başladı’ sloganları kirletenler sanki kendi yandaşları değilmiş gibi bize tarih ve medeniyet dersi vermeye kalktılar. Şu anda bulunduğumuz mekan İstanbul’un fethinde kadırgaların halice indiği mekandır. Biz şimdi o ecdadımızın kadırgaları indirdiği bu mahalde hamdolsun Tersane İstanbul’u inşa ediyoruz. Tüm gayretlerine rağmen bir kez daha hedeflerine ulaşamadılar. 6 sene kaybettirdiler. Aynısını AKM’de yaptılar. Orada da ciddi zaman kaybına uğradık. İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz" şeklinde konuştu.

"Bunlar engellemekten, yıkmaktan, yakmaktan başka bir şey bilmiyor"

Benzer engellemeleri daha önceki projelerde de yaşadıklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz Tersane İstanbul projesinde karşılaştığımız zorluklarla ilk defa muhatap olmuyoruz. Şimdiye kadar ülkemizin ve milletimiz yararına hangi adımı atmışsak burada şahit olduklarımız kat be kat fazlasını burada yaşadık. Marmaray’ı engellemeyi çalıştılar. Avrasya Tüneli'ni daha proje aşamasında mahkemeye taşıdılar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı’ndan vazgeçirmek için her tülü provokasyonu denediler. Bütün bunlarla beraber biz yılmadık yolumuza devam ettik.

Özellikle Atatürk Kültür Merkezini açılışı yaptığımızda bunlara biz ‘niye geldiniz’ demeyeceğiz. ‘Hoş geldiniz’ diyeceğiz. Aynı şekilde Harbiye Kongre Merkezinde oradaki tiyatro merkezini çok daha büyük olarak yaptık. Orada da ‘niye buraya geldiniz’ demedik, ‘hoş geldiniz’ dedik. Bizde dağıtmak yok, toparlamak var. Mevlana’nın anlayışıyla gel ne olursan ol yine gel. Şehir hastaneleri kötülemek için kurgu haberlerden medet umdular. Hak ve özgürlükler konusunda da benzer bir tavır sergilediler. Her zaman yasakları savundular. Darb ve vesayet odakları yanında saf tuttular. MHP ile hayata geçirdiğimiz üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan değişikliğin iptal için anayasa mahkemesine gittiler. 28 Şubat döneminde kesintisiz eğitim düzenlemesine sahip çıktılar.

4+4+4 yasasının iptali için soluğu Anayasa Mahkemesi’nde aldılar. Herkesin ufku denizi kadardır. Bunların da ufku kendi sığ dünya görüşlerinin ötesine geçemiyor. Bunlar engellemekten, yıkmaktan, yakmaktan başka bir şey bilmiyor. Bırakın proje üretmeyi yarına dair inanın hiçbir tasavvurları yok. Sadece rant muslukları kesilmesin, yolsuzluk düzenleri zarar görmesin diye uğraşıyorlar. Seçim kazanmanın değil seçim dönemlerini en az hasarla atlatmanın hesabını yapıyorlar."

"Haliç'in eski hali neyse, şimdi İzmir Körfezi'nin hali bu"

Belediye başkanlığı dönemindeki Haliç’i hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Haliç’i bir bataklık olarak teslim almıştık. Çünkü hayatım benim Haliç kenarında geçti. Burada 3 gemi hacizliydi. Biz o gemilerin arasından sandalla Kasımpaşa’dan Fener’e gidip gelirdik. Öyle ki Haliç’te su derinliği 50 santim altına düştüğü için burada kayık dahi yüzdürülemez hale gelmişti. Sanayi tesislerinden dökülen atıkların yol açtığı kirlilik yüzünden o adacıklar ortaya çıkmıştı. Kötü koku sebebiyle bölgeden geçmek mümkün değildi. Sütlüce mezbahanesini hatırlarsınız.

Orada her türlü sakatat işlemi yapılıyordu. Şimdi bizim Haliç Kongre Merkezi olarak inşa ettiğimiz yer maalesef böyleydi. Pek çok kişi Haliç’ten umudunu kesmişti. Buranın toprakla doldurulup yeşil alan olmasını bile teklif edenler olmuştu. ‘Biz Haliç'i kurtaracağız’ dedik ve kolları sıvadık. Atık su arıtma tesisleri kurarak Haliç’e atık su girişini önledik. Haliç’teki balçığı boru hattı ile Alibeyköy’ye taşıdık. Dev borularla İstanbul boğazından Haliç’e günde 260 bin metreküp su taşıdık. Boğazdan Haliç'e deniz su aktarımı için 5 kilometre tünel yaptık. Haliç’teki oksijen miktarını arttırarak biyolojik çeşitliliğin artmasını sağladık. Haliç yeniden hayat buldu. Şimdi İzmir Körfezi'ne bakın. Kokudan geçilmiyor. Haliç'in eski hali neyse şimdi İzmir Körfezi'nin hali bu. Onun için diyoruz belediyecilik AK Parti’nin işidir. Biz İzmir’i de alalım pırıl pırıl hale getirelim istiyoruz" açıklamalarında bulundu.

"Yeni projelerle Haliç'i bir üst lige çıkaracağız"

Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak için çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiye kadarki yatırımlarımız hem Haliç’in hem İstanbul’un çehresini değiştirdi. Haliç’i tekrar İstanbul’un incisi yaptık. Şimdi yeni projelerle burayı inşallah bir üst lige çıkaracağız.

Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz sahili raylı sistem hattını hayata geçireceğiz. Haliç’de kış parkı, doğa parkı, açık hayvanat bahçesi yapacağız. 7 kilometrelik Haliç kıyısında yaya erişimini kolaylaştıran yeni bir düzenleme planlıyoruz. 1994 öncesi sadece 2 arıtma tesisi bulunan İstanbul’da atık sular yüzünden canlıların hayatı tehdit altındaydı. Bugün atık sular ileri teknolojiye sahip 84 tesiste arıtılıyor. Yüzde 99 suyu arıtır hale getirdik. Şimdi 14 tesis daha yapıyoruz. 1994 öncesinde derelerin 48 kilometresi ıslah edilmişken, bugün 513 kilometre dere ıslahına ulaştık" ifadelerini kullandı.  

Oğuzcan Yazar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Böcek: "Tireyengöl’de yeni turizm adımları atacağız" Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve başkan adayı Muhittin Böcek, Manavgatlı hemşerileri ile iftar yaptı. Manavgat’a yapacakları yeni projelerini anlatan Başkan Böcek, Titreyengöl Yenileme Projesi’yle yeni turizm adımları atacaklarını söyledi. Böcek, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, Manavgat İlçe Başkanı Oykun Başar, Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Belediye Başkan Adayı Niyazi Nefi Kara, Milletvekilleri Cavit Arı, Aliye Coşar ve Manavgatlı hemşehrileri ile iftar yaptı. Manavgatlıların Ramazan ayını kutlayan ve bereket dileyen Başkan Böcek, Manavgat’a yeni dönemde yapacakları konusunda da bilgi verdi. "Titreyen Göl’e yeni turizm adımları" Başkan Böcek, Manavgat Titreyengöl Yenileme projesini hayata geçireceklerini belirterek, Titreyengöl’de yeni turizm adımları atacağız. Titreyengöl çevresinde şifalı bitki bahçeleri, çim tepeleri, kuş gözlem kulesi, asma germe gölgelikler, seyir terasları, su gösteri fıskiyeleri, çocuk oyun alanı ve otoparklar kuracağız. Bu bölgeyi hem halkımız hem de turizm sektörümüz için yenileyerek daha canlı hale getireceğiz. Böylece yaşam-kent dengesi prensibimizle halka açık alanların artmasını sağlayacağız” dedi. "Katı yakıt laboratuvarı" Manavgat ve Kumluca’da Katı Yakıt Laboratuvarları kurarak temiz hava için daha çok mücadele edeceklerine dikkat çeken Başkan Böcek, “Kömür, pelet gibi katı yakıtların doğu ve batı bölgelerine girişlerinde denetim ve kontrolü artırmak için Manavgat ve Kumluca Katı Yakıt Laboratuvarları kuracağız. Artıracağımız katı yakıt denetimleriyle kaçak veya niteliksiz kömür kullanımını engelleyerek Antalya’mızın hava kalitesini yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.
Kayseri Kayseri protokolü şehit aileleriyle iftar yemeğinde buluştu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükklılıç, eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç ile birlikte şehit ve gazi aileleri ile iftar sofrasında buluştu. Başkan Büyükkılıç, Kayseri Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde düzenlenen Şehit ve Gazi Aileleri İftar Programı’na katıldı. İftar programına Başkan Büyükkılıç ve eşi Dr. Necmiye Büyükkılıç’ın yanı sıra TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı, AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ayşe Böhüler, Murat Cahid Cıngı, Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Garnizon Komutanı Hava Tuğgeneral Haldun Taşan, ilçe belediye başkanları, AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm, MHP Kayseri İl Başkanı Seyit Demirezen, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul Ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanı Ali Yavuz, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kayseri Şube Başkanı Osman Balcı ile şehit ve gazi aileleri katıldı. Büyükkılıç, programda iftar öncesi masaları tek tek dolaşarak şehit ve gazi aileleri ile yakından ilgilendi ve onlarla samimi sohbetler gerçekleştirdi. İftarın ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile devam eden programda konuşan Başkan Büyükkılıç, programa katılımlarından dolayı şehit ve gazi ailelerine teşekkür etti. Büyükkılıç, vatan için canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmetle anarak, “Değerli hocamızın okuduğu ayet-i kerimelerde, ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ama siz bilmezsiniz, idrak etmezsiniz’ buyurulur. Yine şairimiz diyor ya ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Şehitlerimizin bizler vatan olarak bıraktığı bu cennet vatanımızda huzur içerisinde yaşamaya, birliğin, beraberliğin adeta sembolü olarak hepimizin gayret etmesi gerekir” diye konuştu. Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıl dönümünü hatırlatarak Çanakkale ruhu vurgusu yapan Başkan Büyükkılıç, şunları söyledi; “Çanakkale geçilmez derken, şehitlerimiz verilirken, bu vatan bizlere bırakılırken 109’uncu yıl dönümünü kutluyor ve o günlerden adeta ilham alarak yine Çanakkale’yi geçmek isteyen zihniyetin her zaman olacağının anlayışı ve onlara fırsat vermememiz gerektiği yaklaşımı içerisinde de hatırlatmada bulunmak istiyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyeti çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine ulaştırmak sadece bu güzel sözleri söylemekle olmaz. Kalkınmayla olur, teknolojiyle olur, Kaan’lar yapmakla olur, iHA’ları yapmakla, SİHA’ları yapmakla, bu cennet vatana göz diken hainlere de gereken dersi vermekle olur. O açıdan şehitlerimize minnet duyuyoruz. Bu anlayış içerisinde Çanakkale’deki ruhun aynı şekilde birliğimize, beraberliğimize, dayanışmamıza ve kardeşliğimize vesile olmasını temenni ediyorum.” TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar ise birlik ve beraberlik oldukça Türkiye’de aşılmayacak engelin olmadığını ifade ederek; "Ramazan gününde bizleri buraya toplayan ve davet eden valimize, belediye başkanımıza en içten duygularımızla teşekkür ediyoruz. Sağ olun, var olun” dedi. Tarihten ilham alınması ve gençlere tarihin aşılanması gerektiğini vurgulayan Akar, “18 Mart meselesini hepimizin bilmesi lazım. Bir milletin var olabilmesi için en önemli konulardan biri de tarih bilgisinin ve bilincinin olması. Tarihten ilham almadan yaşayan milletler gerçekten sürekli başlarını belada buluyorlar. Onun için bizim tarihimizi çok iyi bilmemiz lazım. Gençlerimize bunu çok iyi öğretmemiz lazım. Bu önemli günde sizlerle olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sizler bizim başımızın tacısınız. Buradaki Mehmetçiğin, ordumuzun yaptığı çalışmalarda ve başarılarda asıl pay şehitlerimize ait. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize sağlık sıhhat diliyoruz. Sizlere de saygılarımızı ve sevgilerimizi sunuyoruz” şeklinde konuştu. Bütün Kayseri’nin tek yürek olarak salonda olduğunu dile getiren Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de 1919’dan beri Çanakkale ruhu içerisinde milletin mücadelesinin devam ettiğinin altını çizerek, “Milletvekillerimiz, siyasilerimiz, bürokratlarımız hepsi bugün iftar soframızda şehit ailelerimizle beraberler. Bundan tam 109 yıl önce milletimiz büyük bir direniş gösterdi. Ülkemizi ve milletimizi parçalamak isteyenlere karşı dimdik durarak düşmanlara geçit vermedi. Çanakkale’yi biz 18 Mart 1916’da bırakmadık. Kalbimizde her an, her gün, her yıl tekrar tekrar yaşadık. O günden itibaren Çanakkale ruhu içerisinde bu millet mücadelesine devam etti. Sizlerin evlatları, aynı Çanakkale’deki kahramanlar gibi ülkemizin bölünmez bütünlüğü için şehit oldular. Bugün burada huzur içerisinde yaşıyorsak onlara çok şey borçluyuz. Dünya döndükçe milletimizin mücadelesi devam edecek” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükkılıç, programda şehit ve gazi aileleri ile günün anısına hatıra fotoğrafı çektirmeyi de ihmal etmedi.
Mersin Mersinli balıkçılar ’balon balığı avcılığına yönelik teşvik’ten memnun Mersinli balıkçılar, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığı ekosistemini azaltmak için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sağlanan teşviklerden memnun olduğunu bildirdi. İstilacı türün popülasyonunun azaltılmasına yönelik uygulanan teşvikler kapsamında balon balığını avlayan balıkçılara tane başına 25 TL’lik destek veriliyor. İstilacı bir balık türü olan ve diğer balık türleri ile birlikte deniz ekosistemine zarara veren balon balığının avlanmasına yönelik teşvik sağlanması kararı, geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı. Balon balığı avcılığının desteklenmesi hakkındaki karara göre, balon balığını avlayan balıkçılara tane başı 25 TL, diğer istilacı türleri avlayanlara ise 10 TL tutarında destek ödemesi gerçekleştiriliyor. 2024, 2025 ve 2026 yıllarını kapsayan karar çerçevesinde destek ödemeleri için gerekli finansman Tarım ve Orman Bakanlığının tarımsal destekleme bütçesinden karşılanıyor. Uygulama kapsamında avlanan balon balıklarının kuyruk kesiminin ise insan, hayvan ve çevre sağlığına risk oluşturmayacak şartlar altında yapılması gerekiyor. Balıkçılar teşvikten memnun Mersin’de 35 yıldır balıkçılık yaptığını belirten Zeynel Mihadioğlu, ağlarına takılan balon balıklarının kuyruklarını kesip teslim ederek, devletin sağladığı teşvikten yararlandıklarını söyledi. Böylelikle bir yandan istilacı türden denizi korumaya çalıştıklarını aktaran Mihadioğlu, diğer yandan da teşvik sayesinde az da olsa bir gelir elde etiklerini kaydetti. Balon balıklarının çok tehlikeli, zehirli ve istilacı bir tür olduğunu hatırlatan Mihadioğlu, “Balon balıkları denizlerimizi istila etti. Bunun sonucunda da balıklarımız kendi yuvalarından göç etmek zorunda kalıyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün talebine göre kuyruk başına 25 TL’lik destek sağlanıyor. Kuyruklarını kesip biriktiriyor ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü yetkililerine teslim ediyoruz” dedi. “Deniz ekosistemine olan zararları nedeniyle avlamak zorunda kalıyoruz” Ağlarına takılan balon balıklarını deniz ekosistemine olan zararları nedeniyle avlamak zorunda kaldıklarını ifade eden Mihadioğlu, “Biz dahil olmak üzere bütün balıkçılar bu tür balıkları ağlarına takılmasına rağmen öldürmek istemiyoruz ama mecburiyetten dolayı, denizlerimize zarar verdiği için öldürmek zorunda kalıyoruz. Bir iki sene öncesine göre hafif bir azalma oldu. Ama şimdilerde günlük ortalama 15 tane, 20 tane, 50 tane çıktığı günler oluyor” ifadelerini kullandı. Benekli balon balığında destekleme fiyatı yüzde 100 artırılmıştı Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, daha büyük tehlike arz eden ve daha sık rastlanan benekli balon balığında destekleme fiyatının yüzde 100 artırılarak 12,5 TL’den 25 TL’ye, diğer balon balığı türlerinde de yüzde 400 artırılarak 2,5 TL’den 10 TL’ye çıkarıldığını açıklamıştı.
İstanbul Taksiciler, korsan taşımacılık sektörümüzün vebasıdır diyerek İstanbul’a 10 bin yeni taksi ile sorunun çözülebileceğini söylediler İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) Başkanı Eyüp Aksu, “Korsan taşımacılık sektörümüzün vebasıdır” diyerek, İstanbul’a 10 bin yeni taksi çıkarılarak bu sorunun çözülebileceğini söyledi. Taksici esnafının sıkıntılarını dile getiren Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TÜŞOF) Yönetim Kurulu üyesi ve İTEO Başkanı Eyüp Aksu, İstanbul’da korsan taksi problemi olduğunu belirterek, yetkililerden konuyla alakalı yardım istedi. Başkan Aksu, İstanbul’da yaklaşık 160 Bin korsan taksi bulunduğunu dile getirerek, esnafın iş bulmakta zorluk yaşadığını anlattı. “Bilindiği gibi dünya çapında yaşanan ekonomik kriz ülkemizi de doğal olarak etkilediğini ifade eden Aksu, ’’Bunun sonucu olarak da esnafımız bu ekonomi şartlarında zorlanıyor. Ülke olarak bu ekonomik buhranı en hafif şekilde atlatmayı umarken, esnaf olarak da ayakta kalmak için mücadele veriyoruz. Bu ekonomi şartlarında 1 milyondan aşağıda araç yok. Araçlarımızı yenileyemiyoruz. Bunun için destek bekliyoruz. Çünkü hakikaten esnafımız zor günler yaşıyor. O yüzden en azından araçlarımızı yenileme noktasında devletimiz bize ÖTV desteği verebilir. 2023’teki genel seçimler öncesinde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Bursa’daki mitinginde ÖTV muafiyeti sözü vermişti. Esnaf olarak Cumhurbaşkanımızın verdiği sözleri hep yerine getirdiğini biliyoruz. Bundan dolayı ÖTV muafiyetini sabırsızlıkla bekliyoruz. Esnaf dostu Cumhurbaşkanımızın vereceği ÖTV muafiyeti şoför esnafını rahatlatacağı gibi piyasanın canlanmasına da katkı sağlayacaktır’’ diye konuştu. Ticari araçlarda devletin kaybı ÖTV’den yüzde 4’ken, devletin yüzde 20 KDV geliri elde edeceğini hatırlatan Aksu, ÖTV muafiyetiyle devletin büyük bir gelir elde edeceğini söyledi. ÖTV muafiyeti ile kentsel dönüşüme destek Bu araçlara getirilecek ÖTV muafiyetiyle ülke ekonomisine bir canlılık geleceğini aktaran Aksu, ’’Bakın şu anda ülke olarak yerel seçimlere gidiyoruz. İstanbul başta olmak üzere tüm adaylarımızın ortak gündemi kentsel dönüşüm. Ülkemizde 8 milyonun üzerinde ticari araç var. ÖTV getirildiğinde, devlet bunlardan KDV tutarı olarak 62.5 milyar dolar kazanacak. Bu da 2 trilyon lira yapıyor. Türkiye’deki taksilerin ÖTV’si bunun yüzde 1’ini tutuyor. Esnaf için yapılacak bir kolaylık, ülkemizde depreme karşı yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarına da katkı sağlayacak’’ diye konuştu. Korsana karşılık İstanbul’a 10 bin yeni taksi Sektörün bir diğer büyük sorununun da korsan taşımacılık olduğunu ifade eden Aksu, şöyle devam etti, “Korsan taşımacılık sektörümüzün vebasıdır. Sadece İstanbul’da yaklaşık 160 bin korsan taksi bulunuyor. Ayrıca her geçen gün sayıları artıyor. Bu durumu sürekli yetkililere dile getiriyoruz. Bu durumun taksi yetersizliğinden kaynaklandığını söyleniyor. O zaman ihtiyaç varsa yasal plakalı taksiler ihale edilmelidir. Biz bu duruma karşı çıkmayız. Korsan taşımacılığın önüne geçildiğinde zaten bu ihtiyaç doğal olarak karşımıza çıkacak. Ülkemizi ve esnafımızı ekonomik kayba uğratan korsan taşımacılık için artık etkili önlemler alınmalıdır. Ekmeğimizi çalan, ülke ekonomisine zarar veren bu oluşum ortadan kaldırılmalıdır. Bunun için gerekiyorsa İstanbul’a 10 bin yeni taksi plakası çıkarılabilir. Sonrasında bu kademeli olarak artırılabilir de. Yeter ki korsan taşımacılık ortadan artık kaldırılsın. Getirilecek 10 bin yeni taksi korsan taksilerin yüzde 6’sı kadar. Biz yeni taksilere karşı değiliz, korsana karşıyız. Korsan nedeniyle esnafımız iş bulamaz hale geldi. Çünkü eşit olmayan şartlarda çalışıyoruz.’’ İBB’nin 5 Bin yeni taksi projesinin usul ve esas yönünden yasal olmama nedeniyle karşı çıktıklarını vurgulayan Aksu, İBB’nin 5 Bin Kiralık taksi istediğini hatırlattı. İBB’nin 5 bin yeni taksi projesi yasal değildi Kiralık taksi uygulamasının yasalar ve usullere aykırı olduğunu savunan Aksu, şunları söyledi: ’’Ayrıca, pandemi döneminde taksi müşteri oranı yüzde 90’lara varan düşüşler yaşadık. Uzun bir süre meslektaşlarımız evine ekmek götürmekte zorlandı. Ama şimdi şartlar değişti. İstanbul çok hızlı göç alıyor. Bu nedenle korsanla mücadelede önemli adımlar atılarak, yasal yeni taksiler çıkarılabilir. İstanbul’da 20 milyonun üzerinde insan yaşıyor. Bu sayı her geçen gün de artıyor. Biz İstanbul’umuza hizmet için varız. Vatandaşın ve turistin en etkili şekilde hizmet almasını destekleriz. Biz taksi sayısı hukuka uygun şekilde artırılmasına karşı değiliz. Ayrıca İstanbul’a ilk etapta 10 bin yeni taksi ihale edilirse de aynı şekilde büyük bir gelir elde edecektir. Bir taksi yaklaşık 250 bin dolar. 10 bin yeni taksi 2.5 milyar dolar gelir demek. Yani 80 milyar lira yapar. Bu kaynak İstanbul’un kentsel dönüşümü için kullanılır. Bu kayıt dışı korsanın önüne geçildiğinde devletin kasasına girecek para da ortadadır. Bu nedenle her zaman şoför esnafımızın yanında yer alan hükümetimizden rica ediyoruz. Lütfen esnafı bu vebadan kurtarın, korsanı ortadan kaldırın. Esnaf Cumhurbaşkanımızdan ÖTV müjdesi bekliyor.”