POLİTİKA - 09 Aralık 2019 Pazartesi 14:36

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a: 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a: 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a tepki göstererek, "NATO zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı hala kalkıyor İslami terörden bahsediyor. Kendisine kaç kere söyledim. Karşımızda susuyor sonra NATO zirvesinde yine aynı ifadeleri kullanıyor. Paris’te sarı yelekliler çıktı. Hadi çöz bakalım, durdur bakalım. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Bunu böyle bilesin” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı Sosyal İşler Bakanları Zirvesi’ne katıldı. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Müslüman dünyanın günümüzde yaşadığı sıkıntıların iyi analiz edilmesi ve çözüm yolları üretilmesi gerektiğini belirterek, aksi halde sadece dövünmekle bir yere varılamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a: 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın henüz beklentiyi karşılayacak çalışma düzeyi ve etkinliğe kavuşamadığına dikkat çeken Erdoğan, “İslam ülkelerin her birinin ayrı sıkıntısı var. Kimi halkının sesine yeterince kulak vermeyen yönetimlerden muzdarip, kimi sefalet düzeyinde yoksullukla imtihan oluyor, kimi terör belası ve kardeş kavgası ile boğuşuyor. Çeşitli sebeplerle kendi içine kapanan İslam ülkeler enerjilerin boşa harcıyor. Şayet İslam İşbirliği Teşkilatı’nı tüm kurumları ile hayat ettiğimiz düzeye çıkartabilirsek hep birlikte bu tür sıkıntıların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum” diye konuştu.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kuruluşu temelinde Kudüs davasının bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Maalesef Kudüs’teki ve Filistin’deki durum her geçen gün daha da kötüye gidiyor. İsrail’in hak hukuk adalet, insanlık tanımayan tavrı, bölgedeki krizi Müslümanlar aleyhine sürekli derinleştiriyor. Son dönemde kimi ülkelerin uluslararası hukuka aykırı şekilde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması ve yasadışı yerleşimi desteklemesi sıkıntıları yeni bir boyuta taşıdı. Bugün sokaklarında masum genç kızların, babaların, anneleri, çocukların, İsrail tarafından alenen infaz edildiği, acımasızca öldürüldüğü bir Filistin fotoğrafı ile karşı karşıyayız. Üstelik İsrail’in bu hoyratlığı batı ülkeleri ve kimi Arap devletleri tarafından adeta teşvik ediliyor. Türkiye olarak Kudüs ve Filistin’deki zulüm konusunda dile getirdiğimiz itirazlarda çoğu defa yalnız kaldığımız hissediyoruz. Son yıllarda maruz bırakıldığımız terör saldırıların ve ekonomik sabotajların gerisindeki sebeplerden birinin bu ilkeli duruşumuz olduğunun farkındayız. Bedeli ne olursa olsun hakkın hakikaten mazlumun yanında yer almayı sürdüreceğiz. Filistinlilerin haklarını savunmakta vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

"Biz bunlara ses çıkarmadığımız sürece daha çok dayak yeriz"

Batıda yükselen İslam düşmanlığına tepki gösteren Erdoğan, “Yaşanan sıkıntıların bir kısmı doğrudan cana ve mala saldırı şeklide. Bir kısmı sinsi asimilasyon politikaları görünümünde, bir kısmı ise körü körünü düşmanlık biçiminde tezahür ediyor. Sonuçta mağdur olan hep Müslümanlar. Camilerimize saldırıyorlar mı, saldırıyorlar. Müslümanlar görüldüğü yerde öldürülüyor mu, öldürülüyor. Biz bunlara nereye kadar sessiz kalacağız. Eğer biz bunlara ses çıkarmadığımız sürece daha çok dayak yeriz. Her biri proje ürünü olan ve dinimizin adını istismar eden terör örgütleri de bu zulümlerin bahanesi olarak kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
"Macron hala İslami terörden bahsediyor"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a da tepki gösteren Erdoğan, “Son Nato zirvesinde Fransa Cumhurbaşkanı hala kalkıyor İslami terörden bahsediyor. Kendisine kaç kere söyledim. İslam kelime anlamı itibariyle barıştır. Siz İslami terör ifadesi ile barış ile terörü nasıl bir araya getiriyorsunuz. Böyle bir şey olamaz. Karşımızda susuyor sonra NATO zirvesinde yine aynı ifadeleri kullanıyor. Ne oldu şimdi Paris’te sarı yelekliler çıktı. Hadi çöz bakalım, durdur bakalım. Niye durduramıyorsun. Niye onları barış havzası içerisinde yola koyamıyorsun. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Bunu böyle bilesin” açıklamalarında bulundu.
"Sınırlarımızı korurken, zihinlerimizin teslim alınmasına yol açacak her türlü boşluğu, çatlağı süratle doldurmalıyız"

Müslümanlıkta aile kurumunun önemine işaret eden Erdoğan, “Daha da güçlendireceğimiz aile yapımız, sağlam eğitim öğretim sistemimizle geleceğimizi gönül rahatlığı ile emanet edeceğimiz bir gençlik yetiştirebilir. Batı kaynaklı tehditlere karşı çocuklara kadınlara yaşlılara ne kadar sahip çıkarsak aile yapımızı o derece korumuş oluruz. Sosyal medya ve tv gibi iletişim araçlarının batı kaynaklı içeriklerinin yaygınlaşması ile ortaya çıkan erozyona karşı teyakkuz halinde bulunmalıyız. Sınırlarımızı korurken, zihinlerimizin teslim alınmasına yol açacak her türlü boşluğu, çatlağı süratle doldurmalıyız. Bu konuda iyi imtihan veremdiğimizi itiraf etmek durumundayım. Kötü gidişi durdurma şansına hala sahibiz. Hep birlikte neler yapabileceğimiz konuşmalı, sürate uygulamaya geçirmeliyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a: 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'

"Müslümanlar olarak kardeşlerimizin emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcu"

Bölgede yaşanan krizler sebebiyle milyonlarca çocuğun öksüz ve yetim kaldığına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Suriye’de, Somali’de, Sudan’da, Irak’ta olanlar ortada. Dikkat edin tüm bunlar hep İslam ülkelerinde devam ediyor. İslam ülkelerini böl, parçala, yut anlayışı ile emperyalist anlayış devam ediyor. Bütün bunlardan bir kısmının çeşitli yollarla diğer ülkeler götürülüp hiç arzu etmediğimiz şekilde bu yavruların yetiştirildiğini duyuyoruz. Bu çocukların suç örgütleri tarafından istismar edildiğini biliyoruz. Müslümanlar olarak kardeşlerimizin emanetlerine sahip çıkmak boynumuzun borcu. Yetimhane benzeri yapılardan ziyade ailelerin sahip çıkmasıyla bu çocukları topluma kazandırma konusunda bir seferberlik başlatmalıyız”

"Eninde sonunda yeni yerleşim yerlerinin inşası projesine gereken destek verilecektir"

Türkiye’nin özellikle Suriyeli sığınmacılar konusunda yaptığı çalışmaları detaylarıyla anlatan Erdoğan, “Sadece bu yıl diğer ülkelerin adeta ölüme terk ettikleri 57 bine yakın kişiyi denizlerden toplayıp hayatlarını kurtardık. Ülkemizde bulunan sığınmacılara kendi vatandaşlarımızla ayın düzeyde hizmet veriyoruz. Bu hizmetler için harcadığımız para 40 milyar doları aştı. AB’nin bize verdiği destek sadece 3 milyar avrodur. Suriye’de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere de 370 bin kişi kendi isteği ile dönerek yerleşmiştir. Sınır hattında 1 milyon kişiyi iskan edebileceğimiz yerleşim yerleri ile ilgili çalışmalara başladık. NATO zirvesinde bütün liderlere plan projeleri dağıttım. Ne yazık ki buralarda biz de destek veririz diyenleri henüz göremedik. Bu konuda tüm çağrılarımıza rağmen henüz bir ülke dışında Türkiye’ye somut destek veren olmadı. Sadece ülkemizde bulunan Suriyelilerin yarıya yakının 18 yaşından küçük olduğunu düşündüğümüzde ortaya sürdürülmesi oldukça zor bir yük çıkıyor. Ekonomik bakımdan bizde çok daha iyi olan AB ve bazı Arap ülkeleri sınırları kapatırken biz ekmeğimizi bölüşmekten çekinmiyoruz. Toplam 9 milyon kişiyi bulan potansiyel sığınmacı yükünü yüklenmeye kimsenin cesaret edemeyeceği açık. Dolayısıyla eninde sonunda yeni yerleşim yerlerinin inşası projesine gereken destek verilecektir” ifadelerini kullandı.

"Müslümanlar Arnavut kardeşlerine de ellerinden gelen desteği vermeliler"

Deprem felaketinin yaşandığı Arnavutluk’a yardım çağrısını tekrarlayan Erdoğan, “Deprem neticesinde orada 51 kardeşimiz öldü. Tüm ailelerine baş sağlığı diliyorum. Yüzlerce Arnavut kardeşimiz yaralandı. Dün sayın Başbakan Edi Rama toplantımıza katıldı. Bizler bir vücudun azaları gibiyiz. Biz Müslümanlar Arnavut kardeşlerine de ellerinden gelen desteği vermelidirler diye düşünüyorum. İlk andan itibaren tırlarla gıda ilaç, giyim, çadır gönderdik gönderiyoruz. Bu arada kendilerine bir sözümüz var. O da 500 konut inşallah orada yapacağız. Şu anda çevre şehircilik bakanlığı ekipleri çalışmaları yapıyor. 3 ayrı bölgede biz bu konutları süratle inşa edip artık kış mevsiminin de içinde olmamız nedeniyle bir an önce bu konutlara yerleşimi sağlayalım istiyoruz. Aynı zamanda kış çadırları gibi çadırlarla desteklerimizi sürdüreceğiz. Sizlerde de bunları bekliyorum. Bugün burada alınacak kararları hayata geçirilmesinin bizzat takipçisi olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a: 'Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'

"Türkiye ilk kez ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisine girmeyi başarmış oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından hazırlanan ve İnsani Gelişme Endeksi raporunu da değerlendirerek şunları söyledi:

“Bugün yayınlanan İnsani Gelişme Endeksi raporuna göre Türkiye 2018 yıl bazlı insani gelişme endeksinde 0,806’lık değere ulaşarak 189 ülke arasında 59’uncu sıraya yükseldi. Türkiye ilk kez ‘çok yüksek insani gelişme’ kategorisine girmeyi başarmış oldu. Bundan sonra inşallah daha yüksek derecelere de ulaşacağız”.

Adem Gürer - Murat Ergin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUTEKOM tarafından yürütülen BUTEXCOMP projesi tamamlandı Teknik tekstil ve kompozit malzeme sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin, küresel pazarlarda rekabetçiliğini güçlendirme hedefiyle Bursa’da hayata geçirilen BUTEXCOMP Projesi tamamlandı. BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, “Akademik Bilgiyi Üretimle Daha Fazla Buluşturmak İstiyoruz” diye konuştu. Avrupa Birliği ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ‘Rekabetçi Sektörler Programı’ çerçevesinde finansal olarak desteklenen, BTSO tarafından BUTEKOM çatısı altında yürütülen Kompozit Malzeme ve Teknik Tekstil Prototip Üretim ve Uygulama Merkezi Projesi (BUTEXCOMP) faaliyetlerini tamamladı. Toplantıya BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan’ın yanı sıra proje paydaşları ile iş dünyası temsilcileri katıldı. “BUTEKOM, çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Bursa’nın yüksek teknolojili ve katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda dönüşümünü başarıyla gerçekleştiren, bununla birlikte ürün ve pazar çeşitliliği ile Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı konumunda olduğunu ifade etti. Bursa’nın ürettiği mal ve hizmetlerin 200’ü aşkın ülkeye ve gümrük bölgesine ulaştığını kaydeden Koçaslan, “Kilogram başı ihracatımız 4,5 dolar seviyesinde. İhracatımız 17 milyar doları, dış ticaret fazlamız 8 milyar doları aştı. Ancak küresel rekabetteki dönüşüm hızı, bugüne kadar başardıklarımızın da ötesine geçmemizi zorunlu kılmaktadır. Değişimin kazananları arasında yer almak istiyorsak en değerli varlık olan bilgiyi katma değer oluşturacak bir akılla üretimde de kullanmak zorundayız.” dedi. Gelişmiş ekonomilerin akademik bilginin ticari değere dönüşmesinde hızlandırıcı etki yapan modeller geliştirdiğini belirten Muhsin Koçaslan, “Dünyada geçerli olan bu iş modelinin Bursa’daki karşılığı ise 2008 yılında Uludağ Tekstil İhracatçılar Birliği bünyesinde kurulan BUTEKOM olmuştur. 2013 yılından itibaren Odamızın da iştirakiyle bünyesinde mükemmeliyet merkezlerini barındıran BUTEKOM, proje ile çok daha güçlü bir yapıya kavuştu” diye konuştu. “Sektörlerimizin rekabet gücü arttı” BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, BUTEKOM’un katma değerli üretim hedefleri doğrultusunda, binlerce firmanın, yüzlerce akademisyenin, doktora öğrencilerinin, AR-GE merkezlerinin aynı çatı altında birlikte çalıştığı eşsiz bir ekosistem oluşturduğunu söyledi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın destekleriyle iki büyük güdümlü proje ve bir IPA projesi gerçekleştirdiklerini belirten Muhsin Koçaslan, şunları kaydetti; “Bakanlığımızın uhdesinde gerçekleştirdiğimiz BUTEXCOMP projesiyle de yüzlerce firmamız, tanı analizi, dönüşüm parametrelerinin belirlenmesi, tasarım, danışmanlık ve eğitim hizmetlerinden faydalandı. Proje kapsamında strateji yol haritasını belirleyen tekstil ve kompozit kümemiz de yakın zamanda tüzel kişilik kazandı. Oda olarak bu doğrultuda sektörlerimizin rekabet gücünü artırmak için üniversite-sanayi işbirliğinin somut projeler ile hayata geçirilmesine büyük önem veriyoruz. BUTEKOM’a kazandırdığımız yetkinliklerle temel araştırmadan prototiplemeye kadar tüm ürün geliştirme aşamalarını gerçekleştirebilmekteyiz. Üniversitelerimizin ve özel sektörümüzün örnek birlikteliği üreticilerimize önemli bir rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı artırmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin en köklü ve en güçlü odalarından biri olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesi noktasında yapılacak tüm çalışmalarda işbirliği ve desteğe devam edeceğiz.” “Ekonomideki hedeflerimiz için çok önemli bir proje” Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’da üniversite-sanayi iş birliği adına örnek bir projenin gerçekleştirildiğini belirterek, önümüzdeki süreçte benzer çalışmaların hayata geçmesiyle elde edilecek katma değerin daha da artacağına inandığını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversite sanayi iş birliği birçok sorunun çözümü. Üniversitenin bilgi birikimiyle sanayinin dinamizmini bir araya getirmemiz gerekiyor. Bunu sağladığımız zaman katma değerli üretim kabiliyeti artmış bir ekonomi ortaya çıkacak. Bursa Uludağ Üniversitesi olarak öncelikli alanlarımız içerisinde akıllı ve yenilikçi malzemeler geliyor. Dolayısıyla projenin kendisi doğrudan doğruya bizim yetkinlik alanımızı kapsıyor. Bu projelerin ekonomimiz için önemi çok fazla. Projede önemli bir rol oynayan BTSO’yu tebrik ediyorum. Biz de kendilerine katılarak buradaki ilişkiyi daha dinamik hale getirmek istiyoruz. Projenin ortaya çıkışı, kurgulanışı, alınışı ve sonuçlanması süreçlerinin hepsinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. BUTEXCOMP Proje Operasyon Koordinasyon Birimi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Karahan ise, tedarik işlemleri ve teknik destekle birlikte yaklaşık 42 aylık sürecin nihai değerlendirmesini ve bu süreçte projeden elde edilen kazanımları gerçekleştirdiği sunumla katılımcılara aktardı. Toplantı, açılış konuşmalarının ardından Dr. Ersin Üresin’in moderatörlüğünde ‘Yeni Nesil Malzeme Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik’ paneliyle devam etti. Panel sonrasında “Yeşil Ürün ve Rol Model Programlarında” yer alan firmaların başarı öyküleriyle toplantı sona erdi.
Erzurum Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin yeni dönemdeki meclisi toplandı Erzurum Büyükşehir Belediye Meclisi mahalli idareler seçimleri sonrası yeni dönemdeki ilk meclis toplantısını yaptı. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in başkanlığında toplanan mecliste meclis başkanlık divanı, encümen üyeliği ve diğer ihtisas komisyonlarının seçimleri yapıldı. Yapılan seçimlerde Meclis 1. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Akarsu, Meclis 2. Başkanvekilliği’ne Cumhur İttifakı Adayı MHP Meclis Üyesi Emre Akar seçildi. Divan katip üyeliklerine ise AK Parti Meclis Üyeleri Mehmet Akif Dorman, Ahmet Tikici, Ömer Atik, Harun Polat, Yavuz Korucu ve MHP Meclis Üyesi Tolgahan Dinç seçildi. “Erzurum 10 yılda çağ atladı” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, meclisin açılışında yaptığı konuşmada, “Geldiğimiz bu noktada Erzurum; modern şehircilik anlayışıyla artık iç içedir. Şehrimiz, kentsel kimliğinin yanı sıra turizm potansiyelini de günden güne arttırmaktadır. Bu süreçte sürdürülebilir kalkınma ilkelerinden hareketle, daha iyiye ve daha ileriye doğru hızla yol kat etmekteyiz. Erzurum’umuz on yılda kelimenin tam anlamıyla çağ atladı” kaydını düştü. “İnanıyorum ki; önümüzdeki yıllar daha verimli ve etkin projelerin hayata geçtiğini hep birlikte görecek, şehrimizi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız” diyen Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Erzurum Büyükşehir Belediyemiz sadece bölgesinde değil Türkiye’mizde de örnek alınan bir kamu kurumudur. Zira bu konuda tek ve iddialıyız. Ülke genelinde bütçesinin yüzde 70’ini yatırıma ayıran tek belediyeyiz. Ve yine başka bir ayrıntı Türkiye’de 30 Büyükşehir Belediyesi arasında personel giderleri yüzde 27 ila yüzde 41 seviyesindedir. Başarı ortalamasında Türkiye ikincisi olan belediyemizde personel giderleri yüzde 13’tür. İşte bizler; etkin iktisadi yönetim anlayışımızla her alanda öncü olduk ve olmaya da devam ediyoruz.” EBB’nin faaliyet raporu kabul edildi Başkan Mehmet Sekmen, konuşmasına şöyle devam etti: “Yerel yönetim anlayışımızın temelini oluşturan, katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırladığımız Faaliyet Raporu’muzu tamamlamış bulunmaktayız. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak yapılan her işte şeffaflık ilkesine uyulmuş, görsel ve yazılı basın aracılığı ile yaptığımız hizmetler değerli halkımıza sunulmuştur. 2023 yılı Faaliyet Raporu’nda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 41’inci maddesine dayanılarak; Belediye hizmetlerini yerel yönetim anlayışı ile yasaların vermiş olduğu yetki, görev ve sorumluluk çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürdük. Yeni bir döneme girmenin ve tüm kentimize hizmet sunabilecek olmanın heyecanıyla, hizmetlerimizde insanı merkeze almaya, hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırmaya ve insanımıza dokunan hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Kadim şehrimizin hayat ağacını yıllardır kültürle, sanatla besliyor, medeniyetler sahnesinin ışıklarının canlı kalmasına, sürekli yanmasına katkı sağlıyoruz. Kalitemizin ve başarımızın sırrı işimizi sevmemizden, heyecanımızı kaybetmememizden kaynaklanıyor.” Başkan Sekmen’in konuşması sonrası Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılına ait Faaliyet Raporu meclis tarafından kabul edildi.
Afyon Zafer Müzesi restorasyonunda sona gelindi Afyonkarahisar Valiliği’nden yapılan açıklamada, Kurtuluş Savaşı döneminde karargah binası olarak da kullanılan Zafer Müzesi restorason çalışmalarında sona gelindiği ve İl Özel İdaresinin de katkıları ile projeye 7 milyon 130 bin 487 TL bütçe ayrıldığı belirtildi. Konu ile ilgili yapılan yazılı açıklamada, Zafer Müzesi restorasyon işinin Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 22 Eylül 2021 tarihinde ihale edildiği ve bu çerçevede restorasyon projesinde belirtilmiş olan analizler sonucunda yapıya sonradan eklenen ve zarar veren betonarme kolon ve kirişlerin kaldırıldığı vurgulandı. Açıklamada, “Zafer Müzesi restorasyon inşaat işleri için ise Zafer Kalkınma Ajansına, Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ve İl Özel İdaremiz ortaklığı ile 7 milyon 130 bin 487 TL bütçeli, proje hazırlanmış 25 Nisan 2023 tarihinde Zafer Kalkınma Ajansı ile sözleşme imzalanmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı 5. Bölge Müdürlüğü ile Zafer Kalkınma Ajansı 2023 ve 2024 yılı yatırım bütçeleri ve Afyonkarahisar Valiliğinin mali desteği ile ‘Zafer Müzesi 2. Etap Güçlendirme, Restorasyon ve Tefrişat Yapım İşi İhalesi’ yapılmış, ihale ile iç cephe çelik konstrüksiyon gezinme platformu ve ince sıvalar tamamlanmış; ahşap, kapı ve pencerelerin boyası ile teşhir ve tanzim dolaplarının imalatı da yapım aşamasındadır. Zafer Müzesi restorasyon işinin yüzde 80’i tamamlanmış olup yaz aylarında ziyarete açılması planlanmaktadır. Zafer Müzesi restorasyonu tamamlandığında orijinal hali olan Cumhuriyet öncesi mimari yapısına kavuşacaktır. Ayrıca iç mekân düzenlemesi ile o dönemde kullanılan materyallerle Zafer Müzesi zenginleştirilerek, savaş zamanı yaşananlara ışık tutan bir müze haline gelecektir” ifadelerine yer verildi.