GÜNDEM - 07 Ağustos 2020 Cuma 14:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan altın ve dolardaki yükselişe ilişkin olarak, "Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Bazı zamanda tırmanışlar inişler olabilir. Ben özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Beyrut’ta felaketin boyutu çok büyük”

Namaz çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Beyrut’ta yaşanan patlama ile ilgili olarak “Beyrut patlaması tabii neticeleri itibariyle failleri kimdir henüz bu belirlenmiş değil. Şu anda konu ile ilgili başta Lübnan Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmede ve bizim istihbarat teşkilatımızın muhatapları ile yaptıkları görüşmelerde henüz kimdir hangi kuruluştur bir bilgi yok. Tabii buna benzer alınmış bir bilgi olmadığı için bizim şunlar yapmıştır dememiz biz siyasilere yakışmaz. Orada kardeş Lübnan halkının bizlere vereceği bilgileri önemle takip ediyoruz. Bu gerçekten çok ama çok büyük bir felaket. Benzerini Hariri zamanında da yaşamıştık. Şimdi çok daha ileri seviyede böyle bir şey gerçekleşti. Bu konu ile ilgili söylenenleri biliyorsun. Nitrat kaynaklı olduğu söyleniyor. Çok açık net olarak bilgilendirmeler yapıldı diyemeyiz. Bizler de takip ediyoruz. En son Başkan Yardımcım Fuat Bey ile Dışişleri Bakanım Lübnan’a bir ziyarette bulunup oradaki gelişmeleri yerinde takip ediyorlar. Daha da ileri bir adımla bir Koca Yusuf kargo uçağımızla oraya çok çeşitli yardımları gönderdik. Bunların içerisinde askeri diyebileceğimiz birçok yardımlar var. Bütün bunlarla beraber sağlık noktasında yardımlar var. Sahra hastanesi türü yardımlarımız var. Sayın Cumhurbaşkanı’na ‘hastanelerimiz sizin hastanelerinizdir. Yaralıları bize nakletme noktasında her an yanınızdayız. Ambulans uçaklarımızla yaralıları ülkemize taşıyabiliriz’ dedim. Bu konu ile ilgili Sağlık Bakanım Lübnan Sağlık Bakanı ile görüşüyor. Kardeş Lübnan’ı yalnız bırakamayız ama felaketin boyutu çok büyük. Lübnan özellikle Beyrut limanı ile bölgede çok büyük önem ifade eden bir limandı. Böyle bir limanın bu durumla karşı karşıya kalması bölgede ciddi bir sıkıntının da sebebi olmuştur. Şu anda tabii buranın yeniden inşası kaç yılı olur onlar da ayrı bir sorun. Biz madden manen her şeyimizle Lübnan’ın yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

“Yunanistan ile Mısır arasında yapılan bu anlaşmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok”

Mısır ile Yunanistan arasında imzalanan “Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma Anlaşması” konusunda değerlendirmeleri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan ile Mısır arasında yapılan bu anlaşmanın hiçbir kıymeti harbiyesi yok. Buralaral baktığımız zaman özellikle Yunanistan’ın Libya ile ilgili olarak buradaki kıyıdaş olma konusunda bir alakası var mı. Ne işi var orada. Mısır’ın aynı şekilde bir alakası var mı yok. Biz Libya ile böyle bir anlaşmayı yaptıktan sonra bunların hepsi bu işin üzerine atladılar. Bize oralardan gelen bilgiler de biz bunu size karşı yapmış değiliz, burada yanlış anlaşılma olmasın gibi bilgileri de bize yansıtıyorlar. Olsa da olmasa da biz şu anda Libya ile yaptığımız anlaşmayı kararlılıkla sürdürüyoruz. En son Dışişleri Bakanım Malta Dışışleri Bakanı ile Libya Dışişleri Bakanı ile Malta ve Libya’da görüşmeler yaptılar. Bu görüşmelerimiz de kararlı bir şekilde devam ediyor. Bizler burada özellikle deniz yetki alanlarında hiç hakkı olmayanlarla buraları görüşmeye bile gerek duymuyoruz. Bakın Şansölye Merkel benden ricada bulundu. ‘Buradaki sondaj çalışmalarını durdursanız benim işimi kolaylaştırırsınız’ dedi. Ben de Merkel’e ‘eğer siz Yunaninstaa güveniyorsanız biz şöyle 3 haftalığına bu sondaj çalışmalarına ara veririz ama ben bunlara güvenmiyorum göreceksiniz bunlar sözünü durmayacaklar’ dedim. Nitekim öyle de oldu. Biz bu arada da Yunanistan’dan onların kendi gerek dışişleri bakanı gerek danışmanları benim Dışişleri Bakanım üçlü görüşmeler başlattılar. Almanya, Türkiye, Yunanistan arasında. Şimdi sözde durmayınca ne olacak. Şimdi sondaj çalışmalarına yeniden başladı. Barbaros Hayrettin’i de görevine gönderdik” açıklamalarında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde ama gözü olup görmeyenler var”

Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, “Dünyada şu anda ekonomik gelişmeleri gözden geçirecek olursanız Amerika olmak üzere Rusya Avrupa baktığınız zaman ekonomide korona virüs seyrinden sonra ciddi zikzaklar olduğunu görürsünüz. Ben içerideki düşmanları gündem getirmek istemiyorum. Bize zaten dışarıdakiler yetiyor ama içeridekiler de gayet güzel pompalama görevi ifa ediyorlar. Biz 2002 Kasımda göreve geldik. Göreve geldiğimizde toplam milli gelirimiz 236 milyar dolardı. 2019’da 754 milyar dolara çıktı. Aynı şekilde fert başı milli gelir 3 bin 581 dolardan 2019’da 9 bin 127 dolara çıktı. Bunun dışında otomobil noktasındaki satışlara bakalım. 2002’de otomobil yurt içi satışlar 91 bin. 2019 bu rakam 387 bine çıktı. 2016’da 756 bine çıktı. Türkiye bir tırmanışta. Ama bizim bu tırmanışımızı görmek istemeyen, gözü olup da görmeyenler var. Bu belgelere dayalı olarak konuşurken sadece açılan şirket sayılarına bakıyorsunuz 30 bin 842 iken, şu anda 2017 yılında 85 bin şirket açılmış. Devamlı artış. İstihdama bakıyorsun 19,6 milyon iken şu anda 28 milyon 80 bin istihdam var. Bazı sıkıntılar yok değil. Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde ama gözü olup görmeyenler hala bu gerçekleri yanlış yansıtmaya çalışıyorlar. Biz Türkiye olarak bu kalkınmamızı yüksek oranda devam ettireceğiz. Şu anda gerek TL’de gerek dövizde gerek altın rezervinde, göreve geldiğimizde Türkiye’nin IMF borcu 23.5 milyar dolardı. Mayıs 2013 ne oldu sıfırladık. Döviz rezervi 27.5 milyar dolardı şu an 105 milyar dolar. Türkiye dimdik ayakta. Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Biz güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Bugün dünde daha güçlüyüz, yarın daha güçlü olacağız” diye konuştu.

Terörle mücadelede gelinen noktayı vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’de 17 yıl önce terörle verilen mücadeleyi bir düşünün. Bu terör ile mücadelede 17 yıl önce neredeydik bugün terörle mücadelede neredeyiz. Terörle mücadele ücretsiz yapılmıyor. Ciddi manadan harcamalarımız oluyor. Savunma sanayiinde terörle mücadeleye yönelik ciddi harcamalar yaptık. Bunların hepsi belli bir maliyeti getiriyor. Bu maliyetle beraber Türkiye şu anda bölgede değil dünyada farklı bir yerde. İHA’larla SİHA’larla gerek içeride, gerek Suriye kuzeyinde, Irak kuzeyinde ciddi mücadeleler veriyoruz. Biz Libya’ya zevk için gitmedik. Libyalı kardeşlerimiz özellikle Türkiye’yi bu yaptığımız anlaşma ile davet ettiler ve orada da bizim kendi askerimiz var. Şu anda orada da bu mücadele sürüyor. Bu mücadeleyi de onurlu şekilde sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Yetişemedikleri üzüme ‘koruk’ diyorlar”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelik sosyal medyadan yapılan karalamalarla ilgili konuşan Erdoğan, “Benim Ekonomi, Hazine Maliye Bakanımla ilgili sosyal medya yaptıkları karalamalar, bunlar yetişemedikleri üzüme ‘koruk’ diyorlar. Sen ülkeye bak ülke nerede. Türkiye nerede, batı nerede, dünya nerede. İşte korona virüste biz şu anda 150'ye yakın ülkeye korona virüs salgını ile ilgili maskeden tuluma varıncaya kadar her şeyi gönderiyoruz. Bunlar bedelsiz olmuyor. Bunları görmüyor musunuz. Bunlara şunu söyleyin ‘siz kör müsünüz’. Böyle bir dönemde biz Çam ve Sakura hastanesini bitirdik. 45 günde iki hastane bitirdik. Bunlar neyle oluyor. Bu Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Biz gücümüzü milletimizden alıyoruz ama bu millete bunlar layıktır bunları yapacağız. Milletimizi biz birilerine muhtaç etmeyeceğiz” dedi.

“Sayın Bahçeli’nin daveti yadırgadığım bir davet değil”

Muharrem İnce’nin parti kurma çalışmalarını ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli’nin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik ‘eve dön’ çağrısını yorumlayan Erdoğan, “Bu tür şeylere yabancı değiliz. Bizim içimizden de birileri ayrıldı, gitti partilerini kurdular. Bu parti kuruşları nereye varır bilemem. Şu anda sayın Muharrem bey ile ilgili olarak o da onun en doğal hakkıdır. Eski bir siyasetçidir, yeni değildir. Sayın Bahçeli’nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildi. O da olabilecek makul bir çizgide davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Dağınıklıkta bir şey yok. Ne kadar birlik beraberlik artarsa hele hele HDP ile terör örgütleri ile el ele olmak milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle böyle bir davet gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. Ülke genelinde bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir diye düşünüyorum” diye konuştu.

“TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum”

Altın ve dolardaki yükselişe ilişkin görüşlerini de açıklayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bunun yerli yerine oturacağı inancındayım. Bu konulardan hiç rahatsız olmayın. Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Sistem oturduğu için bazı zamanda tırmanışlar inişler, birkaç ay yılbaşı itibariyle 10 TL’den bahsediyorlardı. İş nerelere geldi bulunduğumuz noktalara geldi. Tüm mesele korona virüs önemli. Beyrut gelişmeler ortada. Bunları aşmak suretiyle ben özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum. Dövizin de yerli yerini bulacağına, altının bulacağına inanıyorum. Bunlar gelip geçici bu dalgalanmalar her zaman olur bunu görmemiz lazım. Dün Merkez Bankası ile özellikle bankalar birliğinin toplantıları bunlara yönelik atılan adımlardır.”

Açıklamalarının ardından Ayasofya önünde toplanan vatandaşlara da hitap eden Erdoğan, korona virüs önlemlerini hatırlatarak maske, mesafe ve hijyen uyarısında bulundu.

Volkan Kayalar - İsmail Coşkun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.