POLİTİKA - 24 Mayıs 2018 Perşembe 00:47

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İnce'ye FETÖ cevabı!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İnce'ye FETÖ cevabı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnce'nin terörist başı Fetullah Gülen'in iadesinin usulüyle istenmediği iddiası hakkında “Buna pek girmek istemiyorum ama Muharrem Bey’in Adalet Bakanlığına veya MİT’e bunun ispatını yapması lazım. Sana bunu ABD’den kim söylemiş, bunun belgesiyle vermesi lazım. Bunun belgesini versin ki MİT’e cevap hakkı doğsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran’da gerçekleştirilecek seçimlerle ilgili muhalif adayların yaptığı vaatlerin altının boş olduğunu belirterek, “Benim ayaklarım yere basıyor. Ayaklar yere basmadan olmaz. ÖTV’yi kaldıracaksın, neyi kaldırıyorsun, onun yerine ne koyacaksın. Vergisi olmayan bir devlet mi olur dünyada. Şu anda sırtında küfe yok atıyorsun” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kendisine karşı muhalefette çok farklı görüşteki siyasi oluşumların bir araya gelmesine değinen Erdoğan, “Bir araya gelemeyenler, benim sayemde bir araya geliyorsa demek ki Erdoğan ayrıştırıcı değil birleştiriciymiş. Bunlarla uğraşmayacağız, biz ne yapacağız, ne kadar zamanda yapacağız, bunlarla uğraşacağız. Biz yaptıklarımızı söylemezsek unuturlar, onun için anlatacaksın. YHT’yi sor bilmezler, binmemişler. YHT ile yolculuklar başladı. Her geçen gün yeni yeni illeri birbirine bağlıyoruz. İnanın birçoğu şehir hastanelerini bilmiyordur. Bu Batı’nın bile erişemediği sağlık sistemi. Mersin’e, Isparta’ya, açtık muhteşem. Her büyükşehire bir şehir hastanesi yapacağız. Bunlar çekim alanı oluşturacak” diye konuştu.

“Şu anda sırtında küfe yok, atıyorsun”
Muhalefetin halka verdiği vaatler hakkında konuşan Erdoğan, “Benim ayaklarım yere basıyor. Ayaklar yere basmadan olmaz, ‘kaç ağaç diktin’ diye soracaksın. ÖTV’yi kaldıracaksın, neyi kaldırıyorsun onun yerine ne koyacaksın. Vergisi olmayan bir devlet mi olur dünyada. KDV’si olmayan devlet mi var. Bunu azaltırsın o ayrı mesele. Şu anda sırtında küfe yok atıyorsun. Ama benim vatandaşım bunun hesabını bunlardan iyi yapıyor. Onların önündeki büyükler, CHP’nin eski temsilcileri bize karneyle ekmek, sana yağı, gazyağı veriyordu. Kime yutturacaklar bunu. Ben o değilim diyor. İster ol ister olma sizin evveliniz bu. Şu anda sırtında küfe yok. İspatı vücut etmeden bu iş olmaz” açıklamasında bulundu.
Bosna-Hersek ziyareti kapsamında gelen suikast ihbarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Erdoğan şunları söyledi:
“Bizim ilk aldığımız suikast ihbarı değil. Bununla ilgili ihbarlar gelir bize. Biz kader planına inanmışız. ‘Gitmeseniz iyi olur’ yok gideceğiz. Avrupa’nın dört bir yanından binler oraya gidecek ben gitmezsem olmaz. Ufak tefek çatlaklar olabilir. Muhteşem bir alaka, Bosna-Hersek o gün bambaşka bir hareket yaşadı. İzzetbegoviç ‘Bugün otellerimizin tamamı dolu’ dedi. Gideceğiz kader, ne gerekiyorsa o olur. Orada 12 bin kişi vardı. İlgi alaka bir başkaydı. Bunlar bizleri duygulandırıyor.”

“Muharrem Bey’in Adalet Bakanlığına veya MİT’e bunun ispatını yapması lazım”
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin FETÖ elebaşı Gülen’in iadesinin usulüyle istenmediği iddialarıyla ilgili konuşan Erdoğan, İnce’nin Adalet Bakanlığına veya MİT’e bunun ispatını yapması gerektiğini, bunun belgesini göstermesi gerektiğini söyledi.

“ABD ve İsrail’in almış olduğu kıymeti harbiyesi olmayan bir karardır”
İsrail ve ABD’nin Kudüs tutumu üzerinden devam eden gerilimin nereye varacağı sorusunu cevaplayan Erdoğan, “ABD ve İsrail’in almış olduğu kararı kıymeti harbiyesi olmayan bir karardır. ABD itibarını sıfırlamıştır. BM’de bizim Bizim Yemen’le birlikte attığımız adımda yapılan oylama neticesinde o zaman 128 ülke Hayır dedi. 9 adını duymadığım, 2’si ABD ve İsrail’di, diğerleri de kasaba devleti gibi bir şeydi. Onlar onların yanında yer aldı. Demek ki dünyada bunların kabulü yok. Para ve güçle sindirme yöntemini gösteriyor. Yok arkadaş yapamazsın. Bir defa Filistin’in başkenti Kudüs’tür. Bunu herkes biliyor sen kabul edersin veya etmezsin” dedi.
Konuşmasının sonunda terörle mücadelede gelinen aşamaya değinen Erdoğan, Afrin’de etkisiz hale getirilen terörist sayının 4 bin 500’lere ulaştığını, Cerablus bölgesinde 3 bin DEAŞ’lının derdest edildiğini belirterek, “Kuzey Irak şu anda devam ediyor, oralarda da şu anda 350-400 civarında, içeride teröristlerden etkisiz hale getirilenler, şu iki gün içinde 15-20 kişi var. Yoğun bir biçimde devam ediyor, devam edecek” diye konuştu.  

“Onların kendi iç meseleleri onlarla ilgili. El alemin derdi bizi mi gerdi”
Erdoğan, CHP’nin aday listesi üzerinden yürütülen Muharrem İnce’ye yakın isimlerin tasfiye edildiği tartışmalarının sorulması üzerine, “Benim bu olayı değerlendirmeme gerek yok. Biz kendi işimize bakalım. Onların kendi iç meseleleri onlarla ilgili. El alemin derdi bizi mi gerdi” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.