POLİTİKA - 14 Mart 2019 Perşembe 14:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 3600 ek gösterge açıklaması!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 3600 ek gösterge açıklaması!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bilkent Şehir Hastanesi Açılış Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Biz sağlık çalışanlarımızın sıkıntılarını çözmek için her türlü gayreti gösteriyoruz. En son 3600 ek gösterge meselesini çözeceğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Seçimden sonra ele alacağımız konulardan biri budur" dedi

Bilkent Şehir Hastanesinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı tebrik etti. Erdoğan, “Sağlık çalışanlarımıza yönelik saldırıların asla affedilir, hafife alınır tarafı yoktur. Sağlık çalışanlarımıza saldıranlar doğrudan kendi canlarına, kendi canları kadar değer verdikleri yakınlarının sağlıklarına saldırdıklarının farkında değiller. Polislerimiz ve öğretmenlerimizle birlikte hemşirelerimizin de 3600 ek gösterge meselesini söz verdiğimiz şekilde çözeceğimizi ifade etmek istiyorum. Seçimden sonra ele alacağımız konulardan birisi budur” diye konuştu. 

“Eski Türkiye’de içimizi en çok acıtan konulardan birisi sağlık sisteminin eksikleriydi”
Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye’de yaşanan sağlık sorunlarını anlatarak, “Eski Türkiye’de içimizi en çok acıtan konulardan birisi sağlık sisteminin eksikleri, yanlışları, yetersizlikleri yüzünden ortaya çıkan vahim görüntülerdi. Yaşı 35-40’ın üzerinde olan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bu görüntüleri bizzat yaşamıştır. Hastanelerimiz adeta dökülüyordu, vatandaşımız doktora ulaşana kadar öyle eziyet çekiyordu ki, sağlam bile olsa hastalığı tavan yapıyordu. Hadi doktora ulaştı diyelim, tetkikler, tahliller için doğru dürüst altyapı yoktu. Diyelim ki onu da geçtik, muayenesini oldu, reçetesini aldı, bu defa da ilaç bulamıyordu. Acillerin durumu çok daha fenaydı. İster acilden, ister poliklinikten gelsin, kendisine çıkartılan faturayı ödeyemediği için hastanede rehin kalan, ölüsü dahi rehin alınan veya arka kapılardan kaçmak zorunda bırakılan insanlarımız vardı. Ambulans denilen araçlar sadece dört teker ve kaportadan oluşan minibüslerdi. Bunu yaşadım onun için söylüyorum. Ben de öyle bir minibüste kazadan sonra dört arkadaşımla beraber Bolu’dan Düzce’ye getirildim, orada bile maalesef bize serum takacak hemşire bile yoktu. Böyle bir süreci yoktu. Parası olan yurt dışına gidiyordu, olmayan çilesini burada dolduruyordu” şeklinde konuştu.

“Türkiye 1 milyon 250 binin üzerinde vatandaşa evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline geldi”
Kendi dönemlerinde yapılan sağlık hizmetlerini anlatan Erdoğan, hükümetleri döneminde Türkiye’deki mevcut bin 156 hastanenin büyük bölümünü yeniden yaparak toplamda bin 282 yeni hastane inşa ettiklerini, birinci basamak sağlık kuruluşlarının sayısının 8 bin 850 ilave ile 15 bin 920 olduğunu söyledi. Hastanelerdeki yatak kapasitesini 136 bin ilave ile 239 binin üzerine çıkarttıklarını ve sağlık çalışanlarının sayısını 550 bin ilave ile 1 milyon 17 bine yükselttiklerini kaydeden Erdoğan, “Sadece ambulans sayısı olarak 618’den uçağı ile helikopteri ile paletlisi ile teknesi ile motoru ile her biri en modern cihazlarla donatılmış 5 bin ambulansa ulaştık. Türkiye bugün bırakın hastanelerde sunulan hizmetleri, 1 milyon 250 binin üzerinde vatandaşımıza evde sağlık hizmeti verebilen bir ülke haline gelmiştir, dünyada bunun benzeri yok. Eskiden bizim vatandaşlarımız yurt dışına sağlık hizmeti almaya gidiyordu, şimdi ise yurt dışından sayıları milyonu bulan kişi sağlık hizmeti almak için geliyor” ifadelerini kullandı.

“Kanser tedavileri bu hastanelerimizde yerli ve milli çözümler sayesinde gerçekleştiriliyor” 

Belediye başkanlığı döneminden bu yana ideali olan şehir hastanelerini gündeme getirdiklerini kaydeden Erdoğan, “Şehir hastaneleri sağlık sisteminin zirvesi olarak gördüğüm bir hayaldir. Hedefimiz hangi şikayetle olursa olsun şehit hastanesi alanına giren bir vatandaşımızın başka hiçbir yere gitme ihtiyacı duymadan tüm teşhis ve tedavisinin burada yapılmasıydı” açıklamasında bulundu.
Bugüne kadar Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa şehir hastanelerini kamu-özel ortaklığı ile inşa ederek hizmete aldıklarını ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesinin de ilavesi ile bu alanda tamamı nitelikli 12 bin 100 yatak, 2 bin 831 poliklinik, bin 999 yoğun bakım yatağı ve 410 ameliyathane sayısına ulaşıldığının altını çizen Erdoğan, “Temelini ilk attığımız şehir hastanelerimizden birisi burasıydı. Başbakanlığım döneminde katıldığım istisnai temel atma törenlerinden birisiydi. Burada ortaya çıkan eseri gördüğümüzde Rabbimize hamdediyoruz. Şehir hastanelerimiz milletimiz tarafından kabul görmüştür. Bu hastanelerimizin başka bir önemli özelliği de, çağımızın ölümcül hastalığı haline gelen kanser tedavisinde açtığı çığırdır. Kanser tedavileri bu hastanelerimizde yerli ve milli çözümler sayesinde gerçekleştiriliyor. Hastanelerimizi işletme modeli ile diğerlerinden ayıran bir özellik de teknolojisini sürekli güncel tutacak olmasıdır” dedi.

“Amacımız, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik bir cazibe merkezi oluşturmaktır” 

Bilkent Şehir Hastanesinin merkezinde yer aldığı bölgede 600 dönümlük bir sağlık vadisi ve yaşam bilimleri teknoloji geliştirme bölgesini de kuracaklarını söyleyen Erdoğan, “Biz bu konudaki bütün gerekli olan araç gereci de bu 600 dönümlük bölgede inşa edeceğimiz yerlerde üretmeye başlayacağız. Burada garbın ilmini de alacağız, onlarla birlikte yatırımlara da gireceğiz ve kendi kendimize yeter hale geleceğiz. Üniversitelerimizde bu tür beyinler var, hocalarımız var, yurt dışında olan hocalarımız var, onları da tekrar ülkemize davet edeceğiz. Amacımız, hekimlerimizin ve mühendislerimizin aynı endüstri çatısı altında çalışabileceği sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik bir cazibe merkezi oluşturmaktır. Burada tesis edeceğimiz bölgede elektronikten makineye, biomedikal mühendisliğinden fiziğe, kimyaya, genetiğe kadar tüm bilim dalları birlikte çalışma yapabilecektir. Tıbbi ürünlerin fikir aşamasından üretim aşamasına geçecek tüm süreçleri de bu bölgede yürütebileceğiz. Ürünlerin geliştirildiği ve kullanıldığı yerlerin birbiri ile iç içe olması hem yetişmiş personelin verimli kullanımını temin edecek hem de maliyetleri düşürecektir. Bu projemizin diğer bir katkısı yetişmiş insan gücümüzü ülkemizde tutmakla kalmayıp, dışarıdan beyin göçünü teşvik edecek olmasıdır. Buradan Sağlık Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bu önemli görevi veriyor, bir an önce hayata geçirmelerini bekliyorum. Tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında da ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmalı daha da önemlisi büyük bir ihracatçı ülke haline gelmeliyiz” diye konuştu.

“Etlik Şehir Hastanesi muhteşem oluyor" 

Türkiye’de yapılan her hizmete, yatırıma, projeye karşı çıkmayı hayatlarının gayesi haline getirmiş bir kesim olduğunu, bu kesim sağlık alanındaki diğer reformlar gibi şehir hastanelerine de şiddetle karşı çıktıklarını kaydeden Erdoğan, “Gerçi bunlar köprülere, bölünmüş yollara, otoyollara, tünellere, havalimanlarına, hızlı tren hatlarına, hastanelere, okullara da karşı çıkarlar ama hepsini de en çok yine kendileri kullanırlar” şeklinde konuştu. 

Ankara'da ikinci bir şehir hastanesi daha yapıldığını anımsatan Erdoğan, Etlik'teki hastanenin önümüzdeki yıl sonuna kadar açılacağını kaydetti. Ankara'nın hastane noktasında sıkıntısının bitirme noktasına getirileceğini belirten Erdoğan, Etlik'teki hastanenin de şuanda 3 bin 300'ün üzerinde bir yatak kapasitesine sahip olduğu bilgisini verdi, hastanenin muhteşem bir hastane olduğunu söyledi. Şehir hastanelerinden en çok istemeyenlerin istifade edeceğini dile getiren Erdoğan, "Varsın istifade etsin, bizim bu noktada bir derdimiz sıkıntımız yok. Zira biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Ayrımcılık yapamayız, biz ehli hizmetiz, bunu yapacağız. ‘Senin kimliğin nedir, senin rengin nedir’, biz bunu söyleyemeyiz, sormayız, öyle bir hakkımız yok. Hele hele tıpta bunu hiç sormazsın. Bu ülkenin her vatandaşı gibi bu hizmetler onların da hakkıdır, helali hoş olsun. Ancak her hizmetten sonuna kadar istifade, etmeleri yapılan her yeni işe karşı çıkmalarına engel olmuyor, biz yapacağız" mesajını verdi.

"Bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir fani güç kalmayacak" 

Merhum Adnan Menderes'in ağır bir şekilde ihmal edilmiş İstanbul'a yollar, bulvarlar, köprüler, altyapı yatırımları kazandırdığını hatırlatan Erdoğan, Barbaros Bulvarı, Beşiktaş'tan Yıldız'a doğru tırmanırken Vatan ve Millet caddeleri, Maslak Bulvarı gibi bugün dahi İstanbul'a nefes aldıran projelerin hep Adnan Menderes'in ürünü olduğunu aktardı. Erdoğan, o dönemde muhalefetin projeleri "yollar yağ gibi, ekmeğe sürüp yeriz herhalde" diyerek eleştirdiklerini paylaştı. Erdoğan, "Şimdi eminim Bilkent Şehir Hastanemizi görünce ‘uzay üssü gibi hastane, herhalde buradan aya gideriz’ diyeceklerdir. Biliyorsunuz Türkiye Uzay Ajansının kuruluş kanununu iptal için Anayasa Mahkemesine götürdüler. Bizim hasretimiz bu, bunların bir milletvekili de yapılan yol ve köprüleri kemirerek, buzdolabı yalayarak beslenir, dünya liderleri ile övünürler. Bunlar ‘her şey müstahak’ diyerek kendi kifayetsizliğinin suçunu millete yüklüyor. Milletinin geleceği için hayali olmayan, vizyonu olmayan işte böyle saçmalar, işte böyle kin kusar. Ülkesi için hedefi olmayan kendini işte bu duruma düşürür. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kimin ne dediğine bakmadan sadece milletimizin neye ihtiyacı varsa, ülkemizin nereye ulaşması gerekiyorsa o doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar ülkemize kazandırdıklarımız bundan sonra yapmayı planladıklarımızın sadece alt yapısıdır. Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirdiğimizde Allah'ın izniyle önümüzde bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir fani güç kalmayacak" vurgusunu yaptı.

"Obama yapamadı, Trump teşebbüs edemedi" 

Obama'nın döneminde yaşadığı bir anıyı paylaşan Erdoğan, Sultanahmet'te cuma namazı sonrası Amerikalı bir turist kafilesinin yanına geldiğini ve kendisine "Duyduk ki Amerika'ya gidiyorsun, Obama'ya söyle de şu reformu muhakkak çıkarsın" dediklerini söyledi. Kendisinin de "Söylerim ama çıkarabilir mi bilmem" dediğini anlatan Erdoğan, "Tabii Obama bunda başarılı olamadı. Trump da maalesef bu işe teşebbüs etmedi. Hal böyle, yani benim ülkemin insanı nasıl bir sağlık reformu ile iç içe olduğunu bilmeli. Yani Kanuni'nin torunları olarak bizler işte halkımın bir sağlıklı nefesini bir devlete feda etmeye hazırız" dedi.

“Avrupa’nın en büyük, dünyanın 3. büyük hastanesi” 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, sağlık çalışanlarının Tıp Bayramı’nı kutlayarak şunları söyledi:
“Böyle bir günde şehir hastanemizi vatandaşlarımızın hizmetine sunmak bizim için ikinci bayram olmuştur. Avrupa’nın en büyük, dünyanın 3. büyük hastanesi olan bu sağlık kompleksi, sadece bir hastane değil, her biri alanında özelleşmiş hastanelerden oluşan bir hastaneler şehridir. Bu şehir, 1 milyon 312 bin metrekare kapalı alana sahip 8 ayrı hastaneden oluşmaktadır. Toplam da 3 bin 704 nitelikli yatağa sahiptir, 674 adet yoğun bakım yatağı ile her düzeyde yoğun bakım hastalarımızı kabul edecektir. İçinde hibrit ameliyathane olarak adlandırılan son teknolojiyle donatılmış müdahale ve görüntüleme işlemlerinin aynı zamanda yapılabildiği ameliyathaneler olmak üzere toplam da 131 tam donanımlı ameliyathane mevcuttur. 904 adet hasta muayene odasında aynı anda hasta kabul edilebilecek kapasiteye sahiptir. Günde 30 bin hastaya hizmet vermesi beklenmektedir. 2023 hedefine yürüyen güçlü Türkiye’de şehir hastanelerini sağlıkta gelinen ve hizmetin alınabildiği son nokta olarak hedefliyoruz. Amacımız, bu hastanelere başvuran her hastanın sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını bir merkezde sonuçlandırmaktır. Bu bölgeyi sağlık teknolojileri vadisine dönüştürmek istiyoruz. Sağlıkta nihai vizyonumuz işaret ettiğiniz gibi, tüm toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, ihtiyaç halindeki herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye’ye sahip olmaktır. Sağlık turizmini bir devlet politikası haline getirip kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Ulusal Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi mahareti ile kapasitemizi dünyaya duyurmayı hedefliyoruz.”  

Derya Yetim - İlker Turak - Yağmur Yıldız - Ömer Çetin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Martı TAG davası 19 Temmuz’a ertelendi Martı TAG ile İstanbul Taksiciler Esnaf Odası arasında görülen dava 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşma sonrası Martı TAG Kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Martı TAG uygulamamız aynen devam etmektedir, erişim engeli söz konusu değil. İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız, davamızı kazanacağız’’ dedi. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası ile Martı TAG arasında görülen davanın 5’inci duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleşti. İstanbul Taksiciler Esnaf Odası’nın, Martı TAG’a karşı açtığı haksız rekabet davası 19 Temmuz’a ertelendi. Duruşmada gizlilik kararı olduğu için basın mensupları alınmadı. Adliye önünde binlerce Martı TAG kullanıcısı destek için bir araya geldi. Duruşma sonrası Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem bekleyen kalabalık ile bir araya gelerek basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamalarımıza erişim engeli yok, İstanbul’un en büyük ulaşım camiasıyız davamızı kazanacağız’’ dedi. Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem, ‘‘Uygulamamız aynen devam etmektedir, karşı tarafın iddia ettiği gibi erişim engeli kararı yoktur. Davamızın 6’ıncı duruşması 19 Temmuz’a ertelendi. Temmuz ayında hakkımızı savunmak için yine burada olacağız. Biz bu yola çıktık bu yoldan dönmeyiz.130 bin TAG sürücüsü bu işten ekmek yiyor. Dünyanın 151 ülkesinde olan bu sistemin Türkiye’de olması gerekiyor’’ dedi. Oğuz Alper Öktem konuşmasını şu şekilde sürdürdü: ‘‘Dünyanın en güzel şehri İstanbul’u rezil eden taksiciler odasını yeneceğiz. 130 bin sürücümüz ve aileleriyle birlikte toplam 500 bin kişilik İstanbul’un en büyük ulaşım camiamızı herkes kabul etti. Bu mesele ticaretten paradan daha büyüktür. Biz burada bu şehrin insanları için savaşıyoruz, kazanacağız.’’
Antalya Fatih Erbakan: "İstanbul adayımızı çekmeye hazırız" Antalya’da partisinin mitinde konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, İstanbul’da adaylarını çekmesi karşılığında 3 şartını tekrarladı. Erbakan, “Biz milli görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz” dedi. 31 Mart seçimlerine yaklaşırken Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Antalya’nın Serik ilçesinde Çınar Altı Meydanı’nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katılarak seçmene hitap etti. Konuşmasına sabah erken saatlerde düzenlenen mitinge katılanlara teşekkür ederek başlayan Fatih Erbakan, adaylarının geri çekilmesini isteyenlere karşı dün Hatay’da sunduğu şartları hatırlattı. Erbakan, konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Dün de Hatay’da bulunduk. Oradan meşhur trollere seslendik. Gece gündüz, ‘Yeniden Refah birilerine kazandıracak, onun için adayını çeksin. İstanbul’da da çeksin’ diyorlar. Biz Milli Görüş olarak hiçbir yerde birisine kazandırmak ya da kaybettirmek için seçime girmiyoruz. İstanbul’da ahlaklı belediyeciliği başlatmak için seçimlere giriyoruz. Heykelci ve rantçı belediyecilikten Sultan Fatih’in şehrini koruyarak ahlaklı belediyecilik dönemini başlatmak istiyoruz. Merhum Erbakan hocamızın 42 yıllık siyasi hayatında herhangi bir yerde bir başka partinin adayı kazansın diye adayını çektiğini gördünüz mu? Böyle bir şey mümkün mü? Hatta Erbakan hocamız diyordu ki ’Bir beldede bir şehirde iki tane milli görüşçü varsa birisi aday olacak diğeri de ona oy verecek. Yine de Milli Görüş orada seçime girecek’ diyordu. Bu gerçekler ortada iken ileri geri konuşuyorlar” dedi. “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz” Serik’ten trollere seslendiğini belirten Erbakan, “Maaşını iktidardan alan gazeteci kılığına girmiş troller buradan size sesleniyoruz. İktidar şimdi ilan etsin desin ki ben İsrail’le ticareti sonlandırdım, ikincisi İsrail’i İran füzelerine karşı korumak üzere Malatya Kürecik’te kurulan radar üssünü kapatıyorum. Üçüncüsü emekli maaşlarını 10 bin liradan 20 bin liraya çıkardığını açıklasın, biz bugün İstanbul adayımızı çekmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz. Gizli anlaşmalar yaptı, paralar aldı, bir suru deli saçması iddiada bulunuyorsunuz, biz bu kadar açık yürekli samimi bir şekilde çağrıda bulunuyoruz. Biz İstanbul adayımızı 3 şart yerine geldiği zaman çekeceğiz. Buradan ilan ediyoruz” sözlerine yer verdi. “Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu” Parti olarak güçlenmeye devam ettiklerini belirten Erbakan, “Arkadaşlarım mesaj yoluyla üye sayılarını belirtti. Partimizin Türkiye geneli üye sayısı 516 bin 800 oldu. Biz bu üye sayısı ile MHP ve İYİ Parti’yi geride bırakarak üçüncü parti olduk. Seçimden sonra 1 milyon hedefine ulaşacağız. CHP’yi de geçeceğiz. 2028’de iktidar olacak. Milli Görüş ekonomi modeline kavuşabilmek için vatandaşlarımıza partimize koşuyorlar. Milletimiz rantçı belediyecilikten bıktı. Milletin derdi ile dertlenmek yerine kendi makam aracının modelinin peşinden koşan, makam odasının mobilyalarını değiştirmek ile uğraşan, 3 liralık işleri 10 liraya yaptıran rantçı belediyecilik. Diğer tarafta ise heykelci belediyecilik, rüşvet ve israf, iltimas ve adam kayırma orada da var. Bir de milletin asıl dertleri çözülmemişken, şehrin sorunları çözüm beklerken, gidip her köşeye milyonlarca liraya heykel dikiyorlar. Bu heykelci ve rantçı belediyeciliği sandığa gömeceğiz” dedi. Belediyelerin ağzına kadar borca girdiğine dikkat çeken Erbakan bu borcun ilçelerde 100 milyon, illerde 1 milyardan, büyükşehirlerde 10 milyara kadar çıktığını belirtti. Belediyelerin toplam borcunun 250 milyara çıktığını ifade etti.
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin: “Seçim öncesinde yapılan asılsız haberlere sandıkta cevap vereceğiz” -Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin yaptığı yazılı açıklamada, “Yeniden Refah Partisi olarak seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade ediyoruz” Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bekin, seçim öncesinde fabrikasyon haberlerle olumsuz olgu oluşturmaya çalışıldığını ifade ederek, “Bazı çevrelerin kronik söz dalaşı, kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı ve ötekileştirici retorikle tek taraflı saldırı başlatmaları ve bu fütursuz saldırılar karşısında cevap hakkıyla ilgili medya kuruluşlarında otosansür uygulanması Türkiye’de siyasetin çekim merkezinin Yeniden Refah ve gelecekteki en büyük cumhurbaşkanı alternatif adayının da Fatih Erbakan olduğunu ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı. Medyanın bütün partilere eşit bir şekilde yaklaşmadığını öne süren Bekin, “Havuz medyasının seçim öncesi büyük telaşla kışkırtıcı politikalar ortaya koymak suretiyle özellikle İstanbul üzerinden Yeniden Refah Partisi’ni 31 Mart 2024 seçim başarısızlığının odak noktası olarak imlemeye çalışmaları gerçeklerden uzak dar bakış açısının bir göstergesi niteliğindedir. Şu bir gerçektir ki Yeniden Refah Partisi’nin gücünü kırabilmek adına çeşit çeşit yöntemlere başvurulması ve en son gelinen noktada kendilerini Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinde fetva makamı olarak görenlerin açıklamaları gelinen vahim durumun göstergesi niteliğindedir. Yeniden Refah Partisi’ne verilecek oyları fetva konusu yapan ve bu konuda fikir ihdas edenler konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı makamının nasıl bir tavır alacağı doğrusu merak konusudur” açıklamasında bulundu. Seçim öncesinde belirli kamu kurum ve kuruluşlarının tarafsız olması gerektiğini ifade eden Bekin, “Seçim öncesi tarafsız olması gereken bazı kamu kuruluşlarındaki yöneticilerin, yetki sınırlarını aşarak siyasiler ve onlara destek veren bazı çevreler üzerinde baskı kurmakta olduklarına dair iddialar vahim bir durumu ortaya koymaktadır” diye konuştu. “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde hareket etmeye devam edeceğiz” Bekin, Yeniden Refah Partisi olarak, siyasetin imajını olumsuz yönde etkileyen yaklaşımlardan uzak durduklarını sözlerine ekleyerek, “Yeniden Refah Partisi olarak nezaket ve zarafet ölçüleri içerisinde yeni bir anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Bu bağlamda, seçim öncesi ortaya konulmaya çalışılan her türlü asılsız prefabrik haberlerin en güzel cevabının sandıkta verileceğini bir kez daha ifade eder, 31 Mart 2024 seçimlerinin milletimizin sağduyusu ile en güzel şekilde sonuçlanacağını ifade eder, tüm adaylara başarılar dileriz” değerlendirmesinde bulundu.
Muş Muş Valisi Çakır, kar kaplanlarını ziyaret etti Muş’ta kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Üçevler Grup köy yolunda çalışma yürüten karla mücadele ekiplerini ziyaret eden Vali Avni Çakır, İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açıp 260 bin litreden fazla mazot harcadıklarını ifade ederek, "Bu çok ciddi bir rakam. Bunu tabii vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz” dedi. Muş Valisi Avni Çakır, kar kalınlığının yer yer 7 metreyi bulduğu Çavuştepe mevkisinde yol açma çalışması yürüten İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı karla mücadele ekiplerinin çalışmalarını yerinde inceledi. Vali Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür’den çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kar kalınlığının yer yer 7 metreye ulaştığını ifade eden Çakır, "Üçevler bölgesinde 10 köy ve 20’ye yakın mezra bulunmakta. Burası alternatif yolumuz. Şu anda diğer yollar ulaşıma açık. Şu an ekiplerimiz burayı açmaya çalışıyor. İnşallah yarın itibariyle de burayı açmış olacağız. Burada 24 saat esaslı çalışıyoruz. Çünkü gördüğünüz gibi 7 metrelik bir kar örtüsü var. Dolayısıyla arkadaşlarımızın yoğun çalışmalarına rağmen ilerlemekte güçlük çekiyor. Ama az işimiz kaldı. İnşallah yarın akşama kadar buranın tamamını açacağız. Muş’ta 368 köy ve 217 mezrası var. Geniş dağılım gösteren bir vilayet. Bu yıl nispeten kar yağışımız önceki yıllara göre azalmakla beraber yine de özellikle geçtiğimiz hafta yoğun bir kar örtüsü aldı. Ama İl Özel İdaresi ekiplerimizin üstün çalışmasıyla vatandaşlarımıza hiçbir mağduriyet yaşatmadık. İl Özel İdaresi yaklaşık 21 bin kilometre yol açtı. Bu çok ciddi bir rakam. 260 bin litreden fazla mazot harcadık. Bunu tabi vatandaşımıza hizmet noktasında büyük bir keyifle yapıyoruz. Allah’a şükür vatandaşımızın da ciddi bir mağlubiyeti de söz konusu olmadı. Karla mücadele çalışmalarımızı büyük oran sonlandıracağız. Tüm özel idaremizin personeline üstün ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.
Erzurum Erzurum’da rekora koşan muhtar Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı ve Rabia Ana Hatun Mahallesi’nin 5 dönemdir muhtarlığını yapan Cemal Korkmaz, mahallelilerin yoğun teveccühü üzerine 6’ncı kez muhtarlığa aday oldu. 1999 yılında Rabia Hatun Mahallesi’nden muhtar seçilen Erzurum Muhtarlar Derneği Başkanı Cemal Korkmaz, 21 bin nüfuslu Rabia Ana Hatun Mahllesi’nde 5 dönem muhtarlık seçimlerini kazanarak görevini büyük bir özveri ile sürdürerek, mahallelilerin sevgi teveccühü ile yeniden altıncı dönemde de muhtarlığa aday olduğunu belirtti. Korkmaz, görevini 5 dönem üst üste hiç ara vermeden ilk günkü azimle yürüttüğünü ifade etti. Her sabah mahallesini köşe bucak gezen ve tespit ettiği sorunları kurumlara bildirip çözüme kavuşturan Muhtar Cemal Korkmaz, mahalle sakinleriyle de sık sık sohbet edip sorunlarıyla bizzat ilgileniyor. Genci ve yaşlısıyla mahalle sakinlerinin sevgisini de kazanan Korkmaz, bir dönem daha muhtarlık yapmak için aday olduğunu açıkladı. ‘Çalışmalarını beğeniyoruz” Mahalle sakinlerinden Yunus Aktaş, Bünyamin Özer ve Kürşat Ak ”Beş dönemdir mahallemizin muhtarlığını yapan aynı zamanda Muhtarlar Derneği Başkanlık görevini sürdüren, kişiliği ile tanıdığımız Cemal Korkmaz’dan yeniden aday olmasını istedik. 25 senedir mahallemizde muhtarlık yapıyor. Mahalle sakinlerimiz, muhtarımızın yaptığı hizmetlerden memnunuz. En ufak bir sıkıntı da yetkililere ulaşarak mahallenin sorunlarını gidermeye çalışıyor” şeklinde konuştular. “Vatandaşın sorununu çözüme kavuşturmak önemli” Muhtar Adayı Cemal Korkmaz, ”Bizim mahallemizin 21 bin seçmeni var şu anda. Ben 5 dönemdir muhtarlık yapıyorum. Mahallemin her köşesinde emeğim, hizmetim var. Büyükşehir Belediyemiz, Belediyemiz , İlçe belediyelerimiz ile iç içe çalışıyoruz, bu zamana hangi başkanımızın yanına gittiysek, hangi kurum müdürüne gittiysek mahallemizin sorunlarını başkanlarımızla çözdüler. Çok teşekkür ediyorum. ediyorum. Benim 24 saat telefonum mahalle halkım için açık, gücüm yettiği, elimden geldiği kadar onların sorunlarını çözmeye, hizmet etmeye çalışıyorum. Rabbim izin verirse Mahallemizin teveccühü ile yeniden 6’ncı seçim dönemde aday oldum. Sıcak teveccühlerine çok teşekkür ediyorum. Onlar çalışanı çalışmayanı çok iyi biliyorlar. Mahallemize hizmet ettiniz mi onlarda sizi seve seve baş tacı yapıyorlar. Bu son dönemim Rabbim izin verirde bir 5 sene daha muhtarlık görevimi yaptıktan sonra artık aday olmayacağım. Her şeyi en güzel şekilde ve zamanında bırakmak lazım” diye konuştu