POLİTİKA - 18 Ağustos 2022 Perşembe 20:17

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki duruma değinerek, “Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Ukrayna’nın Lviv kentinde bulunan tarihi Potocki Sarayı'nda gerçekleştirdiği üçlü zirve yaklaşık 40 dakika sürdü. Basına kapalı gerçekleşen üçlü zirvenin ardından Zelenskiy ve Guterres ile ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Zelenskiy'nin davetine icabetle Lviv'de bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Zelenskiy ile gerçekleştirdikleri ikili görüşmede, ülkeler arasındaki stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkileri tüm boyutlarıyla değerlendirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İş birliğimizi, dayanışmamızı mevcut şartlar altında ilerletme imkanlarını ele aldık. Tabii yaklaşık altı aydır devam eden savaş, görüşmelerimizin ana konusunu teşkil etti. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladım" ifadelerini kullandı.

“Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz”

Yaşanan can kayıplarından duyduğu derin üzüntüyü bir kez daha ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün gece Harkov'da bir yurda yönelik gerçekleştirilen 9 sivilin öldüğü, 35 kişinin yaralandığı füze saldırısı için de ülkemiz ve milletimiz adına taziyelerimi ilettim. Zaporijya Nükleer Santrali etrafında devam eden çatışmalardan duyduğumuz endişeyi dile getirdik. Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz. Türkiye olarak bir taraftan çatışmaların diplomatik çözümle sona ermesi için çaba harcarken diğer taraftan da Ukraynalı dostlarımızın yanında olduk, olmaya devam ediyoruz” dedi.

Türkiye’den Ukrayna’ya 98 tırlık insani yardım gönderildi

Türkiye’nin savaşın başından bu yana Ukrayna halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 98 tırlık insani yardım malzemesi gönderdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “325 bine yakın Ukraynalıya geçici olarak ülkemizde ev sahipliği yaptık. Ukrayna'daki şartlar normale dönünceye kadar misafir etmek üzere bin 99 yetim ve 408 refakatçisinden oluşan toplam bin 507 kişiyi ülkemizde kabul ettik. Görüşmemizde, savaşın Ukrayna'da neden olduğu fiziki yıkımın boyutlarını da ele aldık. Bugüne kadar olduğu gibi Ukrayna'nın yeniden imarı için gereken desteği vereceğimizi Sayın Zelenskiy ile paylaştım" dedi.

"İstanbul Mutabakatı'nın olumlu yansımalarını tüm dünya hissetmeye başladı”

BM Genel Sekreteri Gutarres'in de katılımıyla gerçekleştirdikleri üçlü görüşmenin odak noktasını, savaşın ne şekilde nihayete erdirilebileceğinin oluşturduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malumunuz bundan daha bir ay önce Birleşmiş Milletler, Ukrayna, Rusya ve Türkiye olarak tarihi nitelikte bir ortak çalışma örneğini sergiledik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli şekilde dünya piyasalarına ihracını mümkün kılan İstanbul Mutabakatı'nın olumlu yansımalarını sadece Ukrayna değil, tüm dünya hissetmeye başladı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz'

"Ağustos’tan bu yana yaklaşık 625 bin ton Ukrayna tahılı dünya pazarına ulaştırıldı"

Mutabakatın uygulamaya konulduğu 1 Ağustos'tan bu yana toplam 25 gemi ve yaklaşık 625 bin ton Ukrayna tahılının dünya pazarına ulaştırıldığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü temaslarınızda mevcut mekanizmanın faaliyetlerini artırarak sürdürmesi için atılabilecek adımlar üzerinde durduk. Üçlü görüşmemizde ayrıca İstanbul Mutabakatı'nın oluşturduğu müspet havanın kalıcı barışa tahvil edilmesi imkânlarını değerlendirdik. Diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine özellikle işaret ettik” dedi.

“Şahsen savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum”

“Şahsen savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esasen Sayın Zelenskiy ve Guterres de bu hususta aynı fikirdeler. Tüm mesele, müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu tespit etmektir. Mart ayında İstanbul'da şekillenen parametreler üzerinden müzakerelerin canlandırılmasının imkan dahilinde olduğuna inanıyorum. Bu hedefe yönelik olarak her türlü desteği vermeye tekrar kolaylaştırıcı veya arabulucu rolünü oynamaya hazırız” dedi.

Görüşmede Ukrayna-Rusya arasındaki esir takası da ele alındı

Görüşmede esir takasını da ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii görüşmemizde savaş esirlerinin mübadelesi konusunu ve bu konudaki girişimlerimizi ele aldık, bu konuyu önemsediğimizi de ayrıca ifade etmek istiyorum. İnanıyorum ki şu anda burayı takip edenler, 'Acaba bu esirlerin mübadelesi ne oldu?' sorusunu da cevaplamaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin ile Rusya tarafıyla da bugünkü bütün görüşmelerimizin neticesini değerlendirmeye devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Lviv'e seyahati konusunda tüm kolaylıkları gösteren Ukrayna ve Polonya makamlarına bir kez daha teşekkür etti. Zelenskiy’nin daveti üzerine Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından bu yana ilk kez Ukrayna’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zelenskiy ile en son 3 Şubat yüz yüze görüşmüştü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz'

Türkiye ve Ukrayna arasında Altyapı İyileştirmeye İlişkin Mutabakat Zaptı imzalandı

Ukrayna Altyapı Bakanı Oleksandr Kubrakov ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ukrayna'nın savaş sonrası yeniden inşası için Altyapı İyileştirmeye İlişkin Mutabakat Zaptı imzaladı.

"Türkiye bizim stratejik müttefikimiz"

Erdoğan'ın önemli ziyaretine ve Türkiye'nin desteğine ilişkin açıklama yapan Kubrakov, "Türkiye bizim stratejik müttefikimizdir. Türk ortaklarımıza, Rusya tarafından tahrip edilen altyapının yeniden inşa edilmesinde işbirliği yapma istekleri için minnettarız. Türkiye, özellikle Zaporijya ve Kremenchuk köprüleri başta olmak üzere yol ve köprülerin yapımında geniş deneyime sahip. Türkiye güvenilir bir ortak olarak kendini kanıtlamıştır. Bu nedenle yeniden yapılanma çalışmalarının pratik sonuçlarını kısa sürede bekliyoruz" dedi.

İlk proje belirlendi

Ukrayna Devlet Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, "Özel projeler dışında Türk devletinin danışmanlık ve teknik yardım sağlaması öngörülmektedir" denildi. Açıklamada ayrıca, Ukrayna ve Türkiye'nin Ukrayna'nın yeniden inşa edilmesi için ortak bir grup oluşturulacağı aktarıldı. Hayata geçirilmesi beklenen ilk projenin ise, Bucha ve Irpin'i Kiev bölgesindeki Romanivka köyüne bağlayan bir köprü olması planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz'

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri İlklere imza atan Başkan Büyükkılıç’tan RES Projesi hamlesi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, toplu taşıma ulaşım ağının önemli bir ayağı olan raylı sistemin tüm elektrik, enerji ihtiyacını karşılayacak, öz tüketim fazlası enerjiden gelir sağlayacak Rüzgâr Enerji Santrali Projesi ile yine ilklere imza atacaklarını söyledi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda 15 gündem maddesi meclis üyelerince müzakere edilerek, karara bağlanırken, Başkan Büyükkılıç, mecliste yeni dönemin hayırlı, uğurlu olmasını temenni etti. Meclis üyeleri, gündem maddeleri arasında yer alan Kayseri Ulaşım Turizm İnşaat Taahhüt Müşavirlik Telekomünikasyon San. Tic. A.Ş.’ye, Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES) projesinin finansmanı için 22 milyon 252 bin Euro borçlanma yetkisi verilmesi talebini görüştü. Talep, meclis üyelerince oy birliği ile kabul edilirken, Başkan Büyükkılıç, konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bu proje, 21 megavatlık yılda 60 milyon kilovat bize enerji sağlayacak olan rüzgâr enerji santrali projesidir. İncesu bölgemizde, yer tamam, kredi için şimdi ön görüşmeler prensip olarak yapıldı. 2 yıl ödemesiz, 5 yıl ödemeli, yerli bir finansman olacak” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi’nin ilklere imza atan bir belediye olduğunu vurgulayan Büyükkılıç, “Muhtemelen Eylül, Ekim ayında, Ulaşım A.Ş.’mizin enerji giderini karşılamak, sübvansiyonu gidermek adına çalışma yapıyoruz. Ekim ayında üretmeye başlayacağız. İlklere imza atan bir belediye” dedi. Ekonomiye katkısı aylık 30 milyon lira olacak bir proje Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Canbulut da meclis üyelerine bilgi vererek, “21 megavatlık yılda 60 milyon kilovat şu demek oluyor, raylı sistemde tükettiğimiz tüm enerjinin karşılanması, neredeyse bunun bir misli de enerji üretilmesi, ürettiğimiz enerji ile finansmanın karşılanması anlamına geliyor. İzinlerimiz biter bitmez, meclisimize sunduk. Ekonomiye katkısı aylık 30 milyon lira bir olacak bir proje” ifadelerini kullandı. Raylı sistemin tüm elektrik, enerji ihtiyacını karşılayacak Mecliste, Ulaşım A.Ş. tarafından hazırlanan proje tanıtım videosu da meclis üyelerine izletildi. Türkiye’de ve dünyada örnek alınan raylı sistem ağında günlük yaklaşık 200 bin yolcu taşınırken, yıllık 32 milyon kilovat/saat enerji tüketimi gerçekleşirken, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım A.Ş. tarafından toplu taşımanın sürdürülebilir finansmanını oluşturmak, sera gazı emisyonlarını azaltmak, yenilenebilir enerji kullanım payını arttırmak amacıyla raylı sistemin tüm elektrik, enerji ihtiyacını karşılayacak, öz tüketim fazlası enerjiden gelir sağlayacak Rüzgâr Enerji Santrali projesi geliştirildi. İncesu’da toplam 21 megavat güce sahip, 3 adet rüzgâr enerji türbinden oluşacak yılda 60 milyon kilovat/saat enerji üretimi sağlayacak.
Adana Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda hem esnaf hem de vatandaşlar mutlu Adana’da bu sene 12’ncisi düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nda stantlar açılırken Adanalılar kendini karnaval alanına attı. Adana’da bu sene Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye Kültür Yolu Festivali’ne dahil edilen 12’nci ‘Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı’nın heyecanı tüm kenti sardı. Karnavala bu sene yerli ve yabancı yüz binlerce kişinin katılması beklenirken global krizler nedeniyle ekonomik olarak zor günler geçiren esnafa ise karnavalın can suyu olması bekleniyor. Vatandaşlar akın etti Kentte yiyecek ve içecek satan esnafın Atatürk Parkı’nda, rengarenk el işi ürünlerinin yer aldığı stantların da Merkez Park’ta olduğu karnaval alanlarına vatandaşlar akın etti. Çok sayıda ziyaretçi, stantları gezip hatıra fotoğrafı çekildi. “Yoğunluğumuz devam ediyor” İhlas Haber Ajansı’na konuşan kebapçı esnafından Gül Tunçsoy, karnavalın favori yiyeceğinin Adana Kebap olduğunu söyledi. Tunçsoy, “Karnavalımız çok keyifli geçiyor, insanlarımız coşkuyla Portakal Çiçeği Karnavalını bekledi. Herkes Adana kebabını çok özlemiş. Şehir dışı ve yurt dışından gelen çok fazla kişi oldu. Adana’nın sabah ciğeri meşhurdur, çok fazla yoğunluk oldu. Hala da yoğunluğumuz devam ediyor” dedi. “Çok güzel aktiviteler var” Dönerci esnaflarından Nuri Erzi ise yoğunluktan memnun olduklarını belirterek, “Şuan hafta içi ve saatin erken olmasına rağmen çok fazla talep var. Bizde bunu karşılamaya çalışıyoruz. Akşama doğru dönerimiz kalmayacak gibi görünüyor. Hafta sonu şuan ki kalabalığın çok üstünde bir talep olmasını bekliyoruz. Karnavalda çok güzel etkinliklerimiz ve lezzetlerimiz var. Çok güzel aktiviteler var, karnaval dolu dolu geçiyor herkesi bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye’nin her yerinden herkesi bekliyoruz” Kızıyla birlikte karnaval alanına gelip gezen Derya Evrim, “Karnaval çok güzel geçiyor. Çeşitli illerden gelen arkadaşlarımızla tanıştık. Şuan çok kalabalık ama hafta sonu daha kalabalık olması bekleniyor. Çok memnunuz, Türkiye’nin her yerinden herkesi bekliyoruz” diye konuştu. “Keşke bizim yaşadığımız yerde de böyle etkinlikler olsa” Şanlıurfa’dan İstanbul’a giderken ailesiyle birlikte karnaval alanına gelen Emin Arslan, “Bayram nedeniyle Şanlıurfa’ya gittik oradan tekrar İstanbul’a dönerken Adana’ya festivale geldik. Parkın içerisinde bütün lezzetler burada tadabildiklerimizi tadıp sonrasında yolumuza bakacağız. İstanbul’da böyle festivaller çok fazla olmuyor. Burayı görünce bakıyoruz ve diyoruz ki keşke bizim yaşadığımız yerde de böyle etkinlikler olsa” dedi.
Kahramanmaraş Etrafındaki bütün binalar yıkıldı, onun camı bile kırılmadı Kahramanmaraş Mimarlar Odası Hizmet Binası, 6 Şubat depremlerinde etrafındaki onlarca binanın yıkılmasına rağmen hala ayakta duruyor. Mimarlar Odası yönetimi, binanın rezerv alan içinde kaldığını ve kentsel hafıza alanı çerçevesinde yıkılmaması gerektiğini savunuyor. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin üzerinden 14 ay geçti. Depremler sonrası Onikişubat ilçesi Hayrullah Mahallesi’ndeki enkazlar kaldırılarak bölgeye Azerbaycan tarafından yapılacak olan bin civarında konutun yapımına başlandı. Yıkıcı depremde onlarca binanın yıkıldığı mahallede ayakta kalan birkaç binadan biri de Mimarlar Odası Hizmet Binası oldu. Binanın bir bölümünü oluşturan cam çerçeveler dahi depremde çatlamadı. Birkaç sıva çatlağı ile depremi atlatan bina, depremin yıkılmayan simgesi haline geldi. Şantiye ortasında kalan binanın gündeme gelen yıkılma konusu sonrası, ‘Hasarsız kent hafıza binasıdır yıkılamaz’ pankartı asıldı. Mimarlar Odası Kahramanmaraş Şubesi İkinci Başkanı ve Serbest Mimar Ahmet Gebel, “6 Şubat’ta çok büyük bir felaket yaşadık. Bu felaket karşısında içinde bulunduğumuz mahallede çok büyük bir yıkım geçekleşti ve oda binamız yıkılmayan iki üç binadan biri oldu. Binamız burada 15 yıldır kentimize ve mimarlara hizmet veriyor. Bölgedeki ve çevresindeki tüm yapıların yıkılmış olması odamızın ayakta kalmış olması insanlarda ve yurt dışında büyük merak uyandırdı. Odamız depremin simge yapılarından biri haline geldi. Simge yapılar ekseriyette yıkımlarla ve can kayıplarıyla oldular lakin odamız olumlu yönde, yıkılmamasıyla ve hakkıyla yapıldığı için yıkılmamasından dolayı simge yapı oldu. Bu bölge yapılaşma alanına olumsuz bir zemin. Genellikle alüvyon bir zemin olduğu Maraş ovasının devamı niteliğinde ve yapılaşma anlamında dikkatli projelendirilmesi gereken bir bölge. Binaların az katlı olması gereken bir bölge. Oda binamız bu anlamda zemin artı iki katlı bir bina. Zemin çalışmaları yapıldığı dönemde gerekli şekilde yapılmış bir bina ve imalat safhasında da mimarlar ve mühendisler gözetiminde projesine bire bir riayet edilerek en titiz şekilde uygulama sonucu yapılmış bir bina” dedi. "Adres tarif noktası ve kentsel hafıza noktası olarak korunsun" Binanın halk tarafından deprem öncesi ve sonrası adres tarif noktasında olduğunu, kentsel hafıza olarak korunması gerektiğini ifade eden Gebel, “Mimarlar Odası hizmet binası deprem öncesinde de adres tarif edilen yerdi. Bölge yıkıldı, enkazlar kaldırıldı ve tanınmaz hale geldi. Binamız hala bir mihenk noktası, hala odanın güneyinde arkasında ya da karşısında bölgenin mihenk taşı diyebiliriz. Kentsel hafıza anlamında biz çok kıymetli buluyoruz. 6 Şubat’tan geriye hiçbir şey kalmadı. O dönemi ve geçmişi hatırlamak adına ya da hatırlatmak adına kalan tek şey buradaki Mimarlar Odası ve karşımızdaki İnşaat Mühendisleri Odası binası. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu bölge rezerv alan ilan edildi. Bölge yeniden planlanıp yeniden projelendiriliyor ve yeniden inşa ediliyor. Proje safhasında oda binamızın istimlak edileceği varsayılarak bu bölgede hiçbir bina olmadan yeni bir bina yapılacağı varsayılarak yeni binalar projelendirildi. Mevcuttaki odanın da yıkılacağının bir kayıp olacağı, bir milli servet olduğu kullanılan ve yaşayan bir bina olduğu, depremin simgelerinden bir bina olduğu için korunması noktasında bir görüş ağırlık kazandı. Şu an için biz meslektaşlarımız ve bölge sakinleri bu binanın yıkılmasını istemiyor. İnsanlar geçmişini buraya bakarak hatırlıyor. Geçmişten kalan tek iz bu bina oldu. Her gün önünden geçerek çocuğunu okula bıraktığı, her gün yanındaki marketten alışveriş yaptığı, her gün önüne araba park ettiği bir bina. Geçmişten geleceğe koruyarak devam ettirmemiz gerekiyor. Odamız bu anlamda 6 Şubat öncesinin en belirgin izi. İnsanların adres tarif ederken ve evinin yerini hatırlarken gözünün önüne getirdiği bir yapı. Bu anlamda kentsel hafıza noktası olarak korunması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Kayseri Başkan Palancıoğlu Salon Sporları Merkezi ile sporcuların hayatına dokunacak ‘Önce Gençlik’ diyerek yeni dönem projelerini hazırlayan Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Salon Sporları Merkezi projesi ile sporu ve sporcuyu destekleyecek bir projeye daha imza atıyor. "Spor kulüplerimizin yer aramasına gerek kalmayacak" Kayseri’nin spor kenti olmasına katkı sağlayacak bir projeyi hayata geçireceklerini belirten Başkan Palancıoğlu, "Melikgazi’de bu yeni dönemde önce gençlik diyoruz. İnsanların hayatına dokunan, sağlıklı ve başarılı nesiller yetişmesine katkı sağlayan, sportif alanlarda desteklerine devam eden bir belediye olarak projeler hazırlıyoruz. Gençlerimiz bizim için değerli. Onları mutlu edecek, sosyalleşmeleri için gereken tüm projelerde yer almaya devam ediyoruz. Melikgazi Belediyesi olarak geçtiğimiz 5 yıl içinde amatör sporcularımıza, kulüplerimize desteklerimiz oldu. Spor kulüplerimiz gençlerimizle ilgileniyor, onları belki de genç yaşta bazı kötü alışkanlıklardan ya da sapabilecekleri bazı yanlış yollardan koruyor. Biz de bu kapsamda desteklerimizi nitelikli bir tesis ile devam ettirmek istiyoruz. Salon Sporları Merkezi’mizle de spor kulüplerimizin yer aramasına gerek kalmayacak. Sporcularımızın iyi bir fiziki ortamda spor yapmalarını sağlayacağız. Burası şahıslarımız için değil de basketbol kulübü, voleybol kulübü gibi kulüplerimizin kullandığı yerler olacak. İçinde diğer sporlar olmak üzere savunma sporları da olacak. Farklı spor branşları şehrimize bir renk katıyor. Aynı zamanda birçok okulun spor eğitimlerini yapacakları ortak bir tesis olacak. Bu projemizi hayata geçirdiğimizde kulüplerin önü açılacak ve çok farklı sportif etkinlikler burada yapılacak. Kulüplerimizin sporlarını en iyi şartlarda yapması için elimizden ne gelirse yapacağız. Bu kapsamda sporun ve sporcuların yanında olmaya devam edeceğiz. Yeter ki gençlerimiz spor yapsın biz her zaman onların yanındayız" dedi.