POLİTİKA - 23 Şubat 2019 Cumartesi 12:20

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tersane İstanbul' projesi İstanbul'u çok farklı bir konuma taşıyacak

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tersane İstanbul' projesi İstanbul'u çok farklı bir konuma taşıyacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tersane İstanbul projesinin CHP zihniyeti tarafından yıllarca geciktirildiğini belirterek, "Tüm gayretlerine rağmen bir kez daha hedeflerine ulaşamadılar. 6 sene kaybettirdiler. Aynısını AKM’de yaptılar. Orada da ciddi zaman kaybına uğradık. İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tersane İstanbul temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul ve Türkiye için tarihi bir gün yaşandığını belirterek, "Engeller, sabotajlar, provokasyonlarla dolu uzun bir mücadelenin ardından bir hayali daha gerçekleştiriyoruz. Tersane İstanbul projesi şehrimizin medarı iftarı olarak İstanbul’u çok farklı konuma taşıyacak bir projeyi, 238 bin metrekarelik alanda yap işlet devlet modeliyle hayata geçiriyoruz.

Burada iki adet 70 yat bağlama kapasiteli yat limanı, toplam yatak sayısı bin 200 olan 5 yıldızlı 3 otel inşa edilecek. Türkiye’nin çok önemli 3 tane müzesi burada inşa edilecek. Bunlardan bir tanesi daha önce Sarıyer’de olan Sadberk Hanım Müzesi buraya taşınacak. Burada bir de kadın müzesi aynı şekilde inşa edeceğiz. Ülkemiz bu yönde çok fakir. İlk defa bir kadın müzesini burada inşa etmiş olacağız. Bir üçüncü müze de yine Türk İslam Eserleri Müzesi olarak burada inşa edilecek. Bunlarla birlikte ülkemizin müzeciliğine 3 müze ile katkıda bulunmuş olacağız" diye konuştu.

"İhale bedeli 1 milyar 429 milyon lira"

Proje kapsamında kültür merkezi, sergi alanı, tiyatro, sinema ve 5 bin 700 araç kapasiteli kapalı otoparkın da yer alacağını söyleyen Erdoğan, "100 bin metrekarelik açık yaşam alanı ile 80 bin metrekare perakende alanı bu projenin parçası. Ofis binaları, dükkanlar, lokantalar ile bin kişilik bir cami bulunuyor. Mimarisiyle, konumuyla şehrimize layık bu projenin yatırım süresi tamamı ile 3 yıl. Ama kasım ayında ilk etabı diyebileceğimiz bölümünü açmış olacağız. İşletme süresi 45 artı 4 yıl inşası ile beraber.

İhale bedeli 1 milyar 429 milyon lira olan Tersane İstanbul projesinden devlet sadece kira bedeli olarak toplam 1 milyar 346 milyon dolar artı KDV elde edecektir. Projenin Haliç ve İstanbul için oluşturacağı katma değer ile ülkemizin kazancı daha da artacak. Proje yapım aşamasında 15 bin, dolaylı 45 bin olmak üzere 60 bin insanımıza istihdam sağlayacaktır. Projede tarihi yapılarla ilgili süreç de hassasiyetle yürütülüyor. Sit alanının tarihi değer korunarak kentsel, sosyal ve ekonomik dönüşüm bir arada gerçekleştiriliyor. Buraya yıllık ortalama yerli yabancı 30 milyon ziyaretçi bekliyoruz.

Proje İstanbul’umuzun marka değerini arttırmakla kalmayacak inşallah Türkiye’nin turizm gelirine de olumlu katkı yapacaktır. Böylece Haliç tamamlanınca Avrupa’nın en büyük bilim merkezi olacak Haliç Bilim Merkezi’nin yanı sıra, bölgenin güzelliğine güzellik katacak muhteşem bir esere kavuşacaktır" ifadelerini kullandı. 

"İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz"
Tersane İstanbul projesinin birçok kesim tarafından engellenmeye çalışıldığını hatırlatan Erdoğan, "Biz bu projenin ihalesini yaklaşık 6 sene önce 2 Temmuz 2013’de, yer tahsisini de 8 Kasım 2013’de yaptık. Temennimiz projeyi 4 yılda bitirmekti.

Ancak başını CHP’nin çektiği aynı zihniyete mensup odalarının da destek verdiği engellemeleri sonucu projeyi uzun yıllar fiilen başlatamadık. CHP İstanbul’a ve diğer illerimize kazandırdığımız her yatırımda olduğu gibi bu projede de soluğu mahkemede aldı. AKM’de de aynısını yaptılar, Harbiye Kongre Merkezinde de. Bunları işi hep engellemek. Nerede hayırlı bir iş var karşısında CHP’yi görürsünüz. Yalan yanlış bilgilerle o günden bu güne kadar projeye mani olmak istediler.

Gezi olaylarında İstanbul’un duvarlarını ‘zulüm 1453’te başladı’ sloganları kirletenler sanki kendi yandaşları değilmiş gibi bize tarih ve medeniyet dersi vermeye kalktılar. Şu anda bulunduğumuz mekan İstanbul’un fethinde kadırgaların halice indiği mekandır. Biz şimdi o ecdadımızın kadırgaları indirdiği bu mahalde hamdolsun Tersane İstanbul’u inşa ediyoruz. Tüm gayretlerine rağmen bir kez daha hedeflerine ulaşamadılar. 6 sene kaybettirdiler. Aynısını AKM’de yaptılar. Orada da ciddi zaman kaybına uğradık. İsteseler de istemeseler de işte AKM temelini bir opera binası olarak attık, şimdi de buranın temelini atıyoruz" şeklinde konuştu.

"Bunlar engellemekten, yıkmaktan, yakmaktan başka bir şey bilmiyor"

Benzer engellemeleri daha önceki projelerde de yaşadıklarını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz Tersane İstanbul projesinde karşılaştığımız zorluklarla ilk defa muhatap olmuyoruz. Şimdiye kadar ülkemizin ve milletimiz yararına hangi adımı atmışsak burada şahit olduklarımız kat be kat fazlasını burada yaşadık. Marmaray’ı engellemeyi çalıştılar. Avrasya Tüneli'ni daha proje aşamasında mahkemeye taşıdılar. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve İstanbul Havalimanı’ndan vazgeçirmek için her tülü provokasyonu denediler. Bütün bunlarla beraber biz yılmadık yolumuza devam ettik.

Özellikle Atatürk Kültür Merkezini açılışı yaptığımızda bunlara biz ‘niye geldiniz’ demeyeceğiz. ‘Hoş geldiniz’ diyeceğiz. Aynı şekilde Harbiye Kongre Merkezinde oradaki tiyatro merkezini çok daha büyük olarak yaptık. Orada da ‘niye buraya geldiniz’ demedik, ‘hoş geldiniz’ dedik. Bizde dağıtmak yok, toparlamak var. Mevlana’nın anlayışıyla gel ne olursan ol yine gel. Şehir hastaneleri kötülemek için kurgu haberlerden medet umdular. Hak ve özgürlükler konusunda da benzer bir tavır sergilediler. Her zaman yasakları savundular. Darb ve vesayet odakları yanında saf tuttular. MHP ile hayata geçirdiğimiz üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan değişikliğin iptal için anayasa mahkemesine gittiler. 28 Şubat döneminde kesintisiz eğitim düzenlemesine sahip çıktılar.

4+4+4 yasasının iptali için soluğu Anayasa Mahkemesi’nde aldılar. Herkesin ufku denizi kadardır. Bunların da ufku kendi sığ dünya görüşlerinin ötesine geçemiyor. Bunlar engellemekten, yıkmaktan, yakmaktan başka bir şey bilmiyor. Bırakın proje üretmeyi yarına dair inanın hiçbir tasavvurları yok. Sadece rant muslukları kesilmesin, yolsuzluk düzenleri zarar görmesin diye uğraşıyorlar. Seçim kazanmanın değil seçim dönemlerini en az hasarla atlatmanın hesabını yapıyorlar."

"Haliç'in eski hali neyse, şimdi İzmir Körfezi'nin hali bu"

Belediye başkanlığı dönemindeki Haliç’i hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Haliç’i bir bataklık olarak teslim almıştık. Çünkü hayatım benim Haliç kenarında geçti. Burada 3 gemi hacizliydi. Biz o gemilerin arasından sandalla Kasımpaşa’dan Fener’e gidip gelirdik. Öyle ki Haliç’te su derinliği 50 santim altına düştüğü için burada kayık dahi yüzdürülemez hale gelmişti. Sanayi tesislerinden dökülen atıkların yol açtığı kirlilik yüzünden o adacıklar ortaya çıkmıştı. Kötü koku sebebiyle bölgeden geçmek mümkün değildi. Sütlüce mezbahanesini hatırlarsınız.

Orada her türlü sakatat işlemi yapılıyordu. Şimdi bizim Haliç Kongre Merkezi olarak inşa ettiğimiz yer maalesef böyleydi. Pek çok kişi Haliç’ten umudunu kesmişti. Buranın toprakla doldurulup yeşil alan olmasını bile teklif edenler olmuştu. ‘Biz Haliç'i kurtaracağız’ dedik ve kolları sıvadık. Atık su arıtma tesisleri kurarak Haliç’e atık su girişini önledik. Haliç’teki balçığı boru hattı ile Alibeyköy’ye taşıdık. Dev borularla İstanbul boğazından Haliç’e günde 260 bin metreküp su taşıdık. Boğazdan Haliç'e deniz su aktarımı için 5 kilometre tünel yaptık. Haliç’teki oksijen miktarını arttırarak biyolojik çeşitliliğin artmasını sağladık. Haliç yeniden hayat buldu. Şimdi İzmir Körfezi'ne bakın. Kokudan geçilmiyor. Haliç'in eski hali neyse şimdi İzmir Körfezi'nin hali bu. Onun için diyoruz belediyecilik AK Parti’nin işidir. Biz İzmir’i de alalım pırıl pırıl hale getirelim istiyoruz" açıklamalarında bulundu.

"Yeni projelerle Haliç'i bir üst lige çıkaracağız"

Gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmak için çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiye kadarki yatırımlarımız hem Haliç’in hem İstanbul’un çehresini değiştirdi. Haliç’i tekrar İstanbul’un incisi yaptık. Şimdi yeni projelerle burayı inşallah bir üst lige çıkaracağız.

Haliç-Kemerburgaz-Karadeniz sahili raylı sistem hattını hayata geçireceğiz. Haliç’de kış parkı, doğa parkı, açık hayvanat bahçesi yapacağız. 7 kilometrelik Haliç kıyısında yaya erişimini kolaylaştıran yeni bir düzenleme planlıyoruz. 1994 öncesi sadece 2 arıtma tesisi bulunan İstanbul’da atık sular yüzünden canlıların hayatı tehdit altındaydı. Bugün atık sular ileri teknolojiye sahip 84 tesiste arıtılıyor. Yüzde 99 suyu arıtır hale getirdik. Şimdi 14 tesis daha yapıyoruz. 1994 öncesinde derelerin 48 kilometresi ıslah edilmişken, bugün 513 kilometre dere ıslahına ulaştık" ifadelerini kullandı.  

Oğuzcan Yazar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sultangazi Belediyesi’nden ihtiyaç sahiplerine her gün sıcak yemek Sultangazi Belediyesi, her gün 65 yaş üzeri ile kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan vatandaşlara yemek dağıtımı gerçekleştiriyor. Hijyen kurallarına uyarak özenle hazırlanan yemekler, her gün ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. İhtiyaç sahibi ailelerden desteğini esirgemeyen Sultangazi Belediyesi, yemek yapmakta zorlanan, kronik rahatsızlığı bulunan tek yaşayan, engelli ve 65 yaş üstü vatandaşlar için aşevinde her gün yemek pişiriyor. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile Çözüm Merkezi’ne gelen başvuruların detaylı bir şekilde incelenip değerlendirilmesi neticesinde yemek yardımından faydalanacak vatandaşlar belirleniyor. Tansiyon, kalp ya da kronik rahatsızlığı bulunan vatandaşlar da göz önünde bulundurularak sağlıklı bir menü hazırlanıyor. Aşevinde tüm hijyen kurallarına uyarak titizlikle hazırlanan yemekler resmi tatil günleri dahil her gün ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Sıcacık yemekler, belediye ekipleri tarafından güvenli bir şekilde muhafaza edilerek Sultangazi’nin 15 mahallesinde ikamet eden vatandaşlara teslim ediliyor. “Hayatı kolaylaştırmak için çalışıyoruz” İlçe genelinde çalınmadık kapı, uzatılmamış el kalmasın diye hummalı bir çalışma yürüttüklerini belirten Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, “ Yaş almış büyüklerimizi yalnız bırakmıyor, onlara destek oluyoruz. 65 yaş üzeri kronik rahatsızlığı bulunan ve tek başına yaşayan kısacası yemek yapacak durumda olmayan vatandaşlarımıza her gün sıcak yemek dağıtımı gerçekleştiriyoruz. Aşevimizde titizlikle hazırladığımız yemekler, belediye ekiplerimizce her gün ihtiyaç sahibi ailemizin kapısına teslim ediliyor. Resmi tatil demeden her gün yemek dağıtımımız gerçekleştiriliyor. Vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için gece-gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Sinop Sinop’ta en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması Sinop’ta 2024 Yılı En Donanımlı ve En Hızlı Yangın Ekibi Yarışması yapıldı. Gerçekleşen yarışma dron ile görüntülendi. Sinop’ta Orman Bölge Müdürlüğü tarafından 2024 yılı en donanımlı ve en hızlı yangın ekibi yarışması düzenlendi. Sinop Orman İşletme Müdürlüğü Sinop Orman İşletme Şefliği Toplu Koruma Binası yanından düzenlenen yarışmaya Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Orman Bölge Müdürü Celal Kambur, kurum ve daire amirleri ve personeller katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan programda konuşan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarlsan, meydana gelen yangınların insan kaynaklı olduğunu belirterek, “Yangınlarda asıl sorun insanların hatası. Bunu biliyoruz. Bu insan hatasını nasıl düzeltebiliriz? Eğitim şart diyoruz. Eğitimle olabiliyor. Şu anda yapılan çalışma tabii ki bir egzersiz yapma, sezonu açma, yeniden enerji yükleme, toplu halde bir araya gelerek sinerji oluşturma, kendi içimizde güç ve kuvvet kurma çalışması. Aynı zamanda kamuoyuna böyle bir mesaj vererek, farkındalık oluşturacak herkes birbirini kontrol ederek bu yüzde 95 gibi yüzde 96 gibi olan insan kaynaklı yangın sayımızı düşürmek" dedi. Ardından Sinop Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı personeller 400 metrelik mesafede ilk önce yangın söndürme tatbikatı yaptı, daha sonra en erken ve etkin müdahale yarışması düzenledi. Yarışmacılar itfaiye araçlarına bağlı hortumları ek yaparak hortumu önce serme, vanayı önce açma, yangına köpüklü ya da köpüksüz müdahale gibi dallarda yarıştı. Yarışma sonucunda Türkeli Orman İşletme Müdürlüğü 1’inci, Gerze Orman İşletme Müdürlüğü 2’nci ve Sinop Orman İşletme Müdürlüğü 3’üncü oldu.
Adana Vali Köşger: "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, kentte huzur ve asayişi sağlamaya yönelik çalışmaları kararlılıkla sürdüreceklerini belirterek, "Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir" dedi. Köşger, polis sorumluluk bölgesi trafik düzenleme uygulamaları, asayiş çalışmaları ve ilçelerin genel durumu ile ilgili emniyet müdürlüğü yetkililerinden bilgi aldı. İl Emniyet Müdürü Ahmet Hakan Arıkan ve polisler tarafından karşılanan Vali Köşger, şeref defterini imzalamasının ardından Müdür Arıkan ile görüştü. Görüşmenin ardından gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısında, trafikteki sorunların analizi, güvenlik önlemleri, trafik akışının iyileştirilmesi için alınan tedbirler ile ilçelerde gerçekleştirilen asayiş uygulamaları ele alındı. "Trafik, kentin yaşam damarlarından biri" Toplantı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Vali Köşger, trafiğin kentin yaşam damarlarından biri olduğunu belirterek "Güvenli ve düzenli bir trafik, hem vatandaşlarımızın günlük yaşamlarını sürdürebilmesi hem de şehirlerimizin gelişimine katkı sağlaması açısından son derece önemlidir. Bu nedenle trafik düzenlemeleri ve uygulamaları konusunda çalışmalarımızı ve bunun yanında ilimizin mevcut güven ortamının devamlılığını sağlamak için yapılması gerekenleri değerlendirdik" şeklinde konuştu. Vatandaşın can güvenliğinin her zaman öncelikleri olduğunu da ifade eden Vali Köşger, şöyle devam etti: "İlimizin huzur ve asayişini sağlamaya yönelik çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Adana, her yönüyle güzel hadiselerle anılmayı hak eden bir şehir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi Adana’mızda da suç ve suçluyla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Bu konuda emeği geçen, ilimizin huzur ve güvenliğinin teminatı İl Emniyet Müdürlüğümüz personeline teşekkür ediyor, görevlerinde başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Ankara’daki Türkiye finaline Samsun’dan 15 proje sergilecenk Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) bu yıl 18’incisi düzenlenen Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasının Bölge Sergisi ve Ödül Töreni, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlendi. Programda Türkiye finaline gidecek 15 proje de sergilendi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından “Bu Benim Eserim” adıyla başlatılan yarışma, 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren TÜBİTAK tarafından düzenleniyor. Türkiye genelinde 12 bölge merkezinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen yarışmada Samsun Bölgesi; Amasya, Çorum, Giresun, Kastamonu, Ordu, Samsun, Sinop ve Tokat illerini kapsıyor. Bu yıl Samsun Bölgesinden 10 farklı alanda 2 bin 339; Türkiye genelinde ise 16 bin 712 proje başvurusu yapıldı. Yapılan değerlendirmeler sonucunda Bölge Sergisi aşamasına geçmeye hak kazanan 104 proje OMÜ Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonunda 3 gün boyunca sergilendi. Sergi, çok sayıda öğrenci ve öğretmen tarafından ziyaret edildi. Seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgeyi temsil edecek Projelerin şu ana kadar tamamlanmış bulunan ön inceleme, ön değerlendirme ve bölge değerlendirmesi aşamalarında 25 farklı üniversiteden 117 akademisyen görev aldı. Bölge Sergisi sonucunda jüri üyeleri tarafından finalist olarak seçilen 15 proje Ankara’da yapılacak olan Türkiye Finali Yarışmasında bölgemizi temsil edecek. Prof. Dr. Topcu: “Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız” Programın açılışında konuşan TÜBİTAK Proje Yarışmaları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu, “Sizleri yetiştiren öğretmenleriniz; şu an salonda bulunan, sergide sizleri ziyaret eden abileriniz, ablalarınız, hocalarınız hep bu uzun ve çetin yolun yolcuları. Sizler de bu yolun en genç yolcularısınız, yol arkadaşlarımızsınız. Bu yolculuk bazen sizleri, bizleri bir yarışın eşiğine getiriyor. Tıpkı bugünkü gibi ama bu yarış diğerlerinden çok farklı, çünkü bu yarışın bir kaybedeni yok. Bu nedenle buradan birazdan açıklanacak olan derecelerden birini alsanız da almasanız da öğretmenlerinizin, bizlerin, ailelerinizin size verdiği derece birincilik olacak. Değerli öğretmenlerimiz, kıymetli velilerimiz; sizleri öğrencilerimizle birlikte hayranlıkla izledik, izliyoruz. Ne güzel evlatlar yetiştirmişsiniz. Çalışmalarınızı onlarla birlikte sürdürmek, onlara özümsetmek, bilimsel araştırma yöntemlerinin temellerini kavratmak onları özgüven sahibi, azimle çalışan, merak eden, sorgulayan, değerlerine sahip çıkan gençler haline getirmiş, buna hep birlikte şahit olduk ve sizleri yürekten tebrik ediyoruz” dedi. Rektör Yardımcısı Eren: “Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görüyoruz” Katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, “Öğrencilerin sunumlarındaki profesyonellik ve heyecan gerçekten beni etkiledi. Ben de her yıl bu yarışmalarda jüri üyesi ve danışman olarak bulunuyorum. Yarışmalarda öğrencilerin başarısını ve ürünleriyle kaliteyi her geçen gün arttığını görmenin mutluluğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Öğrencilerimizi özveriyle yetiştiren velilerimiz de büyük bir teşekkürü hak ediyor. Öğretmen arkadaşlarımız da bu işin içerisinde olmazsa hayata yeni başlayan gençlerin yol yürümede sendeleyeceklerin farkındayız. Bu bağlamda proje kültürünü geliştiren öğretmen arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Son teşekkürü ise öğrencileri heveslendirme ve cesaretlendirdikleri için Milli Eğitim Müdürlüğü idarecilerine; yol göstericiliği ve teşvikiyle de TÜBİTAK’a yapmamız gerekiyor” diye konuştu. “Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibiyiz” Yarışmaya katılan öğrencilerin ilerleyen zamanlarda OMÜ olarak talibi olduklarını söyleyen Rektör Yardımcısı Eren, “Bu başarılı öğrencilerin bir kısmını üniversitede farklı bölümlerimizde görmek isteriz. Üniversitemiz yaklaşık yarım asırlık bir üniversite hem bilimsel araştırmalar noktasında hem eğitim ve sağlık alanında bölgenin tek Türkiye’nin ise sayılı üniversiteleri arasında. Bu toplantıyı ilgilendiren kısım araştırma geliştirme ve projeler noktasında önde gelen üniversiteler arasındayız. 53 bin 600 öğrencimiz ve 2 bin 318 akademisyenimizle biz büyük bir aileyiz. Ülkenin ve bölgenin gelişmesine katkı sunmak istiyoruz” şeklinde konuştu. Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen etkinliğe ayrıca Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar, Tokat İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır, Samsun İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Kenan Arslan, Kastamonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yaşar Dolapçı, ilçe milli eğitim müdürleri, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler ve aileleri katıldı. Program ödül törenin ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.