GÜNDEM - 30 Ekim 2019 Çarşamba 13:40

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yakında milletimize müjdelerimiz olacak'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yakında milletimize müjdelerimiz olacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bazı ülkeler milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacaktır” dedi.

AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerinde terör örgütlerini himaye eden Avrupa ülkelerine seslenerek, “Yanlış yapıyorsunuz, bugün kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı eninde sonunda dönüp sizi de ısıracaktır” diye konuştu.

Türkiye’nin sadece 81 vilayetten ve 82 milyona ulaşmış vatandaşlarından ibaret olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte bizi kendi içimize hapsederek ve kavga ettirerek hem medeniyet hem tarih misyonumuzdan uzak tuttular. AK Parti’nin Türkiye’ye belki de en büyük hizmeti işte bu kısır döngüyü kırmış olmasıdır. Milletimizi yeniden kadem geçmişi ile buluşturmayı ve büyük hedeflere sahip bir vizyon kazandırmayı biz başardık. Artık hiç kimse Türkiye deyince Edirne ile Kars, Sinop ile Hatay arasında bir coğrafyayı anlamıyor. Bu sadece devletimizin resmi sınırıdır.

Gönüllerimizin sınırları ise neredeyse tüm dünyayı kucaklayacak genişliğe sahiptir. Ecdadımızın asırlar boyunca 3 kıta, 7 iklimi yönettiği Topkapı Sarayı’nın Bab-ı Hümayun Kapısı’nın yanı başında ‘bütün mazlumlar ona sığınır’ yazıyor. Kime sığınır? Osmanlı’ya. Kapısı çalınacak olan yer işte Topkapı. Bu söz medeniyetimizin ve tarihimizin insana, dünyaya, hayata bakışının en sarih ifadesidir. Yeni Zelenda’da cami basıp katliam yapıp alçağın silahına kazıdığı sembollere baktığımızda ise tam tersi bir zihniyet karşımıza çıkıyor. Bu anlayışın yücelttiği isimlerin neredeyse tamamı dönemlerinin katilleri olduğu halde zalimler tarafından sembolleştirilmiş kişilerdir. Halbuki bizim ecdadımız asırlarca idaresi ve nüfusu altında kalan on milyonlarca kilometrekarelik coğrafyayı ‘bütün mazlumlar ona sığınır’ anlayışı ile yönetmiştir.

İspanya’daki Yahudilerden Rusya’daki muhaliflere, Kafkasya’ya ve Balkanlar’daki masumlardan Afrika’daki gariplere kadar herkes başı dara düştüğünde buraya sığınmıştır. Senegal, Gora Adası, oradan on binlerce köle ayaklarında, boyunlarında zincirlerle Amerika’ya kadırgalarla taşınmışlardır. Bunun hesabını Amerika tarihe nasıl verecek. Asıl sorumlu olan bunlardır. Böyle bir hesap verildi mi? Ben o adadaki hücreleri gördüğümde ‘insanlık bunu da yaşamış’ dedik. İstiklal Harbimizi verirken bu coğrafyanın tamamından maddi ve manevi destek aldık. Bugün Osmanlı coğrafyasının neresine giderseniz gidin Türk dendiğinde insanların gözlerinde bir sevgi, saygı, muhabbet ışıltısı görürsünüz. Hatta bu coğrafyaların elimizden çıktığı dönemlerde milletimize husumet besleyenler dahi şimdi bizi muhabbet dolu bir şekilde karşılıyor. Bu büyük coğrafyada Türk bir kavmin değil, bir medeniyetin adıdır. Bunun için her fırsatta Türkiye, Türk milleti diyoruz. Biz de bugün bu büyük medeniyeti yeniden ayağa kaldırmanın, yeniden dünyada özlemle beklenen hale getirmenin çabası içindeyiz” diye konuştu.

“Terör örgütü yandaşları bu saldırılarını Avrupa devletlerinin siyasi ve fiili himayesinde gerçekleştiriyor”

“Barış Pınarı Harekatı'nda bir kez daha gördük ki karşımızdakiler bir asır önce, iki asır önce ne hissediyorsa onu hissediyor, ne yapıyorlarsa onu yapıyorlar. Görünüşte ne kadar medeni, ne kadar zengin, ne kadar gelişmiş olurlarsa olsun içlerindeki kini, nefreti, ilkelliği her fırsatta ortaya koyuyorlar. Değişen bir şey yok” açıklamasında bulunan Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı başladığından beri yurt dışında, bilhassa Avrupa’da terör örgütü mensupları tarafından Türkiye aleyhine 700’e yakın eylem gerçekleştirildiğini kaydetti. Erdoğan, “Bunların çoğu NATO’da bizimle beraberler, bunların çoğu AB’de bizim muhatabımız. Bütün bunlara rağmen bu eylemler bunların ülkelerinde, bunların polislerinin nezaretinde düzenleniyor. Bu eylemlerde 79’u doğrudan bayrağımıza, misyonlarımıza, camilerimize, derneklerimize veya vatandaşlarımıza yönelik şiddet içeriyor. Gerçekleştirilen saldırılarda 36 insanımız yaralandı. Bu saldırılarda ülkemize veya vatandaşlarımıza ait pek çok bina, araç, iş yeri zarar gördü. Üstelik terör örgütü yandaşları bu saldırılarını Avrupa devletlerinin siyasi ve fiili himayesinde gerçekleştiriyor.

Terör örgütü yandaşları vatandaşlarımızı hedef alırken o ülkelerin emniyet güçleri masumları korumak yerine ellerini kollarını tutarak karşı tarafın daha rahatça hareket etmesini sağlıyor. Türkiye lehine en küçük bir söze ve davranışa izin vermeyenler kendi ülkelerinde terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nın sembollerinin sokaklarında dolaştırılması için her türlü kolaylığı gösteriyor. Buradan bir kez daha Avrupa başta olmak üzere terör örgütlerini destekleyen ülkelere sesleniyorum, yanlış yapıyorsunuz, bugün kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı eninde sonunda dönüp sizi de ısıracaktır. Sokaklarınızda bombalar patlamaya, teröristlerin silahları ölüm kusmaya, vandallar etrafı yakıp yıkmaya başladığında yaptığınız yanlışı anlayacaksınız. Sarı yelekliler var ya, sadece bir ülkede olmayacak, bütününde olacak. Zira alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Ama o zaman da iş işten geçmiş olacak. Gelin yol yakınken bu yanlıştan dönün. Sırf bir beladan kurtulmak için ülkenizden içi silah dolu çanta ile uçağa binip ayrılan teröristlere dahi yıllarca göz yumduğunuzu biz biliyoruz. Size isimlerini bildirdiğimiz teröristler konusunda hiçbir işlem yürütmediğinizi de biliyoruz.

Şimdi de kendi vatandaşınız olan teröristleri teslim almamak için kıvrandığınızı da biliyorsunuz. DEAŞ’ta sizin teröristleriniz var. ‘Hadi alın’ diyoruz kaçıyorsunuz, almıyorsunuz. Bu teröristleri siz yetiştirdiniz, niye almıyorsunuz? Alamazlar, niye? Bu biraz da karakter meselesi. Öyle yaparak kendi geleceklerini tehlikeye atıyorlar. Biz Türkiye olarak her türlü terörün ve teröristin üstesinden Allah’ın izni ile geliriz. İçeride de dışarıda da. Çünkü biz yaşadığımız coğrafyada bin yıldır kesintisiz bir mücadele içindeyiz. Ama bunlar bunu başaramaz. Bunlarda bunu yapacak yürek de yok, tecrübe de yok, irade de yok.

Bunlar sadece sömürmeyi bilir. Siz sadece sivilleri acımasızca katletmeyi bilirsiniz, siz sadece çıkarınız için herkesi ve her şeyi kullanmayı bilirsiniz. Bugüne kadar Suriye’ye, Irak’a, Kuzey Afrika’ya hapsettiğiniz insanlığınız, o terör balonları bir gün mutlaka patlayacak. İşte o zaman buradan saçılan pislikler her tarafınıza şiddet olarak, kan olarak, kaos olarak bulaşacak. Ülkelerinizde himaye ettiğiniz, destek verdiğiniz, temsilcilerini en üst düzeyde ağırladığınız o teröristlerin elinde nice masumların kanı var. Onları kucaklayarak siz de aynı insanlık suçuna ortak oluyorsunuz. Bazı ülkeler milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler dizdikleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacaktır.

Biz her fırsatta ikaz görevimizi yaparak, bununla yetinmeyip gerektiğinde istihbarat da vererek vicdani ve ahlaki sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Diğer ülkelerden tek beklentimiz teröriste terörist gibi, masuma masum gibi, haklıya haklı gibi, haksıza haksız gibi davranmalarıdır.

Bu denge bozulduğunda mazlumun ahı göğe yükselir ve o ah dağları devirir. Biz mazlumun bedduasının arada hiçbir perde olmadan doğrudan Rabbine ulaştığını biliyoruz. İşte o zaman ilahi adaletin tecellisi de kaçınılmaz hale gelir. Yurt dışında bulunan tüm vatandaşlarımıza diyorum ki, Türkiye tüm gücü ve imkanları ile daima yanınızdadır. Vatandaşlarımızın uğradıkları saldırılar ve haksızlıklar konusunda gereken her türlü girişimde bulunacak, mutlaka hesap soracağız. Yurt dışındaki kardeşlerimizin siyaset, STK faaliyeti ve ekonomik güç yoluyla yaşadıkları ülkelerin karar alma mekanizmalarında etkin hale gelmeleri çok önemlidir” ifadelerini kullandı. 

Derya Yetim - İlker Turak - Hülya Keklik - Ömer Çetin


.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sürekli kaza yaşanan kavşak vatandaşı isyan ettirdi Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Barbaros Caddesi Kavşağı’nda meydana gelen trafik kazaları sebebiyle bölgede yaşayan vatandaşlar adeta isyan etti. Vatandaşlar kavşağa önlem alınmasını isterken , kavşakta ard arda yaşanan trafik kazaları güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Mahmutlar Mahallesi Barbaros Caddesi’nde bulunan kavşakta sıkça maddi hasarlı kazaları meydana geliyor. Bölgede yaşayan esnaf ve vatandaşlar trafiğin yoğun olarak yaşandığı kavşakta trafik kazalarının azaltılması için yetkililere çağrıda bulundu. Vatandaşlar, kavşakta sıkça trafik kazalarına şahit olduklarını belirterek, bölgeye önlem alınması istedi. Söz konusu kavşakta yayaların karşıdan karşıya geçmekte zorlandığını dile getiren vatandaşlar, kavşakta günde 3-4 kazaya şahit olduklarını olduğunu söyledi. Ayrıca kavşağın olduğu çevrede aydınlatma sisteminin de yetersiz olduğunu belirten bölge halkı, yeterli ışıklandırma sisteminin olması gerektiğini ifade etti. “Buraya trafik lambası şart" Kavşağa yakın bir noktada esnaf olan Zülküf Avcı isimli vatandaş, kavşağa trafik ışığının koyulmasının gerekli olduğunu belirterek, “Burası Dörtyol. 7 aydır buradayım en az 70 tane kaza gördüm. Buraya trafik ışığı şart. Yetkililere seslenmek istiyoruz. 5-10 dakika önce yine kaza oldu. Akşama kadar burada oturursanız 4-5 tane kazayı görürsünüz” dedi. “Bu kavşakta her gün 3-4 kaza oluyor” Çevrede yaşayan Ahmet Beytekin isimli vatandaş ise söz konusu kavşakta her gün 3-4 kazanın olduğunu ifade ederek, “Bu kavşakta her gün 3-4 kaza oluyor. Yaya geçitlerine duba gerekiyor. Dört yol var, arabalar durmuyor. Yayalar geçmekte zorlanıyor. 5-10 dakika önce kaza oldu burada. Burada lamba sıkıntısı var. Gece karanlık oluyor. Burası komple karanlık oluyor” diye konuştu. “Trafik lambası olursa daha güvenli olacağını düşünüyoruz” Bölgede yaşayan Mecnun Aktürk simli vatandaş ise trafik kazalarının son zamanlarda sıklaştığını dile getirerek, “Bilinçsiz araç kullanma var. İnsanların kavşakta adayı nasıl kullanacağını bilmediğinden kazalar oluyor. Trafik lambası olursa daha güvenli olacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Aydın Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde 23 Nisan kutlaması Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde tedavi gören çocuk hastalar için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle kutlama etkinliği düzenlendi. Palyaçolar ve Aydın Gençlik Merkezi Gönüllüleri ile birlikte müzik eşliğinde oyunlar oynayan çocuklara, Vali Yardımcısı Dr. Halil İbrahim Ertekin ve İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul tarafından hediyeler verildi. Balonlar ve bayraklarla süslenen Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde adeta bayram şöleni yaşanırken, tedavi gören çocuklar doyasıya eğlendi. Vali Yardımcısı Dr. Halil İbrahim Ertekin yaptığı açıklamada, "Hastane başhekimliğimizin burada tedavi gören çocuklarımıza yönelik olarak bayramı etkili şekilde sevince dönüştürme anlayışı çok güzel bir organizasyon olmuş. Bizim için anlamlı milli bayramımızın hastane ortamında çocuklarımızla buluşturulması çok anlamlı ve güzel. Hastane yönetimimize, personelimize, emeği geçenlere teşekkürlerimi ifade ediyor, çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. Poliklinik girişinde oluşturulan 23 Nisan temalı resim sergisinin de ziyaret edildiği etkinlik, çocuk servisinde yapılan pasta kesimi ile sona erdi. Hastanenin poliklinik girişi ve çocuk cerrahi servisinde yapılan kutlamaya, Vali Yardımcısı Dr. Halil İbrahim Ertekin, İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, İl Sağlık Müdürlüğü hizmet başkanları ve başkan yardımcıları, hastane başhekimleri, sağlık personelleri, hasta yakınları ve hastanede tedavi gören çocuk hastalar katıldı.
Mersin Vali Pehlivan koltuğunu küçük Zeynep’e devretti Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan koltuğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 104. yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle ziyaretine gelen Mehmet Fatih Deveci İlkokulu öğrencilerinden Zeynep Nisa Bozok’a devretti. Makam koltuğuna oturan 23 Nisan Valisi Zeynep Nisa Bozok, vali olma heyecanını yaşadığından çok gururlu olduğunu ifade etti. Bozok, Mersin için çok önemli projeleri olduğunu belirterek, “Bir günlüğüne de olsa valilik makamını benimle paylaşan ve bu imkanları bana sunduğu için Valimiz Ali Hamza Pehlivan’a teşekkür ediyorum. TBMM’nin açılışının 104. yıl dönümünde bize bu cennet vatanı hediye eden başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, onun silah arkadaşları, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum. Ülkemizin ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun" dedi. Bozok ayrıca bir de şiir okudu. Vali Pehlivan ise özgüveni, konulara hazırlıklı oluşu, sempatik ifadeleri, anlamlı ve dikkatli konuşmaları, Mersin ile ilgili düşünceleri dolayısıyla 23 Nisan Valisi Zeynep Nisa Bozok’u tebrik etti, beraberindeki öğrenci arkadaşlarının ve bütün çocuklarım 23 Nisan Çocuk Bayramını kutladı. Vali Pehlivan ayrıca, çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi müstakil bir bayramları oldukları için çok şanslı olduklarını belirterek; “Bu bayram cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından hem ülkemizdeki çocuklara hem de dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Bu bayram vesilesiyle ülkemize çeşitli ülkelerden çocuklar misafir olarak geliyor. Bugünü en güzel şekilde kutlayıp güzel mesajlar verirken, yarının çocuklarına bu bayramları, birliği, beraberliği, kardeşlik duygularını pekiştiren hasletleri miras olarak bırakacağız. Bu vesileyle dünyada çocukluğunu yaşayamayan çocukları da yad ediyoruz. Onları unutmuyoruz. Ülke olarak onlar için gayret sarf ediyoruz. Bütün çocukların, çocukluklarını yaşamalarını istiyoruz. Var olan değerlerimize sahip çıkmak, dört elle sarılmak ve yarınlarımız için çok çalışmak, gelecek nesillere olan borcumuz, sorumluluğumuzdur. Dünyamız çocuklarla güzel, iyi ki varsınız. Bayramınız kutlu olsun" ifadelerini kullandı. Vali Pehlivan, 23 Nisan dolayısıyla ziyaretine gelen Zeynep Nisa Bozok, Barış Eymen Bademci, Cemre Cengiz ve Siraç Dinçer isimli öğrencilerimizle bir süre sohbet etti, geleceğe yönelik hedefleri hakkında bilgiler alarak tavsiyelerde bulundu, derslerinde başarılar diledi. Ayrıca öğrencilere kitap ve çeşitli hediyeler verdi. Ziyarete, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek, Mehmet Fatih Deveci İlkokulu Müdürü Haydar Karlı ve öğretmen Berika Ekinci de iştirak etti.