GÜNDEM - 19 Şubat 2020 Çarşamba 18:12

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi yarın açılıyor

A
A
A
Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi yarın açılıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliği taşıyan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nin açılışını yapacak.

Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olma özelliği taşıyan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak. Selçuklu, Osmanlı ve çağdaş mimariden esintiler taşıyan kütüphanede, 4 milyon basılı kaynak bulunuyor. 125 bin metrekare kapalı alana sahip ve aynı zamanda 5 bin 500 kişilik oturma kapasitesi bulunan kütüphanede 100 farklı ülkeden kitap bulunuyor. 201 kilometre raf uzunluğu ve 134 farklı dilde kitabın yer aldığı kütüphanede, 120 milyon makale ile 550 bin e-kitap ve nadir eser yer alıyor.

Kütüphaneden faydalanmak isteyen yeni kimlik kartı sahibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, girişte bulunan turnikelere kimlik kartlarını okutarak giriş yapabilecek. Yeni kimlik kartı bulunmayan vatandaşlar ise kütüphane girişindeki bankolardan giriş kartı alarak kütüphaneden yararlanabilecek. Kütüphaneye üyelikler ise e-devlet üzerinden yapılabilecek.

Kütüphanede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Şevket Eygi, Abdülbaki Gölpınarlı, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Cinuçen Tanrıkorur, Kamil Dürüst, Şerif Onaran, Muhsin Mete, Ahmet Günel Elgin, Metin Külünk, Ahmet Burak Erdoğan, Hasan Celal Güzel, Cemil Meriç, Büyükelçi Hasan Doğan, Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’a ait çok sayıda bağışlanan kitap bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde, Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi (5-10 yaş arası kullanıcılar için), Gençlik Kütüphanesi (10-15 yaş arası kullanıcılar için), Ses ve Görüntü Kütüphanesi, Nadir Eserler Kütüphanesi, Araştırma Kütüphanesi, Cihannüma Salonu, Süreli Yayınlar Salonu, Selçuklu Müze ve Sergi Salonu, Anadolu Salonu, Divan Salonu, Mücellithane, Kitap Şifahanesi ve davet kabul alanları, konferans salonu, teknoloji sınıfları, mesleki eğitim sınıfları, özel grup çalışma ve film izleme alanları, yemek salonları, seminer salonları, mescit, personel çalışma alanları ve dinlenme alanları bulunuyor.

Hatt-ı Hümayunlar ilk kez vatandaşlarla buluşacak

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi içinde yer alan Hatt-ı Hümayun Sergisi hakkında bilgi veren Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Hatt-ı Hümayunlar, Osmanlı padişahlarının el yazılarını ihtiva ediyor. Padişahın bizzat kendisinin kaleme almış olduğu yazıyı biz Hatt-ı Hümayun olarak değerlendirebiliriz. Bu açıdan baktığımızda birçok farklı çeşidi vardır. Osmanlı fermanları, beratlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Yarın 51 adet Osmanlı belgesinden oluşan Hatt-ı Hümayunlar ilk kez vatandaşlarımızla buluşacak. Sergimiz 2 ay devam edecektir.

Osmanlı padişahlarının birbirinden farklı kaligrafileri, yazı çeşitleri var. Burada Sultan 2. Mahmut’a ait Arapça ‘Allahü veliyyüt-tevfîk’ dediğimiz bir hat yazısıdır. Sultan 2. Mahmut son derece iyi eğitim almış bir padişahtır ve bu yazı ile başarı Allah’tandır çalışmasını ortaya koymuştur. Bunun gibi burada 51 adet belgeyi yarından itibaren vatandaşlarımız görebileceklerdir. Bunların hepsi orijinal metinlerdir. Burada uygun iklimlendirme koşulları altında tutuluyorlar, uygun ısı ve nem ortamına da riayet edilmiş şekilde burada sergileneceklerdir. Bizzat padişahın kendisinin yazdığı ve dokunduğu yazılardır” dedi.

Mürekkebin İzi: Yazma Eserler Seçkisi Sergisi

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi içinde bulunan bir diğer sergi olan ‘Mürekkebin İzi: Yazma Eserler Seçkisi Sergisi’ hakkında bilgi veren Yazma Eserler Kurumu Başkanı Muhittin Macit ise, “Bu sergiye 78 tane yazma eser Türkiye’deki 5 kurumumuzdan getirildi. Bu eserler arasından temsil kabiliyeti yüksek olan, sayıca da çok fazla eser var Türkiye’de. Her bir eseri, her bir dönemi, medeniyet coğrafyamızın her bir bölgesini yansıtabilecek eserleri seçmek gerekiyordu. 78 eser seçtik. Bu eserler 8’inci asırdan 20’nci asra kadar yaklaşık bin 200 yıllık bir dönemi içermektedir. Özellikle Kuranı Kerim yazmaları dediğimiz Mushaflar ve ilk dönem parşömen Mushaflardan başlıyoruz. 8’inci asır, 9’uncu asır, 10’uncu asra dair Mushaflarımız var. 14-15’inci asırdan çok önemli Mushaflar var. Birisi de Yıldırım Beyazıt’a Memluk Sultanı Berkuk’un hediye ettiği büyük Mushafımız konseptimizin de ana çerçevesini oluşturan unsurlardan bir tanesi. Hem Osmanlı döneminde hem de daha öncesinde büyük hattatların yazmış olduğu çeşitli Mushaf yazmalarımız var. Bunlarla birlikte bir de kutsal metinlerin, İslam coğrafyasında yazılmış bazıları Arapçaya çevrilmiş, bazıları Grekçe, bazıları Ermenice, bazıları Süryanice Tevrat, İncil, Zebur metinleri var. Onlar da kutsal metinler bölümünde yerini alıyor. Bir de bu sergimizde ilk defa sergilere çıkmış olan bir eserimiz var. 15’inci asırda yazılmış 62 ciltlik ‘Keşfü'l-beyân an sıfati'l-hayevân’ isimli ansiklopedik bir eser var” ifadelerini kullandı.

İlker Turak - İbrahim Berat Yılmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi iftar sofrasında buluştu Ordu İl Müftülüğü tarafından üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Programa, yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi katıldı. Ordu İl Müftülüğü tarafından ildeki üniversite öğrencilerine yönelik iftar programı düzenlendi. Müftülük hizmet binası bahçesinde düzenlenen iftar programında öğrencilere, Osmanlı Devleti dönemi geleneği olan ‘diş kiraları’ verildi. Programda, din görevlileri tarafından ilahiler okunurken, dualar da edildi. İftar programı hakkında açıklamalarda bulunan Odu İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, “Bugün artık klasik hale gelen 3’üncü yılımızı öğrencilerle birlikte iftar programı ile geçiriyoruz. Binin üzerinde üniversiteli arkadaşımız bizlere eşlik ettiler. Osmanlı Dönemi’nden gelen ‘diş kiraları’ vardı, bir tarafından onları dağıttık, diğer taraftan ikramlarımız oldu. Hocalarımız tarafından ilahiler seslendirildi. İstedik ki üniversite öğrencilerimiz il müftülüklerimizi ziyaret edebilsinler, müftülerimize dokunabilsinler ve müftülüğümüzü tanıyabilsinler. Onlar bizi camilerde ziyaret ediyorlar, bir de müftülükte ziyaret etsinler istedik, onlar bizim genç neslimiz ve geleceğimiz. Biz hep onlar için dua ediyoruz. Bu ikrama katılan ve destek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum” diye konuştu. Programa Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, protokol üyeleri ve yaklaşık bin 500 üniversite öğrencisi ile vatandaşlar katıldı.
İstanbul Sağlık Bakanı Koca: "Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Zeytinburnu’nda esnafları ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Bakan Fahrettin Koca’ya Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, eşlik etti. Öğle namazını Millet Camii’nde kılan Bakan Koca, 58. Bulvar esnafını ziyaret etti. Ziyaretin ardında Bakan Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine geldi. Başhekimlik binasında hastane yöneticileri ve çalışanları ile bir araya gelen Bakan Koca, daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda” Hekimlerin yapmış oldukları operasyonlardan sonucu kötü olan ve hekimlerin tazminat ödemelerini sonlandıran yasa ile konuşan Bakan Koca, “Beyaz reformla birlikte düzenlenen Malpraktis Yasası var. Dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis, Türkiye’de kökten çözülüyor. Kasıt olmadıkça sağlık çalışanına veya hekime rücu edilme durumu söz konusu değildir. 1 buçuk yıldan fazla zaman geçti, devam eden davalar dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir hekim arkadaşımıza rücu söz konusu olmadı. Kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Kasıt varlığı mahkeme kararıyla sabitse o zaman cezaevinde olan bir kişiden bahsediyoruz. Bu anlamda beyaz reformun en büyük kazanımlarından bir tanesi Malpraktis Yasası oldu. Dünyada hekimlik, sigorta şirketleri ile avukatlar arasına sıkışmış durumda. Türkiye uygulamada dünyada örneği olmayan bir ülke hekim arkadaşlarımızın uygulamadaki başarılarını biliyoruz” dedi. “Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz” Özel sektörde çalışan bir hekimin 39 milyon tazminat ödemesiyle ilgili konuşan Bakan Koca, “Malpraktis, bu uygulamadaki başarımızı sürdürmek için son derece önemli bir yasaydı. Bu yasa ile kasıt olmadıkça rücu söz konusu olmayacak. Bahsettiğiniz bilirkişi raporuyla tespit edilen özel sektörde çalışan biriyle ilgili olan bir davadan bahsediyoruz. Kamuda çalışan hiç kimsenin bu anlamda kasıt olmadıkça rücu durumu söz konusu olmayacak. Özel sektör ayrı. Kamuyla ilgili güvence sağlanmış durumda. Bu anlamda hiçbir hekim arkadaşımız endişe etmesin. Devam eden ve bundan sonra olacak olan davalarla ilgili kasıt, mahkeme kararıyla sabit değilse hiçbir şekilde rücu söz konusu olmayacak. Bu yasa dünyada benzeri olmayan hekimleri güvence altına alan bir yasa olduğunu bilelim” şeklinde konuştu. “700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz” Zeytinburnu’nda yeni bir hastanenin yapım ihalesine çıkıldığını söyleyen Bakan Koca, “Zeytinburnu’yla ilgili ciddi bir sağlık kuruluşuna ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz. Buradan arsasını planladığımız, imar durumunu belediye başkanımın da bu noktada bitirdiği ve projesini de bitirmiş olduğumuz 700 yataklı bir hastanenin yakında yapım ihalesine çıkıyoruz. Var olan hastanenin 300 yataklı hastane ile birlikte sağlık kampüsünde toplam 1000 yataklı eğitim, araştırmasın Zeytinburnu kavuşmuş olacak. Bununla ilgili 2026 yılı sonunda bitirmeyi planladık. Burada göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önemli olduğunu biliyoruz. Göğüs hastalıkları, göğüs cerrahisinin önde olduğu ama onkoloji, KVC dahil bütün birimleriyle yetkin olan hastanın bir başka hastaneye sevk edilmediği, şehir hastanesi standartlarında bir hastaneye Zeytinburnu kavuşmuş olacak. 2026 yılı sonu için bitirmeyi planladık” ifadelerini kullandı. Zeytinburnu’na yeni bir sağlık kompleksine ihtiyacı olduğunu söyleyen Bakan Koca, “Başkanımla da konuştum, var olan alanın sağlık alanı olarak, sağlık kuruluşu yapılmasından yanayım. Bu konuyla da ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Mehmet Özhaseki’yle onunla görüşmüş olacağım. Burayı da sağlık alanına katmak istiyoruz. Çabamız o yönde olacak” cümlelerini kullandı. Bakan Koca, açıklamaların ardından hastaneden ayrıldı.