POLİTİKA - 06 Ağustos 2022 Cumartesi 13:05

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Rusya dönüşü önemli açıklamalar!

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Rusya dönüşü önemli açıklamalar!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soçi'de Putin'le gerçekleşen zirvenin ardından uçakta aralarında İhlas Haber Ajansı Muhabiri Hülya Keklik'in de bulunduğu gazetecilerin sorularını cevapladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in davetine icabetle Soçi’ye yaptığı çalışma ziyaretinin olumlu, başarılı bir şekilde tamamlandığını ifade eden Erdoğan, "Putin’le 19 Temmuz’da Tahran’da bir araya gelmelerinin ardından Soçi’de ikili ilişkileri ve uluslararası meseleleri etraflıca değerlendirdik. Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyimizin müteakip toplantısını Türkiye’de yapmak üzere Sayın Putin’e davetimi gerçekleştirdim” dedi.

Türk-Rus ilişkilerinin karşı karşıya kaldığı meydan okumaların üstesinden diyalog ve iş birliği ile gelmeyi hep başardığını ifade eden Erdoğan, ”Putin’le tesis ettiğimiz karşılıklı güven ve saygıya dayalı ortak anlayış, ilişkilerimizin teminatıdır. Mevcut şartlar altında önemli olan; ilişkilerimizi ortak çıkarlarımız temelinde ve uluslararası sistem içinde sürdürmek, ileri götürmektir” açıklamasında bulundu.

Putin ile ikili görüşmelerinde ticari ve ekonomik iş birliğinin daha da geliştirilmesi üzerinde etraflıca fikir alışverişinde bulunduklarını ifade eden Erdoğan, “Ticarette hedefin daha önce 100 milyar dolar olarak ifade etmiştik. Bu doğrultuda enerji başta olmak üzere, ticaret, turizm ve tarım gibi alanlarda iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz. İkili ticaret hacmimizin daha dengeli bir zemine kavuşmasını temin etmek noktasında kararlıyız. Ekonomik ve ticari ilişiklerimize dair yol haritası mahiyetinde bir mutabakat zaptı da Soçi’de Ticaret Bakanımız ile Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak tarafından imzalandı” değerlendirmesinde bulundu.

Suriye’de yuvalanan terör örgütlerine karşı atılabilecek adımların mütalaa edildiğini kaydeden Erdoğan, “Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden, Suriyeli kardeşlerimizle birlikte askerimize, polisimize, güvenlik güçlerimize, sivil vatandaşlarımıza saldıran bu katil sürüleriyle mücadelemize birlikte gereken cevabı verme kararında da mutabık kaldık. Rusya’yla sürdürdüğümüz diyaloğun müspet yansımalarına Kafkaslarda, Suriye’de ve Ukrayna’da şahit oluyoruz” dedi.

Rusya -Ukrayna sorununun müzakere masasında çözümüne olan inancının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, ”Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihraç edilmesine yönelik girişim, bunun en son küresel örneğidir. Şimdi önemli olan, planın sağlıklı şekilde uygulanması ve oluşan müspet havanın İstanbul’daki müzakerelere dönüşe yönelik somut adımlara tahvil edilmesidir. Ukrayna’daki savaşın kazananı olmayacağını başından beri vurguluyorum. Sahadaki sıkıntılara rağmen, krizin müzakere masasında çözüleceğine olan güçlü inancımı da koruyorum. Putin’e, Zelenski’yle görüşmesine ev sahipliği yapabileceğimizi bir kez daha hatırlattım. Karadeniz’den komşumuz Rusya’yla diyaloğumuzu, bölgesel ve küresel barışa katkı sunmak maksadıyla her alanda ilerletmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Rusya- Ukrayna geriliminin çözümünde tutumunun her zaman aynı olduğunu bir kez daha vurgu yapan Erdoğan, ”Türk diplomasisi aslında üzerine düşen bu görevi başarılı bir şekilde sürdürüyor. Burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Ancak tabii tarafların buradaki yaklaşımı büyük önem arz ediyor. Eğer taraflar verilen sözlerin üzerinde gerçekten hassasiyet gösterip dururlarsa bu işi ciddi manada çözebilecek bir imkana sahip olduğumuzu veyahut da yaklaştığımızı görüyorum. Bunun olmaması için bu noktada bir sebep söz konusu değil” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin terör unsurlarına karşı tavrını Putin ile görüşmesinde ifade ettiğini belirten Erdoğan şunları kaydetti:

“Putin konuyla ilgili Türkiye’ye yönelik adil bir yaklaşım sürdürüyor. Terörle mücadele noktasında her zaman yanımızda olacağını özellikle de ifade ediyor. Burada şunu bize ima ediyor; ‘Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur’ gibi bir yaklaşımı var. Biz de diyoruz ki, şu anda bizim istihbarat örgütümüz Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak. Eğer istihbaratımız, Suriye istihbaratıyla bu çalışmayı yürütürken, buna rağmen hala orada terör örgütleri fellik fellik at oynatıyorsa bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor diyoruz. Bu konuda da mutabakatımız var”.

"Akkuyu’daki çalışmaları yerinde, bizzat heyetimle beraber izleyeceğim"
'

Akkuyu Nükleer Santrali, Cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden bir tanesi. Bunun önemli olmasının sebebi, sadece elektrik üretim kapasitesi değil, aynı zamanda enerji arzı konusunda Türkiye’nin beklentilerinin bir bölümünü karşılamasının öngörülmesi. Diğer taraftan sizin enerji konusunda da en başından beri çok sık vurgu yaptığımız konulardan bir tanesi yerlileşme ve millileşme. Bu çerçevede Rus tarafı ile bir Türk ortağın girişimi olarak yola çıkan IC İçtaş zaman içinde önemli bir bilgi birikimi ve know-how üretmişti. Fakat kısa süre önce ilginç bir gelişme oldu ve Rus tarafı Rosatom yarı yarıya ortak olduğu bu şirkette çalışmalarını durdurdu ve feshetti. Acaba bu konu gündeme geldi mi? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu adım bu projenin gecikmesi veya Türk tarafının bir miktar daha böyle taşeronlaştırılmasına neden olabilir mi? Böyle bir risk görülüyor mu?' sorusuna Erdoğan, “Tabii böyle bir konuyu görüşmemek olamaz. Görüştük.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali, ülkemizin enerji stratejisi içinde ayrı bir öneme sahip. Akkuyu’nun ilk reaktörünü 2023 yılında hizmete alma hedefimiz sürüyor. Bu hususları, Rus tarafıyla görüşmelerimizde bir kez daha ele aldık. ‘25 bin kişi şu anda çalışmıyor. Burası kapatıldı’ gibi ifadeler söyleniyor. Böyle bir şeyi ben de kabul etmedim, Rus tarafı da kabul etmiyor. Çalışıyorlar. Şimdi önümüzdeki hafta Mersin Taşucu’nda Abdülhamit Han sondaj gemimizi uğurlamaya gittiğimde aynı gün oradan Akkuyu’ya geçeceğim. Akkuyu’daki çalışmaları yerinde, bizzat heyetimle beraber izleyeceğim. Ondan sonra da Sayın Putin’e oradaki gelinen durumu aktaracağım, söyleyeceğim. Ona göre de yol haritamızı belirleyelim diyeceğim. Yani onlar da bir defa kesinlikle süreci durdurmak gibi bir şeyi kabul etmiyorlar” cevabını verdi.

Türkiye’nin ülkeye yatırım yapmak isteyen herkese kapılarının açık olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Bizim şu anda Türkiye olarak kapımız herkese açık. Ülkemizde kimler yatırım yapmak isterse biz onlara her türlü desteği veririz. Çünkü Türkiye dünyada sadece bu son gelişmelerde değil, bunun dışında da serbest pazar ekonomisinin en önemli bir açık kapısıdır” dedi.

"Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık"

Ruble ile alışveriş konusunun da görüşmelerde masada olduğunu bildiren Erdoğan, ”Tabii bu Soçi ziyaretinin bir güzel tarafı da şu oldu, Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık. Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya’ya ve Türkiye’ye inşallah kazandıracak. Bir de Rusya’nın Mir kartı var. Şu anda bizim beş bankamız bunun üzerinden çalışmalarını sürdürüyor. Burada da çok ciddi gelişmeler var. Bu da tabi Rusya’dan gelen turistleri çok çok rahatlatan bir süreç. Onlarla alışverişini, otel ödemelerini yapabiliyorlar. Bu da tabi hem onlar için hem bizim için çok çok rahatlatıcı bir sistem. Bu ziyaretimizde Rusya Merkez Bankası Başkanı ile bizim Merkez Bankası Başkanımız da görüşmelerini yaptılar” açıklamasında bulundu.

Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ile ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “İlham kardeşimle iki gün önce bunları etraflıca konuştuk. Öncelikle bir Azerbaycanlı kardeşimizin şehit olmasına neden olan saldırıyı kınıyoruz. Karabağ, Azerbaycan’ın uluslararası tanınmış sınırları içerisinde yer alan Azerbaycan toprağıdır. Azerbaycan, tabiatıyla topraklarında yasadışı hiçbir silahlı unsurun bulunmasını istemiyor. Üçlü Bildiri’den bu yana yaklaşık iki yıl geçti. Ermenistan’ın buradaki taahhütlerini de bir an önce yerine getirmesi önem taşıyor. Azerbaycan’ın Londra Büyükelçiliğine saldırıyı da kabul edilemez buluyoruz. Bu olayın ciddiyetle ve detaylı bir şekilde soruşturularak faillerine gerekli cezaların verileceğini ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.

Erdoğan, “ABD Temsilciler Meclisi Başkanının Tayvan’dan ayrılmasının ardından Çin, işgal senaryosunu andıran bir tatbikat başlattı. Bu gerilimin nereye evrileceğini düşünüyorsunuz? Pasifik’te olabilecek bir çatışma, Türkiye’nin pozisyonunu nasıl etkiler? Ekonomik anlamda özellikle bir kriz çıkarsa hazırlık mıyız?” sorusuna ise şöyle cevap verdi:

“Biz hepsine hazırız, bir sıkıntı yok. Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ukrayna’daki savaş ve koronavirüs salgınının küresel ekonomi ve istikrara olumsuz etkilerinin sürdüğü bir dönemde yeni bir krizin ortaya çıkmasına izin vermemeliyiz. Tayvan’la ilgili ortaya çıkan gerginliğin azaltılması için tüm tarafların sağduyulu ve itidalli hareket etmesi çok çok önemli. Eylül ayında Şanghay Beşlisi, Özbekistan’da toplanacak. Görüşmemizde Sayın Putin de rica etti; nasip olursa biz de inşallah oradaki toplantıya katılacağız. Şanghay Beşlisi’nin gerek üyeleri gerek gözlemci ya da diyalog ortağı olarak oraya katılacak olanlarla biz de beraber olalım diyoruz. Örneğin Çin geliyor, öbür tarafta Suud gelecek, Katar gelecek. Orada onlarla bir arada olmayı hedefliyoruz. Şu anda fevkalade bir durum olmazsa inşallah ben de oraya katılacağım. Orada bunları çok daha iyi değerlendiririz.”

Almanya ve Fransa’nın Türkiye’yi hedef alan açıklamalarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, ”Bu taraflı açıklamalara Dışişleri Bakanımız gerekli yanıtları verdi. Ne yazık ki Almanya da Fransa da Rum-Yunan propagandasına alet oluyor. Yunanistan’ın uluslararası hukuku hiçe sayan adımlarına göz yumulurken, doğru olmayan değerlendirmelerle ülkemizin eleştirilmesi kabul edilemez. Avrupa’nın istikrar ve güvenliği için Türkiye’nin yeri aşikâr. Bu rolümüzü küresel tahıl krizinin çözümünde öncü olarak bir kez daha gösterdik. İstanbul’dan geçen Razoni kuru yük gemisi aslında bir ilkti. Bunun arkasında bu şekilde sırada olan 20 civarında gemi var. Hepsinden öte, şu anda Rusya diyor ki ‘Bizim ciddi manada çıkabilecek hazırlığımız var, gücümüz var. Bizdekilere ne zaman aracılık edeceksiniz?’ İlgili bakanlıklarımız, birinci derecede de Ticaret Bakanlığımız bu işlerin şu anda sorumlusu olduğu için bu konuda hızla çalışıyorlar. Hele hele burada imzayı attıktan sonra sorumluluğu daha da artmış vaziyette” dedi.

Erdoğan Rusya’nın da tahıl ihracatı için destek talebinde bulunduğunu belirterek, Rusya diyor ki ‘Benim malım çok fazla. Örneğin asgari 40 milyon ton ben şu anda mal çıkarabilirim.’ Tabii arada kara kediler var, güya Türkiye gemileri durdurmuş gibi dedikodu dolaştırıyorlar. Böyle bir şey yok. Aksine, ilk gemi nasıl Lübnan'a gittiyse, bu tür gemilerin hepsi bizim üzerimizden gitmeleri gereken ülkelere ulaşmaları için yola revan olacaklar. Bunun aracılığını da Türkiye en güzel şekilde ortaya koyacak. İstanbul’daki sözleşmeyle sağladığımız o başarıyı bundan sonra da devam ettireceğiz” diye konuştu.

Yunanistan'da casus yazılım skandalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstihbarat Teşkilatı Başkanı istifasına yönelik soruya ise "Ben Yunanistan’ın iç işlerine karışmam. Bu onların iç işleridir” açıklamasında bulundu.

Kuzey Irak’taki Zaho olayını sormak istiyorum. Hem dış politika açısından hem iç politika açısından soracağım. 9 sivil öldürüldü iki hafta önce. Bu 9 sivil defnedilmeden işi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığına dair tezvirat yaptılar. Zaho’daki son durum nedir? Bunu Türkiye’ye karşı küresel bir kumpas olarak değerlendirenler oldu. Böyle bir kumpas var mı? Birileri acaba Suriye'ye operasyon yapılacakken böyle işler mi yapıyorlar? Daha önce gerek Dışişleri gerekse Savunma Bakanlığımız açıklamaları yaptı. Bu, terör örgütü PKK’nın bilindik saldırılarının bir değişik versiyonu. Nasıl bugüne kadar bu tür şeyleri yapıp ondan sonra kaçtıysalar, ortada görünmeme gibi yolları seçtiyseler şimdi burada da yine aynı şekilde bu tür suikastları yaptıktan sonra topu hemen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türkiye’nin üzerine atmışlardır. Olayın aslı budur. Buna yönelik de bugüne kadar yapılmış olan açıklamalarımızın arkasındayız. Tabii başta Amerika olmak üzere, Avrupa’nın değişik ülkelerine bunları İletişim Başkanlığımız da anlattı ve bu şekilde süreç devam ediyor.

Biz ilk andan itibaren orada yerel muhataplarımızla konuşmak, görüşmek, temas sağlamak suretiyle her konuda yardımcı olabileceğimizi, bu olayın açığa çıkması için elimizden geleni göstereceğimizi kendilerine söyledik. Bu teklifimiz halen baki. Onlar da teşekkür ettiler. Hatta oradaki yaralılarla alakalı eğer arzu ederlerse onlara sağlık desteği sağlayabileceğimizi kendilerine ifade ettik. Sadece Kuzey Irak’ta veya Irak’ta değil, biz oradan ülkemize alıp en yakın vilayetlerdeki şehir hastanelerimizde, eğitim araştırma hastanelerimizde, ameliyatsa ameliyat, bakımsa bakım bunların hepsini yapabileceğimizi söyledik. Bütün muhataplarımıza taziyelerimizi ilettik. Bizim başlangıçtan itibaren yaptığımız bütün operasyonlarda sivillerin, tarihi, dini, kültürel yapıların ve çevrenin dokunulmaz olduğunu, planlamada ve icrada kesinlikle bu konulara hiçbir ordunun yapmadığı kadar dikkatli ve hassasiyetle yaklaştığımızı ilave ettik. Zaho’daki olaydan sonra Musul Konsolosluğumuza bir saldırı oldu. Oranın bir sivil hedef olduğu biline biline oraya aleni saldırı yapıldı. Kimin sivil hedeflere saldırabileceğini, bu alçaklığı kimlerin yapabileceğini herkesin görmesi lazım.

Zaho’daki son durumu değerlendiren Erdoğan, ”Biliyorsunuz ben Uludere’deki o olayda ebediyete irtihal eden bütün kardeşlerimizin aileleriyle bir araya geldim. Şırnak’ta Şerafettin Elçi Havalimanı’nın açılışında o ailelerle görüşmelerimi yaptım. Bizzat eşimi de Uludere’ye gönderdim. Eşim Uludere’ye gitti, oradaki ailelerle yerinde görüşmeler yaptı. Dolayısıyla bizim Bay Kemal gibi kalkıp da nerede bir fırsatçılık var, o fırsatçılık anı geldiğinde onlarla bir araya gelmek gibi bir yaklaşımımız yok. Bay Kemal helalleşmeden bahsediyor. Sen bu ifadeyle bir defa kendini açığa çıkarıyorsun. Nedir o? Bir yerde bir borç varsa gidersin helalleşirsin. Demek ki sen bu işlerde tarafsın. Böyle bir durum zaten söz konusu. Onun için de helalleşme zarureti doğuyor. Bizim öyle bir helalleşme sıkıntımız yok. Çünkü biz bütün vatandaşlarımıza karşı her türlü yapmamız gerekenleri yaptık, yapıyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bizim vatandaşlarımıza karşı hak noktasında bir sıkıntımız yok, buna inanıyoruz. Hele hele orada belediyeyi de biz kazandığımız için, nasıl oluyor bu iş, hem öyle hem öyle” değerlendirmesini yaptı.

KPSS iptal sürecinin detaylarını paylaşan Erdoğan, ”FETÖ’cü grup mu desek; 6’lı masa mı desek; bir de masanın altı var, yedi Şimdi dikkat ederseniz, aynı anda hepsi adeta aynı cümlelerle, aynı kelimelerle bunu tanımlamaya çalıştılar. Yani biz orada boşta bulunsak veya boşluğa düşsek bunu seçime kadar satacaklardı. Çünkü gençleri nasıl aldatırız gayreti içerisindeler. Tabii bu tutmadı. Çünkü biz durumu gördük. Durumu gördükten sonra, ben ÖSYM başkanı olan arkadaşımızı da bir zan altında bırakmak istemem ama soruşturmaların hayırlı bir netice vermesi noktasından hareketle kendisini görevden almak suretiyle oraya hemen, 24 saati bulmadan bir arkadaşımızın atamasını yaptık. Bu atamayla beraber de hemen ekibini en güzel şekilde kurması için talimat verdik. Üst düzey de bir ekip oluşturduk ve bu ekiple çalışmalarına anında başladılar. Atamayı yaptığımız gibi çalışmayla da hemen ertesi sabah çıktı basın toplantısını yaptı ve önümüzdeki ayın 17’sinde de süreci başlatma kararını aldık. Sınavı iptal edilenlerden herhangi bir ücret talebi de kesinlikle olmayacak. ÖSYM, bundan sonraki süreci, kademeleri de inşallah en güzel surette devam ettirerek, şaibeleri de ortadan kaldırarak yoluna devam edecek” dedi.

Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Karısıyla bastığı kişiyi bıçaklayan koca tutuklandı Adana’da bir kişi karısıyla yasak ilişki yaşadığını öne sürdüğü şahsı bıçakla yaraladı. Seyhan polisi tarafından yakalanan koca tutuklandı. Yaralının durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olay, 22 Nisan’da saat 12.00 sıralarında Seyhan ilçesi Gülpınar Mahallesi’ndeki müstakil evde meydana geldi. İddiaya göre, Gündelik işlerde çalışan Suriye uyruklu Ahmed M. (27), öğlen yemek için evine döndü. Ahmed M., 2 çocuğunun annesi S.Ç.’nin (26), kapıyı geç ve yarı çıplak açmasından şüphelenip, odaları aradı. Mutfağa giren Ahmed M., arkadaşı Memduh S.’yi (25) tezgahın altında saklanmaya çalışırken buldu. Eşinin kendini aldattığını düşünen Ahmed M., Memduh S.’yi darbedip, tezgahtan aldığı ekmek bıçağıyla bacak ve kalçasından bıçakladı. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi yapılan Memduh S., ambulansla Seyhan Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı devriye görevindeki ekipler, şüpheliyi olay yerinde bıçakla birlikte yakaladı. Şüphelinin, eşi S.Ç. ve Memduh S.’nin sürekli telefonda konuştuğunu, ikisini de görüşmemeleri konusunda uyardığı öğrenildi. Hastanede tedaviye alınan Memduh S.’nin, hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi. Gözaltına alınıp, polis merkezine götürülen Ahmed M., ifadesinde, “Memduh’a, eşimden ve ailemden uzak durmasını söylemiştim. Evin kapısı, çaldıktan 10 dakika sonra açıldı. Eşimin üzerinde sadece tişört vardı ve iç çamaşırları yoktu. Memduh’u tezgahın altında görünce bir anlık öfkeyle bıçakladım” dedi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ahmed M., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Kayseri Başkan Palancıoğlu’ndan yeni proje: ‘Sokak Hayvanları Köyü’ Yenilikçi projeleriyle adından söz ettiren Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu Melikgazi’de sokak hayvanları için köy kuracağını ifade etti. Kimsesiz sokak hayvanlarına sevgi dolu bir yuva sunmayı hedeflediklerini belirten Başkan Palancıoğlu, “Bizlerle aynı dünyayı paylaşan, sevgiye, ilgiye, bakıma muhtaç olan sokak hayvanlarımız için Melikgazi’mizde kapsamlı bir köy kuruyoruz. Hem sokak hayvanlarının bakım ve ihtiyaçlarının karşılanması hem de vatandaşlarımızın güvenliği ve huzuru için Melikgazi Belediyesi olarak böyle güzel bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu proje, bakım, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleriyle birlikte sokak hayvanlarının yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve onlara barınma imkanı sağlamayı amaçlıyor. Köy ortamında sokak hayvanlarını misafir ederek iyileştireceğiz. Sokak hayvanları köyümüzün içerisinde doğal yaşam alanı, cafe, etkinlik alanı, ve köpek eğitim parkuru yer alacak. İmar planı, tahsis ettiğimiz alan ve projemiz hazır. İnşallah kısa zamanda projemizi hayata geçireceğiz” dedi. Sokak hayvanları için üç önemli işlem Sokak hayvanlarına gereken bakım ve rehabilitasyon sağlandıktan sonra sahiplendirileceğini belirten Başkan Palancıoğlu, “Sokak hayvanları ile ilgili yapmamız gereken üç önemli husus bulunuyor. Bunlardan ilki kısırlaştırma. Bildiğiniz üzere sokak hayvanları tek doğumla ondan fazla yavrulama yapıyor. Bu durum beraberinde sokak hayvanlarının nüfusunda ciddi bir artış sağlıyor. Bu nedenle Belediye olarak yapmamız gereken önemli işlemlerin başında kısırlaştırma geliyor. Bir diğer önemli işlemimiz ise rehabilite etme. Veterinerlik hizmetinin olduğu güzel bir ortamda sokak hayvanlarını rehabilite edeceğiz, bakımla iyileştirip sahiplendireceğiz. Minik dostlarımız için çok önemli bir husus. Dışarıdaki pek çok tehlikeden hayvanlarımızı korumanın yanı sıra nitelikli bakım hizmetimizle iyileştireceğiz. Son önemli husus ise kulak küpelerinin vurulması. Kulak küpeleri vurulan hayvanlarımızın belediyemizin bakım hizmetinden yararlandığını, sokak hayvanları köyümüzün bir üyesi olduğunu, rehabilite edildiğini, sağlıklı olduğunu anlayacağız“ şeklinde ifade etti.
Adana Annesi kazada ölüp sezaryenle dünyaya gelen bebek hayata tutundu Adana’da annesi trafik kazasında hayatını kaybeden ve annenin karnından sezaryenle alınan erkek bebek, solunum cihazı olmadan nefes alması sağlanarak hayati tehlikeyi atlattı. Doktorların ‘yaşaması imkansız’ olarak nitelendirdiği bebek, birkaç hafta sonra taburcu edilecek. Kaza, 17 Nisan gecesi Yüreğir ilçesi Seyhan Mahallesi Karataş Caddesi’nde meydana geldi. Suriye uyruklu 9 aylık hamile Nur Abbud, yolculuk sırasında eşi Raid Abbud’un (40) kullandığı elektrikli bisikletten yola düştü. Bu sırada Ali D.’nin kullandığı 01 J 0142 plakalı özel halk otobüsü, hamile kadına çarptı. Abbud ambulansla Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülürken, Ali D. ise gözaltına alındı. 4’üncü çocuğu olan erkek bebeği sezaryen ile alınan Nur Abbud kurtarılamadı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ali D., tutuklandı. Eşi tarafından Suriye’nin Azez kentine götürülen Abbud’un cenazesi ise toprağa verildi. Doğduğunda nefes almıyordu Doğum sırasında oksijensiz kalması yüzünden nefes alamayan ve doktorların hayatta tutmak için 15 dakika kalp masajı yaptığı erkek bebek, 5 gün önce Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Doktorların ‘yaşaması imkansız’ olarak diye nitelendirdiği bebek, yeni doğan yoğun bakım servisinde yapılan müdahalelerin ardından solunum cihazlarından kurtularak nefes almaya başladı. Bebeğin sağlık durumuyla ilgili gazetecilere bilgi veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu, oksijensiz doğum vakalarının sıkça yaşandığını ancak kazaya bağlı böylesi bir travmayla ilk kez karşılaştığını ifade etti. Prof. Dr. Yapıcıoğlu, Şehir Hastanesi’ndeyken bebeğin kalp sesinin fark edilmesinin ardından ameliyatla alındıktan sonra solumadığını ve kalp tepe atımının alınamadığını, 15 dakika kalp masajı yapılan bebeğin, solunumunu başlatmak için akciğerlerine tüple ilaç verildiğini anlattı. Yapıcıoğlu, "Bebeğimiz oksijensiz doğum olduğu için hipotermi dediğimiz vücut soğutma yaparak vücut ısısını 34.5 dereceye indirdik. Böylelikle beyin hücrelerinin oksijen tüketimi azaldı. İlk geldiğinde daha kötüydü ancak 72 saatlik tedavinin ardından şu an solunum cihazını çıkarttık. Kötü öyküsüne rağmen beklenenden daha iyiye gidiyor. Şu an tüple besleme yapıyoruz ancak emme refleksi de gelişmiş durumda. Yapacağımız birkaç tetkik daha var. Ağızdan beslenmesi normale dönerse, havale geçirme durumu da olmazsa 1-2 hafta içerisinde taburcu etmeyi planlıyoruz" dedi. Öte yandan Prof. Dr. Yapıcıoğlu, hamilelerin ve çocukların motosikletle yolculuk yapmaması gerektiğini söyledi.
İstanbul Sancaktepe’de 23 Nisan coşkusu Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, Milli Egemenliğin ilan edildiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Sancaktepe’de düzenlenen çeşitli etkinliklerle coşkuyla kutlandı. Sancaktepe’de 2 gün boyunca dğzenlenen etkinlikler çerçevesinde Sancaktepe halkı Atamızın tüm Dünya çocuklarına Armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını büyük bir coşkuyla kutladı.Sancaktepe’de ilk resmi program Sancaktepe Atatürk Anıtına Çelenk Sunumu ile başladı. Sancaktepe Belediyesi adına Belediye Başkanı Alper Yeğin’in çelenk sunumunu yaptığı program İstiklal Marşı ve Saygı duruşu sona erdi. Sancaktepe Belediyesi tarafından vatandaşların yoğun katılımı altında Sancaktepe 100.yıl Cumhuriyet Meydanı ve Ayazma Yaşam Vadisi’nde çeşitli etkinlikler düzenlendi. 22-23 Nisan tarihleri arasında gün boyu düzenlenen etkinlik ve atölyelerde çocuklar bayramın tadını doyasıya çıkardı. Kutlamaların adresi olan Ayazma Vadisi’nde elinde bayraklarla buluşan Sancaktepeli vatandaşlar Derya Yıldırım ve Manuş Baba’nın sahne aldığı konserde unutulmaz bir gece yaşadı. Etkinliklerde gençler ve vatandaşlarla bir araya gelerek onlarla hatıra fotoğrafı çeken ve eğlencelerine ortak olan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, ’Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyerek, millet egemenliğine yürekten bağlı Baş Komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemize ve Dünya çocuklarına armağan ettiği ilk ulusal Bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramını kutladı.
İstanbul Avcılar’da çocuklar, Irmak Arıcı konseri ile 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadı Avcılar Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Irmak Arıcı konseri etkinliği düzenlendi. Etkinliğe katılan çocuklar konserde doyasıya eğlendi. Avcılar Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde sanatçı Irmak Arıcı konseri düzenlendi. Halide Edip Adıvar Parkı’nda yapılan konsere Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, ve birçok vatandaş katıldı. Sanatçı Irmak Arıcı, en sevilen şarkılarını Avcılarlı vatandaşlar için söylerken çocuklar ise doyasıya eğlendi. Konser sırasında sahneye çıkan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Arıcı’ya iki adet plaket verirken adına da fidan dikildiğini söyledi. Gün içerisinde 23 Nisan kutlamaları kapsamında çocuklar için çeşitli etkinlikler de yapıldı. Etkinlikte konuşan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, ”Bugün 23 Nisan 2024. Bundan 104 yıl önce Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Birinci Meclis’i açtığı ve kurtuluş mücadelesini başlattığı günün 104. yıl dönümü. Böylesine bir anlamlı günde ve çocuklara armağan ettiği günü, yine çocuklarımızla gündüzden başlayan etkinliklerimizle doyasıya kutladık. Şimdi de konserimizle beraber bayramımızı tamamlayacağız. Mutluyuz. Çocuklarımız gün boyunca eğlendi. Günün anlam ve önemine dair birçok aktivitede bulundular. Onların eğlenmesi bizleri de eğlendirdi. Tabi 2024’e geldiğimizde o günleri çok daha iyi anlıyoruz. O günler bir milletin geleceğini tayin edecek bir ortak akıl hareketiydi. Anadolu’nun, Trakya’nın bütün bölgesi ile bir arada kardeşliğin, birlikteliğin, zafere yansımasıydı aslında o günkü fikir ve temel. O anlamıyla bugüne baktığımızda yine birliğe, beraberliğe, kardeşliğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğu dönemden geçiyoruz. Biz Avcılarımızda bu güzel kentimizde yine kardeşçe bir arada yaşayacak ve Avcılarımıza en iyi şekilde hizmet edeceğiz” dedi.