POLİTİKA - 16 Aralık 2018 Pazar 15:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'FETÖ’cülere bu meydanları dar ettiysek, yine dar ederiz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'FETÖ’cülere bu meydanları dar ettiysek, yine dar ederiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Burası Paris değil, Hollanda da değil. Gezi olaylarındaki gibi bir şeyler yapamaya tevessül edersen, bilesin ki bu millet 15 Temmuz’da FETÖ’cülere ve uşaklarına nasıl bu meydanların dar ettiyse, yine dar ederiz. Sen 15 Temmuz gecesinde Atatürk Havalimanı’ndan tankların arasına kaçıp Bakırköy belediyesine gitmiş olabilirsin ama bu defa kaçmaya fırsat bile bulamazsın" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Esenler’de yapımı tamamlanan 15 Temmuz Millet Bahçesi açılışına katıldı. Açılış töreninde konuşan Erdoğan, İstanbul’un önemini değinerek, “600 yıldır bizim olan bu şehri bize çok görenler olduğunu biliyoruz. Ülkemize milletime yönelik husumetlerin altındaki sebeplerin en başında gelenlerden biri İstanbul’dur. İstanbul’a sık sıkıya sahip çıkarsak, ülkemizin geleceğine de o derece katkı yaptığımızı biliyoruz. AK Parti döneminde hayata getirdiğimiz dünya çapındaki projelerle Türkiye’nin tamamını büyüttük” ifadelerini kullandı.

İstanbul’da yapılan mega projeleri hatırlatan Erdoğan, “Bunları biz yaptık bay Kemal. Onların hayalleri ulaşamaz ama biz yaptık. Bizden önce boğazın üzerinde iki köprü vardı. Üçüncüyü yaptık. Dedik ki yetmez. Bir de İstanbul’u İzmir’e bağlayalım. Osmangazi köprüsünü de orada yaptık. Onlar konuşur biz yaparız. Farkımız bu. Bu şehirde üretilen her değer, dalga dalga tüm şehirlerimizi, bölgemizi ve dünyayı etkiliyor. Yabancı liderler geliyor. Onlara ‘bak denizin altından raylı sistem geçiyor, bak buradan Avrasya tüneli arabalar geçiyor’ diyoruz. Şaşırıyorlar. ‘Ben on sene önce geldiğimde bunlar yoktu’ diyorlar. Bunlar son 15 seneye sığmış olan eserlerimiz” şeklinde konuştu.

"Teröristler benim milletimin başına bela olmaktan çıkacak"

Konuşmasında Türkiye’nin Suriye sınırında gerçekleştirdiği operasyonları da değerlendiren Erdoğan, “Zeytinlik operasyonunu yaptık mı yaptık. Afrin operasyonunu yaptık mı yaptık. Şimdi Sincar’ı yaptık mı yaptık. Her zaman teröristlerin beynindeyiz. Onların açtıkları çukurlara onları gömüyoruz, gömmeye devam edeceğiz. Zira teröristler benim milletimin başına bela olmaktan çıkacak. Mehmetçiğimizle oralardayız, Özgür Suriye Ordusu ile oralardayız. Hep birlikte vatanımız saldıranlara karış bedelini ödetiyoruz, ödeteceğiz” açıklamalarında bulundu.

Türkiye’de terör operasyonlarından rahatsız olan bir kesim bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal bak sen de bunları iyi bil. Bu teröristlerle el ele dolaşma. Bunlardan sana fayda yok bay Kemal. Yerli ve milli ol. Bu teröristleri savunmaktan vazgeç. Bunlarla kol kola olmaktan vazgeç. Teröristlerin uzantılarıyla omuz omuza olmaktan vazgeç. Şimdi 31 Martta yine onlarla yola çıkmaya hazırlanıyor. Bay Kemal açık ol açık. Dürüst ol. Bu millet de seni bir şey zannetsin" diye konuştu.

"Bay Kemal Kağıthane’ye Kağıttepe diyecek kadar İstanbul’a uzak"

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun meclis kürsüsünden yaptığı konuşmasına da yanıt veren Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde CHP başındaki bu zat çıkmış İstanbul üzerinden bizi eleştiriyor. Su diyerek, doğalgaz diyerek eleştiriyor. İstanbul CHP döneminde susuzluktan kurumuştu. Osmanlıdan kalan çeşmelerin önündeki su kuyruklarının sonu gözükmüyordu. Tankerle taşınan su ile insanlar haytalarını idame ettirmeye çalışıyordu. Biz geldik bu işi bitirdik. Bunu Bay Kemal de bilmez belki. Çünkü Bay Kemal Kağıthane’ye Kağıttepe diyecek kadar İstanbul’a uzak. Bu ülkeyi tek parti döneminde bir dilim kuru ekmeye muhtaç edenler, İstanbulluları da bir yudum suya hasret bırakmıştı. Biz kolları sıvadık, gerektiğinde dağları deldik ama İstanbulluları suya kavuşturduk" dedi.

"Bunun adı yalan değil, kuyruklu yalan"

Kılıçdaroğlu'nun su ve doğalgaz kesintileri ile ilgili iddialarını da yalanlayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Her zamanki gibi eline yalan yanlış bilgiler tutuşturulmuş, milleti kandıracağını sanıyor. İstanbul’daki 580 bin konutun suyu, 493 bin konutun doğalgazı kesilmiş. Buna yalan demek yetmez, bunun adı kuyruklu yalandır. İstanbul’a borcundan dolayı suyu kesik olanların sayısı 23 bindir. Binde 37 düzeyinde. Arıza ve borç sebebiyle doğalgazı kapalı olanların oranı yüzde 1’i bile bulmuyor. Bunların hepsi de geçici durumlardır. Bir süre sonra aboneler tekrar hizmet almaya devam ediyorlar. İSKİ su aboneleri arasında ödeme güçlüğü çekenlere taksitten vadeye kadar her türlü kolaylık gösteriyor. Ayrıca şehit aileleri, gazilere, muhtaçlara ayrı bir tarife uygulanıyor. Ana muhalefet başındaki zat bu hizmetleri eleştiriyor. Kendisi aynı çamurlukları yapmaktan bıkmadı. Aslında bu zatın durumu siyaset biliminin değil psikoloji ve psikiyatrinin konusu.

Bu zatın ruh halini gösteren bir başka örnek de Sanayi Üretimimiz konusundaki iddiaları. İthalat olmadan sanayici üretim yapamıyormuş. Sanayici dışarıdan metal getirip araba ihraç ederek yanlış yapıyor diyor. Vah zavallı. Sanayici dışarıda kakao getirip çikolata imal edip dışarı satmasına yanlış diyor. Sanayicimiz buğday ithal edip bunlardan elde ettiği ürünleri dışarıya satmasını kabullenemiyor. Kılıçdaroğlu’nun mantığına göre dünyanın sanayi devleri olan Çin, Hindistan, Amerika, Almanya derhal kapıya kilit vurmalı. Bugün F35 yapıyor Amerika. Onlardan bize de 120 tane gelecek. Onların bile belli parçalarını biz üretiyoruz. Biz oraya gönderiyoruz. Onlar bunun montajını yapıp dünyaya satacaklar, bize de satacaklar. Artın dünyada bir şeyin yüzde yüz yapıldığı yerler çok nadir. İthalat, ihracatın alt yapısın oluşturur. Bu ülkelerin tamamında sanayi ürünlerinin ham maddelerini tıpkı bizim gibi dışarıdan karşılıyor. Demir dediğiniz maden öyle her yerde çıkan bir şey değil. Kakao dediğiniz ürünün nerelerde üretildiği belli. İş dünyaya pazarlayacak üretime geldiğinde mecburen ham maddeyi dışarıdan almamız gerekiyor. Kaldı ki bizim ihracatımızı da belli oranda ithalata dayalı olduğu açık. Ömründe tek bir eser yapmamış, tek işçi çalıştırmamış, ticarete merhabası olmamış birinde başka mantık beklemek mümkün değil elbet."

"Sermayelerinin ellerinden gittiğini gördükçe hırçınlaşıyorlar"

Türkiye’nin dışa bağımlılığının azalmasının CHP zihniyetini rahatsız ettiğini söyleyen Erdoğan, “CHP yönetimini aslı rahatsız eden artık Türkiye’nin namerde muhtaç olmaması. Çünkü CHP zihniyeti Türkiye’nin büyümesinden, ilerlemesinden, hak ve özgürlüklerinin genişlemesinden değil tam tersine sefaletten ve faşizmden güç alır. Almanya’da kimlerle resim çektiriyor. PKK’ın Almanya’daki uzantısı durumunda olanlarla bir araya geliyor o paçavralarını Avrupa Parlamentosunda sergileyenlerle resim çektiriyor. İstikametini kaybetmiş. Demokrasi ve ekonomide attığımız her adım bunların kabusu. Sermayelerinin ellerinden gittiğini gördükçe hırçınlaşıyorlar. Yalan ve iftiranın dozunu arttırıyorlar” şeklinde konuştu.

"FETÖ'cülere meydanların nasıl dar ettiysek yine ederiz"

Konuşmasında CHP lideri Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan, “Her fırsatta millet sokağa davet etmelerini sebebi bu. Kimseyi sokağa çıkartamayacaksınız. Burası Paris değil, Hollanda da değil. Sen eğer gezi olaylarındaki gibi bir şeyler yapamaya tevessül edersen, o televizyon ekranında kendini bilmez, haddini bilmez birilerinin sokağa davet etmesi ile iş yapacağını zannediyorsan, bilesin ki bu millet 15 Temmuz’da FETÖ’cülere ve uşaklarına nasıl bu meydanların dar ettiyse, yine dar ederiz bunu böyle bilesin. Sen 15 Temmuz gecesinde Atatürk Havalimanı’ndan tankların arasına kaçıp Bakırköy belediyesine gitmiş olabilirsin ama bu defa kaçmaya fırsat bile bulamazsın. Onun için bu milletin evlatlarını sokağa davet etmekle bir yere gidemezsin. Ne yapacaksan gel sandıkta yap. Öyle meydanlarda asla. Buna fırsat vermeyiz. Gereğini de yaparız” dedi.  

Serdal Altıntepe
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Gözlemciye o kulüp ateş püskürdü Bilecik 1. Amatör Lig Play-Off Ligi’nde mücadele eden Osmaneli Gençlerbirliği Spor Kulübü, geçtiğimiz hafta oynanan ve yarıda kalan maçın gözlemcisine ateş püskürerek, "Gözlemci mi, kabadayı mı belli değil" açıklaması yaptı. Bilecik 1. Amatör Lig Play-Off müsabakasının ilk haftasında Gölpazarı Belediyespor ile Osmaneli Gençlerbirliği Spor, Gölpazarı İlçe Stadı’ndan karşı karşıya geldiler. Maçın 87’inci dakikasında sahada 9 kişi bulunan Osmaneli Gençlerbirliği Sporlu futbolcular ile maçın orta hakemi Erdeniz Gezer arasında bir pozisyon sonrası tartışma çıktı. 3-3’lük skorla devam maçta o dakika Osmaneli Gençlerbirliği Sporlu 3 oyuncu daha kırmızı kart gördü. Osmaneli Gençlerbirliği Spor sahada 6 kişi kalınca maçın hakemi müsabakayı orta hakemi Erdeniz Gezer maçı iptal etti. Bir dakika boyunca hareketsiz kaldılar, seremonide hakem elini sıkmadılar" Yaşanan olaylar sonrası 1. Amatör Lig Play-Off müsabakasının 2’inci haftasında geçtiğimiz pazar günü Osmaneli İlçe Stadı’ndan Osmaneli Gençlerbirliği Spor ile Vitraspor karşı karşıya geldi. Maç öncesinde seremoni sırasında Osmaneli Gençlerbirliği Sporlu futbolcular maçın orta hakemi Mehmet Karaköz’ün elini sıkmadılar. Maçın başlama düğünden sonra tepkilerini 1 dakika boyunca hareketsiz kaldılar. "Gözlemci mi, kabadayı mı belli değil" Yaşanan olaylar sonrası Osmaneli Gençlerbirliği Spor kulübü sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "7 Nisan 2024 tarihinde oynanan Bilecik 1. Amatör Play- Off ilk maçımız olan Gölpazarı Belediyespor karşılaşmasında normal süresi 3-3 devam eden maçın son dakikaların da hakem ve gözlemci hakkımızı gasp etmesi ve futbolcularımıza küfür etmesi sonucunda maç tatil edilmiş olup, rakibimize hükmen 3-0 maç verilmiştir. Maç içinde kırmızı kart vermeyip, maçtan 2 gün sonra oyuncularımıza toplam 5 kırmızı kart verilmiş olup, raporlarına yazarak kendilerine yakışanı yapmışlardır. Gözlemci Fatih Gündoğdu ve Hakem Erdeniz Gezer akıl oyunları ile operasyon başarıyla tamamlanmıştır. Fatih Gündoğdu maçın gözlemcisi mi yoksa kabadayı mı belli değil. Unutmayın ettiğiniz küfür ve tehditleri sizlere misliyle ödetmek boynumuzun borcudur" ifadelerine yer verildi.
Diyarbakır Diyarbakır’da kadın muhtar, ikinci adaylığında 25 yıllık muhtarı devirdi Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde ikinci adaylığında muhtar seçilen Çiçek Gözen, 25 yıllık muhtarı devirerek göreve başladı. Şeyh Şamil Mahallesi’nde önceki dönem muhtar adayı olan 58 yaşındaki 4 çocuk annesi Çiçek Gözen, seçimi kaybetmesine rağmen pes etmeyip çalışmalarına başladı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde tekrar aday olan Gözen, en yakın rakibi 25 yıllık muhtarı, 1200 oy fark atarak devirdi. 2’si kadın, 6 erkek azasıyla göreve başlayan Gözen’in, muhtar olunması mahalledeki kadınları sevindirdi. Çiçek Gözen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Şeyh Şamil Mahallesi’nde ikamet ettiğini, ev hanımı olduğunu ve ticaretle uğraştığını söyledi. Geçen dönemde muhtar adayı olduğunu hatırlatan Gözen, çok güzel gittiğini, bir talihsizlik yaşanıp çok az farkla kaybettiğini ifade etti. “ Bırakmadım, pes etmedim, yoluma devam ettim, bu dönem yine aday oldum” diyen Gözen, “Çok büyük bir farkla, 1200, önceki muhtarımız Mehmet Kızıltepe 25 yıllık muhtardı, kazandık. Altı erkek, tek kadın aday bendim. Doğuda kadınları biraz yadırgıyorlardı, ‘kadın nasıl aday olur, nasıl muhtar olur.’ İnşallah kadın muhtarlar daha da çoğalır. Sadece evde oturup yemek yapmak, temizlik yapmak olmasın. Allah’ın izniyle daha iyi yerlere varırız. Kadınlar, her alanda olsunlar. Kadınlar, her yerde, her alanda olsun. Bunu istiyoruz, bunu diliyoruz” dedi. Şeyh Şamil Mahallesi’nde yaklaşık 21 bin seçmen olduğunu aktaran Gözen, “Kullanılan oy sayısı 10 bin civarıydı. 3 bin 250 oy ile seçildim. Azalarım, 2 bayan, 6 da erkek. Mahallede genelde kadınların işi düşüyor. Kadın muhtar olunca, kadınlar istedikleri saatte gelip derdini, sorunlarını anlatabiliyor. Ama erkek olunca ister istemez çekindikleri de oluyor” diye konuştu. 4 gündür mesai başladığını kaydeden Gözen, “Bayanlar geliyor, yıllardır söylemediklerini söylüyor. Bugün bir bayan geldi şaşırıp kaldım. Kadının her yeri yara bere içinde. Ama gelip kimseye anlatamıyor derdini. Yardım istedi, Allah’ın izniyle elimden geleni yapacağım. Bu tür durumlarda kadının muhtar olması anlıyor” şeklinde konuştu. Mahalle sakini Sozdar Sarıca, çok memnun olduklarını, bayan muhtar olmasını çok istediklerini dile getirdi. Yaklaşık 3-4 yıldır mahalleye taşındıklarını belirten Sarıca, “Benim işim oluyor muhtarlıkta. Erkekler genelde çok fazla gelip gidemiyor. Onun için bayan olmasını istiyorduk. Özelikle ablaya verdik, oylar topladık. Bayanların işi bir tek ev işleriyle kalmasın, her yerde olsunlar” dedi.
Konya Trafikte önem taşıyan sürücüler tarafından çok bilinmeyen levha: ’Yol ver’ Önüne geçilemeyen trafik kazalarının nedenleri arasında ilk sıralarda kural ihlalleri geliyor. Sürücülerin birçoğu kavşaklarda bulunan "yol ver" trafik tanzim levhasının anlamını bilmediği için kural ihlali yaparken, uzmanlar kurallara uyulduğunda kazaların azalacağına, can ve mal kaybının önüne geçilebileceğine dikkat çekiyor. Her gün bir çok kişi trafik kazalarında hayatını kaybederken, bir çok kişi yaralanıyor, maddi kayıplar meydana geliyor. Önüne geçilemeyen kazaların nedenleri arasında kural ihlalleri öne çıkıyor. Sürücülerin küçük ihmal olarak bildiği, özellikle şehir içi trafiğinde çok sık karşılaşılan "yol ver" trafik tanzim levhası, kazalarının önlenmesi noktasında büyük görev üstleniyor. Trafik tanzim işaretlerinden "yol ver" anlamına gelen ters üçgen şeklindeki işaretin bulunduğu yol katılımları ve kavşaklarda sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerekiyor. Sürücülerin birçoğunun kavşaklarda bulunan bu önemli ’yol ver’ levhasının anlamını bilmemesi ise dikkat çekiyor. Bazı sürücüler, "yol ver" trafik levhasını "yol boyu yasak işareti", "yaya yok", "girişi olmayan yol" olarak bildiğini belirtirken; trafik işaretinin anlamını bilen sürücüler ise kuralları uyduklarını ifade etti. "Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir" Kavşaklardaki kazaların azaltılması için ’yol ver’ levhasını gören sürücülerin diğer araçlara yol vermesi gerektiğine dikkat çeken Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Federasyonu Başkan Yardımcısı ve İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "Yol ver levhası ters üçgen trafik levhalarının içerisinde tek ters üçgendir. Başka ters üçgen levhamız yoktur. Bu levha ne işe yarar denildiği zaman, yolun kesiştiği kavşaklarda diğer araçlara yol vermesi gerektiği anlamını taşır. Yani döner kavşağa yaklaşıyorsunuz, bir kavşağa gireceksiniz ya da ana yola çıkacaksınız burada da bu levha vardır. Bu levhayı gören sürücüler kesinlikle diğer araçlara yol vermesi gerekir. Araçlar birbirine yol vermediği takdirde sıkıntılar meydana gelir. Trafik kazaları meydana gelir, can ve mal kaybına sebep olur" dedi. "Aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez" Sürücülerin birçoğunun hızlı, agresif, sinirli ve çok umursamaz olduğunu söyleyen Ceylan, "Bazı sürücülerimiz, benim arabam hızlı, ben hemen geçerim diye düşünüyor. Belki senin araban güçlü olabilir, hızlı olabilirsin ama burada yol hakkı var. Yani geçiş hakkı var. Kimin geçiş hakkı varsa ona yol verilmesi gerekir. Yani sizin aracınızın hızlı olması kazaları atlatır anlamına gelmez. Orada başka büyük bir tehlikeyi meydana getirebilir. Bir kavşakta siz hızlı dönerseniz, kavşağa hızlı girerseniz ya da virajı hızlı dönerseniz başka bir kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Belki yol vermediğiniz kişiyle kaza yapmazsınız ama orada başka bir kaza meydana gelir" şeklinde konuştu. "Kanuni bir düzenleme yapılarak levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması faydalı olur" Trafik kurallarına uyulmadığı zaman trafik kazalarının meydana geldiğine değinen İleri Sürüş Uzmanı Ramazan Ceylan, "2017 yılından sonra sürücü belgesi sahibi olanlar bu kuralların hepsini biliyorlar ama 2017’den önce sürücü belgesi almış olan sürücülerimiz yeni eklenen daha sonradan eklenen derslerden ve levhalardan haberi olmuyor. Dolayısıyla şu da var, 5 ila 10 yıl hiç araç kullanmamış sürücülerimiz de var. Yani 10 yıl sonra araç sahibi olmuş, trafiğe çıkmış. Sonra trafik levhalarını ve kurallarını unutmuş olabiliyor veya o levhayı hiç fark etmeyenler de var, aracı çok dalgın kullananlar da var. Dolayısıyla kanuni bir düzenleme yapılarak hem bu levhaların anlamlarının tamamen hatırlatılması, unutulanların tekrar öğrenilmesi şeklinde sürücü belgeleri değiştirilirken bir tamamlayıcı eğitim almasını önemsiyoruz. Yol levhasına ve diğer trafik kurallarına uymadığı zaman trafik kazaları meydana geliyor. Burada can ve mal kayıpları meydana gelebilir" diye konuştu.