POLİTİKA - 25 Şubat 2017 Cumartesi 16:03

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Diriliş Ertuğrul' müjdesi

A
A
A
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan 'Diriliş Ertuğrul' müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan Körfez ülkelerinde Diriliş Ertuğrul dizisinin çok beğenildiğini söyleyerek devamı gelecek mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kitap fuarı açılışında yaptığı konuşmada Twitter kullanımına dikkat çekerek, "140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye ulaşılamaz, alim hiç olunmaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir. Yarım porsiyon aydın olunabilir" dedi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan CNR İstanbul Uluslararası Kitap Fuarı açılına katıldı.

"Batı zihin dünyalarında iz bıraka hadiseleri sürekli işleyerek, unutulmasına izin vermiyor"

Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan fuarın bu yılki temasının 15 Temmuz olarak belirlenmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Bizler kendi tarihimizi kaydetmek, hikayelerimizi kendi kelimelerimizle anlatmak, bunları gelecek nesillere aktarmak konusunda ne yazık ki çok başarılı değiliz. Bu eksikliği sadece roman, hatıra, öykü gibi yazılı eserlerde değil tiyatro, sinema, dizi, belgesel gibi alanlarda da tecrübe ediyoruz. Destanlarla, kahramanlıklarla dolu bir geçmişe sahip olmamıza rağmen maalesef bu zengin birikimi ne beyaz perdeye, ne de sahneye yeterince aktarabiliyoruz. Elbette sözlü kültürün toplumsal hayatımızda önemli bir yer tutmasının bunda payı vardır, ancak şunu unutmamalıyız ki söz uçar yazı kalır. Nitekim diğer ülkelere baktığımızda bambaşka bir manzara ile karşılaşıyoruz. Fransız ihtilali ile, dünya savaşları ile, Pearl Harbor ile, Normandiya çıkarmasıyla, holokost ile ilgili binlerce romana, filme, belgesele rastlayabilirsiniz. Batı toplumları kendi zihin dünyalarına iz bırakan hadiseleri sürekli yeniden işleyerek, bunların unutulmasına izin vermiyor. Bizim yaşadıklarımızla mukayese edildiğine devede kulak kalacak kimi tarihi olaylar abartılarak hatta çarpıtılarak tekrar tekrar karşımıza çıkartılıyor" diye konuştu.

"Biz kendi tarihimizi yazamayınca maalesef başkalarına esir oluyoruz"

Türkiye tarihini inceleyen eserlerin önemli bir kısmının oryantalist bir bakış açısıyla ele alındığını vurgulayan Erdoğan, "Önyargılarla, tahrifata, saplantılarla dolu bu çalışmalar bırakın açıklamayı, tarihi hakikatlerle aramıza büyük bir perde çekiyor. Biz kendi tarihimizi yazmayınca maalesef başkalarına esir oluyoruz. Bu ülke on yıllar boyunca ‘Geceyarısı ekspresi’ gibi 3’üncü sınıf kara propaganda filmlerinin lekesini temizlemek ile uğraştı. Bu mücadele farklı şekilde bugün de devam ediyor" şeklinde konuştu.

"Tiananmen Meydanı’ndaki fotoğrafa gıpta ile bakanlar, Boğaz Köprüsü’ndeki,cesaret abidelerini görmemişlerdir"

Son yıllarda Türkiye’de yaşanan hadiselerin uluslararası medya kuruluşları tarafından çarpıtıldığını belirten Erdoğan, "Teröristleri kahramanlaştıran, gerçek mağdurları yok sayan, ülkemizi töhmet altında bırakan yayınları gerisinde art niyetli bir kurgu bulunuyor. Bu tavrın en çarpıcı örneği 15 Temmuz’dur. Bu aziz milletimizin o gece 248 şehit ve 2 bin 193 gazi pahasına ortaya koyduğu şanlı direniş görmeden gelinmiştir. Hatta açıkça ifade edilememiş olsa da yapılan yayınlarda darbenin başarıya ulaşması konusunda örtülü temennileri görmemek mümkün değildir. Çin’in meşhur Tiananmen Meydanı’ndaki fotoğraf karesine yılarca gıpta ile bakanlar, Boğaz Köprüsü’ndeki, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki cesaret abidelerini görmemişlerdir. Bu açıdan fuarın 15 Temmuz demokrasi destanını ana tema olarak belirlemesini önemli görüyoruz. O gece yaşananların farklı edebiyat ve sanat dalları aracılığı ile işlenmesi büyük önem arz ediyor. Bu konularda da başkalarının insafına bel bağlayamayız. Ödünç akılla, ödünç kavramlarla, sipariş çalışmalarla bir yere varamayacağımız kabul etmeliyiz. Kendi hikayemizi, kendi eserlerimizi ama nitelikli eserlerimizi önce kendimiz anlatmalıyız" ifadelerini kullandı.

"Körfez ülkelerinde ‘Diriliş’ dizisini anlata anlata bitiremediler"

Körfez ülkeleri seyahati sırasında birçok insanın kendisine 'Diriliş Ertuğrul' dizisinden bahsettiğini söyleyen Erdoğan, "Kadını erkeği ‘Diriliş’ dizisini anlata anlata bitiremediler. Demek ki yapınca oluyor. Dedim ki ‘bunun gerisi gelecek.' Her yerde övgüyle bunu dinledik" dedi.

"Yılda kitap okumaya ayırdığımız saatin 10 saati bulmaması bize yakışmayan bir durum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin gösterilen yoğun çabaya rağmen kitap okuma oranlarında istenilen seviyede olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Günde 3-5 saatini televizyona ve çok daha fazlasını internete ayıran insanımızın, kitap okumaya ayırdığı saatin yılda 10 saati bulmaması bize yakışmayan bir durum. 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen bir ülkeni kitap okuma oranını da buna uygun olması gerekir. Türkiye’nin ekonomi ile birlikte kültür sanat konusunda da dünyada ilk 10’a girmesinin şart olduğuna inanıyorum."

"140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla ancak yarım porsiyon aydın olunabilir"

İnternet ve iletişim teknolojilerinin bilgiye ulaşım konusunda büyük kolaylıklar sağladığının altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Teknoloji fırsatlarına sırtını dönmek şüphesiz yel değirmeni ile savaşmak gibidir. Ancak burada şu gerçeğin de farkına varmamız gerekiyor. Arama motoru ile internetteki bilgi kırıntıları ile 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye vakıf olunamaz, alim hiç olunamaz. Tabii ki arama motorları ile olan internetteki bilgi kırıntıları ile 140 karaktere sığdırılmış aforizmalarla gerçek bilgiye ulaşılamaz, alim hiç olunmaz. Bu şekilde sadece malumatfuruş olunabilir. Yarım porsiyon aydın olunabilir, başka bir şey olunamaz. Bilgi, ilim, idrak için fikir çilesi çekmek gerekir. Gün bitmeden değerini yitiren değil, zamana meydan okuyan, asırlar boyu ayakta kalan eserler bırakmak için zahmet de emek de şarttır. Ecdadımız böyle yapmıştır."
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin güney kısmında Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi ile çok amaçlı sergi salonu inşasına başlandığını belirterek, "Matbu ve elektronik yayınların bulunacağı bu kütüphanede hedefimiz 5 milyon cilt basılı kitabı milletimizin hizmetine 24 saat sunmaktır. Burada zengin bir içerik bulunacaktır. 24 saat açık olacak kütüphanemizde genci yaşlısı ile tüm vatandaşlarımız kitaplarla haşır neşir olmanın tadına varacaktır" dedi. 

Mustafa Biçer
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul A Milli Kadın Hentbol Takımı’nın EURO 2024’teki rakipleri belli oldu EHF Avrupa Şampiyonası’nda ilk kez mücadele etme hakkı kazanan A Milli Kadın Hentbol Takımı’nın rakipleri bugün çekilen kura ile belli oldu. Viyana’daki EHF merkezinde yapılan kura çekimi sonucu Türkiye, A Grubu’nda İsveç, Macaristan ve Kuzey Makedonya ile eşleşti. Kura çekim törenine katılan Türkiye Hentbol Federasyonu Başkanı Uğur Kılıç, kura sonrası yaptığı değerlendirmede, "Kura çekildi, top artık kızlarda. Son topa kadar mücadele edeceğiz ve tarihimizde ilk defa katıldığımız Avrupa Şampiyonası finallerinde iz bırakmak için maçlarımıza çıkacağız. Takımımıza güveniyorum" dedi. EHF 2024 Kadınlar Avrupa Şampiyonası, üç ülkedeki dört şehirde (Avusturya, Macaristan ve İsviçre), 28 Kasım-15 Aralık 2024 tarihleri arasında oynanacak. En büyük katılımlı Avrupa Şampiyonası olacak turnuvada 24 takım kupayı kaldırmak için mücadele edecek. Ön tur, Basel (İsviçre), Innsbruck (Avusturya) ve Debrecen’de (Macaristan) gerçekleştirileceği EURO 24’te, ana tur Viyana (Avusturya) ve Debrecen’de oynanacak. Final maçı ise 10.000 seyirci kapasiteli Viyana’nın Wiener Stadthalle’de oynanacak. EHF EURO 2024 logosu ise turnuvaya ev sahipliği yapan üç ülke bayrağının (kırmızı, yeşil ve beyaz) renklerini hentbolun dinamik hareketiyle birleştirerek yansıtıyor. EURO 2024 grupları şöyle oluştu: A Grubu: İsveç, Macaristan, Kuzey Makedonya, Türkiye B Grubu: Karadağ, Romanya, Sırbistan, Çekya C Grubu: Fransa, İspanya, Polonya ,Portekiz D Grubu: Danimarka, İsviçre, Hırvatistan, Faroe Adaları E Grubu: Norveç, Avusturya, Slovenya, Slovakya F Grubu: Hollanda, Almanya, İzlanda, Ukrayna
Ankara TBMM İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu komisyon başkanlığına seçildi. Erzincan’ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen toprak kaymasının tüm yönleriyle araştırılarak muhtemel maden kazalarının önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda komisyonun başkanlığına AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu seçildi. Komisyon başkanvekilliğine AK Parti Bolu Milletvekili Yüksel Coşkunyürek, komisyon sözcülüğüne MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, katip üyeliğe ise CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül seçildi. Uslu, komisyon başkanı seçilmesinin ardından yaptığı konuşmada, İliç’te yaşanan kazanın Türk milletini derinden üzdüğünü, halen toprak altında bulunan 8 işçiye bir an önce ulaşılmasını temenni ettiklerini söyledi. Kaza anında 10 milyon metreküpten fazla toprak kütlesinin kaydığına dikkati çeken Uslu, işçilerin kurtarılması için olayın ilk anından itibaren tüm kurum ve kuruluşların çalışmaya başladığını, heyelan riski nedeniyle bir süre ara verilen arama kurtarma çalışmalarının halihazırda 24 saat boyunca sürdürüldüğünü belirtti. Uslu, kaza sonrası toprakta, havada, suda kirlenme konusunda spekülasyonlar olduğunu ancak ilgili bakanlıkların gerekli kontrollerde şu ana kadar bir olumsuzluğa rastlanmadığını açıkladığını vurguladı. "Bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz" Araştırma komisyonunun Mecliste grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla kurulduğunun altını çizen Uslu, şunları kaydetti: "Bu komisyonu birlikte kurduk, birlikte çalışacağız. Başkanlığı ben üstlendim ama buradaki her bir arkadaşımız başkandır. Herkes fikrini, talebini, düşüncesini rahatlıkla dile getirebilir. Hep birlikte bu sürecin onarılması ve bundan sonra bu tür kazaların önlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa çalışacağız. Milletimizin bize verdiği yükümlülüğü sonuna kadar yerine getireceğiz. Çalışacağız, dinleyeceğiz, yerinde incelemeler yapacağız ve hem bundan sonra bu tür kazaların olmaması hem de bu kazadaki sorumluların cezalandırılması ve ihmallerin ortaya çıkarılması için güzel bir rapor düzenleyeceğiz."
Bolu Gölcük’te bungalovların kiralanması krizi belediye meclisine yansıdı: Gölcük Platformu meclisi bastı Bolu’da Gölcük Tabiat Parkı sınırları içerisinde Bolu Belediyesi tarafından yaptırılan 25 adet bungalovun kiraya verilmesi kararının çıkmasının beklenildiği Bolu Belediyesi Meclisi toplantısına Gölcük Platformu Üyeleri damga vurdu. Şehir merkezine 13 kilometre uzaklıkta olan ve her yıl yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Gölcük Tabiat Parkı’na 19 odalı dağ köşkü ile 25 bungalov yapımı ve göl gazinosunun özel işletmeye verilmesi için 19 Aralık 2017’de Bolu Belediyesi Meclis Salonu’nda ihale yapıldı. Bolu Belediyesi tarafından 2018 yılında 7 milyon TL harcanarak, 25 bungalov ev yapıldı. Gölcük Platformu, doğanın yapısının bozulacağı gerekçesiyle dava açtı. 2019 yılında Bolu İdare Mahkemesi projeyi iptal etti. Danıştay, Şubat ayında, proje için verilen iptal kararını bozdu. Projenin tekrar onaylanmasıyla, bungalovların kiralama hakkı Bolu Belediyesine geçti. Bolu Belediye Meclisi Nisan Ayı 2’nci birleşiminde, bungalovların 17 yıllığına kiralanması için hazırlanan gündem maddesi görüşüldü. Tanju Özcan’ı protesto etmeye eşi de geldi Meclis toplantısı öncesinde bungalov evlerin kullanılmasına karşı çıkan Gölcük Platformu, Bolu Belediyesi önünde eylem yaptı. Belediye meclisi başlamadan önce Gölcük Platformu üyeleri meclis salonunu bastı. Oturumun başlamasıyla birlikte Gölcük Platformu üyelerinin slogan ve alkışlı protestoları devam etti. Protesto edenlerin arasından Tanju Özcan’ın eşi Meral Özcan da yer aldı. Gölcük Platformu üyeleri meclis salonundayken gündem maddesi oylamaya sunuldu. Oy birliği ile kararın yeniden Komisyona havale edilmesine karar verildi. "Ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim" Eşinin kendisini protesto etmesi hakkında konuşan Tanju Özcan, “Bir Belediye Başkanının eşi tarafından protesto edildiği bir olay yaşadık. Bir taraftan demokrasi açısından mutlu oldum. Karı koca aynı düşünmek zorunda değil. Gerçi ben de seni protesto ediyorum, bu akşam eve geç geleceğim. O nasıl demokratik hakkını kullanıyorsa, ben de demokratik hakkımı kullanacağım” sözlerini kullanarak salonda gülüşmelere neden oldu.