POLİTİKA - 13 Mart 2019 Çarşamba 14:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya sert tepki!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu'ya sert tepki!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bizi tahrik etmeyin, biz bu oyuna gelmeyeceğiz ama bunun hesabını uluslararası camiada sizlere soracağız. Bu millet ayakta olduğu sürece hiç kimse ezanların semalarda yankılanmasına engel olamaz, Kudüs davasını bizlere unutturamaz. Mübarek mescidimize yapılan her saldırı karşısında bizi bulacaklar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pursaklar’da toplu açılış töreninde konuştu. 31 Mart yerel seçimlerinde Pursaklar’dan rekor beklediğini belirten Erdoğan, “Ülkemizin, Ankara’nın ve ilçemizin ihtiyacının laf değil hizmet, yatırım olduğunu Pursaklılar çok iyi biliyor. Bu seçimlerde Pursaklar’dan özellikle ezan düşmanlarına, sandıkta esaslı bir ders vermelerini bekliyorum” dedi. 

31 Mart yerel seçimlerinin bir beka seçimi olduğunu bir kez daha yineleyen Erdoğan, “Ezanımızı hazmedemeyenler, bayrağımızı yakanlar bunlar kimle el ele, CHP ile el ele. Belgeyle konuşuyorum. Şu anda Bay Kemal bunlarla el ele, kol kola, sandığa beraber gidiyorlar. Ankara’da Bay Mansur bunlarla beraber mi? Bunların beraber oylarını istiyorlar mı? 4’lü çete. CHP, HDP, sözde İYİ Parti ve bir de Saadet. Bunlara istiyorum ki sizler hep beraber dersinizi orada verin” ifadelerini kullandı.

“Bizi tahrik etmeyin” 

İsrail askerlerinin Kubbet-üs Sahra ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Ülkemizde birileri ezanımızı ıslıklar da İsrail durur mu? Onlar da Müslümanların onur davası olan Mescid-i Aksa’yı, Kubbetü’s Sahra’yı postallarıyla kirletmeye cüret ettiler. Şimdi utanmadan, sıkılmadan İsrail’in başındaki o soyguncu kendi ülkesinde yargılanıyor. Netanyahu ve karısı soygundan, suistimalden yargılanıyor. Bu adam şimdi oradan diyor ki, Türkiye’de gazeteciler cezaevinde oradan bize ders vermesin. Ey Netanyahu, sen kendine gel kendine. Sen zalimsin, 7 yaşındaki Filistinli yavruları katleden zalimsin, kadınları hücrelere mahkum eden bir zalimsin, binlerce insanı şu anda hücrelere tıkayan bir zalimsin. Bizim oradaki kutsal mabedimize postallarıyla senin askerin buralara giriyor. Tahrik etme. Bu ülkede hiçbir Musevi’ye zulmetmedik, hiçbir Sinagog’a sizin yaptıklarınızı yapmadık, bizi tahrik etmeyin, biz bu oyuna gelmeyeceğiz ama bunun hesabını uluslararası camiada sizlere soracağız. Bu millet ayakta olduğu sürece hiç kimse ezanların semalarda yankılanmasına engel olamaz, Kudüs davasını bizlere unutturamaz. Mübarek mescidimize yapılan her saldırı karşısında bizi bulacaklar. Ne ezanımıza yapılan saygısızlığı görmezden geleceğiz, ne Mescid-i Aksa’nın, Kubbetü’s Sahra’nın postallarla kirletilmesine rıza göstereceğiz. Dışişleri Bakanıma talimatımı verdim, uluslararası görüşmeleri sürdürüyor. İsrail’in Başbakanı, Müslümanlara uygulanan zulmü engellemek yerine yaklaşan seçimlere yatırım yapmak için sosyal medyada şahsımı hedef alıyor. Biz bu sosyal medya fedailerini muhatap alacak değiliz, Filistin halkının haklarını ve Kudüs’ün İslam dünyası için taşıdığı öneme uygun şekilde yönetilmesi konusundaki mücadelemizi son nefesimize kadar sürdüreceğiz.”

“Bu bayraktan rahatsızlığı olan gidip dilediği paçavraların altında ölebilir” 

“Pursaklar’dan bu seçimde ezan, bayrak ve vatan düşmanlarına sandıkta sağlamından Osmanlı tokadı bekliyorum” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Bu bayrağın altında doğduk, bu bayrağın altında öleceğiz. Varsa bu bayraktan rahatsızlığı olan gidip dilediği paçavraların altında ölebilir. Ama biz son nefesimize kadar burada olacağız. Ezan ve bayrak düşmanları şimdi kendilerine yeni bir çatı buldular. CHP örtüsü altında adı iyi kendi fesat partinin makyajı altında FETÖ’cüler, PKK’lılar belediyelere sızdırılmaya çalışılıyor. Mansur efendinin listesinde de bunlar var. CHP’den FETÖ’cü belediye başkanı adayları var, yüzlerce bölücü örgüt sempatizanları CHP ve ittifak içinde olduğu diğer partilerin listelerinden belediye meclis üyesi gösterildi. Bunlar seçildikleri zaman Kandil’e çalışacaklar. Çukur eylemlerinin ardından belediyelerden PKK’yı temizlemek için uğraşırken CHP ve ittifak ortağı bunları kendi sırtlarında belediyeye taşıyor. Bölücü örgütün emrindeki parti, CHP ve sözde İYİ Parti ile olan ittifakını artık gizleme gereği dahi duymuyor. Pursaklar’da bu partinin adayı var mı? Kimi destekliyorlar? CHP’yi destekliyorlar. Aynı şekilde büyükşehir de CHP’yi destekliyorlar. Ankaralı bu ihanete izin verir mi? Bunlar milleti kendileri gibi kör zannediyor. Bunlar benim Ankaralı kardeşimi kendileri gibi gafil sanıyor. Saklamaya çalışsalar da ittifakın iç yüzü her gün ifşa oluyor. Ülkenin ve milletin hayrına olmayan bir ittifakın Ankara’nın hayrına olması mümkün mü? Seçim sürecinde ittifaklarını delikanlıca ortaya koyamayanlar Ankara’yı nasıl açık yüreklilikle yönetecekler. Seçime gidiyoruz ama ne ortada genel başkanları ne de büyükşehir adayları var. Büyük Ankara mitingimizi 23 Mart’ta gerçekleştireceğiz. Ardından seçimden birkaç gün önce Ankaralı kardeşlerimle birlikte olacağız. CHP, HDP emri nereden alıyor, Kandil’den. Terör örgütlerinden bu talimat alanlara Pursaklı kardeşlerim yürü der mi, milletimiz bunlara Türkiye’nin yönetimini teslim etmediği gibi Ankara’nın, İstanbul’un, İzmir’in ve diğer şehirlerimizin belediyelerini de teslim etmeyecektir. Bu ittifak karanlık bir ittifaktır. Önde gözüken başka, arkadaki siluetler başkadır” diye konuştu.

“CHP’ye oy veren kardeşlerimizi de bu adamdan kurtaralım” 

Erdoğan, Pursaklar’a yapılan yatırımlara ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Toplam yatırım bedeli 176 milyon lira olan 29 kalem eser ve hizmetin resmi açılışını yapıyoruz. Bu yatırımlar arasında 150 yataklı Pursaklar Devlet Hastanesi, Belediye Hizmet Binası, 400 bin metrekare büyüklüğe ulaşan 66 adet park var. Spor tesislerinden kreşlere, sosyal ve kültürel tesislerden cami ve Kur'an kurslarına kadar toplam 29 kalem yatırımın Ankara’ya hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar yaptığımız 120 katrilyon liralık yatırımla adeta Ankara’nın çehresini değiştirdik. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, ticarette, sanayide, kültür sanatta, her alanda şehrimizi eşi benzeri görülmemiş hizmetlere kavuşturduk. Bay Kemal 10 yıl önce daha iyiydi diyor. Bu adam böyle bir defa koltuğa oturdu mu bir daha oradan kalkmasını bilmiyor. Bir koyun teslim edin onu kaybeder gelir ama koltuğu kaybetmiyor, oraya yerleşti bir daha da kalkmıyor. 31 Mart’ta öyle bir ders verelim ki CHP’ye oy veren kardeşlerimizi de bu adamdan kurtaralım.”
“Pursaklar’ı Ankara’nın yükselen yıldızı haline getirdik” diyen Erdoğan, Kuyubaşı-Esenboğa metro hattıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü belirterek, bu projeyi Pursaklar’a kazandıracaklarını söyledi.  

İlker Turak - Derya Yetim - Ömer Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı Mart ayında yüzde 17,1 arttı Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayı Motorlu Kara Taşıtları verilerini paylaştı. Mart ayında 226 bin 617 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 45,5’ini motosiklet, yüzde 39,1’ini otomobil, yüzde 8,7’sini kamyonet, yüzde 3,8’ini traktör, yüzde 1,8’ini kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,4’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,1 arttı. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 21,9, traktörde yüzde 18,3, otomobilde yüzde 15,4, otobüste yüzde 15,4, kamyonette yüzde 7,3, kamyonda yüzde 0,8 artarken özel amaçlı taşıtta yüzde 8,8 ve minibüste yüzde 6,9 azaldı. Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18,2 arttı. Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtta yüzde 43,4, motosiklette yüzde 33,6, minibüste yüzde 30,4, otobüste yüzde 19,7, otomobilde yüzde 16,2 artarken kamyonette yüzde 13,1, kamyonda yüzde 11,8 ve traktörde yüzde 5,4 azaldı. Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 29 milyon 367 bin 254 oldu. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 52,8’ini otomobil, yüzde 18,1’ini motosiklet, yüzde 15,5’ini kamyonet, yüzde 7,5’ini traktör, yüzde 3,3’ünü kamyon, yüzde 1,7’sini minibüs, yüzde 0,7’sini otobüs ve yüzde 0,4’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 865 bin 144 adet taşıtın devri yapıldı. Mart ayında devri yapılan taşıtların yüzde 67,1’ini otomobil, yüzde 14,9’unu kamyonet, yüzde 10,3’ünü motosiklet, yüzde 3,2’sini traktör, yüzde 2,2’sini kamyon, yüzde 1,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu. Mart ayında 88 bin 718 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 66,1’i benzin yakıtlı. Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 278 bin 891 adet otomobilin yüzde 66,1’i benzin, yüzde 12,9’u dizel, yüzde 12,7’si hibrit, yüzde 7,1’i elektrikli ve yüzde 1,2’si LPG yakıtlıdır. Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 15 milyon 498 bin 386 adet otomobilin ise yüzde 35,2’si dizel, yüzde 33,0’ı LPG, yüzde 29,2’si benzin, yüzde 1,7’si hibrit ve yüzde 0,6’sı elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(3) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir. Ocak-Mart döneminde 633 bin 710 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 37,5 artarak 633 bin 710 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı da yüzde 15,9 artarak 6 bin 792 adet oldu. Böylece Ocak-Mart döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 626 bin 918 adet artış gerçekleşti.
Amasya Amasya’da koyun sürülerinin yayla göçü erken başladı Amasya’nın Taşova ilçesinde mevsim normallerinin üstünde artan sıcaklıklar nedeniyle koyun sürülerinin yaylaya göçü bir ay erkenden başladı. Sürülerin renkli yolculuğu havadan dronla görüntülendi. Amasya’da hava sıcaklıkları 30 dereceyi gördü. Mevsim normallerinin çok üzerinde seyreden hava sıcaklıkları sebebiyle yaylaya göç de erken başladı. Besiciler hayvanlarını yaz boyunca yüksek rakımlı arazilerde otlatarak verimliliği artırmayı hedefliyor. Taşova’da hayvancılık yapan Recep Taş (44) havaların ısınmasıyla birlikte kendilerine ait 500 koyun ile birlikte Akdağ Başyurt Yaylası’na ulaşabilmek için yola çıktı. Koyun sürülerin yolculuğu 24 saat sürdü. “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık” Dedelerinden kalan çobanlık mesleği devam ettiren Recep Taş, “Bu sene havaların kurak olmasından dolayı 40-45 gün erken gitmek zorunda kaldık. Nasip bundan sonrası. Yolculuğumuz 24 saat sürecek. Zorlanmamak olur mu? Uykusuzluğu var, yol yürümesi var. Muhakkak her mesleğin bir zorluğu vardır” dedi. Koyunlarının sürü halinde yaylaya göç etmesinin dedelerinden gelen bir gelenek olduğunu anlatan Taş, “Dedelerimizden sonra babam yapmış bu işi. Ondan sonra biz yapmaktayız. Bizim çocuklarımız yapacak bu işi. Yaylada Ekim ayının 15’ine kadar durmamız gerekiyor. Ondan sonra aynı tekrar bu şekilde buraya ineceğiz” diye konuştu. “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz, Yörük’tür kökenimiz” Göçebe geleneğinin kökeninin Orta Asya’ya dayandığını hatırlatan Besici Şamil Soyal da “Orta Asya’dan beri göç halindeyiz. Kökenimiz Yörük’tür. Bu sene de havaların kurak gitmesinden dolayı hayvanlarımızı biraz erken yaylaya yolculuk yaptırdık. Yayla adı üzerinde mera alanı. Burada insanlarımız sonuçta tarım arazisinde yapıyor. Ama mera alanı olduğu zaman yayılım, hava değişimi var. Burada koyunlar ağrıma yapıyor ama yaylada ağrıma yapmıyor soğuk. Sağım yapmak isteyen sağımını yaparak peynirini ve sütünü alıyor” şeklinde konuştu. Yaptıkları işin günden güne kaybolduğuna dikkat çeken Soyal, “Devletimiz acil bu işe destek vermesi lazım. Ne gerekiyorsa onu yapması lazım. Yani küpe parası veriyor devletimiz, yıllık 100 lira hayvan başı. Ama bu yeterli gelmiyor. ’Devletimiz bize sigorta versin, maaş versin, hayvancılığımız 100 ise 200-300 yapalım’ şeklinde hayvancılarımızın talepleri var” ifadelerini kullandı.
Batman Yüksek dağlardan toplanan ışkın bitkisi hastalıklara iyi geldiği gerekçesiyle adeta kapışılıyor Batman’ın Sason ilçesinde yüksek rakımlı dağlarda karların erimesiyle ortaya çıkan ve bölgede yayla muzu olarak adlandırılan ışkın bitkisi, bir çok hastalığın şifa kaynağı olduğu gerekçesiyle kilogramı 150 lira olmasına rağmen yoğun rağbet görüyor. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki yüksek kesimlerde yetişen, kuzu kulağıgiller familyasının ekşimsi tadıyla kiviyi andıran ve muz gibi soyularak yenildiği için ’yayla muzu’ da denilen ışkın bitkisinin olgunlaşmasıyla bölgede yaşayan bir çok vatandaşa gelir kaynağı oldu. Sason ilçesine bağlı köylerde yaşayan vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağlardan kopardığı Işkın bitkisini ilçe merkezine getirerek kilosunu 150 liradan satarak aile geçimini sağlıyor. Işkın bitkisinin başta kalp rahatsızlığı olmak üzere bir çok hastalığa iyi geldiği için yoğun talep gördüğünü belirten vatandaşlardan Zülküf Ebinç, yüksek dağlardan kopardığı ışkın bitkisini ilçede satarak ailesini geçindirdiğini söyledi. Ebinç, “Bu bitkinin adı ışkındır. Yayla muzu olarak da biliniyor. Işkın Sason ilçesinde yüksek kesimlerde yetişiyor. Bir çok hastalığa ilaç olduğunu biliyoruz. Başta kalp rahatsızlığı olmak üzere tansiyon rahatsızlığı ve şeker hastalığına ilaçtır. Biz bunu aile geçimimizi sağlamak için sabah erken saatlerde grup olarak çıkıp yüksek dağlardan kopararak getirip kilosunu 150 liradan satıyoruz” dedi. “Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor” Işkın bitkisini koparmak için gece saatlerinde yola koyulduklarını belirten vatandaşlardan Hasan Yıldırım, “Bu bitki yüksek kesimlerde yetişiyor. Bu bitki şifalı olduğu için çok tercih ediliyor. Şu anda kilosunu 150 ile 200 lira arasında satıyoruz. Herkes çok tercih ediyor. Günlük 150 kilo toplayarak satıyoruz. Bu bitkiyi koparabilmek için gece saat 03.00 gibi yola çıkıyoruz. Yaklaşık 5 saat yol yürüyoruz. Çok yüksek yerde yetiştiği için dönüşümüz akşamı buluyor” diye konuştu.